Natüralizm Akımı
Natüralizmin Ortaya Çıkışı Doğuşu
Natüralizm, gerçekçiliğin bir devamı olarak 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan edebi akımlardan biridir. Fransa’da başlamış olan bu akım, doğayı ve insanı olgusal bir şekilde ele almaktadır. Natüralizm akımı, edebiyatın yanı sıra felsefe, sanat ve bilim gibi farklı disiplinlerde de etkili olmuştur.
Natüralizm akımının doğuşu, gerçekçilik akımının yetersizliğinin fark edilmesiyle başlamıştır. Gerçekçilik akımı, insan davranışlarını, toplumsal yapıları ve çevreyi doğru bir şekilde yansıtmaya çalışmıştır. Ancak gerçekçilik, insan davranışlarının altında yatan psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörleri göz ardı etmiştir. Bu nedenle natüralizm akımı, gerçekçilikten daha ileri bir noktaya taşınmıştır.
Edebiyatta Natüralizmin Doğuşu
19. yüzyılın ilerleyen dönemlerinde, bilimin etkisinin hemen her alanda hissedildiği bir çağda, Emile Zola’nın elinde roman, neredeyse bir bilimsel araca dönüşür. Realizmin önde gelen yazarları Stendhal, Balzac ve Goncourt Kardeşler ile başlayan süreç, nesnelliği edebiyata getirme yolunda önemli bir adım atar. Natüralizm ve Parnasizm akımlarıyla birlikte, edebiyat tamamen nesnel bir hal alır. Bu nedenle, edebi metin, toplumu ve toplum içindeki bireyin sabit davranış biçimlerini yansıtma amacı taşıyan natüralistlerin en büyük ilgisini çeken tekniği olan gözlemi benimser.
Sanatçı için artık toplum ve bireyin davranışları gibi nesnel gerçeklerin belgesel bir şekilde aktarılması ana hedef haline gelir. Bu gözlemin ve nesnelliğin doğal bir sonucu olarak, natüralist romanın yüzey yapısının en belirgin özelliği betimlemelerin yoğunluğudur. Betimlemeler, karakterlerin, mekânların ve olayların ayrıntılı ve nesnel bir biçimde sunulmasıyla metni zenginleştirir.
Parnasizm, natüralizmin edebiyattaki yansıması olarak karşımıza çıkar. Parnasyen şairler, natüralistlerin toplumu ve nesnel gerçekleri yansıtma çabasına paralel olarak, doğayı kendi öznel duygusal yorumlarından arındırarak saf bir şekilde resmetmeye çalışırlar. Şiiri bir resme benzetirler ve onun gibi görsel bir güzellik oluşturma amacı güderler. Onlara göre şiir, kişisel duyguların ve aşkın ifade edildiği bir araç değildir.
Parnasyenlerin karakteristik özelliklerinden biri de, arı şiir peşinde koşarak biçimsel mükemmeliyeti hedeflemeleridir. Amacı, her dönemde okunduğunda estetik bir haz uyandıracak bir şiir yaratmaktır. Bu nedenle, eski şiir biçimlerine, örneğin sone ve rondel gibi, geri dönüş yaparlar. Biçimin kusursuzluğu, parnasist şairler için özellikle önemlidir ve bu, estetik anlayışlarının merkezinde yer alır.
Natüralizm akımı, doğayı olgusal bir şekilde ele alırken, insan davranışlarının arkasındaki nedenleri de açıklamayı amaçlamıştır. Bu nedenle, doğal bilimlerin yöntemlerini edebiyata uygulayan bu akım, insan davranışlarının nedenlerini, çevresel etkenlerini ve genetik faktörlerini göz önünde bulundurmuştur. Bu şekilde, bu akımı, insan davranışlarının rasyonel ve neden-sonuç ilişkisi içinde açıklanabileceğini savunmuştur.
Natüralizm akımının doğuşu, özellikle Émile Zola’nın eserleriyle ilişkilendirilir. Emile Zola, bu akımının öncülerinden biri olarak kabul edilir. Onun eserleri, insan davranışlarına biyolojik ve çevresel faktörlerin etkisini açıklayarak, bu akımın özelliklerini taşır.
Natüralizmin Genel Özellikleri:
- Bu akımın ortaya çıkışı, 19. yüzyıl Fransa’sına dayanmaktadır. Ardından etki alanını gittikçe genişletmiş, benimsediği hususiyetlerle modern edebiyata zemin oluşturacak doneler vermiştir. Akımın kuramsal anlamda benimsediği esaslar ise, Hippolyte Taine’in Historei de la Litterature Anglaise adlı eserine dayanır.
- Natüralizmin temelinde, doğada var olanların, ahlaki olmayan ya da iğrenç sayılabilecek bütün unsurlarıyla sanat eserine girebilmesini öngörür.
- Bu anlayışın temelinde de realizmden gelen çevreye ve insana ait hususiyetlerin gerçekliğine bağlı kalınarak aktarılması vardır. Ancak, bu akım, bu anlayıştan farklı olarak, olaylarla insanları etkilemesi doğanın gereği olan hususiyetlerin mutlaka onları etkilemede tesirli olacağı, bu sistematiğin deneyselliğe bağlı gözlem prensibinin ve çıkabilmesi muhtemel sonuçların bilimsellikteki uygulanışına bağlı kalınarak eserlerde ele alınması görüşünü benimser.
- Deneyselliğin ön plana çıktığı bu anlayışta, romantizm akımının tesiriyle benimsenen idealize etmenin ise karşısında dururlar.
- Eserlerdeki kahramanların davranışlarının açıklanmasında aileden gelen kalıtım hususiyetinin önemini arttırmışlardır.Bu bağlamda, fizyolojik özellikler gündeme gelmiştir.
- Genlerden gelen özellikler, kahramanın yaşadığı çevre ve içinde bulunduğu durumlar göz önüne alınarak desteklenmiş ve bu faktörlerin etkisinde meydana çıkan insan gerçeği esere yansıtılmıştır.
- Söz konusu faktörlerin gündeme gelmesi, çevre tasvirlerinin de eserde öne çıkmasını beraberinde getirmiştir.
- Yazarın roman veya hikâyede kahramanlarına yaklaşımı ise, bir bilim adamının deney şartlarını oluşturup gözlem yaparak, neticenin ortaya çıkmasını bekleyen tavrını anımsatır. Böylece sanat eserinde, sanat yapmak ve bireysel dünyanın ele alınması için üst anlamda bir oluşumdan ziyade, fayda ve toplum prensibinin göz önüne alınmaya başlandığı bir anlayış da benimsenir.
Türk Edebiyatında Natüralizm Hakkında Bilgi
Natüralizm, gerçekçilik akımının bir devamı olarak 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış bir edebiyat akımıdır. Bu akım, insan davranışlarının altında yatan psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörleri göz önüne alırken, doğal bilimlerin yöntemlerini edebiyata uygulamayı amaçlamaktadır. Türk edebiyatında da natüralizm akımı, Servet-i Fünun edebiyatı döneminde etkili olmuştur.
Bu akım, insan davranışlarını, çevresel faktörlerin etkisiyle açıklamaya çalışır. Bu nedenle, bu akımının eserlerinde genellikle psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörlerin yanı sıra, toplumsal yapı, ekonomik koşullar, ahlaki değerler ve siyasi faktörler de önemli bir yer tutar. Bu akım, insan davranışlarının altında yatan nedenleri olgusal bir şekilde ele alırken, insanın doğal dürtülerini de yansıtmaya çalışır.
Türk edebiyatında natüralizm akımı, Servet-i Fünun döneminde etkili olmuştur. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, Batı’nın etkisiyle oluşan bir edebiyat hareketidir. Servet-i Fünun döneminde, natüralizm akımının özellikleri, birçok yazarın eserlerinde görülmüştür.
Hüseyin Cahit Yalçın, bu akımın önde gelen temsilcilerinden biridir. Onun eserleri, insan davranışlarının altında yatan nedenleri açıklarken, çevresel etkenleri ve doğal dürtüleri de yansıtmaktadır. Yalçın’ın “Mürebbiye” adlı eseri, natüralizm akımının özelliklerini taşır.
Ahmet Rasim de bu akımın etkili isimlerinden biridir. Onun eserlerinde, insan davranışlarının altında yatan nedenlerin olgusal bir şekilde ele alındığı görülür. Ahmet Rasim‘in “İki Arkadaş” ve “Felatun Bey ile Rakım Efendi” adlı eserleri, natüralizm özelliklerini taşır.
Halit Ziya Uşaklıgil, natüralizm akımının özelliklerini eserlerinde yansıtan bir diğer yazardır. Uşaklıgil’in “Mavi ve Siyah” adlı eseri, insan davranışlarının altında yatan psikolojik faktörleri olgusal bir şekilde ele almaktadır.
Natüralizmin Türk ve Dünya Edebiyatındaki Önemli Temsilcileri:
- Emil Zola, bu akımın edebiyatta görünümü ise; Goncourt Kardeşler Germinie Lacerteux, Emile Zola’nın Le Roman Experiméntal adlı eserleri ile Guy de Maupassant, Alphonse Daudet, José Maria Eça de Queirôs, Gerhart Hauptmann gibi yazarların eserlerini sayabiliriz.
- Bizde Beşir Fuat, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Mithat Efendi, Nabizade Nazım, Selahattin Enis Atabeyoğlu gibi yazarların bazı eserleri de bu akımın benimsediği anlayıştan izler taşımaktadır.
Natüralizm Akımı Hakkında Kısaca Özet Bilgi:
Natüralizm, XIX. yüzyılın sonlarında Fransa’da ortaya çıkmış bir edebî akımdır. Evrende olup bitenlerin nedensellik bağlantısı içinde belirlendiği görüşünü esas alan determinizmin edebiyata yansımasıdır. Realizmin ileri aşaması sayılır.
Gerçeği anlatmada realistleri yetersiz bulan natüralistler, gerçeği yansıtmayı aşırılığa vardırır; doğayı anlatırken deneysel yöntemden yararlanır. Toplumun laboratuvar, insanın incelenecek bir nesne gibi görüldüğü bu akımda kişilere ve olaylara bir bilim adamı nesnelliğiyle yaklaşılır.
Natüralizme göre aynı nedenler aynı sonuçları doğurur, kişinin davranışlarını iradesi değil soya çekim ve sosyal çevre belirler. Toplum için sanat anlayışının hâkim olduğu bu akım çevresinde yazılan eserlerde toplumdan dışlanan kişilere yer verilir. Kahramanlar ait olduğu çevrenin diliyle konuşturulur, sokak dili edebiyata girer.
Fransız edebiyatından Émile Zola (Emil Zola), Alphonse Daudet (Alfons Dode), Guy de Maupassant (Giy dö Mopasan) bu akımın dünya edebiyatındaki önde gelen temsilcilerindendir. Türk edebiyatında Beşir Fuat, Nabizade Nazım ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’da bu akımın etkileri görülür.
Natüralizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:
Selahattin Enis…………………………. roman
Nâbizâde Nazım……………………… roman
Hüseyin Rahmi Gürpınar…………. roman, öykü
Natüralizmin Önemli Sanatçıları:
Goncourt Kardeşler:
Edmon veJules………………………… roman
John Steinbeck………………………… roman, öykü
Emile Zola………………………………… roman
Alphonse Daudet……………………… roman, öykü
Guyde Maupassant…………………… öykü, roman
Henriklbsen……………………………… tiyatro
Natüralizm Akımının Örnek Eserleri
Türk edebiyatında da Servet-i Fünun döneminde etkili olmuştur. Natüralizm akımının önde gelen yazarlarından bazıları Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Rasim ve Halit Ziya Uşaklıgil’dir. İşte, bu akıma örnek teşkil eden bazı eserler:
“Mürebbiye” – Hüseyin Cahit Yalçın: Eserde, bir mürebbiye (çocuk bakıcısı) ve onun bakımı altındaki çocuk arasındaki ilişki ele alınır. İnsan davranışları ve psikolojik faktörler olgusal bir şekilde ele alınır.
“Felatun Bey ile Rakım Efendi” – Ahmet Rasim: Eserde, İstanbul’un zengin kesiminde yaşayan iki arkadaşın hayatları anlatılır. Sosyal yapı, ekonomik koşullar ve ahlaki değerlerin yanı sıra, insan psikolojisi de işlenir.
“Mai ve Siyah” – Halit Ziya Uşaklıgil: Eserde, bir aşk üçgeni anlatılır. İnsan davranışlarının altında yatan nedenler ve psikolojik faktörler ele alınır. Ayrıca, toplumsal yapı ve siyasi faktörlerin etkisi de eserde hissedilir.
“İki Arkadaş” – Ahmet Rasim: Eserde, bir hizmetçi ve patronu arasındaki ilişki ele alınır. İnsan psikolojisi, sosyal yapı ve ekonomik koşullar ele alınır.
“Aşk-ı Memnu” – Halit Ziya Uşaklıgil: Eserde, zengin bir ailenin yaşadığı ahlaki değerlerle çatışan bir aşk hikayesi anlatılır. İnsan davranışları ve psikolojik faktörler işlenirken, toplumsal yapı ve ahlaki değerler de eserde önemli bir yer tutar.
Bu eserler, natüralizm akımının özelliklerini taşıyan ve insan davranışlarının altında yatan psikolojik, sosyal ve biyolojik faktörleri olgusal bir şekilde ele alan eserlerdir. bu akımın Türk edebiyatındaki etkisi, Servet-i Fünun döneminde öne çıkmıştır.