Anlatım Biçimleri

Anlatım Biçimi Nedir Ne Demektir

İnsanlar, gördükleri, duydukları, düşündükleri ve tasarladıkları konuları başkalarına iletmek için her zaman bir ihtiyaç hissetmişlerdir. Bu iletişim sürecinde, insanların belirli bir amacı bulunmaktadır. İfade edeceğimiz şeyleri amacımıza göre yönlendirip biçimlendiririz. Aynı şekilde, söyleyeceklerimiz değiştikçe, anlatım biçimlerimiz de değişir.

Bir şeyleri anlatmak, insanların paylaşmak istedikleri bilgileri ve deneyimleri iletmek için kullandıkları bir araçtır. İnsanlar, gördüklerini bir başkasına aktararak, olayları veya nesneleri nasıl algıladıklarını paylaşabilirler. Örneğin, bir doğa manzarasını gördüğümüzde, bu güzellikleri başkalarıyla paylaşmak ve onları etkilemek için doğru kelimeleri seçeriz.

Aynı şekilde, duyduklarımızı da iletmek önemlidir. Bir şarkı, bir konuşma veya bir hikaye duyduğumuzda, bu deneyimleri başkalarıyla paylaşmak ve onları etkilemek için sözcükleri ustalıkla kullanırız. Düşüncelerimizi ve fikirlerimizi ifade etmek, insanların bizimle aynı düşünce dünyasına girmelerini sağlar. Bu nedenle, düşündüklerimizi anlatırken, kavramları açıklayıcı bir şekilde kullanırız ve mantıklı bir sıralama içinde sunarız.

Ayrıca, tasarımlarımızı da başkalarına iletmek için anlatımı kullanırız. Bir mimar veya bir sanatçı olarak, yaratıcı vizyonumuzu diğer insanlara aktarmak istediğimizde, sözcükler ve cümleler kullanarak düşüncelerimizi açıklarız. Her bir ayrıntıyı tarif ederek veya sanatsal ifadelerle destekleyerek, tasarladığımız şeyin nasıl görüneceğini ve nasıl hissettireceğini anlatabiliriz.

İletişim sürecinde söylediklerimiz amacımıza göre yönlendirir ve biçimlendiririz. Gördüklerimizi, duyduklarımızı, düşündüklerimizi ve tasarladıklarımızı başkalarına aktarırken, kelimeleri dikkatlice seçer ve anlatımımızı değiştiririz. Bu şekilde, daha etkili bir iletişim kurabilir ve paylaşmak istediğimiz bilgi ve deneyimleri daha detaylı bir şekilde ifade edebiliriz.

Anlatım Biçimleri Videolu Konu Anlatımı

Anlatım Biçimlerinin Amaçları Nelerdir

Anlatımdaki amaçları aşağıdaki maddeler halinde genişletebiliriz:

  1. Kavramları tanımlamak:
    • Bir konseptin özelliklerini ayrıntılı bir şekilde açıklamak.
    • Bir terimi, kelimeyi veya kavramı anlaşılır bir şekilde tarif etmek.
    • Belirli bir konunun tanımını yapmak ve bunu açıklayıcı örneklerle desteklemek.
  2. Bir durum ya da karakteri incelemek:
    • Bir olayın veya durumun arka planını, sebeplerini ve sonuçlarını analiz etmek.
    • Bir karakterin kişilik özelliklerini, davranışlarını ve motivasyonlarını detaylı bir şekilde incelemek.
    • Bir durumun etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmek.
  3. Bir düşünceyi aydınlatmak:
    • Bir felsefi veya entelektüel düşünceyi açıklamak ve anlaşılır kılmak.
    • Bir tezin veya argümanın temel noktalarını vurgulamak ve savunmak.
    • Bir fikri destekleyen kanıtları sunarak okuyucuyu ikna etmek.
  4. Varlıkları belirgin özellikleriyle tanıtmak:
    • Bir nesnenin fiziksel özelliklerini, işlevlerini ve kullanım alanlarını detaylı bir şekilde açıklamak.
    • Bir organizasyonun veya kurumun misyonunu, hedeflerini ve değerlerini tanıtmak.
    • Bir ürünün avantajlarını ve özelliklerini vurgulayarak potansiyel müşterilere tanıtmak.
  5. Bir olayı aktarmak:
    • Bir gerçek olayı, deneyimi veya anıyı ayrıntılı bir şekilde anlatmak.
    • Bir tarihi olayın arka planını, gelişimini ve sonuçlarını aktarmak.
    • Bir haber veya makaledeki olayın detaylarını ve önemini okuyucuya sunmak.
  6. Yerleşmiş duygu, düşünce, davranış ve kanıları değiştirmek:
    • İnsanların önyargılarını, yanlış inançlarını veya yanlış anlamalarını düzeltmek ve değiştirmek.
    • Toplumsal sorunlara ilişkin farkındalığı artırmak ve insanları harekete geçirmek.
    • Bir yazıda okuyucunun duygu durumunu etkilemek ve onlarda yeni düşünceler uyandırmak.
  7. Gözlemlenen varlıkları başkalarının zihninde canlandırmak:
    • Bir manzaranın veya mekanın detaylarını, renklerini ve atmosferini betimleyerek okuyucunun zihninde canlandırmak.
    • Bir roman veya hikaye karakterinin dış görünüşünü, giyim tarzını ve jestlerini detaylı bir şekilde betimlemek.
    • Sanatsal bir eserin görsel, işitsel veya duyusal özelliklerini okuyucuya aktararak onların etkilenmesini sağlamak.
  8. Kişileri, tasarlanan olaylar içinde yaşatarak duygu ve izlenim kazandırmak:
    • Bir hikaye veya senaryo karakterinin duygusal durumunu, iç dünyasını ve gelişimini okuyucuya aktarmak.
    • Bir tiyatro oyununun veya film senaryosunun sahne yönergelerini detaylı bir şekilde açıklamak.
    • Okuyucunun olayların içinde kendisini bulmasını ve empati yapmasını sağlayacak ayrıntılı betimlemeler yapmak

Anlatım Biçimleri Nelerdir Kaça Ayrılır

Bu amaçlara bağlı olarak dört anlatım biçimi kullanılır. Bu anlatım biçimleri çoğu zaman tek başlarına kullanılmaz. Birkaçı bir arada bulunabilir.

Açıklayıcı Anlatım

Açıklama, ele alınan konuları daha derinlemesine anlama ve çözümleme amacıyla kullanılan bir iletişim yöntemidir. Bu yöntem, bir konuyu ayrıntılı bir şekilde açıklama, öğretme, bilgi verme, olayları yorumlama ve soruları cevaplama amacıyla kullanılır. Açıklayıcı anlatımın temel amacı, “ne, neden, niçin, nasıl, nerede, ne zaman” gibi soruları yanıtlamaktır.

Açıklama, özellikle düşünsel yazılarda, öğretme ve bilgi aktarma amacıyla sıkça kullanılır. Makaleler, denemeler, eleştiriler, fıkralar, mektuplar gibi çeşitli türlerde bu anlatım yöntemine başvurulur. Bu tür yazılarda, konular ayrıntılı bir şekilde açıklanır, fikirler desteklenir ve okuyucuya derinlemesine bir anlayış sağlanır.

Günlük konuşmalarda da açıklayıcı anlatıma sık sık başvururuz. Özellikle edebiyat, felsefe, ahlak gibi konularda veya yaşanan olaylarla ilgili olarak, açıklayıcı bilgileri dinleriz veya başkalarına açıklayıcı bilgiler sunarız. Günlük konuşmalarda sorulan sorulara verilen cevaplar da açıklayıcı anlatıma giren öğelerdir. Bu şekilde, insanlar arasında bilgi paylaşımı sağlanır ve anlaşılması güç konular anlaşılır hale getirilir.

Örnek:

Toros Dağları, Türkiye’nin güneyinde uzanan ve ülkenin önemli bir coğrafi özelliğini oluşturan bir dağ silsilesidir. Bu dağlar, batıdan doğuya uzanarak Akdeniz kıyısından başlayıp Doğu Anadolu’ya kadar devam eder. Toros Dağları, toplamda yaklaşık 1.600 kilometrelik bir uzunluğa sahiptir. Toros Dağları, doğal yaşamın zenginliği açısından da oldukça önemlidir. Bu bölgede birçok farklı bitki ve hayvan türü bulunur. Ormanlar, çayırlar, yaylalar ve tarım alanları, dağların farklı yüksekliklerinde çeşitlilik gösteren ekosistemlere ev sahipliği yapar. Toros Dağları’nda yaşayan hayvanlar arasında yaban keçisi, geyik, ayı, kurt, çakal ve yırtıcı kuşlar gibi çeşitli türler bulunur.

Tartışmacı Anlatım

Tartışmacı anlatım, okuyucunun düşüncelerini değiştirme amacını taşır. Bu anlatım yönteminde, yazar, genellikle iki farklı görüş arasından birini benimsetmeye çalışır. Savunulan ve karşı çıkılan görüşlere yer verilerek, okuyucunun konuyu farklı açılardan görmesi sağlanır. Eleştirel bir bakış açısıyla yazılan tartışmacı anlatımda, onaylatma anlamı içeren “soru cümleleri” sıkça kullanılır. Ayrıca, “bence, bana göre, kanımca, hâlbuki, oysaki, fakat, ama” gibi sözcüklerle öznel bir yaklaşım sergilenir.

Tartışma, daha çok öznel cümleler içerir. Yazarın düşünceleri ve duyguları, kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir. Bu şekilde, yazarın tutumunu ve konuya olan yaklaşımını açıkça ortaya koyar. Tartışmacı anlatım, fıkra, deneme, eleştiri, makale gibi farklı türlerde sıklıkla kullanılır. Bu tür yazılarda, okuyucunun düşünce yapısını etkileme ve belirli bir bakış açısını kabul ettirme amacı güdülür.

Yazar, tartışmacı anlatımı kullanarak okuyucuyu ikna etmeye çalışır. Argümanlarını sağlam temellere dayandırır ve mantıklı bir şekilde sunar. Yazarın amacı, okuyucunun önceki düşüncelerini sorgulamasını ve yeni bir bakış açısı kazanmasını sağlamaktır. Bu nedenle, mantıklı örnekler, veriler ve kanıtlar kullanarak ikna edici bir argüman oluşturulur.

Tartışmacı anlatımın etkili olabilmesi için yazarın okuyucuyu etkileme becerisi ve ikna edici bir üsluba sahip olması gerekir. Dilin etkili kullanımı, güçlü argümanlar ve doğru bilgiler, okuyucunun düşüncesini değiştirmesine yardımcı olur. Bu anlatım türü, insanların farklı görüşleri analiz etmelerine ve daha geniş bir perspektife sahip olmalarına olanak sağlar.

Örnek:

“Dilin yaşayan bir varlık olduğu” kavramı dilbilim sözlüğünde yer almaz. Bu tür bir düşünce, dilin “canlı bir organizma” olarak kabul eden donmuş bir anlayışın ürünüdür. Dil olaylarını nedenleriyle birlikte anlamayan ve aralarında bir bütünlük kuramayanların bir yaklaşımıdır. Dil, sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde derin bir karmaşıklığa sahiptir. Dilin canlılık kazandığı ve sürekli olarak geliştiği düşüncesi, dilin sadece bir yapı olmadığını, aynı zamanda toplumun dinamiklerine bağlı olarak değişebilen bir varlık olduğunu düşünüyorum. Dil, toplumsal, kültürel ve tarihsel faktörlerin etkisiyle şekillenen bir fenomendir bence.

Öyküleyici Anlatım

Öyküleyici anlatım, yaşanmış veya tasarlanmış bir olayın başkalarına sözlü veya yazılı olarak aktarılmasıdır. Öyküleme anlatım şekli, olayın, kişinin, mekanın ve zamanın öğelerine dayanır. Hedef, okuyucuyu olayın içinde yaşatmaktır. Olayların ve olguların bir dizisi sunulur.

Öyküleyici anlatımın temel öğesi “olay”dır. Olay olmadan yapılan herhangi bir anlatım, öyküleme olarak kabul edilemez. Öyküleme genellikle dört öğeden oluşur: kişi, mekan, zaman ve gerçekleşebilen bir eylem. Bu öğeler, anlatının derinliğini ve okuyucunun hikayeye dahil olmasını sağlar.

Öyküleme sırasında sözcükler, genellikle mecaz anlam ve yan anlamda kullanılır. Bu, hikayenin atmosferini ve duygusal etkisini artırmak için yapılan bir dil kullanımıdır. Sözcüklerin seçimi ve kullanımı, olayın canlılığını ve gerçekliğini okuyucuya aktarmak için büyük önem taşır.

Sanat metinleri genellikle öyküleyici anlatımla yazılır. Hikaye, roman, anı, fabl, masal, efsaneler gibi metin türleri, bu anlatım biçimini sıklıkla kullanır. Ancak, öğretici metinlerde de öyküleyici anlatım kullanılabilir. Bu, bilgiyi etkileyici ve ilgi çekici bir şekilde sunarak okuyucunun dikkatini çekmeyi amaçlar.

Öyküleyici anlatım, okuyucuyu hikayenin içine çekerek ona duygusal bir deneyim yaşatmayı hedefler. Olayların akışı, karakterlerin gelişimi ve atmosferin yaratılmasıyla okuyucu olayların bir parçası haline gelir. Bu, anlatımın etkileyiciliğini ve anlatılanların akılda kalıcılığını artırır.

Örnek:

Yıllar sonra beklenmedik bir şekilde iki eski dost, uzun bir süre ayrı kaldıkları bir anda yeniden karşılaştılar. Göz temasıyla birbirlerini tanıdıklarını anlayan dostlar, birbirlerine doğru ilerledi. İkisi de aynı anda konuşmaya başlamak istedi, fakat sözler boğazlarında düğümlenmişti. Bir an sessizlik oldu, ardından gülümsemelerle kelimeleri döküldü dudaklarından.

Betimleyici Anlatım

Betimleme veya tasvir, sözcüklerin soyut bir resim gibi kullanılarak gerçek veya hayali nesneleri, durumları veya duyguları anlatma sanatıdır. Betimleme, sözcüklerle resim çizmeye benzer bir şekilde gerçekleşir. Bu anlatım tekniği sayesinde, varlıkların görme, işitme, tatma, dokunma ve koku alma gibi duyularla algıladığımız niteliklerini doğrudan tanıtabilir ve aynı zamanda bu niteliklerin duygusal etkilerini iç dünyamızda yansıtabiliriz.

Betimleme, roman, hikâye, masal, anı, tiyatro, gezi yazısı gibi çeşitli türlerde kullanılır. Bu türlerde, sözcüklerin yan anlamları ve mecazlarına sıklıkla başvurulur. Betimleme, görsel öğelere ağırlık vererek okuyucunun zihninde canlı bir görsel deneyim yaratmayı amaçlar. Gözlem yapmanın önemi büyüktür ve okuyucunun ayrıntılara odaklanmasını sağlar.

Ayrıca betimleme, işitsel öğelerin de kullanılabildiği bir anlatım biçimidir. Sözcükler aracılığıyla sesler, müzik, konuşma gibi işitsel deneyimler aktarılarak metnin zenginliği artırılır.

Betimleme sürecinde, nesnelerin, kişilerin veya durumların özelliklerini nitelendiren sıfatlara, renk ve durumu ifade eden sözcüklere sık sık yer verilir. Bu şekilde, okuyucunun zihninde canlı bir imgeler dünyası oluşturulur ve metin daha etkileyici hale gelir.

Betimleme, sözcüklerin gücünü kullanarak okuyucuya zengin bir görsel ve duygusal deneyim sunar. Detaylara odaklanarak nesneleri, kişileri ve durumları canlandırırken, okuyucunun hayal gücünü harekete geçirir ve metnin atmosferini zenginleştirir.

Örnek:

Çukurova, yemyeşil ovaları, verimli tarım arazileri, berrak nehirleri ve sıcak iklimiyle büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Göz kamaştıran güzellikleriyle adeta bir doğa cennetidir. Ovalarında uzanan buğday tarlaları, mısır tarlaları ve portakal bahçeleri arasında dolaşırken, kendinizi doğanın büyülü kucağında hissedersiniz. Akarsuları boyunca sıralanan yemyeşil ağaçlar, göz alıcı manzaralar sunarak ruhunuzu dinlendirir. Çukurova’nın kıyılarında yer alan uzun ve bembeyaz plajlar ise sakinliği ve huzuru simgeler.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir