Moliere

Moliere Kimdir Hayatı Biyografisi Hakkında Bilgi

Gerçek adıyla Jean-Baptiste Poquelin, 15 Ocak 1622 tarihinde Paris’te dünyaya geldi. Babası Jean Poquelin, İş Adamı Odası’nda etkili bir adamdı ve o dönemde büyük bir vergi tahsildarı olarak görev yapıyordu. Anne tarafından dedesi ise Papazdı. Moliere, ailenin ikinci çocuğuydu ve çocukluğunda zengin bir ailenin çocuğu olarak büyüdü.

Moliere’in çocukluğu oldukça zengin ve refah içinde geçti. Babasının yüksek konumu sayesinde, genç Moliere’in eğitimi için özel öğretmenler tutuldu. Moliere, Latince ve Yunanca gibi klasik dilleri öğrendi ve dünya tarihine ilgi duydu. Ancak, babasının onu hukuk okumaya yönlendirmesi sonucu, Moliere hukuk eğitimi aldı ve 1641 yılında hukuk fakültesinden mezun oldu.

Ancak, Moliere’in ilgi alanları hukukla sınırlı kalmadı ve o dönemde tiyatroya olan ilgisi giderek arttı. Moliere, yüksek öğreniminden sonra, tiyatroya yönelerek oyunculuk yapmaya başladı ve sahneye ilk adımını attı. Bu, Moliere’in hayatında önemli bir dönüm noktası oldu ve o artık tiyatro sanatına olan tutkusunu keşfetmişti.

Moliere’in gençliği, tiyatro kariyerine adım atmasıyla birlikte şekillenmeye başladı. Moliere, başlangıçta bir grup gezici oyuncunun parçası olarak çalıştı ve bu dönemde tiyatro sanatı üzerine daha fazla bilgi edindi. Daha sonra, 1645 yılında Paris’e geri döndü ve kendi tiyatro topluluğunu kurdu.

Moliere’in kariyerindeki ilk büyük başarısı, 1658 yılında oynanan “The Doctor in Spite of Himself” adlı oyun oldu. Bu oyun, Moliere’in güldürü sanatındaki ustalığını sergiledi ve büyük beğeni topladı. Aynı yıl, Moliere ayrıca “The Misanthrope” adlı oyununu da yazdı. Bu oyun, insan ilişkileri üzerine bir hicivdi ve dönemin toplumsal yapısını eleştiriyordu.

1659 yılında Moliere, Kral XIV. Louis tarafından “Le Troupe du Roi” adlı tiyatro topluluğuna liderlik etmek için seçildi. Bu, Moliere’in kariyerindeki önemli bir adımdı ve ona daha büyük bir görünürlük kazandırdı. Moliere, “Le Troupe du Roi” ile birçok başarılı oyun sergiledi ve topluluk, Kral Louis’in hizmetinde önemli bir yere sahip oldu.

Moliere’in kariyeri boyunca yazdığı diğer önemli oyunlar arasında “Tartuffe”, “The School for Wives”, “The Miser”, “The Imaginary Invalid” ve “The Bourgeois Gentleman” yer alır. Bu oyunlar, Moliere’in tiyatro sanatındaki ustalığını ve toplumsal eleştirilerini gösterir.

Ancak, Moliere’in kariyeri boyunca, oyunları bazı kesimler tarafından eleştirildi ve hatta bazıları tarafından yasaklandı. Özellikle, Kilise oyunlarını eleştirdiği için Kilise tarafından şiddetli bir şekilde eleştirildi. Ancak, Moliere, tiyatro sanatına olan tutkusunu asla kaybetmedi ve ölümüne kadar yazmaya devam etti.

Edebi Kişiliği

Moliere, 17. yüzyıl Fransa’sının en büyük tiyatro yazarlarından biridir. Onun edebi kişiliği, tiyatro sanatına olan tutkusundan, toplumsal eleştirilerine kadar birçok farklı unsura dayanmaktadır.

Moliere, tiyatroya olan tutkusunu çok genç yaşta keşfetti. Çocukken bir papazın yanında eğitim gören Moliere, bu dönemde Kilise oyunlarına katıldı ve tiyatro sanatına ilgi duymaya başladı. Daha sonra bir grup gezici oyuncunun parçası olarak çalışarak tiyatro sanatı üzerine daha fazla bilgi edindi. Bu dönemde, yoksulluk ve zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldı, ancak bu onun tiyatro sanatına olan tutkusunu azaltmadı.

Moliere, tiyatro sanatına olan sevgisiyle birlikte, toplumsal eleştiriler yapma konusunda da çok tutkulu biriydi. Yazdığı oyunlar, dönemin toplumsal yapılarına ve değerlerine eleştiriler getiriyordu. Özellikle Kilise’nin otoritesini eleştirdiği için Kilise tarafından şiddetli bir şekilde eleştirildi. Ancak, Moliere eleştirilerine rağmen tiyatro sanatından asla vazgeçmedi ve ölümüne kadar yazmaya devam etti.

Moliere’in edebi kişiliği, tiyatro sanatındaki ustalığı ile de tanınır. Yazdığı oyunlar, dönemin tiyatro sanatına yeni bir bakış açısı getirdi. Moliere, güldürü sanatında özellikle başarılıydı ve bu alanda birçok ödül kazandı. Oyunlarında, zekice yazılmış diyaloglar, ilginç karakterler ve sürükleyici hikayeler yer alıyordu.

Aynı zamanda birçok farklı tiyatro türünde yazdığı eserlerle de öne çıkar. Komedi, tragedya ve fars gibi türlerde yazdığı oyunlar, onun tiyatro sanatındaki ustalığını ve farklı türlerde yazma becerisini gösterir.

Onun edebi kişiliği, aynı zamanda Fransız edebiyatı tarihindeki yerini de belirler. O, Fransa’nın tiyatro sanatında en önemli figürlerinden biridir ve birçok Fransız yazarı etkilemiştir. Özellikle, Gustave Flaubert, Victor Hugo ve Jean-Paul Sartre gibi yazarlar, Moliere’in eserlerinden etkilendiklerini belirtmişlerdir.

Sonuç olarak, Moliere’in edebi kişiliği, tiyatro sanatına olan tutkusundan, toplumsal eleştirilerine, tiyatro sanatındaki ustakığından, farklı tiyatro türlerinde yazma becerisine kadar birçok farklı unsura dayanır. Onun tiyatro sanatındaki ustalığı, yazdığı oyunlarda kullanılan dil ve üslup, karakterlerin canlandırılması ve oyunların sahnelenmesi gibi unsurlarda kendini gösterir.

Moliere’in oyunları, güncel ve toplumsal konuları ele aldığı gibi, insan doğasını ve insan ilişkilerini de ele alır. Oyunlarında, zekice yazılmış diyaloglar, ironi, hiciv ve mizah doludur. Karakterleri canlandırırken, toplumsal yapıların eleştirisi yapar ve insanların doğasını sorgular. Bu nedenle, Moliere’in eserleri, döneminin toplumsal yapılarına eleştiriler getirdiği için, sık sık tartışmalara neden olmuştur.

Moliere, tiyatro sanatındaki ustalığını, oyunlarının sahnelenmesi sırasında da göstermiştir. Sahne tasarımı, kostüm seçimi ve oyuncu seçimi gibi unsurları çok önemser ve oyunlarının sahnelenmesinde aktif bir rol oynardı. Bu nedenle, Moliere’in oyunları, sadece yazılı metinleriyle değil, aynı zamanda sahnelenmesiyle de etkileyicidir.

Moliere, tiyatro sanatındaki ustalığı ve başarısıyla birçok ödül kazanmıştır. En ünlü oyunlarından bazıları, “Tartuffe”, “Le Misanthrope”, “Le Bourgeois Gentilhomme”, “L’Avare” ve “Les Femmes Savantes”dir. Bu oyunlar, Fransız tiyatro tarihinde yer edinmiş ve dünya genelinde birçok kez sahnelenmiştir.

Moliere’in edebi kişiliği, onun yaşadığı dönemde tiyatro sanatının gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Onun eserleri, tiyatro sanatına yeni bir bakış açısı getirmiş ve güldürü türünde birçok yenilik yapmıştır. Ayrıca, Moliere’in oyunları, Fransız edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir ve birçok Fransız yazarı etkilemiştir.

