Postmodernizm

Postmodernizm Tanımı Nedir Kısaca Özet Bilgi

Bu akım, modernizmin eleştirisi ve alternatifi olarak ortaya çıkan bir sanat, felsefe ve kültür akımıdır. Postmodernizm, modernizm’in eleştirisini yaparken, modernizmin doğalcılık, öznelcilik, evrensellik ve gerçekliği arama gibi temel ilkelerine karşı çıkar. Bu akım, gerçeklik ve anlamı sabit bir şey olarak kabul etmek yerine, onların bağlamsal, öznelerarası ve sübjektif olduğunu kabul eder.

Bu akımın etkisi, sonraki yıllarda sinema, televizyon, mimarlık, sosyoloji, felsefe, edebiyatta ve diğer alanlara da yayılmıştır. Postmodernizm’in tanımı, genellikle açık ve net olmamakla birlikte, postmodernizm ile ilgili farklı tartışmalar ve yorumlar oluşmuştur. Ancak genel olarak, postmodernizm, modernizm‘in eleştirisi ve alternatifi olarak ortaya çıkan bir sanat, felsefe ve kültür akımıdır.

Postmodernizmin Ortaya Çıkışı ve Doğuşu

Postmodernizm’in doğuşu, modernizmin kendi içindeki çelişkileri ve eleştirileri içerisinde yavaş yavaş ortaya çıkmıştır. İlk olarak 1950’lerin sonlarında, özellikle mimarlık alanında kendini gösteren bu akım, modernist yapıların yarattığı estetik ve işlevsellik sorunlarını eleştirerek, kendi alternatif tasarım ve stil anlayışlarını ortaya koymuştur.

Daha sonra 1960’ların ortalarından itibaren, özellikle edebiyat, sinema, müzik ve görsel sanatlarda, postmodernist yaklaşımlar görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde, modernizmin evrenselci, mantıksal ve doğalcı yaklaşımlarına karşı, gerçeklik ve anlamın çeşitliliğine, farklılığına ve bağlamsallığına vurgu yapılmıştır. Postmodernistler, geleneksel kurumların ve yapıların sorgulanması, çözülmesi ve yeniden yapılandırılması gerektiğine inanmışlardır.

Bu akım, özellikle 1970’ler ve 1980’lerde sanat ve edebiyatta daha belirgin bir şekilde kendini göstermiştir. Bu dönemde, postmodernist sanatçılar ve yazarlar, modernist yapıların yarattığı eleştirileri ve sorunları ele alarak, alternatif sanat ve edebiyat ürünleri ortaya koymuşlardır. Bugün, postmodernizm, edebiyat, sanat, felsefe, sosyoloji, mimarlık ve diğer alanlarda etkisini sürdürmektedir.

Postmodernizmin özellikleri Nelerdir Maddeler Halinde:

1. Belirsizlik, kopukluk ve yer değişikliği bulunur. Bu, insanların eylemlerini, düşüncelerini ve yorumlarını etkiler. Postmodern dünyada normlar ve normalite sürekli değişir ve belirsizlik yaratır. Edebiyat, bu belirsizliği yansıtarak çözümsüz sorulara yer verir.

2. Parçalanma postmodernizmin belirgin bir özelliğidir. Postmodern sanat bütünlüğe karşı çıkar ve montaj, kolaj ve kesilmiş metinler gibi yöntemlere eğilim gösterir. Metinlerdeki boşluklar, bu metotların bir sonucu olarak yaygın olarak kullanılır.

3. Dekanonizasyon, kabul edilen doğruların inanılırlığını kaybettiği bir kavramdır. Postmodernizm, büyük anlatılara duyulan inançsızlığı ifade eder. Bu, kültürün kutsallarını yıkar ve bilginin gizemini kaldırır.

4. Postmodernizm, geleneksel benlik kavramlarına farklı bir bakış sunar. Özne ve derinlik yerine kendini kaybetme fikrini vurgular ve öznenin bir kurgu olduğunu kabul eder.

5. Postmodern sanat, gerçek dışı ve semboliktir. Edebiyat, belirsizlikle sınırlarını zorlar ve kendi temsil biçimlerine meydan okur.

6. Ironi, karşılıklı etkileşim, diyalog, çoklu iletişim gibi özelliklerle birlikte postmodernizmin temel bir ilke veya paradigma eksikliğinde dönüştüğü bir yaklaşımdır. Belirsizlik, parçalanma ve dekanonizasyon, ironiye yol açar.

7. Melezleme, parodi, komik taklit ve pastiş gibi yeniden sunumlar zenginliği sağlar. Postmodernizm, yüksek ve düşük kültür ayrımını reddeder.

8. Karnavallaştırma, belirsizlik, parçalanma, kutsallığın reddi ve ironi gibi temaları vurgular. Postmodernizm, geleneksel değerlere karşı direnir.

9. Belirsizlik, katılımı teşvik eder. Postmodern metin, performansı çağırır. Sanat eserinin anlamı okuyucuda bulunur ve yazarın niyeti değil, nasıl algılandığı önemlidir.

10. Postmodernizm gerçeği kurgularda inşa eder. Bilim ve sanatta “yapılan dünyalar”ın artan müdahalesini ifade eder.

11. İçkinlik kavramı, zihnin semboller aracılığıyla genelleştirmeyi artırdığını işaret eder. Bu özellikler yenilikçi, çoğulcu ve esnek bir edebiyata yol açar.

Postmodernizmin özellikleri, edebiyat, sanat, felsefe, mimari, film ve müzik gibi farklı alanlarda kendini gösterir. Ancak, tüm bu alanlarda postmodernistler, geçmişte kabul edilen büyük anlatılara, toplumsal yapı ve normlara, dil ve gerçeklik kavramlarına, yüksek ve popüler kültür arasındaki ayrıma eleştirel bir yaklaşım sergilerler.

Türk edebiyatında postmodernizm Akımı Hakkında

Postmodernizm, Türk edebiyatında 1980’li yıllardan itibaren etkisini göstermiş bir edebi akımdır. Türk edebiyatında postmodernizm, genellikle 12 Eylül askeri darbesinin ardından ortaya çıkan bir tepki olarak görülmektedir. Bu dönemde edebiyatın ve sanatın da içinde bulunduğu birçok alanda, toplumsal gerçekliğin eleştirel bir şekilde tartışılması ve sorgulanması gerektiğine inanılmaktaydı.

Türk edebiyatında postmodernizmin özellikleri, genel olarak dünya postmodernizminin özellikleri ile benzerlik gösterir. Bu özellikler arasında gerçeklik kavramına eleştirel yaklaşım, dilin önemi, kaynakçalar, parçalanmışlık ve değişen zaman algısı sayılabilir. Ancak Türk edebiyatında postmodernizm, kendi yerel ve kültürel bağlamına göre de şekillenmiştir.

Türk edebiyatında postmodernizmin en önemli örnekleri arasında Orhan Pamuk, Oğuz Atay, Bilge Karasu, Murathan Mungan ve Latife Tekin gibi yazarlar yer almaktadır. Bu yazarlar, postmodernizmin temel özelliklerini eserlerinde kullanmışlardır.

Özellikle Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanı, Türk edebiyatındaki postmodernizmin en önemli örnekleri arasında yer almaktadır. Roman, birçok farklı anlatım tekniği, dil ve biçim öğesi kullanarak, modern Türk toplumunun sorunlarını eleştirel bir şekilde tartışmaktadır. Romanın başarısı, Türk edebiyatında postmodernizmin yaygınlaşmasına önemli bir katkı sağlamıştır.

Türk edebiyatındaki postmodernist eserler, genellikle bireysel özgürlük, toplumsal eleştiri, bellek, kimlik, dil ve kültür gibi konuları ele alırlar. Bu eserlerde, gerçeklik algısı genellikle çok katmanlı ve karmaşıktır. Ayrıca, eserlerdeki dil kullanımı da oldukça özgündür ve dilin sınırlarını zorlamaktadır.

Postmodernist eserlerin kaynakları, genellikle popüler kültür, tarihsel olaylar, felsefi metinler ve diğer edebi eserler olabilir. Bu nedenle, eserlerde çoklu anlamlar, alıntılar, parçalanmışlık ve hibridizasyon gibi özellikler sıklıkla görülür.

Dünyada Postmodernizm Temsilcileri Kimlerdir

Postmodernizm, 20. yüzyılın ortalarında edebiyatta etkili bir akım haline geldi ve birçok ünlü yazar ve şair tarafından benimsendi. İşte dünya edebiyatında postmodernist sanatçılar hakkında birkaç örnek:

Jorge Luis Borges: Arjantinli yazar Borges, postmodernizmin en önemli temsilcilerinden biridir. Borges’in kurguları, zaman ve uzay kavramlarını sorgulayan, gerçeklik ve hayal arasındaki ince çizgiyi ortaya koyan, fantastik ve filozofik öğeleri bir araya getiren özellikleriyle öne çıkar.

Italo Calvino: İtalyan yazar Calvino, postmodernizmin önemli yazarlarından biridir. Calvino’nun eserleri, gerçeklik ve kurgu arasındaki sınırları zorlayan, fantastik öğeleri gerçeklikle iç içe geçiren ve dilin önemini vurgulayan özellikleriyle dikkat çeker.

Salman Rushdie: Hint-İngiliz yazar Rushdie, postmodernizmin önde gelen temsilcilerinden biridir. Rushdie’nin eserleri, kültürler arasındaki çatışma ve uyum sorunlarını ele alan, gerçeklik ve kurguyu birbirine karıştıran, çok katmanlı ve simgesel öğelerle dolu bir yapıya sahiptir.

Don DeLillo: Amerikalı yazar DeLillo, postmodernizmin önemli yazarlarından biridir. DeLillo’nun eserleri, Amerikan toplumundaki kültürel ve siyasi değişimleri ele alırken, gerçekliği değişken ve parçalı bir yapıda yansıtır.

Margaret Atwood: Kanadalı yazar Atwood, postmodernizmin önde gelen temsilcilerinden biridir. Atwood’un eserleri, feminizm ve toplumsal cinsiyet rolleri gibi konuları ele alırken, gerçeklik ve kurguyu bir arada kullanır ve dilin önemine vurgu yapar.

Bu isimler sadece birkaç örnek olup, postmodernizm edebiyatında birçok önemli sanatçı ve eser bulunmaktadır.

Postmodernizm Akımının Temel İlkeleri

Postmodern edebiyatın temelleri, terimin ilk kez kullanılmasından çok önce atıldı, ancak terim kendisini ilk olarak tarihçi Arnold J. Toynbee tarafından popülerleştirdi ve çağdaş edebiyat eleştirmenlerinin üslubuna dönüştü. Calinescu, 1985’teki bir kongrede postmodernizmi ele alırken, postmodern edebiyatın getirdiklerini açıklar. Postmodernizm, alışılmadık, eğlenceli bir üslup sunuyordu. Ancak bu, farklı tepkilere neden oldu.

Kimileri için postmodernizm, kötü zevkle, coşkulu bir tür kitsch ve bayağılığın yayılması olarak görülüyordu. Ancak bu, sadece iyi ya da kötü değil, dönemin özelliklerini yansıtan bir süreçti. Calinescu’nun açıklamaları, sanat ve kültürdeki değişimin altını çizer. Postmodernizm, yüksek ve düşük kültür arasındaki sınırları bulanıklaştırdı ve türleri birleştirdi, müzeden popüler kültüre bir geçiş sağladı.

Postmodernizmin edebiyat ve sanatla ilişkilendirilmesinde etkin olan kişi Ihab Hassan’dır. 1985’teki Paris Karşılaştırmalı Edebiyat Kongresi’nde sunulan bir bildiriyle postmodernizmin özelliklerini açıklamıştır. Hassan’ın 11 maddelik sıralaması postmodern edebiyatın temel özelliklerini içerir.

Ancak belirtilmelidir ki, postmodernizm zaman içinde değişmiştir, bu nedenle bu özellikleri anlamak için zaman içindeki değişiklikleri göz önünde bulundurmalıyız. Ayrıca, bu özellikler modernizmde de mevcuttur, ancak postmodernizmin bu özelliklere yaklaşımı ve kültürel bağlamı farklıdır.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir