Dil - Millet Bağlantısı ve İlişkisi
Dil, sosyal bir varlık ve belirli toplumların anlaşma aracı olarak tanımlanınca da, bir ulusu ulus yapan öğelerin başında gelir. Çünkü, bir toplumun ulus niteliğini kazanabilmesi, her şeyden önce o ulusa özgü bir dilin varlığı iledir. Dil bir ulusun duygu ve düşünce tarzı, tarihi ve toplum hayatı ile birlikte yürüdüğünden, ulus varlığının bir damgası ve o ulusun ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda o ulusun sosyal yapısının ve ruhunun gerçek bir aynasıdır. Kendisi de o toplumun içinde ......
Tamlama Yanlışlığı Nedir Ne Demektir
a) Sıfat ve İsmin Ortak Tamlanana Bağlanması
Sıfat ve isim tamlamalarının ortak kullanılması yani tamlayanların aynı tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna sebep olur. Çünkü ad tamlamalarında tamlanan iyelik eki alırken sıfat tamlamalarında tamlanan yani ikinci sözcük iyelik eki almaz.
Örneğin, “Süs ile yeşilbiber mutfaklarda her zaman bulunur.” cümlesinde “süs” sözcüğü isim , “yeşil” sözcüğü ise sıfat görevindedir. Bu sözcükler “ ile” bağlacıyla “ biber” tamlananına bağlanmıştır. Dil bilgisel açıdan “süs” tamlayanının iyelik eki almış “ biber” tamlananına bağlanması gerekir. ......
Atatürk ve TDK
TDK’nin kurucu ve koruyucu (hami) başkanı Yüce Atatürk, 12 Temmuz 1932 tarihinden itibaren ölünceye dek TDK ile yakından ilgilenmiş; çalışmalarını takip etmiş, bazen Genel Merkez Kurulu ve Terim Kolu toplantılarına başkanlık etmiş, bazen de bazı yönetici ve üyelerle sofrasında uzun uzadıya Kurum çalışmalarını ele almış, yönlendirici uyarılarda, tavsiyelerde bulunmuştur. Bu yazımızda, Atatürkün hayatında TDK’nin nasıl yer aldığını, tarih sırasına göre kısaca açıklamaya çalışacağız:
11 Temmuz 1932: I. Türk Tarihi Kurultayı’nda seçilen Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) Merkez ......
Özne Yüklem Uyumsuzluğu Nedir
İnsanların düşündüklerini doğru ifade edebilmesi için özne ve yüklemini birbirine yapı ve anlam bakımından uyumlu olması gerekir. Düşündüğümüzü ifade ederken bu uyuma dikkat etmezsek özne yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan anlatım bozukluğu meydana gelir. Bu özne yüklem uyuşmazlığı şu şekillerde olabilir: kişi uyumsuzluğu, tekillik - çoğulluk uyumsuzluğu ve olumlu-olumsuzluk uyumsuzluğu.
Tekillik - Çoğulluk Uyumsuzluğu
Bir cümlede özne durumundaki kavram ya da nesnenin tekillik ve çoğulluk bakımından yüklem ile uyum içerisinde olmamasıdır. Bu durumla ilgili kurallar şunlardır:
* Özne çoğul insansa yüklem tekil ......
Özne Eksikliği Nedir
Bağlı ve sıralı cümlelerde ya da yan cümleciği olan girişik birleşik cümlelerde karşımıza çıkar. Birinci cümlenin öznesinin ikinci cümlenin yüklemine bağlanamaması ya da yan cümleciğin öznesinin temel cümleye bağlanamaması sonucunda oluşur. Sıralı ya da bağlı cümlelerde ikinci yüklem birinci yüklemden farklı bir özne gerektiriyorsa ve bu özne kullanılmamışsa anlatım bozukluğu olur.
Örnek 1: Mehmet’in topu patlamıştı, bu yüzden hüngür hüngür ağlıyordu.
Bu cümledeki ilk yargının öznesi “Mehmet’in topu” ifadesidir. İkinci cümlede ise “Mehmet” sözcüğünün özne olarak kullanılması gerekmektedir ama kullanılmamıştır.
Karşılaştırmalı ......
Yüklem Yanlışları
Yüklem Eksikliği Nedir
Cümleye iki farklı yüklem gerekirken cümlede yalnızca birinin kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olur. Başka bir deyişle farklı yüklemlere bağlanması gereken sözlerin tek bir yükleme bağlanmasından kaynaklanır. Yüklem yanlışları yüklem eksikliğinden, ek fiilin kullanılmamasından, fiilimsi eksikliğinden ve kişi ekinin kullanılmamasından kaynaklanabilir. Sıralı ve bağlı cümlelerde kullanılması gereken yüklemin kullanılmamasıdır.
Örnek 1: Ben sırama isimlerimizi, sen kalbime aşkı yazmıştın.
Bu cümlede anlatım bozukluğunu gidermek için virgülden önce “yazmıştım” sözcüğü getirilmelidir.
Örnek 2: Olaydan büyük bir üzüntü duyduğunu, suçluların cezalandırılmasını istedi.
Bu cümlede anlatım ......
Sıfat Fiil (Ortaç Fiil) Nedir
Cümlede sıfatmış gibi kullanılan eylem biçimleridir. Eylem kök ya da gövdelerine bazı özel eklerin getirilmesiyle meydana gelen bu sözcüklere sıfat fiil adı verilir. Adlarda olduğu gibi iyelik eki, çokluk eki ve hal (durum) eklerini alabilirler. Sıfat fiiller tümcede sıfat görevinde kullanıldığı gibi ad görevinde de kullanılabilirler. Sıfat-fiilin görevi sorulduğunda ilgili cümlede bu eki alan sözcükten sonra ad olup olmadığına bakılır.
Örnek:
Gülen insanlar, diğerlerinden daha mutludur. (Sonrasında "insanlar" sözcüğü geldiği için sıfat görevindedir.)
Gülenler, diğerlerinden daha mutludur.
Sıfat Fiil ......
İsim Fiiller (Ad Eylemler - Mastarlar) Hakkında Kısaca Özet Bilgi
İsim Fiil Nedir
Ad-Eylemler (İsim-Fiiller) : Fiil kök veya gövdelerine getirilen “-mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş” ekleriyle türeyen ve fiilin ismi olarak kullanılan kelimelerdir. Aklınızda daha kolay kalması için isim fiil eklerinin kodlaması ma(y)ışmak şeklinde yapabiliriz.
-ma, -me ekine örnekler:
Yeni bir projeye başlama hissi heyecan vericidir ve yeni fırsatlar sunabilir.
İyi bir planlama ve yönetim ile işleri izleme, hataları önlemede büyük bir rol oynar ve başarı şansını artırabilir.
Detaylı bir inceleme ......
Fiilimsi Nedir
Türkçe'de de yaygın olarak kullanılan bu sözcük türü, eylemin ada dönüşmesiyle oluşur. Ancak biçimsel olarak ad olmasına rağmen "eylem" anlamı devam eder. Fiilimsiler, temelde bir eylemin zarf, ad veya sıfat haline getirilmiş biçimidir. Örneğin, "yürü-" fiili "yürüyüş", "yürüyen", "yürüyünce" eylemsi olarak kullanılabilir. Fiilimsilerin diğer bir özelliği, yan tümce kurabilme yetenekleridir. Yani bir cümle içinde ana cümleden bağımsız olarak kullanılabilirler. Örneğin, "Eve gidene kadar kitap okudum." cümlesinde "gidene kadar" fiilimsi öbeği yan tümce kurarak kullanılmıştır.
Fiilimsilerin önemli bir özelliği de, "melez" ......
Zarf Fiiller (Bağ-Eylemler, Ulaçlar)
Zarf fiiller, fiil köklerinden veya gövdelerinden türeyerek üzerine eklendiği fiille yüklem arasında anlam bağlantısı kurup cümlenin ögelerinde ise zarf tümleci (belirteç tamlayıcısı) görevinde kullanılan eylemsilerden biridir. Zarf fiil ekleri eylemlere gelip onlardan "zarf" türettiği için aldığı ek yapım ekidir, sözcüğün kendisi ise türemiş sözcüktür.
Ulaç ya da bağ eylem olarak da bilinen zarf fiiller, eylem köklerine ya da gövdelerine aldığı eklerle geçici bir biçimde sözcük türlerinden zarf oluşturur ve kesinlikle çekim eki alamaz. Genellikle yükleme sorulan "nasıl" ya ......
Bağımsız Tümleçler (Cümle Dışı Unsurlar) Hakkında Kısaca Özet Bilgi
Cümlenin anlamını dolaylı olarak tamamlayan bağlama edatları, ünlem edatları, hitaplar ve ara sözlerdir. Bu unsurlar esas hareketle, fiillerle (eylemler) doğrudan ilgili değildir. Genellikle cümlenin başında, sonunda veya cümleler arasında yer alırlar. Parantez şeklinde cümlenin içine girdikleri de görülür.
Örnekler:
Ev Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır.
Hev Sakarva! Kim demiş suya vurulmaz perçin?
“Bu kitaplar, içi bilgi dolu mücevher kutuları, hayatta sahip olunan en değerli ......
Zarf Tümleci (Belirteç Tamlayıcısı) Nedir Hakkında Kısaca Özet Bilgi
Cümlede işin nasıl, ne şekilde, ne zaman, ne yönde yapıldığını gösteren öğedir.
Örnekler:
Gülümhan hıçkıra hıçkıra ağlamış ve Boston onu sakinleştirmek için epeyce uğraşmıştı.
Kuşlara benzer kelimeler, odana dolarlar bir akşam.
Zarf tümleci soruları
"nasıl, ne zaman, ne kadar, niçin, niye, neden ve nereye" sorularını yükleme sorarak zarf tümlecini buluruz. "nereye" sorusu sorulduğunda aldığımız yanıtın "yönelme hal eki ya da diğer adıyla yaklaşma durum eki almaması gerekmektedir. Eğer "-e,-a" ekini alırsa bu öge dolaylı tümleç olur.
Yemeğini ......
Edat Tümleci (İlgeç Tamlayıcısı) Nedir Kısaca Özet Bilgi
Edat öbeklerinin oluşturduğu tümleç biçimidir. Yükleme "kiminle, kime göre, kimin için, ne ile" sorularına cevap veren öge cümlenin ögeleri konusunda edat tümleci olarak adlandırılır.
Örnekler:
Annesiyle dün senden habersiz alışverişe çıktı.
Benim için sakın üzülme bundan sonra.
Bana göre sen bir hiçsin.
BAŞKA BİR KAYNAK
Edat Tümleci : Cümleye amaç – sonuç, özgürlük, benzerlik, eşitlik, birliktelik, araç anlamı katan ya da sözcük öbekleri cümle içinde ilgeç tümleci görevi yapar.
Örnek : Gemiler, güneye doğru yöneldi. (Nereye doğru?) ......
Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı) Nedir Kısaca Özet Bilgi
Tümcede yüklemin yöneldiği (-e hali, yaklaşma durum eki), bulunduğu (-de hali, bulunma hal eki) ve ayrıldığı (-den hali) yeri bildiren ögeye dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı) adı verilir. Bu öge "-e, -de, -den” durum eklerinden birini alır" -e, -de, -den” hâlindeki sorulara aynı ekleri alarak cevap veren unsurlardır: kime, kimde, kimden, neye, neyde, neyden, nelere, nelerde, nelerden nereye, erede, nereden, kimlere, kimlerde, kimlerden biçiminde dolaylı tümleç soruları sorulur.
Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı) Soruları ve Örnek ......
Özne Nedir
Cümlede yüklemin gösterdiği işi, oluşu, hareketi yapan veya durumu üzerine alan unsurdur. Özne, cümlede yapan veya olanı karşılar. Yüklemi fiil olan cümlelerde özne, işi yapanı bildirir. Yüklemi isim olan cümlelerde, edilgen fiilli cümlelerde ve yüklemi oluş bildiren fiil cümlelerinde özne, eylemin belirttiği olanı gösterir.
Özne Nasıl Bulunur
Cümlenin ögelerinde özneyi bulmak için yükleme "kim, ve ne" soruları sorulur. Özne, fiil cümlelerinde kip ekinden önceki kısma "-an, -ne kim, -an, -en ne?" soruları sorularak bulunur. İsim cümlelerinde ise zaman ekinden önceki kısma ......
Yüklem Nedir
Tümcede yapılan işi, hareketi, oluşu üzerine alan ve yargı bildiren unsurdur. Cümle ögelerindeki en temel unsurdur. Yüklem, çekimli bir eylem ya da ek eylemle çekimlenmiş bir isim soylu sözcük olabilir.
Cümlenin ana öğesidir. Cümlenin bütün öğeleri yüklem ile olan ilişkilerine göre belirlenir. Cümlenin genellikle sonunda yer aldığı gibi her yerinde de bulunabilir. Dilimizin genel kuralı yüklemin sonda olmasıdır. Eğer yüklem sondaysa bu tür cümlelere kurallı cümle denir. Yüklem sonda değil de başka bir yerde ise bu tür cümlelere devrik cümle ......
Nesne Nedir (Düz Tümleç)
Tümcede öznenin yaptığı veya yüklemin bildirdiği işten etkilenen ögedir. Cümlenin yardımcı ögelerinden biridir. Eylemin bildirdiği işten veya öznenin yaptığı işten etkilenen öge diye sorulursa nesne aranır. Nesne, yükleme belirtme durum eki ile (-ı, -i, -u, ,-ü) veya eksiz olarak bağlanır. Belirtme hal eki alan nesnelere belirtili nesne, bu eki taşımayan nesnelere de belirtisiz nesne denir.
Nesne belirtili ve belirtisiz diye ayrılır:
Belirtili Nesne
Yükleme sorulan “kimi, neyi, nereyi” sorularına verilen yanıttır, belirtme durum (-i hâli) ekini alır.
Bilge tatile giderken yanında kitaplarını ......
Cümlenin Ögeleri Nedir
Duygu, düşünce, yargı vb. ifade etmek üzere çekimli bir fiille veya sonuna ek fiil getirilen bir isimle kurulan sözcük dizisine "cümle" denir. Duygu, düşünce ya da olay anlatılırken cümlede her sözcük ya da sözcük grubu bir görev üstlenir. Çekimli bir eylem veya ek eylem almış bir ad tek başına da cümle olabilir. Sözcük ya da sözcük gruplarının cümlede yüklendikleri görevlere öge denir. Tümcenin tam olarak ifade etmek istediği duygu, düşünce veya hüküm için farklı unsurlara ihtiyaç duyulur. Bu ......
Yanlış Anlamda Sözcük Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
Türkçede söylenişleri birbirine yakın ya da aynı kökten türeyen sözcüklerin anlam inceliğine uygun kullanılmaması Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanımı ile ilgili anlatım bozukluklarına neden olur. Sözcüklerin cümlede anlamca birbiriyle bağdaşması gerekir.
Sözcükler, anlam inceliği bilinmeden kullanıldığında birbiriyle bağdaşmaz; anlatım bozukluğu oluşur, örneğin, fiyat sözcüğüyle ücret sözcüğü anlamca birbirine yakındır. Buradan yola çıkılarak kurulan “ Peynirin fiyatı ona yüksek geldi.” cümlesinde fiyat sözcüğü bağdaşıklık ilkesine uygun kullanılmıştır ancak aynı sözcüğü “ Ulaşım fiyatlarına yine zam geldi.” cümlesinde ......
İsmin halleri (Hal Durum Ekleri) Nelerdir Hakkında Geniş Detaylı Bilgi
İsimleri isimlere, edatlara ve genellikle fiillere (eylemlere) bağlayan cümle içinde ismin farklı anlam ilişkileri kurmasını sağlayan eklere isim hal ekleri (durum ekleri) denir. İsmin bu ekleri alara kazandığı yeni görevlere de ismin halleri denir.
Hal ekleri ekler ismin görevini değiştirirken anlamında değişiklik yapmaz. Bu ekleri insanların giydiği kıyafetlere benzetebiliriz: Nasıl biz hava şartlarına, gittiğimiz yere, yaşımıza göre farklı kıyafetler giyorsak ismler de kullanıldıkları cümleye göre farklı hal ekleri alırlar.
Bizlerin farklı kıyafetler giydiğimizde ......