Sonuç olarak, sanatçı, tiyatro sanatına olan tutkusu, toplumsal eleştirileri, tiyatro sanatındaki ustalığı ve farklı türlerde yazma becerisi ile öne çıkar. Onun eserleri, tiyatro sanatı ve edebiyat tarihi için önemli bir yere sahiptir ve günümüzde hala sahnelenmektedir.

Moeliere’nin En Önemli Eserleri

Eser Adı Tarih Tür Konu
L’Etourdi 1655 Komedi Genç bir adamın aşk maceraları.
Le Depit Amoureux 1656 Komedi İki aşık arasındaki engeller.
Les Precieuses ridicules 1659 Komedi Üst sınıftaki kadınların sahte inceliklerini eleştiren bir oyun.
Sganarelle, ou Le Cocu Imaginaire 1660 Komedi Bir kıskançlık hikayesi.
L’Ecole des Maris 1661 Komedi İki kardeşin aşk hayatına farklı yaklaşımları.
La Critique de l’Ecole des Femmes 1663 Tartışma oyunu L’Ecole des Femmes adlı oyunun eleştirisi.
L’Impromptu de Versailles 1663 Komedi Bir tiyatro topluluğunun prova yaparken yaşadığı sorunlar.
Le Mariage Force 1664 Komedi Zorla evlilikle ilgili bir hikaye.
Le Sicilien ou L’Amour Peintre 1667 Komedi-Bale Bir aşk üçgeni.
Tartuffe ou L’Imposteur 1669 Komedi Bir sahtekarın aileye verdiği zarar.
Don Juan ou Le Festin de Pierre 1665 Komedi Ünlü bir casanovanın hikayesi.
L’Avare ou L’École du Mensonge 1668 Komedi Harpagon’un para hırsı ve bencil davranışları.
Monsieur de Pourceaugnac 1669 Komedi-Bale Kırsal bir adamın şehir hayatına uyum sağlamaya çalışması.
Les Amants Magnifiques 1670 Komedi-Bale İki aşık arasındaki engeller.
Le Bourgeois Gentilhomme 1670 Komedi-Bale Bir burjuvanın soylu biri olmak için verdiği çabalar.
Psyché 1671 Komedi-Bale Mitolojik bir aşk hikayesi.
Les Fourberies de Scapin 1671 Komedi İki aşık arasındaki engeller.
La Comtesse d’Escarbagnas 1671 Komedi-Bale Bir aşk üçgeni.

Moliere, Fransız edebiyat tarihinin en önemli yazarlarından biridir. Özellikle tiyatro sanatında yaptığı yenilikler ve yazdığı oyunlarla tanınmıştır. Moliere’in bütün eserleri, hem döneminin toplumsal yapısını ele alan hem de insan doğasını sorgulayan oyunlar içermektedir. Bu makalede, Moliere’in bütün eserleri hakkında detaylı bilgi verilecektir.

L’Etourdi (The Blunderer) – 1655

Moliere’in ilk oyunu olan L’Etourdi, genç bir adamın aşk maceralarını anlatır. Oyun, genç adamın başından geçen komik olaylar ve yanlış anlaşılmalarla doludur. L’Etourdi, Moliere’in sahne deneyimini artırmak için yazdığı bir oyundur.

Le Dépit Amoureux (The Amorous Quarrel) – 1656

Le Dépit Amoureux, iki aşık arasındaki yanlış anlaşılmalar ve kıskançlık nedeniyle yaşanan sorunları anlatır. Oyun, aşk ve ilişkilerin zorluklarını ele alırken, aynı zamanda insanların doğasını da sorgular.

Les Précieuses Ridicules (The Affected Ladies) – 1659

Les Précieuses Ridicules, moda takıntısı olan iki kadının başından geçen komik olayları anlatır. Oyun, döneminin modasına eleştirel bir bakış açısı getirirken, aynı zamanda kadınların toplumdaki yerini de sorgular.

Sganarelle ou Le Cocu Imaginaire (Sganarelle, or The Imaginary Cuckold) – 1660

Sganarelle ou Le Cocu Imaginaire, kıskanç bir adamın hayal dünyasında yarattığı evlilik krizini konu alır. Oyun, insanların kıskançlık gibi duygusal zaaflarını ele alırken, aynı zamanda komik ve absürt bir hikaye anlatır.

Dom Garcie de Navarre ou Le Prince Jaloux (Don Garcia of Navarre, or The Jealous Prince) – 1661

Dom Garcie de Navarre ou Le Prince Jaloux, bir prensin aşkı için verdiği mücadeleyi anlatır. Oyun, aşkın zorluklarına, cinsiyet rollerine ve toplumsal yapıya eleştirel bir bakış açısı getirir.

L’Ecole des Maris (The School for Husbands) – 1661

L’Ecole des Maris, Moliere’in en önemli eserlerinden biridir. Orijinal adı “The School for Husbands” olan eser, iki kardeşin aşk hayatına farklı yaklaşımlarını anlatır.

Eserde, aşk ve evlilik konuları ele alınırken, insanların karakterleri, zaafları ve yanlış anlamaları üzerinde de durulur. Eser, geleneksel toplumsal normların sorgulanması ve kadınların haklarına dikkat çekilmesi gibi konuları da işler.

Eser, başta kardeşlerden birinin diğerini koruyup kollama isteğiyle başlar. Ancak daha sonra, bu durum aşk hayatlarına karıştığında karmaşık bir hale gelir. Kardeşlerden biri, genç bir kıza aşık olur ve onu evlat edinir. Ancak diğer kardeş, kızın bir dolandırıcı olduğunu düşünür ve onu uyarmak için bir plan yapar.

Eserin en ilginç yanlarından biri, karakterlerin dil kullanımıdır. Farklı karakterlerin konuşma tarzları, sosyal sınıflarını, kişilik özelliklerini ve eğitim durumlarını yansıtır. Moliere, eserinde bu farklılıkları ustalıkla kullanarak karakterleri daha gerçekçi hale getirir.

L’Ecole des Maris, Moliere’in diğer eserleri gibi çağdaş toplumun eleştirisi üzerine kuruludur. Eser, zamanının toplumsal normlarının sorgulanması ve yeniden şekillenmesi için bir çağrı niteliği taşır. Ayrıca, Moliere’in tiyatro sanatındaki başarısını da gösteren önemli bir yapıttır.

Cimri: Moliere’in “Cimri” adlı oyunu, 1668 yılında sahnelenmiştir. Oyun, harcamalarına özen gösteren ve para biriktirmek için her şeyi yapan bir adam olan Harpagon’un hikayesini anlatır.

Harpagon, her şeyi para ile ölçen ve hatta çocuklarının evliliklerini bile kar etmek için planlayan bir karakterdir. Ancak, oyun boyunca Harpagon’un para hırsı ve bencil davranışları yüzünden, ailesi ve yakınları arasında birçok sorun çıkar. Hatta oğlu ve kızı, sevdikleri kişilerle evlenmek için para bulamadıklarından, babalarından para çalmak zorunda kalırlar.

Oyun, güldürü türünde ve Fransız edebiyatının önemli bir örneği olarak kabul edilir. Moliere’in diğer oyunlarında olduğu gibi, “Cimri” de toplumsal eleştiriler ve ahlaki mesajlar içerir. Harpagon gibi, para hırsının insana nelere mal olabileceğini göstermektedir.

Ölümü

Moliere, hayatının son yıllarında sağlık sorunlarıyla karşılaşmıştı. Birçok tarihi kaynakta, Moliere’in bir akşam sahnede iken apandisit krizi geçirdiği ve oyunu bitirmek zorunda kaldığı belirtilmektedir. Hastalığı daha da kötüleşti ve sonunda bir hafta boyunca yatağa düşerek hayatını kaybetti.

Moliere, 17 Şubat 1673’te, oyunu “Le Malade Imaginaire” sahnede oynarken sahneye çıktıktan kısa bir süre sonra rahatsızlandı. Hastalığına rağmen, oyunun devam etmesini istedi ve sahne arkasında bekleyerek seyircileri güldürmeye çalıştı. Ancak oyun sona erdikten sonra, sahneye çıkamadı ve birkaç saat sonra hayatını kaybetti.

Moliere, ölümünden sonra defalarca kez yeniden yargılandı ve kilise tarafından dinsiz olarak damgalanmıştı. Ancak daha sonra, özellikle 20. yüzyılın başlarında, tiyatro tarihçileri ve eleştirmenleri tarafından yeniden değerlendirildi ve Fransız tiyatrosunun en büyük ustalarından biri olarak kabul edildi.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir