Tunç kafiye, Türk edebiyatında kullanılan bir uyak türüdür. Kafiye, şiirdeki dizelerin sonlarında bulunan ve aynı sese sahip olan kelimelerin tekrarlanmasıdır. Tunç uyak ise, iki sesten fazla olan kelimelerin son hecelerinin aynı olduğu uyak türüdür. Tunç kafiye, Türk edebiyatında özellikle Divan edebiyatı döneminde kullanılmıştır. Divan edebiyatındaki şiirlerde kullanılan tüm uyak türleri arasında en çok tercih edilen uyak türlerinden biridir. Tunç kafiye, diğer uyak türlerine göre daha kolay bulunabilen bir uyak türüdür.
Birbiri ile uyaklı sözcüklerden biri, diğerinin içinde aynen yer alırsa tunç kafiye ......
Türk edebiyatının her alanında sıkça kullanılan bu kafiye türü zengin uyak benzeri bir uyak çeşitidir. Cinaslı uyak, anlamları tamamen farklı ama aynı sesleri içeren sözcüklerin dize sonlarında uyak olarak kullanıldığı bir kafiye türüdür Türk edebiyatında önemli bir yeri olan cinaslı uyak, özellikle halk şiirimizde sıkça kullanılır. Yer yer divan edebiyatında da karşımıza çıkmaktadır. Cinaslı kelime, kafiye uyumunu arttırdığı için şiirin akıcılığına ve estetiğine katkı sağlar.
Dize sonlarında anlamları farklı, sesleri aynı ( sesteş sözcükler ya da eşsesli sözcükler ) sözcükler, cinaslı uyak (cinaslı kafiye) oluşturur. ......
Zengin (mukayyed) kafiye, iki sesten daha çok benzeşmelerde ortaya çıkar. Benzeşmeler üç, dört, beş, altı vs. olursa fark bulunmayacak mı? Hele bu tür bir kafiyelenişe benzeyen tunç kafiye, cinaslı kafiye, redifli (müreddef) kafiye gibi isimlendirmeler büsbütün karmaşıktır. Bu tabloya iç kafiye denilen ama pek çok kaynakta asonans, aliterasyon adıyla incelenen ahenk arayışları, bu konuda standarda ve ölçütlere ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösterir.
Bu kafiye türü, sık kullanıldığında şiirde farklı bir etki yaratır ve daha zengin bir müzikalite oluşturabilir. Zengin kafiye, sadece ......
Redif Nedir Nasıl Bulunur? Redif Örnekleri
Redif, şiirdeki uyakların devamlılığını sağlayan ve aynı hece ya da hece grubunun şiirin belirli yerlerinde tekrarlanmasıdır. Türk edebiyatında divan edebiyatından günümüze kadar birçok şiir türünde kullanılmaktadır.
Redif, Türk edebiyatında hem kelimelerin son hecelerinin hem de kelime gruplarının son hecelerinin tekrarı ile oluşabilir. Kelime rediflerinde birinci dizedeki son kelime, ikinci dizedeki son kelimeyle uyak yapar ve diğer dizedeki son kelimeler de birbirleriyle uyaklıdır. Kelime grubu rediflerinde ise, kelimelerin son iki hecesi veya son hecesindeki ünsüzlerin tekrarı ile ......
Şiirde Görülen Nakarat ve Kavuştak Ahenk Unsurları
Kavuştak Ne demektir, Edebiyatta Kavuştak Anlamı Nedir
Halk Edebiyatı türkü formunda nakarata benzeyen tekrarlar vardır ki zaman zaman bir mısranın sınırlarını aşar. Konu birliği ve ahenk sağlamada kullanılan bu yöntemin başka fonksiyonları vardır. Yeni Türk Edebiyatı’nda bu tür tekrarlar nakarat ve kavuştak arası bir nitelik taşır.
Aşağıdaki şiir bunu örneklendirir:
Kırıkkalem, Kırıkkalem
Kâğıt yırtık, kırık kalem
Türk’ün boynu bükük amma
Ümit sende Kırıkkalem (Dilaver Cebeci)
Bu örneklerin dışında kıta başında, ortasında, sonunda bulunan tekrarlar, eksiltili ve yarım tekrarlar gibi başka örnekler ......
Aruz Vezni (Aruz Ölçüsü) Tarihi Geçmişi Hakkında Kısaca Özet Bilgi
Aruz ölçüsü, Arap Edebiyatı'nda var olan özlü sözlerdeki ahenk unsurlarını anlatan ilme verilen isimdir. Bir şiirdeki hecelerin kısalık ve uzunluklarına göre tertip edilmiş bir ölçü biçimidir. Bu ölçü türü Türk edebiyatına sanıldığı gibi Edebiyatı'ndan değil İran Edebiyatından geçmiştir. İranlılar müslümanlığa geçtiklerinde Arapların medeniyetinin de çok fazla etkisi altına girdiler. Dolayısıyla şiirlerinde, vezin olarak aruz'u kullandılar. Fakat aruz ölçüsünü Arapların kullandıkları şekliyle almadılar. Kendi edebi anlayış ve şiire bakış açılarına göre bir ......
Nazım Birimi Nedir?
Nazım birimi, nazım şeklinin, anlamı ve ifade takdimi tamamlanmış en küçük parçasıdır. Onlar birleşerek manzumeyi oluştururlar. En küçük parça ifadesi, divan edebiyatında farklı, halk edebiyatında farklı, Yeni Türk Edebiyatı’nda farklı yorumlara sebep olmaktadır. Bu yorumlar, nazım şekilleri ile birlikte düşünüldüğü zaman bir mânâ kazanır.
Nazım Birimi Özellikleri Nelerdir?
Divan Edebiyatında nazım birimi, “beyit”tir ancak, nazım şekillerine göre nazım birimleri de değişir: Gazel, kaside, mesnevi, kıta nazım birimi beyittir.
Terkib-i bent, terci-i bent, rubai, tuyuğ. şarkı, musammat (murabba, terbi, muhammes, ......
Çapraz uyak, şiirde çeşitli ses ve anlam oyunlarına izin verir. Bu, şiirin daha akılda kalıcı ve etkileyici olmasına yardımcı olabilir. Çapraz uyak, bir şiirin kafiyelendirilmesinde kullanılan bir tekniktir. "ABAB" uyak düzeni kullanılır ve dizedeki kelimeler, kafiyelenen kelimelerden iki önceki veya sonraki bir kelimeyle kafiyelenir. Bu, aynı kafiyenin bir sonraki dizesinde yer almayan bir kafiye düzenidir.
Bir dörtlükte birinci dize ile üçüncü dizenin, ikinci dize ile dördüncü dizenin kendi arasında uyaklı olmasına çapraz kafiye denir, abab şeklinde gösterilir.
Çarpraz uyak (kafiye) örnekleri:
........ dinlesem ......
Serbest Vezin Nedir? Serbest Ölçü Hakkında Kısaca Özet Bilgi
Vezni ve kafiyesi serbest olan, önceden belirlenmiş bir kalıbı olmayan serbest nazım şiirleridir. Tanzimat’tan sonra seyrekçe ve yirminci asırdan itibaren sıkça görmeye başladığımız serbest şiirler, vezin ve kafiye bağlarından kurtulan şiir örnekleridir. Batı edebiyatından aldığımız serbest vezin uygulaması, Türk edebiyatında aruz ölçüsü ve hece ölçüsünün standardı kurulmadan inceleme ölçütleri belirlenebilecek bir keyfiyet değildir.
Hece ölçüsü ve aruz ölçüsü gibi herhangi bir kalıba veya vezne bağlı kalınmadan yazılan şiirlerin ölçüsüne verilen addır. Hecelerin açık ......
Ahenk, Vezin ve Ritimin Şiirdeki Yeri ve Önemi
Ahenk ve ritim, şiirde birbirini tamamlayan fonksiyonlar oluşturur. Ahenk, bir bütün içinde bulunan parçaların birbiri ile uyumu demektir. Bu uyumda parçaların özellikleri, biçimi, yapısı, dokusu, etkisi, takdimi, soyut veya somut değerleri, muhtevası, kullanılışı vb. nitelikleri birbiri ile orantılı, dengeli bir bağlantı içinde olmalıdır. Bu uygunluk, bazen siyah-beyaz birliğinde görülen zıtlık özelliği ile karşımıza çıkarken bazen de birbiri arasındaki alışılmamış uyum sistemleri ile belirebilir. Bazı örneklerde büyük ve küçük, uzun ve kısa, iyi ve ......
Kafiye ve Redif Hakkındaki Tartışmalar
Kafiye, mısraların genellikle sonunda bulunan ses benzerliğidir; bu benzerlik, çoğu zaman ses tekrarı olarak karşımıza çıkar.
Klasik Türk Edebiyatı’nda kafiyenin, çok önemli bir bilgi alanı olduğu, ilmü'l- kavâfî, ilm-i kafiye, ulûm-ı kafiye gibi İsimlerle anılan disipline temel konu teşkil ettiği göz ardı edilmemelidir. Buna göre, kafiye, revi adı verilen bir temel harfin durumuna göre incelenmiştir. Revi, günümüzdeki kafiye incelemelerinde, pek dikkate alınmamaktadır.
Zamanımızdaki kafiye çözümlemeleri, bir takım problemler taşımaktadır. Bunun genel sebebi, ses ve harf ilişkisini yitirmemizdir. Klasik Türk Edebiyat’ında ......
Ünlü ve Ünsüz Harflerle Sağlanan Ahenk Aliterasyon ve Asonans
Mısra içinde ve komşu mısralar arasında bir ahenkle tekrarlanan ünlüler asonans, ünsüzler aliterasyon oluşturur. Asonans ve aliterasyonun iç kafiye, yarım kafiye, ünlü- ünsüz kafiyesi, seci, cinas gibi farklı terimlerle de ifade edilmesi yanlıştır.
Asonans ve aliterasyonun harf sayısında da ölçüt adına bir müşkil (problem) vardır. Acaba bir harfin kaç defa tekrar edilmesi gerekir (3, 4, 5, 7) ki asonans ve aliterasyon meydana gelsin? Bir mısrada en az üç harf benzerliği, böyle bir ahenk ......
Hece Ölçüsü Özellikleri
Hece vezni, her bir mısraın hece sayılarının birbirine eşitliği üzerine kurulur. Bu vezin; parmak hesabı (hesâb-ı benân), Türk vezni, millî vezin gibi isimlerle de anılmıştır.
Türk dilinde hecelerin yazı dilinde gösterilmesi, ünlü harflerin varlığına bağlıdır.
Türkçede bazı ünlülerin uzunluk kısalık bakımından birbirine göre farklılıklar taşıdığı iddiaları olmuştur ve bu husus henüz tartışmalıdır ama şimdiki hâlde bütün ünlülerin eşit uzunlukta olduğu kabul edilmektedir. Yeni Türk Edebiyatı’ndaki şiirlerde kullanılan hece vezni açısından Türkçedeki hecelerin uzunluğu, kısalığı, açıklığı, kapalılığı genellikle ......
Tam kafiye için iki harf veya bir uzun ünlü, ölçüt olarak alınır. Ölçüt listesinin de problemleri vardır. Mesela Divan Edebiyatı'ndaki bir buçuk hecenin, Yeni Türk Edebiyatı’nda tam kafiye olup olmadığı bilinmemektedir. Bu konuda çeşitli fikirler üretebiliriz ama bunlar keyfîlikten öte gitmez.
Şiirlerde dizelerin sonlarındaki bir ünlü, bir ünsüzün benzerliğine dayalı uyak çeşitlerine tam uyak adı verilir.
Gurbet o kadar açı
Kİ ne varsa içimde
Hepsi bana yabana
Hepsi başka biçimde
Bu parçadaki "çi" bir ünsüz, bir ünlü benzerliğine dayalı olduğundan tam uyaktır.
Hörü melek var mı senin ......
Yarım kafiye, tek bir harfin benzemesiyle yapılan kafiyeleniştir. Divan Edebiyatı’nda “sadece revi ile yapılan kafiyeye, sade veya basit kafiye denir”. Yarım kafiyeye, Halk Edebiyatı örneklerinde sık rastlarız.
Şiirlerde dizelerin sonlarındaki tek ünsüzün benzerlik göstermesine yarım uyak adı verilir.
Huri kızlar sürmelemiş gözünü
İlin aşiretin çeksin nazmı
Kaldır perçemini görem yüzünü
. -
Bu parçada, son sözcüklerdeki "z" ünsüzleri yarım uyak, diğer ekler rediftir.
öldürüp kanıma girme
Gayrılara gönülverme
Ela gözlerine siyah sürme
Çekme beni öldürsün
Bu parçada "r" ünsüzleri yarım uyak, diğer ekler ise ek halinde rediftir.
...
Şiirlerdeki bir dörtlükte birinci dize ile dördüncü dizenin, ikinci dize ile üçüncü dizenin uyaklı olmasına sarma uyak (sarmal kafiye) adı verilir.
Sarmal Uyak (Kafiye) Örnekleri :
Biliyorum gölgede senin uyuduğunu a
Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin b
Nazların aleminde yumulmuş kirpiklerin b
Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu a
Biraz düşündüm de derinden a
Ben nasıl unuturum dünleri b
Niye zinden ediyorum günleri b
Zevk de almalı aşkın kederimden a ...
Bu uyak türüne mesnevi kafiyesi de denir. Dizelerin ikişerli olarak, art arda kendi aralarında uyaklanışına düz uyak (düz kafiye) adı verilir.
Düz Uyak (Kafiye) Örnekleri:
Gâh odunda vü gâh suda idi a
Dün ü gün kahrile kısuda idi a
Ol kadar çeker idi yükler ağır b
Ki teninde tü komamıştı yağır b
Nice tü kalmamıştı et ü deri c
Yükler altında kana döndü deri c ...
Dize sonlarındaki ses benzerliğine uyak ( kafiye) denir. Uyak, dize sonlarında anlam ve görev yönünden farklı sözcük, eklerden ya da seslerden oluşur.
Kafiyenin Şiirdeki Yeri
Bir şiirde kafiyenin yeri hakkında üç çeşit yorum yapılır. Kafiye; başta, sonda veya ortada bulunabilir. Başta kafiyeleniş için İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı'nın bazı eserleri örnek gösterilebilir. Sonda kafiyeleniş, günümüzdeki en yaygın kullanılıştır. Bu yüzden tanımlarda bu özelliğin öne çıktığı görülmektedir. Dikkat edilirse Divan Edebiyatı’nda da, 19. asırdan sonraki edebiyatımızda da kafiyenin yapı sistemi, genellikle sonda kafiyelenişe göre ......
Şiir ya da düzyazıda ahengi sağlamak amacıyla aynı seslerin yinelenmesidir.
Bir başka tanım ise:
Düzyazıda, şiirde ahenk oluşturmak amacıyla aynı hecenin veya sesin tekrar edilmesine aliterasyon denir.
Aşağıdaki aliterasyon örneklerine göz atalım:
Eylülde melul olduğu gönül soldu da lale
Bir kâküle meyletti gönül geldi bu hale
Bu parçada "l" sesi yinelenmiştir.
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında
(N. Fazıl Kısakürek)
Cinayeti kör bir kayıkçı gördü ben gördüm kulaklarım gördü vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü hiçbiriniz orada yoktunuz
(Attila İlhan)
Sisler bulvarında seni kaybettim.
Sokak lambaları öksürüyordu.
Yukarıda bulutlar yürüyordu.
Bu parçada "s,k,r" sesleri yinelenmiştir ve bu dizelerde ......