Aşık Veysel Şatıroğlu

Aşık Veysel Şatıroğlu Kimdir Hayatı Biyografisi Şiirleri Eserleri Kısaca

Âşık Veysel Şatıroğlu (1894-1973)
20. yüzyılda halk şiirinin son büyük temsilcisi olan Aşık Veysel, özel hayatında yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen neşeli, nüktedan bir kişiliğe sahiptir.
Halk şiiri geleneğine bağlı kalmış ancak bu geleneğe konu, sanat, ahenk ve hikmet yenilikleri getirmiştir. Yeni deyişler, taze kafiyeler kullandığı şiirlerinin kaynağı halk geleneğidir.
Onun şiiri isyan değil tevekkül de değil, yeniliklere açık; güzelliğe sevdalı, özellikle insan sevgisi üzerine kurulmuş ama yine de efkâr ile kuşatılmış yüce ve soylu bir şiirdir. İçinin aydınlığı şiirlerine bilgelik olarak yansır. Derin bir hayat felsefesi vardır. Bu felsefenin temelinde sevgi bulunmaktadır. Dış dünyanın karanlığı onun içindeki cevhere ulaşmasını sağlamıştır. Görmese bile dış dünyada olanların da farkındadır. İnsan düşüncesindeki farklılıkların nelere yol açtığını, şiirlerinde, kısa ve derin bir biçimde ifade etmiştir.
Eserlerinden bazıları: Deyişler, Sazımdan Sesler, Dostlar Beni Hatırlasın.
BAŞKA BİR KAYNAK:
(1894-1973), Cumhuriyet Dönemi’nde yaşamış halk ozanıdır. Yedi yaşındayken çiçek hastalığından dolayı bir gözünü, daha sonra kaza sonucu diğer gözünü kaybetmiştir. Halk edebiyatının âşıklık geleneği içinde yetişen, bu geleneği devam ettiren bir sanatçıdır. Köyden şehre göçün yoğun şekilde yaşandığı dönemde “aşk, tabiat, vatan, din, ahlak, hasret ve gurbet” temalarında şiirler söylemiştir. Samimi ve yalın bir üsluba sahiptir. Ahmet Kutsi Tecer tarafından kültür ve sanat yaşamımıza tanıtılan Aşık Veysel, memleketi Sivas’tan yurt dışına kadar tanınan bir sanatçı olmuştur. Halk şiiri geleneğinin biçim ve içerik özelliklerini taşıyan şiirleri, farklı tarzlarda söylenmiş, birçok araştırmaya konu edilmiştir.
Aşık Veysel Şatıroğlu guzelligin on paretmez
Güzelliğin On Par’etmez adlı metin; “Yeni radyolar çıkmış; antensiz, elektriksiz çalışıyor ve elde taşınıyormuş. İşte ben onlara benzerim. İşiterek tanımaya çalıştığım âlemle pek alakam yoktur. Her ne varsa içimde vardır ve ben bütün ilhamımı kendi içimden alırım.” biçiminde sanat anlayışını ortaya koyan Âşık Veysel Şatıroğlu’nun sade ve canlı bir dille tasavvufu 20. yüzyıla taşıdığı bir şiiridir.
Kaynağını İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı‘nın sözlü edebiyatından alan halk edebiyatı, Cumhuriyet’in ilanından sonra da varlığını devam ettirmiştir. Halk kültürünün önemsenmesi, TRT gibi kurumlarda televizyon ve radyolarda sanatçılara yer verilmesi, halk kültürü üzerine akademik çalışmaların yaygın biçimde yapılması gibi etkenler de halk şiirinin 20. yüzyılda gelişmesine katkı sağlamıştır. Halk şiirinin geleneksel konularının yanında yer yer güncel konulara da değinilmiştir. Ozanlar (âşıklar) halk şiirinin geleneğine bağlı kalarak hece ölçüsünü ve nazım biçimlerini kullanmışlardır. Şiirde ahenk sağlamak için yine geleneği devam ettirmişlerdir. Kimi ozanlar şiirlerini bağlama eşliğinde söylerken saz çalmayan kimi ozanların şiirleri de başka sanatçılarca bestelenmiştir. Aşık Veysel Şatıroğlu, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Feymani, Şeref Taşlıova, Murat Çobanoğlu, Yaşar Reyhanî, Neşet Ertaş, Abdurrahim Karakoç gibi sanatçılar âşıklık geleneğini devam ettiren ozanlarımızdır.
Aşık Veysel Şatıroğlu eserleri: Deyişler, Sazımdan Sesler, Dostlar Beni Hatırlasın (şiir)

Tags:

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir