Recaizade Mahmut Ekrem

Düşünen Adam Recaizade Mahmut Ekrem Hayatı Biyografisi Hakkında Geniş Detaylı Bilgi 

Şair yazar. Türk edebiyatında Abdülhak Hamit Tarhan ile beraber Tanzimat Dönemi Edebiyatının “ikinci dönemi” olarak adlandırılan, yeni bir sürecin başlatıcılarındandır. İbrahim Şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal’in öncülüğünde şekillenen, toplumu aydınlatmayı önceleyen ilk dönem edebiyat anlayışının ardından Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit ile bireyin dünyasını sanat eserinde ele almayı amaçlayan ikinci dönem başlar. R. Ekrem, sanatsal ve teorik anlamda döneminde yazılıp okunan hemen hemen her türde eser vermiştir.

Şiir kitaplarından bazıları: Nağme-i Seher, Yâdigâr-ı Şebâb, Zemzeme l-ll-lll…

Tanzimat Edebiyatı’nın ilk dönem sanatkârlarının bilinçli bir şekilde yaptıkları, halkın okuyacağı eserleri onların anlayacağı dilden verme çabaları sonucu ortaya çıkan sade bir dil ve konuşma üslubuna yaklaşma, ikinci dönem edebiyatçıları tarafından sanat endişesi güdülerek tam aksi istikamette seyretmeye başlamıştır. Dil ve üslup aydın kitlesine hitap edecek, daha süslü ve “sanatsal” boyuta getirilmiştir.

Yine ilk dönemden farklı olarak sosyal meseleleri edebiyat eserinden ele almaktan vazgeçmişlerdir. Sanatın amacının yine sanatsal bir eser ortaya koymak olduğuna inanılmış, bireyin duygu ve hayal dünyası eserlerde ele alınmaya başlanmıştır.

Bu yönelimde:

  • 1880’lerden itibaren edebiyatımıza etkisini arttırmaya başlayan romantizmin,
  • II. Abdülhamit idaresinin memleketi değişen dünya konjonktüründe kontrolde tutabilmek ve imparatorluk sınırları dışında başlayan özgürlükçülüğü esas alan yeni devlet yönetimi anlayışlarının bu coğrafyada yayılmasını bir nebze de olsun engelleyebilmek adına başlattığı ve hayatın her alanında -edebiyatta da kuvvetle- hissedilen istibdat yönetiminin etkisinin olduğunu söyleyebiliriz.

R. Ekrem şiirde ele alınacak tema ve konuların tek bir çizgiye dayanması zaruretini görüyordu: Güzellik… Ferdin duygulanmasına, his ve hayal dünyasının şekillenip değişmesine hizmet edecek bir sanatsal faaliyet olarak gördüğü şiirin, toplumsal gayelerden uzak, ne ahlâkla ilgili ne de ahlâk dışı “gayriahlaki” (ahlakla ilgisiz) olması gerektiğini savunmuştur.

Böylesi bir sanatsal çalışmanın da muhtevasına uygun, sanatsal bir dilinin olması gerektiği görüşünü benimsemiştir. Yeni kültür dairesinden alınan his ve hayal imajlarını ifade edebilecek yeni kelimelere ihtiyaç duyulmuş, bu amaçla Arapça, Farsça ve bazen de Fransızcanın lügatlerine sığınılmıştır. Yeni kelime haznesiyle şekillenen bu şiir anlayışı da pek tabii halkın konuştuğu ve anladığı dil ve üsluptan hızla uzaklaşmıştır.

  • R. Ekrem’in teorik anlamda Türk edebiyatına fikirleriyle çizdiği bu şablonu, eserlerine yeteri oranda aktarabildiğini söylemek pek mümkün değildir.
  • Şiirlerinde önemli bir yer tutan aşk ve tabiat temalarının yanında gerçek kadın estetiğinin bir değer olarak Ekrem ile şiire girdiğini söylemek mümkündür.
  • Yaşamında karşılaştığı olaylar, Türk edebiyatına ilk defa aile çevresinde gelişen ve dram ağırlıklı olayların şiire girmesini sağlamıştır.
  • Yaşadığı dönemde yavaş yavaş popüler olmaya başlayan “mensur şiir” türünde de eserler vermiştir.

Recaizade Mahmut Ekrem Hayatı Biyografisi Edebi Kişiliği ve Eserleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi (1847-1914)

Şâir ve yazar. İstanbul’da doğdu. Recâi Efendi’nin oğlu. Beyazıt Rüştiyesi ile Mekteb-i Irfan’da okuduktan sonra Harbiye İdâdîsi’ne girdi (1858). Sağlık bakımından uygun olmadığı için okuldan ayrılıp, Hariciye Nezareti Mektubî Kalemi’ne me­mur oldu (1862). Namık Kemal ile tanışıp Tasvir-i Efkâr’da yazmaya başladı 1867’de aynı gazeteyi devraldı. 1877’de Şûrâ-yı Devlet (Danıştay) üyesi oldu. Öğretmenlik ve ba­kanlık, Ayan azâlığı yaptı. İstanbul’da öldü. Küçüksu Mezarlığı’na gömüldü.
Tanzimat dönemi sanatçılarındandir. Şiir, hikaye, ro­man, piyes ve tenkit yazıları yazmıştır. Sanat sanat İçindir prensibine bağlı olarak tabiat, sevgi, Ölüm temalarını işle­yen şiirler yazdı. Batılı edebiyatın doğmasına zemin hazırla­dı.
Şiir kitapları: 1. Nağme-i Seher (1871), 2. Yadigâr-ı Şebâb (1873), 3. Zemzeme (Üç cilt, 1883-1885), 4. Nijad Ekrem (Şiir­ler, hatıralar, 1911).
Roman: Araba Sevdası (1896, 1940, 1963).
Hikâyeler: 1. Muhsin Bey yahut Şairliğin Hazin Bir Netîcesl (1889), 2. Şemsâ (1895).
Piyesleri: 1. Afife Anjelik (1870), 2. Vuslat yahut Süreksiz Sevinç (1874), 3. Çok Bilen Çok Yanılır (1914,1941,1970).
Diğer eserleri: 1.Tâlim-i Ede­biyat (Edebiyat bilgileri, 1872,1882), 2. Takdir-I Elhan (Tenkid, 1886), 3 Atala (Chateaubriand’dan tere. 1871), 4. Meprlzon Tercümesi (1875, S. Peltico’dan), 5. Nâçiz (Fransızca’­dan manzum ve mensur tercümeler, 1885), 6. Kudemâdan Birkaç Şâir (1888), 7. Tefekkür (1888)

2 Comments

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir