Kübizm Akımı

Kübizm Sanat Akımı Nedir Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Kübizm, 20. yüzyılın başında Empresyonizme tepki olarak doğan, önceleri resim ve heykel sanatlarında etkili olan, daha sonra edebiyata yansıyan bir akımdır. Kübizm, dış dünyadaki nesnelerin yalnız görünen değil, görünmeyen taraflarını da göstermeye, anlatmaya çalışan bir akımdır. Sözgelimi “Ressam, balkonda bulunan bir adamın resmini yapmak istediği zaman, yalnızca adamın dış görünüşünü çizmekle yetinmeyecek, balkondaki adamın sokağa ait bütün duyumlarını aynı tablonun içerisine yerleştirecektir.”

Kübizm akımına göre yaşam, çok boyutludur. İnsan yaşam denilen olay içinde birçok şeyi hep birden görmektedir. Öyleyse insanı bütün düşüncelerinden soyutlayarak anlatamayız. İyi bir sanatçı, insanın hem dış görünüşünü hem de düşündüklerini eserine yansıtabilmelidir. Kübizmin sanatçıları, insanı dış görünüşü ve duyumlarıyla birlikte anlatırken düşüncelerini geometrik şekillerle dile getirir. Kübizmde insan, doğa ve eşya bambaşka bir açıdan yorumlanır.

Kübizmin Önemli Temsilcileri

Picasso resim
G. Apollinaire  şiir
M. Jacop şiir

Türk edebiyatında bütün şiirleriyle Kübizmi temsil eden bir edebiyat sanatçısı yoktur.

Kübizm Özellikleri

  • 1908 yılında ortaya çıkan post-empresyonizm akımı, sadece resim sanatını etkilemekle kalmamış, zamanla edebiyatı ve şiiri de etkilemiştir. Bu akımın temelindeki düşünce, geleneksel sanat anlayışlarına ve yapıtlarına tepki göstermek ve onları yıkarak farklı bir bakış açısı sunmaktır.
  • Post-empresyonist ressamlar, nesneleri geometrik olarak yansıtmayı tercih ederek üç boyutlu bir görünüm sağlamışlardır. Ancak sadece dış görünüşle yetinmeyip, insanın iç dünyasını ve duygularını da yansıtmak istemişlerdir. Bu da gerçek dünyanın söylenmemiş, gösterilmemiş yönlerini ortaya çıkarmayı hedeflemiştir.
  • Post-empresyonizm, varlığın iç dünyasını ve dış dünyasını birleştirerek betimlemeyi amaçlar. Bu nedenle sanatçılar, duyguları ve olayları birleştirerek yapıtlarını canlı kılmışlardır. Şiirde de bu durum geçerlidir. Akılcı düşünceye karşı çıkan post-empresyonist şairler, hayal güçlerini kullanarak söylenmemiş ve görünmemiş olanı anlatmayı hedeflemişlerdir.
  • Post-empresyonist sanatçılar, sadece dış görünüşü değil, varlığın diğer boyutlarını da göz önünde bulundurmayı hedeflemişlerdir. Bu nedenle yapıtlarında geçmiş, gelecek ve duygusal boyut da yer almıştır. Biçimde yeniliğe açık olan bu akım, noktalama işaretlerini dahi kullanmama gibi radikal kararlar almıştır.
  • Sanatın canlılığına vurgu yapmak amacıyla, sanatçılar işlerinde sıklıkla duygusal ve gerçeküstü öğeleri birleştirmişlerdir.
  • Akıl ve mantığa dayanmayan şiirler yazarak, söylenmemiş ve görünmemiş olanı ifade etmek için hayal güçlerini kullanmışlardır.
  • Varlığın tüm boyutlarını, yani iç ve dış görünüşünü, duygusal yönünü, geçmiş ve geleceğini yansıtmayı amaçlamışlardır.
  • Noktalama işaretlerine karşı çıkan bu sanatçılar, biçimde sürekli bir yenilik peşinde koşmuşlardır. Bu arayışları sonucunda, şiirde ve diğer sanat dallarında birçok yeni biçim ortaya çıkmıştır.

Kübizm Metodları

Sanatta kişisel yorumun önemini vurgulayan bir yaklaşım olan bu anlayış, sadece manzara ve olaylarla sınırlı kalmayıp insan figürleri ve nesneleri de içine alır. Sanatçı, konuyu doğru anlamakla kalmayıp, kendi estetik anlayışına göre yorumlayarak, izleyicilere farklı bir bakış açısı sunar. Bu yaklaşımda, gerçeklik sorgulanır ve sanatın neden var olduğu, ne anlama geldiği üzerine düşünülür.

Ayrıca, bu yaklaşımda sanatçı, gözlemlenen nesnenin yalnızca dış görünüşüne değil, içindeki duygusal anlamlara ve bağlamlara da dikkat eder. Sanat eserleri, gerçek hayatın yansıması olarak görülmez, onun yerine sanatçının yaratıcı zihninin bir ürünüdür. Bu yüzden, sanatçılar için gerçekçilik önemsizdir ve sanatın gerçekliği yaratıcı süreçte aranır.

Sonuç olarak, sanatta kişisel yorumun ve yenilikçiliğin öne çıktığı bu yaklaşım, sanatın sınırlarını zorlar ve sanatın varoluş sebebini yeniden düşündürür. Sanatın gerçekliğine meydan okuyan bu yaklaşım, sanatın birçok dalında izlerini sürdürür.

Kübizm, sanatçıların öncelikle konu olan şeyin parçalarını tanıyarak analiz yapmalarını ve ardından sentezle kendi yaratıcı görüşlerine göre şekillendirmelerini gerektiren bir sanat akımıdır. Bu nedenle, sanatçılar doğanın yansımasını çizmek yerine kendi sanatsal yorumlarına dayanan geometrik şekiller kullanırlar.

Kübizm, XX. yüzyılın başlarında yaşanan toplumsal gerilim ve dengesizliklerin yansımalarını da içerir. Sanatçılar, toplumsal durumun yansımalarını eserlerinde ele alırken, analiz-sentez metodunu kullanarak peyzajı ve hayatın sahnesini kendi kişisel görüşlerine göre yeniden yaratmışlardır.

Aynı metod, edebiyatta da kullanılmıştır. Şairler, şiirlerinde konuyu analiz ederek ve kendi sanatsal yorumlarını katarak, analiz-sentez metodu ile mısralarını sıralamışlardır. Bu sayede, şiirlerinde görsel imajlar ve metaforlar kullanarak okuyucuların hayal güçlerini harekete geçirerek duygu ve düşüncelerini aktarmışlardır.

Kübizm Örnekleri

ŞAPKA

Güvercinler uçtu, üstünde bir elma ağacının
Avcılar koştu ardından, pek güvercin kalmadı ağaçta
Hırsızların işi tıkır, tek elma kalmadı ağaçta
Bir sarhoşun şapkasından başka
Asılı en alt dalda
İyi iş bu şapka satıcılığı
Sarhoş şapkası satıcılığı
Bulunur her yerde şapka
Üstünde çayırların, dalların
Çukurlarda

Yenilerini ararsan Kermarec’de bulursun her vakit Lamnion’da şapka satıcısı Kermarec Onun için çalışır rüzgar
Bense küçük bir terzi Şapka satıcısı olacağım ben de Elma şarabı benim için çalışacak Zengin olduğum vakit Kermarec kadar Bir elma bahçesi alacağım, elma-şaraplık Ve evcil güvercinler Bordeaux’daysam şarap içeceğim Ve dolaşacağım güneşte baş-açık (Max Jacop, Çev. Ergin Ertem)

Ekspresyonizm Akımı (Dışavurumculuk) & Fütürizm Akımı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir