Tevfik Fikret

Bir Döneme Damgasını Vuran Tevfik Fikret Hayatı Biyografisi Hakkında Detaylı Geniş Bilgi

Türk edebiyatında Servet-i Fünun şiiri demek, Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin‘in şiir anlayışı demektir. Bu iki mühim şahsiyet, kendileriyle aynı görüşü paylaşan edip nesildaşlarının anlayışlarım kuvvetle şekillendirmiştir.

T. Fikret ilk şiir denemelerinde, gördüğü edebiyat ortamı sebebiyle, eski anlayış çerçevesinde kalmıştır. Sonraları eğitim gördüğü hocalarının da etkisiyle batı, özellikle Fransız edebiyatından haberdar olmuştur. Batı edebiyatını benimsemesinde asıl etken olan şahsiyet ise R. Ekrem’dir. Daha sonra Abdülhak Hamit Tarhan‘dan da etkilenerek batı edebiyatının Servet-i Fünun Edebiyatı döneminde önemli temsilcilerinden biri olmuştur.

Servet-i Fünun dergisinin yönetimine gelmesinin ardından yayımladığı Hasta Çocuk manzumesi ile sanat anlayışının ilk örneğini vermiş bulunmaktadır. Mahmut Ekrem ve Hamit ekollerinin etkisinde çizmiş olduğu sanat anlayışı; ferdiyetçi ve “sanat için sanat” yapılması yönündedir. Dönemin hâkim akımı olan romantizmden de çokça etkilenmiştir. Ferdiyetçi şiirleri ağırlıkta olmasına rağmen Verin Zavallılara, Balıkçılar vb. şiirlerinde toplumun çeşitli kesimlerinden izlenimleri taşıyan konulara da değinmiştir.

Servet-i Fünun dergisinin kapanmasına doğru (1901) Tevfik Fikret’in sanat anlayışında da toplumun meselelerini önceleyen, siyâsî meselelere üstü kapalı da olsa değinen bir eğilim görülmektedir. Bu anlayışın ilk görüldüğü manzumesi Abdülhâmit’in tahta çıkışını konu alan Şehrayîn’dir. Ardından istibdat yönetimine karşı en şiddetli hücumunu Sis adlı şiiri ile yapar.

Servet-i Fünun Dergisi’nin kapanmasının ardından II. Meşrutiyetin ilanına kadar hiçbir yerde şiirini yayımlatmamıştır.

Sis adlı şiirinden itibaren artık kaleme aldığı şiirleri; baskı yönetimine karşı tenkit, ülkenin medenileşme ve batı kültürüne entegresinin kesintisiz devam etmesi, özgürlük, hürriyet… çerçevesindedir. Görülmektedir ki bireyin his ve hayal dünyasını ele aldığı şiirlerinin ardından sanatını toplum meselelerine ve ülkenin durumunu konu alan şiirlere yöneltmiştir.

II.Meşrutiyet’in ardından kaleme aldığı Doksan Beşe Doğru, Hân-ı Yağma, Sancâğ-ı Şerif Huzûrunda gibi eserleri döneminde oldukça ses getirmiştir. Son yayımladığı eseri ise, çocuk şiirlerinden oluşan Şermin’dir.

Tevfik Fikret’in Şiirlerinde İşlediği Temalar

Sanat hayatının baskın temaları, ilk dönemde aşk ve tabiat; ikinci dönemde ise hürriyet, özgürlük, medenileşmek, savaş karşıtlığı şeklindedir.

Not:

Fikret’in şiiri tam anlamıyla batılı şiir anlayışına uygundur. Parnasyenlerden ve romantiklerden, şiirin şekil ve içerik özellikleri bakımından etkilenmiştir. Manzumede anlamın bir beyitte tamamlanması anlayışını kıran anjambameni Türk şiirine yerleştiren, sone şeklini sıklıkla kullanan, aruz veznini müzikal değerlerini ön plâna alarak kullanan Fikret’tir. Şiirlerinde kullandığı dil ise Arapça ve Farsçadan yeni getirilen pek çok kelimenin ağırlıkta olduğu bir yapıdadır.

Tevfik Fikret Hayatı Biyografisi Edebi Kişiliği ve Eserleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi (1867-1915):

İstanbul’da doğan şairin asıl adı Mehmet Tevfik’tir. Mahmudiye Rüştiyesinde başladığı ortaöğrenimini Mekteb-i Sultanide (Galatasaray Lisesi) tamamladı. Devlet dairelerinde memur olarak çalıştı. Çeşitli okullarda Fransızca, Türkçe ve edebiyat dersleri verdi. Dönemin gazete ve dergilerinde şiirler yayımladı. Servetifünun dergisinde yayın yönetmenliği yaptı.
Tevfik Fikret, edebiyat öğretmeni Recaizade Mahmut Ekrem’in de etkisiyle Batılı sanat anlayışını benimsedi. Şiirde dize ve beyit hâkimiyetini kırdı. Genellikle serbest müstezat biçimini kullandı. Aruz ölçüsünü Türkçeye başarıyla uyguladı. Onun şiirlerinde parnasizmin etkisiyle biçim mükemmelliği, sembolizmin etkisiyle müzikalite görülür. Aynı zamanda resim sanatı ile de uğraşan Fikret’in şiirlerindeki betimlemeler bir tabloyu andırır. Oğlu Haluk’ta sembolize ettiği ideal gençlik için şiirler yazan şair, ömrünün son yıllarında çocuklar için hece ölçüsüyle şiirler yazdı.
Lirik ve pastoral özellikler gösteren Yağmur şiiri, aruzun en küçük kalıplarından biriyle yazılmıştır. Vezne göre okunduğunda şiirde ses-içerik ilişkisi görülür. Sanatçı, Yağmur’da betimleyici bir anlatım tutumu sergilemiştir:
Sokaklarda seyl-âbeler ağlaşır, Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
Bulutlar karardıkça zerrâta bir Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
Balıkçılar, Han-ı Yağma, Tarih-i Kadim, Haluk’un Bayramı, Sis şairin tanınmış şiirlerindendir. Şiir kitapları Rübab-ı Şikeste, Haluk’un Defteri ve çocuklar için hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinin toplandığı Şermin’dir.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir