Klasisizm Akımı

Klasisizm Akımı Nedir Ne Demektir

Klasisizm; eski, asırlar geçse de önemini kaybetmeyen, iyi, nitelikli; kalitesi ve üstün vasıfları sebebiyle sınıflanmış anlamlarını taşıyan klasik kelimesinden türetilmiş bir terimdir. Rönesans’ı hazırlayan önemli fikir ve sanat akımlarından biridir. Temellerini Sokrat, Eflatun, Aristo tarafından işlenen idea mimesis ilgisine bağlayan ve “Sanat eseri genel olan tabiatı anlatır. Fikrince evrensel doğrulara bağlı kalan felsefi ve edebi akımlardan biridir.

Doğuşu Ortaya Çıkışı 

Montaigne (1553-1592)’in “Denemeler” adlı eseri, eski Yunan ve Latin geleneğini hatırlatan ve antikite adı verilen üslupla kaleme alınmıştır. Descartes (1596-1650) “Rasyonalizmin merkezi antik Yunan’dır.” derken aslında Klasisizmin kaynaklarını dile getirmektedir. 1634’te Fransız Akademisi’nin kurulması, Pascal’ın araştırmaları, 17. asırda Boileau’nun, klasizmin ustası olarak belirlenmesi, bu akımın beslendiği ilk hareketlere örneklik teşkil eder. Boileau, Aristo’nun Poetika’sı ve Hornace’m sanat görüşleri ile birlikte 1674’te Art Poetika (Şiir Sanatı) adlı eserini yazar. Racine, Corneille, Moliere, Madame de la Fayette, yeni bir Ezop olarak La Fontaine, klasisizmin ilk temsilcileridir.

  • Montaigne deneme,
  • La Fontaine fabl,
  • Racine ve Corneille trajedi,
  • Moliere komedi,
  • Boileau eleştiri,
  • Fenelon roman (Madame de la Fayette),
  • La Bruyere karakterler açısından klasisizmi temsil ederler.
  • Felsefi düşüncede, Descartes ve Pascal öne çıkar.

Klasisizmin özellikleri

  • Eski Yunan ve Latin geleneği ve birikimi demek olan Antikite, her hâli ile yeniden keşfedilmen ve yaşanmalıdır. Gerekirse, klasik eserler taklit edilmeli, tercüme ve uyarlamaları yapılmalıdır.
  • Sanatta, bütün saflığı ve doğallığı ile tabiata dönüş esastır. Tabiat, en önemli kaynaktır. Buradan doğallık keşfedilecektir.
  • Hümanizm tecrübesinden sonra, tabiatın bir parçası olması hasebiyle insana dönüş gerçekleşecek ve doğanın mükemmel bir parçası olan sağlıklı, akıllı, mantıklı, makul insan fikri yaygınlaştırılacaktır.
  • Akıl, sağduyu öne geçecek, duyular, akıl süzgecinden geçirilecektir.
  • Dil kuralları, klasik şartları da içine alan en doğru gramer sistemini takip etmelidir. Sanat adına hiçbir yazar, dilin özelliklerini değiştiremez. Dil ve ifade, okumuşların, aristokratların, üstat seçkinlerin dilidir; eserlerde halk konuşması ve argo yoktur.
  • Klasisizmin karakteristik türü tiyatrodur; özellikle komedya ve tragedya. Deneme, sonra diğer türler kullanılır. Klasisizm, tiyatroya hacim disiplini getirmiş; üç birlik kuralı, 24 saat sınırı ile şekillendirilmiştir. Sahnedeki bir eser; konuda, mekânda ve zamanda birlik prensibini korumalıdır. Tiyatroda itiş kakış, asil olmayan hâller, kan, hayvan objeleri kullanılmaz.
  • Gerek özel hayatta ve gerekse sosyal ve siyasi şartlarda normal dışı hâllerin sanat eserinden özellikle tiyatro sahnelerinden uzaklaştırılması fikri benimsenmelidir.
  • Sanat eseri, kendi içinde bütündür ve mükemmeliyet fikri, bu bütünlük anlayışını tamamlar.
  • Klasik sanatkârlar, “Sanat sanat içindir.“ fikrine yakın eserler kaleme almıştır. Eserlerde, sanatçı kendi varlığını, kişiliğini gizler. Yazarın eserde kişisel takdimlerle olaya müdahale etmesi yani tedahül (olayın akışına dışardan karışma) tekniğini kullanmaması, o kusura düşmemesi, klasik eserlerin önemli bir özelliğidir.
  •  Apolion tavır olan sağlıklı insanın cesur ve asil hâlleri öne çıkar. Kahramanın ruh hâli önemle üzerinde durulan bir husustur. Dış görünüşü pek öne çıkmaz ama insan tiplemeleri çok çok önemlidir.
  • Çevrenin önemi, tabiat açısından esere girer. En önemli tabiat harikası ise insandır. Tasvirde dış mekân ihmal edilir.
  • Konular eski Yunan ve Latin’den esinlenerek seçilmiştir. Konunun kendisi çok önemli değil ama nasıl işlendiği ve ne gibi kurallar teklif ettiği önemlidir. Moda, geçici hevesle yaygınlaşan konular değil, evrensel asırlarca insanları meşgul eden konulardır.

Not: Türk edebiyatında klasisizm, Batıda olduğu gibi değil kendi karakteristik özelliklerine göre gelişmiştir. İbrahim Şinasi Efendi ve Ahmet Vefik Paşa gibi sanatkârlarda klasik akımın etkileri görülür

Klasisizm Akımı Nedir Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Klasisizm, XVI. yüzyılın sonlarında Fransa’da monarşinin güçlenmesiyle ortaya çıkmış bir edebî akımdır. Eski Yunan ve Latin edebiyatlarını örnek alan klasisizmde sanattaki kural ve ilkelere sıkı sıkıya bağlılık esastır. Bu akımda akla, sağduyuya ve ahlak ilkelerine büyük önem verilir. Kişisel duygu ve eğilimler değil insanın değişmeyen özellikleri yansıtılır. Konular tarihten ve mitolojiden alınır. Kahramanlar soylulardan seçilir. Dil ve anlatımda mükemmellik amaçlanır; açıklık, yalınlık, duruluk önemsenir. Kaba ve çirkin sözlere yer verilmez. Sanatçı eserde kişiliğini gizler.

Klasisizm akımında en çok tiyatro (trajedi ve komedi), şiir ve fabl türlerinde eserler verilmiştir. Fransız edebiyatından Bouileau (Bualo), Corneille (Korney), Racine, Moliére (Molyer), La Fontaine (La Fonten), Fénelon (Fenelon), Madam de la Fayette (Madam dö la Fayet) bu akımın başlıca temsilcilerindendir. Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa ise Türk edebiyatında klasisizmden etkilenmiş sanatçılardandır.

Klasisizm Sanat Akımı Hakkında Geniş Bilgi

17.yüzyılda Fransa’da doğmuş bir edebi akı­mlardan biridir. 17.yüzyıl Fransası’nın toplumsal ve siyasal ya­pısı, düşünsel alanda rasyonalizm (akılcılık) felsefe­si, klasisizmin doğuşunda etkili olmuştur. Bu yüzyılda Fransa’da güçlü bir krallık rejimi vardır. Siyasal ve toplumsal alanda her şey kuralla­ra bağlanmış, yasa ve düzen egemen olmuştur. İnsan hak ve özgürlükleri önem taşımamaktadır. 1634’te Fransız Akademisi kurularak dil ve ede­biyat kuralları belirlenmiştir. Descartes’in, rasyonalist felsefesine göre akıl, doğru ve gerçeği bulmanın temel aracıdır. Duygular, kesinlikle aklın denetimine alınmalıdır.

Klasisizmin Özellikleri:

  1. Antik Yunan ve Roma’dan ilham alma: Antik Yunan ve Roma kültürlerine olan hayranlığıyla bilinir. Bu kültürlerden ilham alan sanatçılar, heykeller, resimler ve yapılar yaparlar. Klasisist sanatçılar, Antik Yunan ve Roma mimarisindeki oranlar, simetri ve nesnelliği taklit ederler.
  2. Doğal düzene uygunluk: Klasik sanat, doğal düzene uygunluk ve uyumun önemini vurgular. Sanatçılar, doğanın yarattığı oranları, geometrik şekilleri ve simetriyi taklit ederler.
  3. Netlik, basitlik ve doğruluk: Klasik sanat, netlik, basitlik ve doğruluk değerlerini öne çıkarır. Sanatçılar, tasarımlarında ve eserlerinde süsleme ve karmaşıklıktan kaçınırlar.
  4. Akıl ve mantık: Akıl ve mantık ilkelerine dayanır. Sanatçılar, duygusallıktan kaçınırlar ve doğru oranları, geometrik şekilleri ve simetriyi kullanarak nesnel bir sanat eseri yaratmaya çalışırlar.
  5. Tarihi konular ve mitoloji: Tarihi konular ve mitolojiye olan ilgisiyle de bilinir. Sanatçılar, Antik Yunan ve Roma mitolojisinden ve tarihten ilham alırlar. Bu konular, heykellerde, resimlerde ve mimaride sıkça kullanılır.
  6. Aydınlanma felsefesi: Aydınlanma Çağı’nın felsefesiyle de bağlantılıdır. Aydınlanma Çağı, insanların akıl yoluyla bilgiye ulaşabilecekleri ve insanlık için ilerleme sağlayabilecekleri fikrine dayanır. Bu akım da, insanın aklı ve mantığı kullanarak sanat eserleri üretebileceğine inanır.

Klasisizm Temsilcileri

* Corneille
* Moliere (hangi akım)
* Racine
* La Fontaine
* Daniele Defoe
* Boileau
* Descartes
* Pascal

Klasisizm Akımı PDF İndir

Klasisizm Türk Temsilcileri

Klasisizm, Türk edebiyatında Tanzimat dönemiyle birlikte etkisini göstermeye başladı. Tanzimat dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nda modernleşme hareketlerinin başladığı ve Batılılaşma çabalarının arttığı bir dönemdir. Bu dönemde Klasisizm, Batı edebiyatından alınan eserlerin Türk edebiyatına tercüme edilmesiyle birlikte Türk edebiyatında etkisini gösterdi.

Klasisizm, Tanzimat dönemi Türk edebiyatında birçok şairin eserlerinde etkili oldu. Şairler, eserlerinde Antik Yunan ve Roma mitolojisine sıkça yer verirken, şiirlerinde doğal düzen ve simetri öğelerini kullanmaya başladılar. Ayrıca, Klasisizmin etkisiyle Türk edebiyatında şiirlerde netlik, doğruluk ve sadelik özellikleri önem kazandı.

Klasisizm, Tanzimat edebiyatında Batı edebiyatının etkisiyle birleşerek yeni bir edebi tarzın doğmasına yol açtı. Bu tarz, Batılı ve Doğulu unsurları bir araya getiren bir sentez olarak görülebilir. Klasisizm’in etkisiyle Türk edebiyatında “sadeleştirme” ve “yabancılaştırma” eğilimi güçlendi. Türk şairler, Türkçe’nin kelime hazinesini genişletmek ve dilin yapısını geliştirmek için çalıştılar.

Klasisizm’in Türk edebiyatındaki etkileri arasında, Divan edebiyatı etkisinden uzaklaşma ve Türkçe’nin edebiyatta kullanımının artması da yer alır. Divan şairleri, eserlerinde geleneksel Divan şiirinde kullanılan aruz ölçüsüne uymak yerine, Batı edebiyatında kullanılan vezin ölçülerini kullanmaya başladılar.

Hümanizm Akımı & Romantizm Akımı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir