Türk Adının Anlamı Nedir Türk Ne Demektir?
“Türkçe konuşan ve boylar halinde yaşayan topluluklar” için Bizans, Iran ve Arap kaynakları Türk ifadesini kullanmışlardır.
“Olgunluk çağı, güç ve kuvvet, miğfer” gibi anlamlarda değişik kaynaklarda Türk adına yüklenen anlamlardır. Türklerin yaşadıkları coğrafyaya da kendi kimlikleri ile siyasal bir boyut kattıklarını; önceleri Orta Asya için kullanılan Türkiye ifadesinin; Kuman ülkesi, Doğu Avrupa ve XII. yüzyıldan itibaren Anadolu için kullanılması açıkça gösterir.
Türk isminin ne demek olduğu ne manaya geldiği araştırmacılar tarafından farklı şekilde ortaya konmuştur. Ancak bu görüşlerden en makul olanı Türk adının “türemek” kelimesinden geldiğidir. Türk adı miğfer, güç ve kuvvet manalarını bünyesinde barındırmaktadır. Avrupalı araştırmacılara göre Türk adı ‘devletin esas halkını temsil eden halk’ manasındadır. Ziya Gökalp’e göre ise Türk adı ‘kanun ve nizam sahibi’ manasına gelmektedir.
Türklerin ana yurdu çoğu araştırma eserinde sehven Orta Asya olarak adlandırılan, ancak doğrusu Türkistan coğrafyasıdır. Türkistan coğrafyası batıda Hazar Denizi’nin kuzeyinden başlar, güneyde Tibet, doğuda Çin Şeddi, kuzeyde ise Karadeniz (Türkiye’nin kıyısı bulunan Karadeniz değil, Kuzey Buz Denizi’nde bulunan Karadeniz) ile sınırlıdır. Türkler bu geniş coğrafyada asırlar boyunca göçebe bir hayat sürdürdüklerinden tam olarak hangi bölgede neşet ettikleri araştırmacılar tarafından tartışılagelmiştir. Ancak kabul edilen görüşe göre Türklerin ilk ortaya çıktıkları coğrafya, günümüzde Altay Cumhuriyeti, Moğolistan, Kazakistan ve Doğu Türkistan topraklarının birleştiği Altay Dağları sahasındadır. Türkler bu geniş coğrafyada Moğol, Farisi, Çinli, Tibetli ve Fin-Ugor kavimleri ile beraber hayat sürdürmüşlerdir.
Türk adının anlamı üzerine farklı kaynaklarda farklı görüşler vardır. Bu durum Türk, kelimesinin geniş coğrafyalarda farklı adlandırılması konusunda çeşitlenmenin göstergesidir. Farklılıklar da zenginlikten olduğu için bu durumla alakalı değer yargılarının da göz ardı edemeyiz. Tarih bilimcileri Türk, kelimesiyle ilgili görüşlerini ele aldıkları çeşitli eserlerinde tanımlama yoluna gitmişlerdir.
Türk Adının Anlamı: Türk sözcüğünün anlamı konusunda farklı görüşler vardır.
Çin kaynaklarına göre ➔ Miğfer
Kaşgarlı Mahmut’a göre ➔ Olgunluk çağı
A. Wambery’e göre ➔ Türemek
Ziya Gökalp’e göre ➔ Töreli, kanun ve nizam sahibi
Uygur kaynaklarına göre ➔ Güç, kuvvet
Doerfer’e göre ➔ Devlete bağlı halk
Türk sözcüğünün diğer milletlerde söylenme biçimi:
Çin kaynaklarında ➔ Tukyu
Arap, Pers, Bizans, Rus kaynaklarında ➔ Tork
Macar kaynaklarında ➔ Törük
Hint kaynaklarında ➔ Turukha
Türk ismi ile ilgili başka bir kaynak
Türk adı ile ilgili ilk bilgileri daha çok komşu devletlerin kaynaklarından öğrenmekteyiz. Bunun en önemli nedeni Türklerin yazıyı geç kullanmalarıdır. Ayrıca Türklerin göçebe yaşamaları yazıya gereksinimi azaltmıştır. Türk adı ilk olarak Çin kaynaklarında geçmektedir. Türk adı Çin kaynaklarında “miğfer”, Uygur metinlerinde “güç, kuvvet”, Kaşgarlı Mahmut’un Dîvânu Lugâtî’t-Türk’ünde “olgunluk çağı”, Ziya Gökalp’in eserlerinde “töreli, kanun ve nizam sahibi, Armin Wambery’e göre ise “türemiş” olarak geçmektedir. Türklerin yaşadığı yer anlamına gelen Türkiye ismine ilk olarak VI. yüzyıla ait Bizans kaynaklarında rastlanmıştır. Türkiye adına VI. yüzyılda Orta Asya için, X. yüzyılda Kafkasya ve Orta Avrupa için, XII. yüzyıldan itibaren Anadolu için kullanılmıştır. Türk adını siyasi anlamda ilk kez Kök Türkler devlet ismi olarak kullanmışlardır.
Türklerin Anavatanı (Anayurdumuz neresidir)
Baykal Gölü ve çevresinde rakımı yüksek arazilerde başlayan Türk tarihi Orta Asya veya Türkistan olarak bilinen coğrafya; doğuda Kingan dağları, batıda Hazar Gölü, kuzeyde Altay ve Tanrı dağları, güneyde Hindikuş ve Karanlık dağlarla çevrilidir.
Kurgan Nedir?
Orta Asya’da yaşayan toplulukların kendi dönemlerine ilişkin bıraktıkları kültür kalıntılarının gün ışığına çıkarılmasına neden olan Türklerdeki mezar. Ölülerin eşyalarıyla birlikte gömüldüğü bu mezarlar daha çok ölüm den sonraki hayat için ön görülen yaşam alanı olarak görüldüğü için üstü örtülü, iç yüksekliği 20 m .ye kadar olan geniş hacimli bir alandır. Taştan yapılan yamuk dörtgen biçiminde yapılan tabutlara ölüler, geniş tarafa başı gelecek şekilde sırt üstü konulmuştur.