Kategori: Edebiyat

Fenomenolojik ve Dogmatik Kuram

Fenomenolojik Kuram Teori Nedir Hakkında Kısaca Özet Bilgi Bir felsefî akım olan fenomenoloji, “duyularla algılanan şey olan fenomen” ile ilgilenir. Edmund Husserl ve Heidegger, felsefedeki akımın en önemli temsilcileridir. Fenomen, “görünen nesne” demektir. Görünenden öte bir şey aramak doğru değildir. Edebiyat, bir fenomendir. Edebiyat nasıl görünüyorsa, incelemecinin karşısına nasıl çıkıyorsa öyledir. (...) Mevcut olanın ötesini ele alma, boşluğu dövmekten başka bir şey değildir. Aynanın gerisinde, bilinen bir şey yoktur. Sanatsal farklılaşmanın  ve güzelleşmenin yansımasında  çıklayan şeyler bulunmaktadır. Yirminci asrın başında temsil ......

Yeni Türk Edebiyatının Kaynakları

Batı Etkisindeki Türk Edebiyatının Kaynakları Nelerdir ? Sanat dallarının en önemli kaynağı varoluştur, hayatın ta kendisidir. Evrendeki eşyaya ve oluşa hayranlık duyarak veya tepkiler göstererek, kabullendiğini veya reddettiğini ifade ederek ama kesinlikle var oluşun kanunlarına uyum sağlayarak şuurlu bir tercihle sanat eseri meydana getiren varlık da insandır. Yeni Türk Edebiyatı’nın kaynaklarını düşünürken “Bir edebiyatın kaynağı ne olabilir ve bunun belirlenmesi ne gibi birikimler sağlayabilir?” gibi soruların sorulmasında büyük faydalar görüyoruz. Not: Edebiyatın Kaynağı: Varoluş, Hayat, insan Türk Edebiyatı'nın Kaynağı: Türk Kültürü, İslam Kültürü,Batı Kültürü, Diğer ......

Tanzimat Öncesi Dönem Edebiyatımız

1839'a Kadar Türk Edebiyatına Kısa Bir Bakış İrfan ve zihniyet dünyamızda yenilikler olurken asrın kuvvetli divan şairleri de etkilerini sürdürüyordu. Enderunlu Vasıf, Keçecizade İzzet Molla, Leskofçalı Galip, Hersekli Arif Hikmet, Koniçalı Avni, Akif Paşa gibi şâirler bir kısım yeni hayaller taşımakla birlikte klasik divan edebiyatımızın genel özelliklerini devam ettiriyorlardı. On dokuzuncu asırda eser veren Tanzimatçı şairler, klasik şekilleri büsbütün terk etmemişlerdi. Edebiyat, sanatkârlar elinde gelişir ve okuyucusu tarafından değerlendirilir ancak, onun zenginleşip halka ulaşabilmesi ve bunun yanı sıra daha farklı yorum ve ......

Yeni Türk Edebiyatının Tarihi Gelişimi

Yeni Türk Edebiyatına  Genel Bir Bakış Türk edebiyatında, batılı edebiyatlarda görülen edebî toplulukların aynısı yoktur. Türk edebiyatı bir bütündür, onu; devir, dönem veya gruplara bölerek incelemek bir eğitim mecburiyetidir. Tanzimat’ın ilanından sonraki Türk edebiyatının başlangıcı için 3 Kasım 1839 gibi bir tarih verilmesi, siyasi boğumlanmayla kronolojik edebiyat tarihi anlayışı açısından isimlendirmenin mantığına uygun görünmektedir. Bu yüzden başlangıç dönemini ifade etmek için ekseriyetle kullanılan isimlendirme Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı (veya Tanzimat’tan Sonraki Türk Edebiyatı)’dır. Tanzimat Edebiyatı’nın kendi içindeki gruplarına verilen isimler incelendiği zaman yaygın olarak ......

Yeni Türk Edebiyatının Oluşmasının Temelleri

Yeni Türk Edebiyatının Oluşmasının Temelleri Her asrın edebî özellikleri eser, devir ve cemiyet ilişkileri farklıdır ve tıpkı sanat eserinin orijini gibi eserin oluştuğu zemin de özgün bir (tarihî, siyasi, sosyal...) ortamdır. Bu düşünceyi reddetmemekle birlikte 19 ve 20. asırların özel bir benzerliği vardır. Bu asırlardaki bazı olaylar, bir kısım sosyal girişimlerin başlangıç aşamasında yaşanması bakımından bir benzerlik, bazı noktalarda bir tekrar özelliği gösterir. Tanzimat’tan ve Cumhuriyet’ten sonraki tercüme hareketleri alaturka ve alafranga ölçütleri eski ile yeninin bir arada yaşaması zaman zaman ......

İran Edebiyatı

İran (Fars) Edebiyatı Tarihi Şiir ve Edebiyat Geleneği Hakkında İran edebiyatının kökleri yaklaşık 2500 yıl öncesine kadar gitmektedir. Bu tarihsel süreçte, özellikle Orta Asya ve Mezopotamya coğrafyalarında kurulan devletler ile karşılıklı kültürel ilişkiler yaşanmıştır. İslam dininin kabul edilmesinden önce ve sonra olarak genel anlamda iki döneme ayrılarak tarihi seyrini sürdürmüştür. Fars kültüründeki şiir türü, kökleri yaklaşık MÖ 6. yüzyıla kadar giden bir geleneğe sahiptir. Her köklü medeniyette olduğu gibi, söz konusu ilk dönemlerde, dinî  inançlar  kültürel hayat ve bu bağlamda edebiyat ......

Serveti Fünun Dergisinin Kapatılması ve Edebiyatımızda Oluşan Boşluk

Servet-i Fünun Dergisinin Kapanışı Servet-i Fünun dergisi, 1896 ile 1901 yılı arasında şiir, hikaye (öykü), roman, edebiyat araştırmaları, tenkit vb. türlerdeki neşriyatına beş yıl devam etti. 1901 yılının Ekim ayında Hüseyin Cahit’in Fransız İhtilali’nden bahseden bir yazısı üzerine dergi kapandı, topluluk da dağıldı. Bu tarihten sonra topluluğun üyeleri, eserlerini münferit olarak yayımladılar. Servet-i Fünun Edebiyatı’nın kurucusu sayılan Recaizade Mahmut Ekrem, yeni edebiyata daha geniş bir soluk vermeyi ve eski edebî ölçüleri büyük bir titizlikle ayıklamayı düşündü. Genç neslin ileri gelenlerini, talebesi Ahmet ......

İsrail ve İbrani Edebiyatı

İsrail Edebiyatının Dönemleri Nelerdir? İsrail edebiyatının kökeni, kuruluşuna değil Avrupa ve Amerika kıtalarına yayılan ve İbrani edebiyatını sürdüren, kendilerinden önceki diasporanın oluşturduğu kültürel birikime dayanır. İsrail edebiyatında üç farklı edebi akımlar şunlardır: 1) Palmah Kuşağı Akımı İsrail edebiyatının ilk devresini oluşturur. 1940’larda Hitler ve ardından İngilizlere karşı oluşturulan birlikleri ifade eden kuşağın edebiyatıdır. Orta doğuda bir devlet kurmak için Siyonist görüş çerçevesinde mücadele eden, bu yolda deneyim sahibi olan, aralarında S. Yizhar, A. Meged, N. Şaham gibi yazarların bulunduğu grup fikirlerini Yoldaşların Almanağı ......

Afrika Edebiyatı

Geleneksel Edebiyat Afrika Edebiyatı 1) Sözlü Afrika Edebiyatı Afrika kültüründe sözlü anlaşma ve edebî yapının oldukça önemli bir yeri vardır. Toplum hayatını düzene sokan temel iletişim, sözlü yapı üzerinden sürdürülür. Bu kültür içerisinde, toplumsal fonksiyonu sözlü kültürü aktarmak ve korumak olan özel kişiler vardır. Bu özel kişiler, geleneklerden gelen kültürel birikimi ve soylarının övülecek hususiyetlerini sözlü edebiyat çerçevesinde muhafaza ederek nesiller arasında aktarımı sağlarlar. Şair ve tarihçilerden oluşan bu kişilerin kutsiyetleri de mevcuttur. Aktardıkları kültürel verimleri, yerel dilin bütün hususiyetlerini taşıyacak düzgünlükte ......

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Oluşumu

Cumhuriyet Döneminin Değerlendirilmesi  Cumhuriyet'ten sonraki değişiklikleri değerlendirebilmek ve çok geniş bir değerlendirme zemininden kurtulabilmek için konumuzu sınırlandırmak gerekir. Sanat eserleri hakkında yapılan çalışmalar, eğer medeniyet tarihinin bir malzemesi olacaksa en başta insan unsurunu ele almak icap eder (gerekir). Bunun yanında edebiyat-insan-cemiyet kavramalarının, değişen insan ve değişen cemiyet şemsiyesi altında yorumlanması mümkün olmalıdır. Mazmundan mefhuma giden, edebî ve estetik kurgularını hep bu gidişe göre ayarlayan insan, söz konusu değişimin en önemli ölçütüdür. Değişen insan ve değişen cemiyet ile birlikte devam eden geleneğin ......

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Aydın Tipi ve İnsan Motifi

Cumhuriyet Edebiyatında "Münevver Aydın Tipi ve İnsan Motifi" 1923'ten sonra oluşan münevver insan tipi, kültür değişimine bağlı olarak bir takım değişiklikler kazanmıştır. Bu değişimin ölçütü, halkın gelenekleri ile sanatkârların estetik yorumlarında, aydınların tavırlarında ve nihayet devlet politikaları ile oluşan tercihlerde aranmalıdır. Aydın prototipleri çizilirken bu husus çok büyük önem taşıyacaktır. Asırlarca alplerde, erenlerde, din adamlarında, eğitimcilerde aranan aydın prototipi, Tanzimat Edebiyatından sonra ediplerde aranmış; Cumhuriyetten sonraki dönemde de edebiyatın aydın tipolojisi içindeki etkisi belirginleşmiştir. Sosyal hayata fonksiyonel bir şekilde birikimler aktaran ......

Servet-i Fünun’da Dil ve Getirdiği Yenilikler

Servet-i Fünun'da Dil ve Üslup Servet-i Fünun’daki tahkiyenin dili ve üslubu, o güne göre de bugüne göre de ağır ve terkiplidir. Arapça ve Farsça sözcükler okuyucuları hayli sıkıntıya sokmuştur. Bu manada batı edebiyatının klasik anlayışına benzeyen sağlam yapılı cümleleri ve entellektüel bir vokabüleri vardır. Bu dönemde yazarlar, dil konusunda Tanzimat edebiyatı döneminin hikaye ve roman ya­zarlarının pek çoğundan daha geri kalmışlar, konuşma dilinden büsbütün uzaklaşmışlar, Arapça ve Farsça kelimeler ile tamlamaların yanında onların dil kurallarına geniş ölçüde yer vermişlerdir. Böylece Tanzimat ......

Yapısalcılık Kuramı

Yapısalcılık Kuramı Nedir? Yapısalcılık Teorisi Hakkında Kısaca Özet Bilgi ( Structuralizm ) Yapısalcılık, birçok bilim dalında ve edebiyatta uygulanan bir metot olmuştur. Yirminci asırdaki tahlil ve eleştiri metotlarından önemli bir kısmı, metni esas almakta, bu müştereklikten sonra kendine özgü prensipler benimsemektedir. Yapısalcılık da, bunlardan biridir. Eseri inceleyerek, eserin parçalarına ve kurgusal yapısına dikkat ederek, parça-bütün ilişkisine ulaşarak derin yapı denilen orijinal oluşumu çözmek, yapısalcı metodun en önemli yanını teşkil etmektedir. Bu yapılırken, tarihî eleştirinin dışında kalmak ve dilbilimin göstergelerinden faydalanmak yoluna ......

Okur Merkezli Kuramlar

Okur Merkezli Kuramların Çeşitleri Nelerdir Hakkında Kısaca Özet Bilgi? a) Duygusal Etki Kuramı Bu kurama göre sanat esrinin işlevi, sanata ait üst seviyedeki oluşuma vücut vermektir. Sanat eserinin okuyucu, seyirci veya dinleyici ile buluşmasının ardından zevk, haz, estetik değer uyandırabiliyorsa bu eser sanatın işlevini yerine getiriyor demektir. Sanat eserinin zevk vermesi temel prensiptir. Zaten bu esere iltifat eden okuyucu da, örneğin edebî eseri eseri zevk vermesinden dolayı okur. Okuyucuda başka âlem tahayyüllerinin (hayallerinin) oluşması, haz ve heyecanın oluşması ve hatta dramatik yahut trajedik sahneler ......

Edebi Topluluklar

Belli dönemlerde, aynı edebi anlayışa ve hayat görüşüne sahip edebiyatçıların belli bir alanda bir araya gelerek birbirinin edebi görüşlerini destekler nitelikte eserler vermesine edebi topluluk adı verilir. Edebiyatımızda özellikle Yeni Türk Edebiyatının başlamasıyla ilk olarak Tanzimat Edebiyatı Sanatçıları çeşitli gazeteler etrafında toplanarak çeşitli türlerde eserler vermişlerdir. Bu yazımızda ise bu edebi topluluklarda yer alan sanatçıları kolaylıkla aklınızda tutabilmeniz için edebi topluluklar kodlama ve şifreleme yöntemi ile sizlere sunmak istedik. Edebi Toplulukların Kodlaması Hisar Topluluğu (Hisarcılar - 1950-1980) Temsilcilerinin Kodlaması GÜLTEKİN SAMANOĞLU İLHAN GEÇER TALAT SAİT ......

Ağıtlar ve Tarihi Olaylar

Ölenin arkasından söylenen ve onun ölümden duyulan acıyı, üzüntüyü anlatan şiirlere ağıt denir.. Bu şiirde, ölen kişinin hayatta iken yaptığı iyilikleri, kahramanlıkları dile getirilir. Sel, deprem, yangın gibi doğal afetlerle ilgili ağıtların da söylendiği olur. İslamiyet’ten önce, Şamanizm inancının da etkisiyle Türklerin yaşamında cenaze merasimleri önemli bir yer tutar, ölü için düzenlenen “yuğ” adı verilen törenlerde “sagu” ismiyle anılan matem şiirleri okunurdu. Orhun Kitabelerinde geçen “yuğ” sözü ile de bu törenler kastedilmiştir. Bunun yanında “yuğçı, sığıtçı” sözleri de ağıtçı (cenazenin çıktığı ......

Münazara

Münazara Nedir? Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak gruplar hâlinde yapılan tartışmaya münazara denir. Münazara genellikle okullarda edebiyat derslerinde uygulanan bir tartışma türüdür. Münazaralar; öğrencilerin konuşma becerilerinin gelişmesine, karşılaştırmalı düşünme alışkanlığı kazanmalarına, bazı konularda ders dışında araştırma yapmalarına yardımcı olur. Münazaranın amacı düşüncelerin, kabullerin karşılaştırılmasıdır. Gruplardan biri konuya olumlu yönden yaklaşırken diğer grup olumsuz açıdan yaklaşır. Amaç karşı tarafın görüşlerini çürütüp tartışmadan galip çıkmaktır. Münazarada belirtilen görüşten çok argüman (gerekçelendirilmiş tez) geliştirmek ve karşı argümanları çürütmek önemli olduğundan ağırlıklı ......

Türk Edebiyatı Tarihi ve Oluşumu

Türk Edebiyatı Tarihi ve Oluşumu Milletlerin tarih, kültür, sanat ve edebiyatlarını incelemek üzere asırlara göre yapılmış sınıflandırmalar kullanılır. Bu sınıflandırmalarda takip edilen sıraya takvim sırası, kronolojik sıra veya kısaca kronoloji denir. Kronoloji ile bir milletin edebiyatını; metin, tür, şekil, yazar, muhit, nesil, sosyal hayat, kültür değişikliği, siyasi gelişmeler gibi ölçütlere bakarak incelemek, onun hangi coğrafyada eser verdiğini tespit etmek ve bütün bu verileri tarih içinde değerlendirmek, edebiyat tarihi dalını ilgilendirir.Bir milletin edebiyatını genel bir çerçeve içinde ana hatlarıyla tanıyabilmek için tarihî ......

Ninniler

Çocukları uyutmak ya da onların ağlamasını engellemek sebebiyle ezgiyle söylenen ve çoğunlukla bir dörtlükten oluşan şiirlerdir. Öğretici bir niteliği olan ninniler sayesinde çocuklar anadillerini kolayca öğrenirler. Bundan dolayı edebiyatımızda ninni geleneği geçmişten günümüze devam etmiştir. Ninniler çoğunlukla tek bir dörtlükten meydana gelir. Kaşgarlı Mahmut, Divanü Lügati’t Türk’te bu nazım şeklini “balubalu” olarak isimlendirmiştir. Tilki duymasın ninni Tilki duyarsa yavrum Hem seni yer hem beni Ninni yavrum ninni NİNNİ Asmaya kurdum salıncak Eline de verdim oyuncak Yine de uyumadı gitti Şu küçücük yumurcak. BEBEĞİM Bebeğim kocaman, onu tutamam. Ninniler söylerim, hiç uyutamam. Oynayıp gülüyor, bizi süzüyor. Mamasını yemiyor, beni ......

Recaizade Mahmut Ekrem

Düşünen Adam Recaizade Mahmut Ekrem Hayatı Biyografisi Hakkında Geniş Detaylı Bilgi  Şair yazar. Türk edebiyatında Abdülhak Hamit Tarhan ile beraber Tanzimat Dönemi Edebiyatının “ikinci dönemi” olarak adlandırılan, yeni bir sürecin başlatıcılarındandır. İbrahim Şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal’in öncülüğünde şekillenen, toplumu aydınlatmayı önceleyen ilk dönem edebiyat anlayışının ardından Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit ile bireyin dünyasını sanat eserinde ele almayı amaçlayan ikinci dönem başlar. R. Ekrem, sanatsal ve teorik anlamda döneminde yazılıp okunan hemen hemen her türde eser vermiştir. Şiir kitaplarından ......
Yandex.Metrica