Nev Yunaniler ve Nayiler

1907 senesinde Fransa’da Victor Hugo, Charles Baudelaire, Theophile Gautier, de Banville, Paul Verlaine gibi şairlerin şiirlerinin bilinmesine rağmen o döneme göre geri olarak kabul edilen klasik sanat şairi olan Jose Maria de Heredia’nın sonelerini okuyup Latin edebiyatı ve Yunan edebiyatının şiirinin tadını alan, aradığı yeni Türkçenin güzelliğin bu yöntemle farkına varan, “Konuştuğumuz Türk dili, Latin ve eski Yunan şairlerindeki beyaz tertemiz dil gibi bir şeydi…

Yeni Türk dilini, Heredia’nın aracılığıyla, Yunan ve eski Latin şiirinin yanı başında algılamaya başlamıştım. Gerçek Türk dili bana Sophokles’in Yunancası ve Tacite’in Latincesi gibi temiz ve arı bir şekilde görünüyordu” diye dile getiren Yahya Kemal Beyatlı, Heredia’dan başka sembolizm akımının isim babası olma­sına rağmen sonraki zamanlarda klasik şiirin şekil ve temalarına dönerek Ecole Romane isimli yeni bir hareketin öncülüğünü yapan ve Les Stances adlı eseriyle tüm ilgiyi üzerine çeken Jean Moreas’tan ve coğrafyacı tarih bakış açısı ile derslerine katıldığı Albert Sorel’in tesiri altına girer.

Nev Yunaniler Dönemi

Nev-Yunanilik (Havza Edebiyatı) Türk edebiyatını temelinden Batılılaştırmak için “Eski Yunan edebiyatını örnek almışlardır.” Eski Akdeniz uygarlığıyla ilgili olduğu için Havza Edebiyatı ya da NevYunanilik adını vermişlerdir. Yahya Kemal ve Yakup Kadri bu anlayışı benimsemişlerdir. Bu eğilimin örnekleri de Yahya Kemal’in “Sicilya Kızları” ve “Biblos Kadınları” adlı şiirleri İle Yakup Kadri’nin “Siyah Saçlı Yabancı ile Berrak Gözlü Genç Kızın Sözleri” başlıklı yazısı ile sınırlı kalmıştır.

Nayilik ile aynı dönemde ortaya çıkan bir oluşumdur. Edebiyata coğrafi olarak bir zemin arama faaliyetinin sonucunda Yahya Kemal ile Yakup Kadri Karaosmanoğlu‘nun çabalarıyla oluşturulmak istenen bu arayış, eski Yunan edebiyatına yönelmiştir.

Havza edebiyatı olarak da adlandırılan Nev Yunanilik, Akdeniz Bölgesi’nde meydana gelmiş eski edebiyatı temel edinmeye çalışmıştır. Bu anlamda Yahya Kemal, Sicilya Kızları ve Biblos Kadınları şiirlerini, Yakup Kadri de Siyah Saçlı Yabancı ile Berrak Gözlü Genç Kızın Sözleri adlı nesrini yayımlamıştır. Ancak bu oluşum dönemin edebiyatçıları tarafından fazla rağbet görmemiştir. Sonraki yıllarda ilk temsilcisi olarak Salih Zeki Aktay edebiyatımızda kendisini göstermiştir.

Nayiler Dönemi

Bu görüşün temelinde, Türk edebiyatının ilk dönemlerine inerek 13. yüzyılın büyük mutasavvıflarından Mevlana Celalettin Rumi ile Yunus Emre’nin şiirlerindeki içten söyleyişi, coşkulu, gizemli havayı şiirlerinde yaşatmak yatar. Halit Fahri, Selahattin Enis, Hakkı Tahsin, Orhan Seyfi, Yakup Salih, Hasan Sait gibi gençlerin destekledikleri bu hareket, ulusal edebiyatın oluşmasını “ulusal geçmişe bağlanış” ta görür. Nayiler’in asıl belirleyicileri Yahya Kemal ve Şahabettin Süleyman’dır.

Nayiler adı altında toplanan genç sanatkârlar şiirimizin eski zamanlarına dayanan, bize özgü olduğu düşünülen kültürel değerlerine yönelme arzusunu göstermişlerdir. Bu genç sanatkârlar; Haşan Sait, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon, Selahattin Enis Atabeyoğlu, Yakup Salih, Hakkı Tahsin, Sâfi Necip’tir.

Bu oluşumda Genç Kalemler çevresinde oluşmayan balayan ve Milli Edebiyat Dönemi olarak adlandırılan, kendi değerlerimize yönelme akımının da etkisini düşünmek mümkündür. Şiirlerinde Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Yunus Emre dönemlerindeki mistisizm ve lirizmi yaratma amacındadırlar. Ancak, bu oluşumun ömrü kısa sürmüş ve tam olarak hedeflerine ulaşamamışlardır.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir