Şükrü Erbaş Hayatı Eserleri şiirleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi (1953-...) Yozgat’ta doğdu. Liseyi bitirince 1972’de memurluğa başladı. 1978 yılında Gazi Üniversitesinden mezun oldu. Devlet memurluğunun yanında derneklerde ve dergilerde yöneticilik görevleri üstlendi. Şükrü Erbaş’ın sanat anlayışının oluşmasında İkinci Yeni şiirinin etkisi vardır. Bunun dışında şiirlerinde Nazım Hikmet başta olmak üzere, Behçet Necatigil, Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Külebi gibi farklı şiir anlayışlarına sahip şairlerin izleri de görülür. Şükrü Erbaş’ın şiirini farklı kılan diğer bir özellik ise çoğunlukla halk şiirinden beslenmiş olmasıdır. Şair ......
İsmet Özel Hayatı ve Edebi Kişiliği Hakkında Özet Bilgi (1944-...) Kayseri’de doğdu. Ankara Gazi Lisesini bitirdi. Siyasal Bilgiler Fakültesine kaydoldu ancak askere alınınca fakülteyi bırakmak zorunda kaldı. Askerlik sonrasında Hacettepe Üniversitesi edebiyat fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatını bitirdi. Çeşitli üniversitelerde Fransızca okutmanlığı yaptı. İsmet Özel daha sonraki yıllarda yayıncılık ve gazeteciliğin yanında şiir, edebiyat ve güncel konularda konferans, söyleşi ve radyo-televizyon programları yaptı. Şiirleriyle İkinci Yeni sonrasının önemli şairlerinden biri olan İsmet Özel, çeşitli dergilerde yayımladığı şiirlerle tanınmıştır. Şiir anlayışı zamanla içerik ......
Cahit Zarifoğlu Hakkında Kısaca Özet Bilgi (1940-1987) Ankara'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. İlk şiirlerini Maraş Lisesindeyken yazan şair, bu yıllarda Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören gibi ünlü isimlerle sıra arkadaşlığı yaptı. Cahit Zarifoğlu üniversite yıllarında iken çeşitli dergilerde şiirlerini ve yazılarını yayımlamıştır. Bu eserleriyle tanınan şair, 1976'dan sonra Ankara'da yayınlanan Mavera ve Edebiyat dergilerinin sürekli yazarlarından biri olmuştur. Cahit Zarifoğlu’nun ilk şiirleri soyut ve bireysel duygularla ilgilidir. Daha sonra mistik-dinî şiire yönelmiştir. ......
2. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 1) Bu tür hikâyeler 750 kelimeden az olan hikâyelerdir. Bunlar arasında tek cümlelik hikâyeler de vardır. Hacminden dolayı hikâyenin unsurlarıyla ilgili pek çok ayrıntıya yer verilmez, şiirde olduğu gibi yoğun ve imgesel anlatımdan faydalanılarak hikâye kurgulanır. Bu parçada sözü edilen hikâye türü nedir? 2) Adalet Ağaoğlu, Tomris Uyar, Nedim Gürsel, Hulki Aktunç, Füruzan gibi yazarlar ............................ anlayışla hikâyeler yazarken Mustafa Kutlu, Sevinç Çokum, Rasim Özdenören gibi yazarlar ............................ yansıtan hikâyeler kaleme alırlar. Yukarıdaki metinde boş bırakılan yerleri uygun kelime ......
Tomris Uyar (1941-2003) İstanbul'da doğmuştur. Ortaöğrenimini Amerikan Kız Kolejinde, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde tamamlamıştır. Tomris Uyar, R. Tomris imzası ile yayımladığı çevirilerle tanınmıştır. 1971 yılında ilk hikâye kitabı “İpek ve Bakır”ı yayımlayarak edebiyat dünyasına adım atmıştır. 1980’e kadarki ilk dönem öykülerinde Sait Faik çizgisini sürdürmüştür. Bu hikâyelerinde İkinci Yeni şiirlerinden esinlenmiştir. 1981’den sonra 2002 yılına kadar yazdığı hikâyelerinde izlenimci kimliğinden uzaklaşarak yeni biçimsel arayışlara girmiştir. “Gezegen Kızları”nda postmodern hikâyemizin ilk örneklerinden birini vermiştir. Hikâyelerinde genellikle toplumun farklı kesimlerinden insanları işlemiştir. ......
Mustafa Kutlu’nun “Hayat Güzeldir” kitabında yer alan Sevinç adlı hikâyesi, taşradan yeni geldikleri konuşmalarından anlaşılan sekiz on yaşlarındaki iki simitçi çocuğun, kendi öğünleri olan simitleri parktaki güvercinlere yedirmelerinden duydukları sevinci ve mutluluğu anlatan bir öyküdür. Anlık yaşanan mutlulukların insan hayatı için ne kadar kıymetli olduğunu vurgulamak isteyen yazar, parktaki simitçi çocukların birbiriyle ve güvercinlerle yaptıkları simit paylaşımını konu edinir. Öğleden sonra gerçekleşen bu kısa olay, toplumsal yaşamda giderek unutmaya başladığımız bazı değerleri hatırlatmaktadır: kendi hakkına razı olmak, başkalarının haklarını gözetmek, günlük ......
Adalet Ağaoğlu, Ankara’da dünyaya geldi. Ankara Kız Lisesini ve DTCF Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. 1960’larda sanat hayatına şiirle başlayan Adalet Ağaoğlu; roman, deneme, tiyatro yapıtlarının yanı sıra hikâye türünde de özgün eserler verdi. Özellikle 1970’li yıllardan itibaren kaleme aldığı hikâye ve romanlarıyla geniş ilgi uyandırdı. Adalet Ağaoğlu kurgu, tema ve dil bütünlüğü içerisinde oluşturduğu hikâyeleri ile Türk hikâyeciliğine yeni bir anlayış kazandırmıştır. Hikâyelerinde sürekli şekilsel arayışlara giden Adalet Ağaoğlu, her yeni eserinde, hikâye üslubunu geliştirerek devam ettirmiştir. Hikâyelerinde toplumun belli ......
A. Yazma Tür ve Tekniklerini Tanıma Yazma çalışmaları çeşitli aşamalarla gerçekleşen bir sürece dayanır: 1- Hazırlık 2- Planlama 3- Taslak metin oluşturma 4- Metni düzeltme ve geliştirme 5- Yazılan metni paylaşma Yazınızı bu aşamalara dikkat ederek oluşturmanız çalışmanızda size kolaylık sağlayacaktır. 1- Hazırlık Aşaması: Yazmaya başlamadan önce okuma, araştırma, kavram ağı, fikir haritası, beyin fırtınası gibi yollarla konuyla ilgili düşünce, bilgi ve olayları belirleyiniz. Kaynaklara ulaşmak için kütüphanelerden ve Genel Ağ'dan (internet) yararlanabilirsiniz. Araştırma, kaynaklara ulaşma, Genel Ağ'ı doğru ve etkin kullanma, not alma ve kitap özeti alma teknikleriyle ......
SAİT FAİK HİKÂYE ARMAĞANI Sait Faik Hikâye Armağanı, yarım asrı ardında bıraktı. Bu ödülün doğuşu, Sait Faik'in, Darüşşafaka Lisesi'nde katıldığı bir edebiyat matinesinden etkilenerek tüm mal varlığının Darüşşafaka Cemiyeti'ne bırakılmasını istemesine kadar uzanıyor. Öykücülüğümüzün simgesi Sait Faik'in adını taşıyan ödül, yazarın 1954'te ölümünün ardından, annesi Makbule Abasıyanık tarafından başlatılmış, 1964'ten başlayarak Makbule Hanım'ın vasiyetine uyularak Darüşşafaka Cemiyeti'nce sürdürülmüş; 2003'ten bu yana da Yapı Kredi Yayınları işbirliğiyle sürdürülüyor. Her yıl, Sait Faik'in öldüğü gün, 11 Mayıs'ta bir öykücüye veriliyor. 1955'teki ilk Sait Faik ......
Açık Oturum Geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir konunun, alanında uzman kişilerce bir başkan yönetiminde dinleyiciler önünde tartışılmasıdır. Açık oturum, bir salonda dinleyiciler önünde yapılabileceği gibi stüdyoda yapılarak televizyon ve radyo aracılığıyla izleyicilere ulaştırılabilir. Verimli bir tartışma ortamı oluşması başkanın tutumuna ve yeterliliğine bağlıdır. Konuşmacılara eşit süre tanınması, çeşitli sorularla tartışma konusunu sınırlama ya da genişletme başkanın görevleridir. Başkan, önce konuyu ve konunun önemini belirtir, sonra konuşmacıları kısaca tanıtır. Sonra konuşmacılara sırasıyla söz verir. Konuşmacıların birbirine karşı kişisel sataşmalarını, söze girmelerini engeller. Tartışma süresince ......
KEREM İLE ASLI Şiraz Şahı Süruri Şah ile bunun musahipi Yehud adlı Keşiş'in çocukları olmaz. İkisi birer hırka giyip seyahate çıkarlar. Yolda bir Derviş’le karşılaşırlar; Derviş Şah'a selâm durur ve adı ile hitab eden Şah, onun kerametine hükmedip derdini açar. Derviş, bir elmayı ikiye bölüp yarısını Şah’a yarısını Keşiş'e verir; bu elmaları evde karılarıyla bölüşüp yemelerini ve Allah'ın emrine varmalarını, doğacak çocukları da birbirine vermelerini tenbih ederek gözden kaybolur. Şah'la Keşiş, Derviş'in dediğini yaparlar; vakit tamam olunca,Şah’ın bir oğlu, Keşiş’in de ......
Zile; Tokat’a 70 km, Turhal’a 15-20 km uzaklıktadır. Zile’de, Hüseyin Gazi Tepesi’nin eteğinde, “Ağbaba Türbesi” bulunmaktadır. Ağbaba’daki suyun sarılık hastalığına iyi geldiği söylenmektedir. Ağbaba, bir mesire yeridir. Zile’ye 4-5 km uzaklıktaki Hüseyin Gazi Tepesi’nin eteklerinde yer alır. Buraya gelenler, türbenin yanındaki tarladan mercimeğe benzer taşlar toplayarak: — Çocuklarımızı bize bağışla, diye mercimek taşlarını tarlaya geri fırlatıp Allah’a dua ederler. Rivayete göre, ailesini çok seven Güllü isminde bir gelin varmış. Güllü fakirmiş, yoksulmuş ama çok mutluymuş. Günün birinde Güllü’nün mutluluğu, kocasının ölümüyle uçup gider. Güllü ......
Necip Fazıl Kısakürek Hayatı Biyografisi Edebi Kişiliği ve Eserleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi İstanbul’da doğdu. Askerî Deniz Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünde okurken Millî Eğitim Bakanlığınca Paris’e, Sorbonne (Sorbon) Üniversitesine gönderildi. Dönüşünde bir süre memurluk, müfettişlik ve öğretim üyeliği yaptı. Necip Fazıl çeşitli dergilerde çıkan şiirleriyle Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında tanınmaya başlamıştır. Şiirlerinde halk edebiyatının şekil ve içerik özelliklerini Fransız sembolistlerinin duyuş tarzıyla birleştirerek yeni bir yoruma ulaşmıştır. Şiirlerinde insan, kâinat, madde ve ruh problemlerini; insanın iç âlemindeki çatışmaları, gizli tutku ve ......
Divan edebiyatı şâiri, yazar. İstanbul'da doğdu. Asıl adı Mehmed'dir. Şiirlerinde Râgıb mahlasını kullandığı için bu isimle anılır. Düzenli bir eğitim görmedi. Kendi kendisini eleştirdi. Kâtiplik, elçilik, sadrazam mektupçuluğu, reisül-küttaplık ve vezirlik yaptı. 1756'da sadrazam oldu. Bu görevi ölünceye kadar devam ettirdi. İstanbul'da öldü, Lâleli'de kendi yaptırdığı kütüphanenin bahçesine gömüldü.Çağının tanınmış şairlerindendir. Sağlam, güzel ve hakimane şiirleri vardır. Kasidede Nefi'nin, gazelde Nabi'nin yolunu izlemiştir. Arapça, Türkçe ve Farsça ile yazılmış manzum ve nesir pekçok eseri vardır. Bazı beyitleri aydınlar arasında atasözleri ......
Dünyanın en büyük akarsuları aşağıda büyükten küçüğe doğru listelenmiştir. Adı / Bulunduğu ülke - bölge Nil - Afrika Niger - Batı Afrika Congo - Orta Afrika Zambezi Zambiya Amazon Güney Amerika Paraná Brezilya/Arjantin Orinoco Venezüella Mackenzie Kanada Yukon Kanada Mississippi ABD Rio Grande ABD/Meksika Colorado ABD Dicle/FIrat Ortadoğu Darling Avustralya Yangtze Çin Yellow Çin Mekong Güneydoğu Asya Ganges Himalayalar Volga Rusya Danube Almanya Sen Nehri Fransa Thames İngiltere Arno İtalya Geri Dön = Dünyanın Enleri ...
DİVAN EDEBİYATI (13.-19.yy) DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ 1. GAZEL: Özellikle aşk, güzellik ve içki konusunda yazılmış belirli biçimdeki şiirlere denir. Beyit sayısı genellikle 5-9 arasında değişir. Gazelin ilk beyti mutlaka kendi arasında uyaklı olur.Bu ilk beyte “matla”, son beyte ise “makta” adı verilir. Bir gazelin en güzel beytine “beyt-ül gazel”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “mahlas beyti” denir. Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazele “yek-âhenk”, aynı güç ve güzellikte beyitlerden oluşan gazele de “yek-âvâz” gazel denir. 2. KASİDE: Din ve devlet büyüklerini övmek ......
Köprü satıldı, 5 euro hazırlayın Öte yandan Almanya`nın Schleswig-Holstein eyaletindeki bir radyo, sürücülerden, Rader köprüsünü geçerken 5 euro hazırlamalarını istedi. İsviçreli bir şirketin köprüyü satın aldığını ve bayram günlerinde geçiş ücreti alacağı haberini uyduran radyo, eyalet Başbakanı Heide Simonis, çok sayıda politikacı, polis yetkilileri ve ADAC otomobil kulübünden de destek alarak onların açıklamalarını yayınladı. Geliştirilen köşeli yumurtalar, daha seksi hostes elbiseleri, ormandan kente doğru gelen yüzlerce fil, satılan köprüler ve istifa eden valiler. İşte dünyadan ve Türkiye'den 1 Nisan şakaları. Hıristiyanların Paskalya ......
· Yapıştırıcılar Nasıl Yapıştırıyor? Yapıştırıcıların sağladığı yapıştırma olayı aslında kimyasal reaksiyondan başka birşey değildir. Günümüzde imalatçılar yapıştırıcıları sentetik malzemeler kullanarak yaparlar. Yapıştırma olayında benzer yada iki malzemeden iki madde, birde yapışkan gerekir. Burada en önemli görev yapıştırıcıdadır. Yapıştırıcı moleküllerinin diğer iki madde molekülleri ile birleşme eğilimi gösterir bir yapıda olması gerekir. · Radyonun Sesi Açılınca Pil Daha Çabuk mu Biter? Pille çalisan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü etkiler. Radyo açık, sesi kapalı durumu ile sesin sonuna kadar açık durumu arasındaki fark pillerin ......
Yabancı koyun kenara yatar. Bir yere, çevreye ya da bir topluma yeni gelen kimse, insanlarla hemen ilişki kurup kaynaşamaz; onların arasına giremez, uzakta durur. Çünkü yabancılık çeker. Oradaki insanlar da huyunu suyunu bilmedikleri bir adamı hemen aralarına almazlar zaten. Yağına kıymayan, çöreğini yavan (yoz, kuru) yer. Bir işten iyi sonuç alınmak isteniyorsa, o iş için lâzım olan şeyler eksiksiz kullanılmalı, gerekli fedakârlık gösterilmelidir. Yoksa kişi istediği verimi alamayacak, olumsuz ve kusurlu sonuca evet demek zorunda kalacaktır. Yağmur yağsa kış değil mi? Kişi hâlini bilse ......
Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır. Doğru olmayan yollara başvurarak çıkar sağlayan, gizli kapaklı işler çeviren kişi, bu kirli ve karanlık işleri çevirmesine imkân sağlayan şartlar ortadan kalkınca şaşırır; ne yapacağını bilemez olur, iş yapamaz hâle gelir. Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın. Ekilen tarla yeterince sulanırsa daha fazla ürün verir. Eğer tarla suya yakınsa hem kolay, hem de çok sulanma imkânı doğar. Bu durum da tarlayı değerli kılar. Bu tarla bir de eve yakınsa daha da kıymetli olur. Çünkü bir ......