Mehmet Fuat Köprülü Hayatı Biyografisi Edebi Kişiliği ve Eserleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi (1890-1966): İstanbul’da doğdu. Ayasofya Merkez Rüştiyesini ve Mercan İdadisini bitirdi. Mekteb-i Hukukta (Hukuk Fakültesi) başladığı yükseköğrenimini yarıda bırakarak edebiyat ve tarih alanlarına yöneldi. Fransızca öğrendi, Batı edebiyatını yakından takip etti. Çeşitli okullarda Türkçe ve edebiyat dersleri okuttu. Edebiyat Fakültesi dekanlığı yaptı. Atatürk’ün […]...
KİTABIN KONUSU: Mavnacılıkla uğraşan bir gencin yaşam kavgası, bu sırada başına gelen olaylar ve toplumun değişimi.KİTABIN ÖZETİ: Serin bir sonbahar akşamıdır.Eski köprüden geçerken parmaklığın kenarında yığılmış bir kalabalık görür.Kalabalık mavnaları seyreder.Mavnacılar ise ellerindeki kancalarıyla öteye beriye dayanarak ve birbirine bağırarak çıkmaya çalışırlar;fakat bir yandan iskeleye yanaşmaya çalışanşirket vapurları,bir yandan da akıntı onlara engel olur.Onların bu […]...
Açık Oturum Geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir konunun, alanında uzman kişilerce bir başkan yönetiminde dinleyiciler önünde tartışılmasıdır. Açık oturum, bir salonda dinleyiciler önünde yapılabileceği gibi stüdyoda yapılarak televizyon ve radyo aracılığıyla izleyicilere ulaştırılabilir. Verimli bir tartışma ortamı oluşması başkanın tutumuna ve yeterliliğine bağlıdır. Konuşmacılara eşit süre tanınması, çeşitli sorularla tartışma konusunu sınırlama ya da genişletme […]...
Nurullah Ataç (1898-1957): İstanbul’da doğdu. Asıl adı Ali Nurullah Ata’dır. Galatasaray Lisesinde okuduktan sonra bir süre eğitim için İsviçre’de bulundu. İstanbul’a döndüğünde Darülfünunda edebiyat eğitimi aldı. Liselerde Fransızca, edebiyat ve sanat tarihi dersleri okuttu. Memuriyet görevinde bulundu, okutmanlık ve çevirmenlik yaptı, gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Eleştiri, deneme, günlük gibi türlerde eserler veren ve bu […]...
KEREM İLE ASLI Şiraz Şahı Süruri Şah ile bunun musahipi Yehud adlı Keşiş’in çocukları olmaz. İkisi birer hırka giyip seyahate çıkarlar. Yolda bir Derviş’le karşılaşırlar; Derviş Şah’a selâm durur ve adı ile hitab eden Şah, onun kerametine hükmedip derdini açar. Derviş, bir elmayı ikiye bölüp yarısını Şah’a yarısını Keşiş’e verir; bu elmaları evde karılarıyla bölüşüp […]...
Günlük (günce); kişilerin yaşadıkları olayları, olaylarla ilgili duygu, düşünce ve izlenimlerini, hayallerini günü gününe tarih belirterek yazdıkları yazı türüdür. Günlük türünün divan edebiyatındaki karşılığı ruznamedir. Öğretici metinler içinde yer alan günlükler; yazarın iç dünyasını, yaşadıklarını, tanık olduğu olayları yansıtır. Bilim, sanat ve siyaset alanındaki tanınmış kişilerin günlükleri tarihî olayların aydınlatılmasına yardımcı olur. Günlükler, genellikle yazarın […]...
1280 İlk gözlük İtalya’da yapıldı. 1450 Johannes Gutenberg’in baskı makineleri kitap üretiminde çığır açtı. Bunun sonucunda yeni icatlar hakkındaki bilgilerin yayılması hızlandı. 1453 Copernicus, gezegenlerin Dünyanın etrafında değil, Güneş’in etrafında döndüğünü ortaya atan kuramını yayımladı. 1592 Galileo, cisimleri 30 kez büyüten bir teleskop yaptı. 1614 İskoçyalı matematikçi John Napier logaritma cetvelini icat etti. 1618 Johannes […]...
Tanzimattan 1950’lere kadarki Türk romanımızın ana sorununu batılılaşma oluşturuyordu. Yazarlarımız içinde bulunduğu toplumun aynası olmaya çalışmıyor, toplumu sorgulamıyorlardı. Buradan da anlaşılacağı üzere halk, ezilen köylü, işçi sınıfını konu alan eserlere 1950’li yıllardan sonra görebiliyoruz. İşte Kuyucaklı Yusuf bu konuları içine alan onları inceleyen ilk kitap olması dolayısıyla önemlidir. Kuyucaklı Yusuf’ta bir yanda eşraf bürokrasi, zengin […]...
Bulgarlar Bulgarlar X. yüzyılda İdil (Volga) çevresinde devlet kurmuşlardır. İdil ismi Türkler tarafından söylenmiştir ve su anlamına gelmektedir. Bulgarlar Müslüman olmadan önce Gök Tanrı inancına bağlıydılar. IX. yüzyılın sonlarına doğru Türkistan ve diğer Müslüman devletlerden gelen tüccarların etkisi ile bölgede İslamiyet yayılmaya başlamış ve 920’lerde İdil Bulgarları Müslüman olmuşlardır. Ziraat ve […]...
İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesinde ve İstanbul Üniversitesi Hu- kuk Fakültesinde okudu. Yedi Meşale grubunun kurucuları arasında yer alan Ziya Osman ilk şiirlerini Servetifünun dergisinde yayımladı. “Yedi Me- şale” edebî topluluğuna katıldı. “Sebil ve Güvercinler” şiiriyle tanınan şair uzun yıllar hece ölçüsüyle şiirler yazdı, 1940 sonrasında ise serbest ölçülü şiirler kaleme aldı. Şiirlerinde sevinç, özlem, acıma […]...
Roman yazarı. Kırşehir’de doğdu. Ankara Erkek Lisesi’ni bitirdi, Gazetecilik, sekreterlik ve yazı işleri müdürlüğü yaptı. İstanbul’da öldü. Özdeş çok roman yazan sanatçılardandır. Eserlerinin konusunu aşk ve tarihî olaylar teşkil eder. Bâzı romanları: 1. Aşk Istıraptır (1939), 2. Hasret (1940), 3. Gizlenen Istıraplar (1940), 4. Coşkun Gönüller (1941), 5. Memnu Meyva (1945), 6. Şafak Sökerken (1958), […]...
Şâir ve yazar. İstanbul’da doğdu. Doktor M. Fahri Paşa’nın oğludur. Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Yeterlik imtihanı vererek edebiyat öğretmeni oldu (1916). Muğla ve İstanbul’da Öğretmenlik yaptı, istanbul’da öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı’na gömüldü. ilk şiirlerinde vezin, dil ve duyuş tarzı bakımından Fecr-i Âtî şâirlerinin tesirinde idi. Millî Edebiyat cereyanına katılınca aruz veznini bırakıp hece vezni ve konuşulan Türkçe’ye […]...
Şâir. Diyarbakır’da doğdu. Süleyman Nazif’in kardeşidir. Askerî Rüştiye ile Mekteb-i Mülkiye’yi bitirdi (1901). Çeşitli İlçelerde kaymakamlık; mutasarrıflık, valilik, İçişleri Bakanlığı’nda müsteşarlık ve Mülkiye’de öğretmenlik yaptı. Ankara’da öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı’na gömüldü. Servet-i Fünun’cuların en genç üyelerindendi. Topluluğun dağılmasından sonra Fecr-i Ati topluluğuna başkanlık etti. Tevfik Fikret ile Abdülhak Hamit Tarhan’ın tesirinde kalıp kadın, aşk ve tabiat […]...
Dîvan şâiri. Malkara’da doğdu. Asıl adı Yahya’dır. Pîr Ali’nin oğludur. İstanbul’da Davutpaşa Medresesi’nde öğrenim gördü. Gelibolu ve İstanbul medreselerinde müderrislik ve II. Murad’ın oğlu Mustafa ile başka şehzadelere hocalık yaptı, istanbul’da öldü. Vefa Camiî bahçesinde gömülüdür. Gazel şairi olmasına rağmen kasideleriyle Önlenmiştir. Şiirlerinden süsten uzak, kolay anlaşılır ve akıcı bir dil kullanmıştır. Nataicu’l Fünun, Hasb-ı […]...
(?-1674) Dîvan şâiri. Edirne’de doğdu. Ağazâde Mehmed Dede’nin dervişidir. Mevlevî tarikatına girmiştir. 1670’de Edirne Muradiye Mevlevîhânesi’ne şeyh olmuştur. Edirne’de Ölmüş ve Mevlevihane’nin avlusuna gömülmüştür. Mevlevi şeyhlerinden olan sanatçı Sebk-i Hindi akımının öncülerindedir. En basit duyguyu, düşünceyi ya da hayatı en güzel şekilde sanatlı bir üslupla ve ahenkli olarak anlatabilmiş bir sanatçıdır. Asıl ününü gazelleriyle yakalayan […]...
NABIZADE NAZIM (1862-6.VMI.1893) .Roman ve hikâye yazarı, istanbul’da doğdu. Beşiktaş Askerî Rüştiyesi’ni, Kara Mühendishânesi İdâdîsi’ni ve Harp Akademisî’ni bitirerek kurmay subay oldu. Askerî öğretmenlik, Genelkurmay’da karargâh subaylığı yaptı. İki yıl Suriye’de çalıştı. Nabizade Nazım, İstanbul’da öldü. Üsküdar’da Miskinler Tekkesi yakınına gömüldü.Servet-i Fünun edebiyatı roman ve hikaye yazarlarındandır. Antalya köylerinden birindeki hayatı anlatan Karabibik, yeni Türk […]...
MÜFTÜOĞLU,AHMED HİKMET (1870-19.V.1927)Hikâye yazarı ve edebiyat profesörü. İstanbul’da doğdu. Kethüda Yahya Sezai Bey’in oğludur. Galatasaray Sultânîsi’ni bitirdikten sonra Hariciye Nezâreti’ne memur olarak girdi; bir süre konsolosluklarda bulundu. Ahmet Hikmet Müftüoğlu, İstanbul’a dönerek 1908’e kadar aynı bakanlıkta çalıştı. Aynı yıllarda Galatasaray’da öğretmenlik yaptı. Ticaret Nezâreti, Ticaret İşleri Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi Fransız edebiyatı ve Alman edebiyatı […]...
Divan şairlerindendir. Priştine’de doğdu. Asıl adı İsa. Genç yaşta İstanbul’a gelip Medrese öğrenimi görmüş, Hadım Ali Paşa’nın divân kâtipliğini yapmıştır. Paşa’nın ölümünden sonra Bosna’da ufak bir tımar elde etmiş ve aynı şehirde ölmüştür. XV’inci asrın en başarılı şairlerindendir. Divan şiirinin kurucularındandır. Şiirlerinde halk arasında yaygın olarak kullanılan deyimler ve atasözleri görülür. Bahariye’si Fransızca, Almanca, Latince […]...
MANASTIRLI RIFAT (1851-1907) Tiyatro eseri yazarı, Manastır’da doğdu. Reşit Bey’in oğludur. Harbiye’yl bitirdikten sonra (1872) uzun süre subay olarak çalıştı. Osmanlı-Rus Savaşı’na katıldı (1877). Abdülaziz’in tahttan indirilmesine sebep olanlardan sayılarak II. Abdülhamid tarafından Haleb’e sürüldü. Haleb’de öldü. Şiirleri de olmakla beraber gazete yazıları ve tiyatro eserleri ile tanınır. Tanzimat edebiyatı döneminin en çok oyun yazan […]...
Yeniliğin Öncüsü İbrahim Şinasi İbrahim Şinasi Yeni Türk edebiyatının ilk temsilcisi kabul edilmektedir. Kalemlerde çalışmış, 1849 yılında Fransa’ya maliye tahsili için gönderilmiştir. Şinasi’nin Fransa’ya gönderilmeden hemen önce Reşit Paşa’ya yazdığı 1849 tarihli kaside eskinin bir devamıdır. Paris dönüşü yazdığı 1856, 1857, 1858 tarihli kasideler ise, şekil ve muhteva bakımından klasik tarzın terk edilmeye başlandığını haber […]...