Firavun

FİRAVUN Eski Mısır’hükümdarlarına verilen san. ilk firavun Nil deltasıyla Yukarı Mısır’ı birleştiren Menes’tir (İÖ 3500). Yaklaşık isa’nın doğumuna kadar gelen firavunlar döneminde 32 firavun hanedanı hüküm sürdü. Firavunlara bir Tanrı gözüyle bakılır, kuramsal olarak tüm insanların efendisi ve her şeyin sahibi olarak görülürdü.Ellerinde asa, başlarında taç bulunan sakallı bir tanrı biçiminde canlandırılmış, adları metinlerde Ra’nın oğlu biçiminde geçmiştir. İÖ 1580-İÖ 1314 döneminde firavunlar kendilerinin doğrudan doğruya Tanrılar kralı Amon Ra’ dan geldiklerini ilan ettiler. Eski Mısır inançlarına göre görevleri evrensel dengeyi, güneşin doğuşunu ve Nil’in taşkınlarındaki düzeni sağlamaktı. Adalet, iç ve dış siyaset, güvenlik, ordu konularında tek yetki sahibi onlardı. Bu özellikleriyle yaşayan Tanrı görünümündeki bir devlet başkanı niteliğin-deydiler.Başta Kur’an-ı Kerim ve Tevrat, birçok din kitabında firavunların kendilerine Tanrı süsü verişleri ve tek tanrılı dinlere karşı savaşımları dile getirilerek ağır biçimde eleştirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’ de firavunun birçok ayette adı geçer. Firavun, kendisine insanları zorla taptırtmış, gökyüzüne ulaşmak için kuleler yaptırtmıştır. Kur’an-ı Kerim’de onlar için zülevtad (kazıklı) deyimi de kullanılmıştır. Kimi islam yorumcuları, bu deyimle firavunların dünyaya kazık çakmak istercesine iktidarlarına sahiplendiğinin belirtildiği görüşündedir. Kur’an-ı Kerim’de anlatıldığına göre, firavun israiloğullarını tutsak almış, köle gibi çalıştırıyordu. Kâhinler bir gün kendisine doğacak bir erkek çocuğun büyüdüğü zaman Mısır ülkesinin başına geçeceğini bildirdi. Firavun, bunu önlemek için israiloğullarının doğan tüm erkek çocuklarının öldürülmesini buyurdu. Bu buyruğun uygulanması sonucu Mısırdaki köle sayısı giderek azaldı. Firavun, bu kez yeni doğan çocukların her yıl değil, iki yılda bir öldürülmesini buyurdu. Hz. Musa ve kardeşi Harun bu nedenle ölümden kurtuldular. Hz. Musa yıllar sonra ortaya çıkarak firavunu Hak dinine girmeye çağırdı. Firavun bunu kabul etmediği gibi Musa’nın Tanrısına ulaşmak için çok yüksek bir kule yaptırdı. Ama, kule yıkıldı. Firavun, ordusuyla birlikte Musa ve israiloğullarının ardına düştü. Kızıldeniz’den geçilirken firavun ve ordusu boğulup yok oldu. Firavun, öleceği sırada Kelime-i Şahadet getirerek Hak dinine girmeye yeltendi. Ancak, Allah bunu kabul etmedi ve ibret olması, firavunun öldüğünün herkesçe öğrenilmesi için cesedini Kızıldeniz kıyısına attı.

Tags:

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir