Muallim Naci

Aruz’un Gücü Muallim Naci (1850-1893)

Türk edebiyatının Tanzimat Edebiyatı Dönemi başlarında Şinasi’nin giderek  halkın kolaylıkla anlayabileceği bir dil ile yazma gayreti, denilebilir ki Muallim Naci ile devam etmiştir. Naci’nin, divan edebiyatının gerektirdiği birtakım mazmunların yanında tabii Türkçeye yakın söyleyişleri unutulamaz. Âfeş-pâre’deki tabiat tasvirleri ve özellikle küçük olayları hikaye ederken gösterdiği bu konudaki başarısı, göz ardı edilemez. Tahkiyede ve diyalogda Tevfik Fikret gibi güçlü bir şair üzerindeki etkileri sürekli olmuştur.

“Muallim Naci’nin dil ve üsluptaki titizliği ve başarısına aruz ölçüsünü de eklemek gerekir. Şinasi ve Namık Kemal ile başlayan aruz veznihece vezni ikiliği Naci’de yoktur. O, bütün şiirlerinde aruz veznini kullanmıştır. Aruzu, Türkçenin bünyesine uydurma başarısını göstermiştir. Tanzimat şairlerinin bu konudaki çelişkileri ve gevşeklikleri onda görülmez. Naci, bu başarısını klasik edebiyata olan hâkimiyetinden alır. Bu yönüyle o, Türk aruzunda başarısı tartışılamayan Tevfik Fikret, Mehmet Akif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı gibi büyük şahsiyetlere öncülük etmiştir.”

Muallim Naci’nin Şiir kitapları: 1. Âteş pare (1884), 2. Şerare (1885), 3. Fürûzân (1886), 4. Sünbüle (1. kısım, 1890), 5. Yâdigar-ı Nâcî (1896).
Muallim Naci Diğer eserleri: 1. Muallim (1886, tenkitler), 2. Yazmış Bulun­dum (1884, tenkitler),3. Demdeme (1886, tenkit), 4. Istılahat-ı Edebiyye (1889, Edebiyat terimleri sözlüğü), 5. Osmanlı Şâirleri (1890), 6. Esâmî (1891), 7. Lügat-ı Nâcî (Osmanlıca sözlük, 1904), 8. Zâtü’n-nitâk-ayn yahut İbni’z-Zübeyr (man­zum tarihi diyalog, 1890), 9. Heder (oyun, 2 perde, 1910), 1C. Hurda-furûş (2. kısım, Arapça’dan tercüme 1884), 11 Hikemü’r-rufâî (Arapça’dan, 1886), 12. Sânihatü’l-Arab (Arapça’dan, 1887), 19. Hurda-Furüş (1. kısım, Farsça’dan tercüme, 1887), 14. Sânihatü’l-Acem (Farsça’dan, 1887), 15. Nümûne-i Suhan (Farsça’dan, 1890), 16. Ömer’in Çocukluğu (Hatıralar, 1889, yeni baskısı 1969), 17. Mektuplarım, 18. Mu­haberât, 19. I’cazü’l-Kur’ân, 20. Medrese Anıları, Abdul­lah Uçman Toker Yayınları arasında yazarı tanıtıcı kitap çı­kardı (1974).

Muallim Naci kimdir hayatı eserleri Kişiliği Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Şâir, yazar. İstanbul’da doğdu. Babasının adı Ali’dir. Nâci’nin asıl adı Ömer’dir. Yedi yaşında iken babası ölünce annesi ile birlikte Varna’ya dayısının yanına gitti. Orada Medrese’de okudu. Varna Rüştiyesi’nde öğretmenlik, Varna Mutasarrıfı Sait Paşa’nın yanında kâtiplik yaptı. Paşa ile pek çok il dolaştı. İstanbul’a geldiği yıl gazeteciliğe başladı. Tercüman-ı Hakikat gazetesinin edebiyat sahifesini yönetti (1883-1885). Saadet ve Vakit gazetelerinde çalıştı. Galata­saray Lisesi ile Mekteb-i Hukuk’ta edebiyat dersleri verdi. Muallim Naci, İstanbul’da öldü. Sultan Mahmud Türbesi’nin bahçesine gömüldü.Tanzimat edebiyatı şâir ve yazarlarındandır. Şiir, fıkra, ma­kale, tiyatro ve tenkit yazıları yazdı. Arapça, Farsça ve Fransızca’dan tercümeler yaptı. Eski edebiyata bağlı olan şâirlerin başında bulunmakla birlikte, yeni Türk edebiyatının örnek aldığı Fransız edebiyatını incelemiş, yenilik taraftarı şairle­rin ortaya koydukları eserlerden farksız örnekler vermiştir. O, edebiyatta ölçülü bir yenileşme taraftarı idi. Bu yüzden Recaizade Mahmut Ekrem ile aralarında tartışmalar olmuştur.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir