Tragedya (Trajedi, Ağlatı)

Tragedya Nedir, Trajedi Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Kendine özgü sıkı kuralları vardır. Seyircide kor­ku ve acıma gibi duygular uyandırır. Böylece ruhun tutkulardan temizlenmesi hedeflenir, ilk kez M.ö 6.yüzyılda Yunan edebiyatında görülmüştür. Tragedya, eski Yunan edebiyatının ve Latin edebiyatının taklit edildiği ve Klasisizmin etkili olduğu 17. yüzyılda, özellikle Fransa’da yeniden canlanmış ve 19. yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür.

Önemli Trajedi Sanatçıları

Aiskhylos (MÖ. 525-456)
Sophokles (MÖ. 495-406)

Eski Yunan Edebiyatı:

Euripidies (MÖ. 480-406)
Pierre Corneille (1606-1684)
Racine (1639-1690)

Trajedinin özellikleri

1. Koro, trajedinin temel öğesidir. Halkı temsil eder, eyleme karışmaz. Kentin yaşlıları ya da kadınlarından oluşur. İnsanlara öğüt verir, yol gösterirler.  Konular mitoloji ya da tarihten alınır.
2. Erdeme ve ahlaka değer verilir.
3. Kahramanları, sıradan insanlardan değil; doğa üstü varlıklar ( Tanrılar, Tanrıçalar…), yüksek tabakadan kişilerden ( kral, soylular) oluşturu­lur.
4. Eser, baştan sona kadar ciddi bir hava içinde geçer.

5. Acı veren; vurma, yaralama, öldürme gibi olaylar sahnede seyirciye gösterilmez. Yalnızca bu olayların öyküsü anlatılır.
6. Sahnede basit ve sıradan bir üslup kullanılmaz.
7. Kaba saba sözlere yer verilmez. 3 Şiir biçiminde yazılır.
8. Sahnede üç birlik kuralına ( yer.zaman, olay) uyulur.
9. Trajedi birbiri ardından süren diyalog ve koro bölümlerinden oluşur,

10. Trajedi bir bütün halinde aralıksız oynanır. Korolar, dramatik bölümlerin arasında perde aralarını gösterir.
11. Korolar Ürik, diyaloglar dramatik bölümlerdir.
12. Koralar şarkı ve danstan oluşur.

BAŞKA BİR KAYNAK:

Seyircide acıma, korku, üzüntü duyguları uyandırmak amacıyla yazılan kendine özgü kuralları olan tiyatro türüdür.

Aristoteles’in Poetika’sına Göre Klasik Tragedyanın Özellikleri

Tragedyanın başı, sonu ve belli bir uzunluğu vardır.
Tragedya giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan bir bütünlük arz eder.
Eser baştan sona ciddi bir hava içinde geçer, ağırbaşlı bir türdür.
Tragedyanın ödevi, uyandırdığı acıma ve korku duyguları ile ruhu tutkulardan arındırmak, temizlemektir (katharsis/katarsis).

Erdeme, ahlaka değer vermesi; yüce, soylu duyguları, düşünceleri işlemesi ve ruhu tutkulardan, acılardan, korkulardan arındırması (katharsis) ile tragedya, eğitici yönünü gerçekleştirir.
Tragedyanın konuları genellikle mitolojiden ve tarihten seçilir.
Tragedyada olay, zaman ve yer (mekân) birliği adı verilen üç birlik kuralına uyulur. Tek bir ana olay, bir gün içinde, yalnızca bir yerde (mekânda) gerçekleşir. Tragedyanın karakterleri genellikle soylu kişilerdir.

Tragedyanın süslü, ağırbaşlı bir dili vardır; eserde kaba ifadelere yer verilmez. Vurmak, kırmak, öldürmek gibi acı veren olaylar, seyircinin gözü önünde cereyan etmez. Perde arkasından gerçekleşir.
Tragedya nazım şeklinde yazılır ve beş perdeden oluşur.
Koro, trajedinin temel öğesidir. Halkı temsil eder, eyleme karışmaz, insanlara öğüt verir, yol gösterir.
Tragedya “öykü (olay dizisi), karakter, düşünce, diksiyon (dil), görüntü, şarkı” olmak üzere altı öğeden oluşur.

Tragedya Türünde Olay Örgüsü

Olayların belli bir uzunluğu ve tamamlanmışlığı vardır. Her oyunun başı ve sonu mutlaka bellidir. Bu da, zaten bitmişliği, tamamlanmışlığı gösterir. Tragedya, tamamlanmış, bütünlüğü olan bir hareketin taklididir. Bu bütünün başı, ortası ve sonu bulunur. Ayrıca tragedyanın belli, ölçülü ve dengeli bir uzunluğu (büyüklük) vardır, Bu uzunluk (büyüklük), mantık kuralları çerçevesinde mutluluktan yıkıma, yıkımdan mutluluğa geçiş sürecini kapsayabilmelidir.

Tragedyada olaylar rastlantısal olmayıp neden sonuç bağlamında zincirlenir. Olan ve olabilecek olaylar üzerinde durulur. Olaylar, inandırıcı bir şekilde gelişim göstermelidir. Olayların kendi içinde organik bir yapısı vardır. Tragedyada hareket birliği, yer birliği ve zaman birliği söz konudur. Trajik etkiyi pekiştirmek amacıyla beklenmedik unsurlara da yer verilir fakat yaratılan sürpriz, gizli bir zorunluluk olarak ortaya çıkar; yani rastlantısal değildir.

Tragedyada amaç, seyircinin acıma, korku, hüzün, merhamet gibi duygularını perçinlemektir. Olayların ironik bir anlam taşıması da önemlidir. Seyirci, oyun kişisinden farklı olarak birtakım gerçekleri bilir ve bu durumun farkında olmayan karakter oyunda hatalarını sürdürmeye devam eder. Bu durum seyirciye anlayış üstünlüğü verir.

Poetika‘da olaylar, yalın ve karmaşık olmak üzere ikiye ayrılır. Yalın öykü, olayların mutluluktan yıkıma ya da mutsuzluktan mutluluğa gelişimi içinde, durum değişimine ve olayların karakterler tarafından algılanmasına yer vermez. Karmaşık öykü ise, bu iki öğeden birini ya da ikisini içerir.

Olayların mutluluktan yıkıma, mutsuzluğa ya da tersi yöne dönüşmesine baht dönüşü (peripeteia); oyunun başkişisinin bu dönüşü algılamasına ise, tanıma (anagnorisis) denir. Baht dönüşünün rastlantısal olmaması ve olaylar zincirinden doğması gerekir. Çatışma olay içinde mutlaka olmalıdır. Çatışma, seyircide gerilimi arttırır ve heyecan, korku gibi duyguları depreştirir.

Trajedinin (Tragedyanın) Bölümleri

Aristoteles, şiir türlerini ayırırken tragedya ve destan şiirinin, ortalamadan daha iyi karakterleri; komedyanın ise, ortalamadan daha kötü karakterleri taklit ettiğini ifade eder. Tragedyada oyun kişisi üstün nitelikler taşımalıdır. Bu, onun ahlaki yönden güçlü olduğunu gösterir.

a. Trajedide İyilik

Karakterler ahlak bakımından iyi olmalıdır. Kişinin iyi olduğu, davranışlarından, iradesinden ve sözlerinden anlaşılmalıdır.

b. Trajik Hata

İyi bir kişinin, bilmeden yaptığı hareketi veya küçük bir zaafı nedeniyle yıkıma uğraması seyircide, acıma, korku, üzüntü duygularını uyandırır ve istenen trajik etki yaratılır.

c. Aristotales’e Göre Oyun Kişisinin Özellikleri

  •  Tipine uygunluk
  •  Benzerlik
  • Tutarlılık
  •  Üstünlük

3) Düşünce

Tragedyanın içeriğini oluşturan önemli öğelerden bir tanesi de “düşünce”dir. Aristo’nun Poetika’da belirttiği gibi, düşünce koşullara uygun şeyleri söyleme ve tartışma sanatıdır.
Oyunda İleri sürülen bir düşünce, bir görüş, bir konu, bir öneri ya da bir sav oyunun düşünsel içeriğini oluşturur. Anlatılmak istenen düşünceler, eylemler üzerinden aktarılır Ve seyircide beklenen etkiyi uyandırır.

4) Diksiyon ve Dil

Anlatım sıradanlaşmadan açık seçik olmalıdır. Tragedyada şiirsel bir dil kullanılarak anlatım sıradanlıktan kurtarılır. Günlük konuşmada kullanılan sözcüklerle, gösterişli sözler ve alışılmamış deyimlerin bir arada olduğu karma bir dil kullanılmalıdır.

5) Görüntü

Tragedya görsel bir sanattır ve canlandırmaya dayanır. Bu canlandırma, kişilerin bir eylem içinde olup belli bir görselliği ortaya koymalarıyla meydana gelir.

6) Müzik

Tragedyada “dil”den sonra gelen en önemli öge “müzik”tir. Müzik dekorasyonla ve kişilerin eylemleriyle birleşince izleyiciyi etkiler. Tragedyada müzik, oyunculuk ve görüntü öğeleriyle çok canlı bir etki yaratılır.

Eski Yunan’da tragedya yazarları

  • Aiskhylos (MÖ 525/524-MÖ 456/455): Persler, Tebai’ye Karşı Yediler, Oresteia, Agamemnon, Zincire Vurulmuş Prometheus’tur.
  • Sophokles (MÖ 495-MÖ 406): Antigone, Kral Oidipus, Elektra, Oidipus Kolonos’ta’dır.
  • Euripides (MÖ 480- MÖ 406):Alkestis, Medea, Hıppolıtus, Andromak, Elektra, Herakles, Truvalı Kadınlar, Iphigeriia Tauris’te’dir.

 

One Comment

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir