Mithat Cemal Kuntay

Mithat Cemal Kuntay kimdir hayatı eserleri kişiliği (1885-30.111.1956)

Ulusal duyguları ön plana çıkarmış; vatan, millet gibi konularda aruz ölçüsüyle yazdığı epik-lirik karakterli şiirleriyle adını duyurmuştur. Tüm şiirlerini topladığı “Türk’ün Şehnamesi” adlı eserinde seksen iki şiire yer vermiştir. Son dönem şiirlerinde ise Yahya Kemal’in izleri etkisini hissettirir. Kuntay’a asıl şöhretini kazandıran eser ise roman türünde yazdığı Üç İstanbul’dur. Oyunlar da yazan sanatçının “Kemal” ve Yirmi Sekiz Kânun-ı Evvel gibi yalın dille yazdığı ve vatan sevgisi temasını işlediği eserleri de vardır.

Eserleri: Şiir: Türk’ün Şehnamesi Oyun: Kemal (4 perdelik manzum piyes), 28 Kanun-u Evvel (Çanakkale’yi anlatan oyun) Roman: Üç İstanbul

BAŞKA BİR KAYNAK:
Şâir, yazar. İstanbul’da doğdu. Selim Sırrı Bey’in oğlu Vefa Idadîsi’nden sonra Mekteb-i Hukuk’u bitirdi. Adalet Bakanlığt’nda çeşitli görevlerde çalıştı. Beyoğlu 4. Noteri iken İstanbul’da öldü. Karacaahmet Mezarlığı’na gömüldü. Vatan ve millet sevgisi temalı epik şiir ve lirik şiirleri ile 1908′-den sonra tanınmaya başladı. Şiirlerini aruz vezni ile yaz­mıştır. Tiyatro eserleri ve romanı, monografi çalışmaları da vardır. XX’nci yüzyıl sanatçılarındandır.
Eserleri: 1. Türk’ün Şehnamesinden (1945, Şiirler), 2. Ke­mal (mensur piyes, 1912), 3. 28 Kânunuevvel (manzum pi­yes, 1918), 4. Üç İstanbul (roman, 1938, 1976, TRT’de filme çekildi), 5. Nefâis-i Edebiyye (nazım kısmı 1913), 6. Hitabet Dersleri (1914), 7. Edebiyat Defteri (1915), 8. Mehmet Akif (1939. monografi), 9. istiklal Marşı Şairi Mehmet Akif (1944), 10. Mehmet Akif (1948), 11. Sarıklı İhtilâlci Ali Süâvî (1946), 12. Namık Kemal (monografi, 2 cilt 1944, 1956). F. Kadri Timurtaş şiirlerinden seçmeler yaparak önsöz ve bib­liyografya ilavesi ile Türk’ün Şehnâmesinden’i yeniden yayımladı (1971).
Üç İstanbul: Çürüyen yozlaşan İstanbul ve bu İstanbul’un çürümüş yozlaşmış insanları… Bu romanda yazar İstanbul’un üç kötü dönemini okuyucuya yansıtmaktadır. Yalnız kişisel çıkar ardında koşan insanlar, dalkavuklar, jurnalcılar, ikiyüzlüler, birbirlerinin kuyusunu kazanlar gibi kişilerden söz eder. Bu romana kısaca Osmanlı’nın yıkılış romanı da denebilir. Adnan, sınıf değiştirmek isteyen tipik bir Osmanlı-Türk aydınıdır. 93 Harbi sebebiyle, sekiz yaşındayken İstanbul’a göçen Adnan bir konak sahibidir. Refahına kavuşup particiliğin tatlı yanlarına kandıktan sonra nihayet taparcasına sevdiği Belkıs ile evlenir. Belkıs yozlaşan bir tabakanın tipik bir örneğidir.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir