Tanzimat İkinci Dönem Edebiyatı

Tanzimat Edebiyatı’nın İkinci Dönemine Genel Bir Bakış

Bu dönemde I. Meşrutiyet Meclisi’nin 1877’de Osmanlı-Rus Savaşı gerekçe gösterilerek kapatılmasıyla başlayan baskıcı yönetimi vardır. Bu durum sanat ve edebiyatı da etkilemiştir. Bu dönem sanatçıları, devrin siyasi baskıları yüzünden topluma yönelik sanat yapamamışlar, bireysel konuları işlemişlerdir. “Sanat, sanat içindir.” anlayışı benimsenmiştir. Dilde sadeleşme çalışmaları terk edilmiş, eski dile dönülmüştür. Eserlerde kullanılan dil ağırlaşmıştır. Gazetecilik eski önemini kaybetmiştir. Siyasal ve toplumsal olaylar yerine, günlük olaylardan bahsedilmiştir. Bu dönemin şiiri, Servetifünun şiirine örnek olmuş ve zemin hazırlamıştır. Muallim Naci, bu dönemde divan edebiyatını savunan tek önemli sanatçıdır.

Tanzimat dönemi edebiyatının ikinci neslini Ekrem, Hamit ve Sezai oluşturur, ikinci neslin en önemli özelliği, sanat için sanat yapma anlayışına paralel olarak sosyal olaylardan ferdî olaylara doğru yönelme şeklinde tezahür eder. Birçok bakımdan birinci neslin sanat anlayışına karşı çıkan ikinci nesil sanatkârları, Servet-i Fünun edebiyatı dönemi için bir hazırlık safhası oluştururlar.

Şair, hikayeci, romancı, tiyatro yazarı, münekkit ve nazariyatçı olarak birçok eser veren Recaizade Mahmut Ekrem, konu ve dil bakımından Tanzimat şiirinden ayrı bir yol izlemiş, estetik ölçülerini yazılarıyla açıklayarak ve şiirlerinde tatbik ederek ortaya koymaya çalışmıştır. Ona göre şiirde en önemli gaye güzelliktir; şiirin birinci derecede eğitme amacı yoktur, ayrıca, şiirde konuşma dilinden farklı ve özel bir kelime haznesi bulunmalıdır. Böylece, Ahmet Haşim‘de bariz bir şekilde görüleceği üzere kelimeler, anlamlarından çok, estetik bir unsur olarak ses ve ritim özelliklerine göre değerlendirilir. Bu anlayış, sanat için sanat anlayışının tipik bir örneğini teşkil eder.

İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ (1876-1895)

Siyasi baskı nedeniyle kişisel konulara eğilmişlerdir.
Sanat, sanat içindir, anlayışı yeniden hakim olmuştur.
Dil daha önceki döneme göre çok ağırlaştırılmıştır.
Tiyatro oyunları, oynanmak için değil sadece okunsun diye yazılmıştır.
Natüralizm ve Realizm gibi akımlardan etkilenerek eserler verilmiştir.
Tanzimat Dönemindeki Gazetecilik, birinci dönem tanzimat edebiyatındaki gibi işlevsel değildir.
Toplumsal fayda güden makalelerin yerini edebi makale almıştır.
Tanzimat birinci dönemdeki gibi hece ölçüsü denenmiş ama aruz ölçüsü yine egemenliğini devam ettirmiştir. Birinci dönemde de kullanılan Divan şiiri nazım şekilleri terk edilmeye başlanmıştır.
Recaizade Mahmut Ekrem ve Samipaşazade Sezai realizm akımından, Nabizade Nazım naturalizm akımından, Abdülhak Hamit Tarhan ise romantizm akımından etkilenmiştir.
Tanzimatın II. döneminde eserler meydana getiren Muallim Naci Divan şiirinin tek savunucusu konumundadır.
Tanzimat’ın II. kuşak yazar ve şairleri şunlardır: Nabizade Nazım, Muallim Naci, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Direktör Ali Bey, Samipaşazade Sezai ve Ahmet Cevdet Paşa‘dır.

Romantizmden Realizme Geçişin Şairi Sezai

Sami Paşazade Sezai, Tanzimat devrinde romantizmden realizme geçişi temsil eder. Tanzimat edebiyatında önemli bir tema olan kölelik sorununu, ilk olarak değil, fakat en geniş ve en esaslı bir şekilde ele alan Sami Paşazade Sezai’dir. Tek romanı olan Sergüzeştte bütünüyle bu soruna yer vermiştir, başka da roman yazmamıştır

Romantik akım üslubunu terk etmeyerek eserlerinde realist çizgilere de rastlanıldığında bu yeniliğin öncüsü sayılmaktadır. Dili tanzimat sanatçılarında gibi bu dönemin özelliklerini taşımaktadır.

Küçük Şeyler, adlı hikaye kitabı batılı anlamdaki ilk modern hikaye olarak kabul görmektedir.

« »

Siz de Fikrinizi Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yandex.Metrica