Müstezad

Müstezat, Arapça “ziyâde” kökünden “artırılmış, eklenmiş” anlamlarındandır. Nazım şekli olarak müstezat, gazelden türetilmiş bir şekildedir. Bir uzun bir kısa ile kurulu beyitlerden oluşan nazım biçimidir. Bu biçim gazelin özel bir şeklidir. Bir uzun dize bir de kısa di­zeyle kurulur. Kısa dizeye ziyâde denir. Ziyadeler dizeden kabul edilmediği için iki uzun iki kısa dizeden oluşan dört […]...

Tezat (Karşıtlık) Sanatı

Karşıt durumların, olayların, düşüncelerin, bir arada belirtilmesidir. Bu, karşıt (zıt) anlamlı sözcükler kullanılmadan da yapılabilir. Başka bir Tezat tanımı ise: Aynı varlığın, olayın, durumun… birbirine karşıt iki yönünü bir arada belirtmeye ya da birbirine karşıt kavramlar arasında ilgi kurmaya tezat denir. Aşağıdaki örneklerde tezat sanatı vardır: * Her zaman genç gözlerinde gülüyor Şu kocamış ve yorgun […]...

Rubai

Rubai, İslâmî edebiyata (divan edebiyatına) Farsların kazandırdığı bir nazım biçimidir. Rubai, 4 dizeden oluşan tek bir dörtlüktür. Dize kümelenişi ve uyak şeması şöyledir: aaxa. Rubai’de genellikle felsefî konular işlenmiştir. Genellikle mahlas kullanılmaz. Bir tek düşüncenin en kısa yoldan, en yoğun biçimde anlatılması zorunlu olan rubaide, dizeler ve beyitler arasında ister istemez anlam birliği ve bağlantısı […]...

Firdevsi

iranlı şair (Tus 934 ? – ay.y. 1-020). Asıl adı Ebul Kasım Firdevsi’dir. Büyük eserinin yarattığı yankı ve ilgiyle; yaşamı, ailesi, serüvenleri konusunda sayısız söylentinin doğmuş olması, kişiliği çevresinde karışık bir örgü oluşturur. Şiirlerinden çıkan bilgilerse, Samanoğullarından Nuh bin Mansur ile Gazne Hükümdarı Mahmut’un çağdaşı olduğu, saraylarında ilgi bulduğu, çocukluğundaki yoksunlukları, eserinin gereğince değerlendirilip karşılanmamasından […]...

Ahmet Paşa

15. yüzyıl divan sanatçısı olan Ahmet Paşa, Fatih Sultan Mehmet Han’ın sohbet arkadaşı, hocası ve veziridir. Döneminin “sultan-ı şuara-yı Rûm”u olarak adlandırılan Ahmet Paşa, gazel, kaside ve murabbalarıyla tanınmıştır. Divan edebiyatının en büyük nazire şairi olan Ahmet Paşa, şiirleriyle divan şiirinin gelişmesine zemin hazırlamış; yazdığı şiirlerinin etkisi Tanzimat edebiyatına kadar sürmüştür. Yaptığı bir hata sonucu […]...

Ahmedi

Ahmedi kimdir Hayatı Eserleri Kişiliği Şiirleri 14. yüzyılın en büyük divan şairlerinden biridir. Sanatçı; eserlerinin tamamında aşk, eğlence, tarih, tabiat temalı din dışı şiirler yazmıştır. Hayatının çoğunu Bursa’da saray çevresinde rahat bir hayat sürerek geçiren sanatçının; şairliği yanında ansiklopedik bir bilgin yönü, doktorluğu ve hattatlığı vardır. Türk şiirinde kurulan milli söyleyiş geleneğinin temelini atan Ahmedi, […]...

Şiirde Konu ve Tema

Şiirde Konu Üzerinde konuşulan, yazı yazılandır. Konu günlük olaylardan alınabileceği gibi insanlar arası ilişkilerden, toplumsal gerçeklerden, sorunlardan bilim ve teknolojiden., kısaca yaşamın her kesiminden seçilebilir. Şiirde Tema Bir sanat yapıtının üzerine temellendirildiği duygu ve düşüncedir. Temanın konu ile karıştırılmaması gerekir. Konu, somut nitelikli özellikler yansıtırken tema, soyut özellikler gösterir. Bir yapıtın teması onun konusu demek […]...

Alışılmamış Bağdaştırma

ALIŞILMAMIŞ BAĞDAŞTIRMA (ANLAMSAL SAPMA) Anlam belirleyicileri, anlam ayırıcıları uyum bulunmayan birleştirmelerdir. Örneğin körpe merdiven, dilsiz hayaller, korkunç kıyafet… Dilsiz insan alışılmış bağdaştırma iken dilsiz hayaller alışılmamış bağdaştırmadır. Alışılmamış bağdaştırma, sözcüklerin anlamsal belirleyicileri ve anlam ayırıcıları yönlerinden alışılmışın dışında, çoğunlukla okuru şaşırtacak ve ilk anda yadırgatacak şekilde bağdaştırılmasıdır. Özellikle İkinci Yeni şairlerinin hemen hemen her şiirinde […]...

Örüşük Uyak

Batı şiirinden şiirimize geçmiş uyak türüdür. Uyak düzeninden dolayı “örüşük kafiye” adı verilen edebi bir şiir yazım kalıbıdır. Edebiyatımızda ilk olarak Servet-i Fünun edebiyatı döneminde görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde Terza rima adı verilen nazım biçimi örüşük uyak düzeni ile yazılmış ve şairler arasında çok tutulan bir kafiye örgüsü olmuştur. Her bentte (bölümde) bir ve üçüncü […]...

Şiir

Duygu, düşünce ve hayallerin genellikle imge ve ahenk unsurları kullanılarak dizeler hâlinde anlatıldığı edebî türe şiir denir. Şiir ile Manzume farkı Şiir ile manzume sık sık birbiriyle karıştırılmaktadır. Manzume, “ölçülü düzenlenmiş söz” demektir. Biçim bakımından şiire benzer ama tema ve temayı işleyiş bakımından şiirden farklıdır. Manzumeler; Ölçülü ve uyaklı manzum parçalardır. Öğretici konular ve akılda […]...

Çarpraz Uyak

Çapraz uyak, şiirde çeşitli ses ve anlam oyunlarına izin verir. Bu, şiirin daha akılda kalıcı ve etkileyici olmasına yardımcı olabilir. Çapraz uyak, bir şiirin kafiyelendirilmesinde kullanılan bir tekniktir. “ABAB” uyak düzeni kullanılır ve dizedeki kelimeler, kafiyelenen kelimelerden iki önceki veya sonraki bir kelimeyle kafiyelenir. Bu, aynı kafiyenin bir sonraki dizesinde yer almayan bir kafiye düzenidir. […]...

Nesimi

14. yüzyılın mutasavvıf şairidir. Düzgün ve ahenkli bir dili olan Nesimi’nin oldukça coşkun ve pervasız bir üslubu vardır. Lirik şiirleriyle tanınmıştır. Hurufilik tarikatının bir üyesi olan Nesimi, şiir ve düşüncelerinin şeriata aykırı olması sebebiyle Halep’te derisi yüzdürülerek öldürülmüştür. (Hurufilik: Evrenin ve insanın oluşunu maddeye dayandıran, her varlığı 12 harfle açıklamaya çalışan, harflere esrarengiz anlamlar yükleyen […]...

Metinlerarası İlişki Kuramı

Metinlerarası İlişki Kuramı Teorisi Nedir Hakkında Kısaca Özet Bilgi Bir edebî metin, kendisinden evvelki eserlerden izler taşır; başka edebî eserlerden ve edebi türlerden etkilenir; başka sanat dallarının tesirlerini yaşatır ve bir edebî metin, herhangi bir başka metnin herhangi bir yönünü, kendi orijinal bütünlüğü içinde saklar. Özellikle epigrafları, tarihî bilgileri, spot cümleleri, önemli dönemlerin çığır açıcı […]...

Yeniden Eleştiricilik Kuramı

Yeniden Eleştiricilik Kuramı Teorisi Nedir Hakkında Kısaca Özet Bilgi ( New-Critisizm) 1930-1950 yılları arasında Amerika’da ve İngiltere’de etkili olan bu anlayış, T. S. Eliot, I. A. Richards gibi eleştirmenlerin estetik tenkit görüşünden etkilenerek ortaya çıkmıştır. Eliot ve Richards gibi yazarlar, edebî eseri estetik bir gerçeklik olarak kabul etmişlerdir. Bu anlayış aynı zamanda Rus Formalizmi ile Yapısalcılık […]...

İstatistik Metot Eleştiri Kuramı

İstatistik Metot Eleştiri Kuramı Teorisi Hakkında Kısaca Özet Bilgi Bütün bilim ve sanat dallarında etkilerini gördüğümüz istatistik metot kuramı, edebî metnin ve edebiyatla ilgili her bilginin incelenmesinde zaman zaman karşılaşılan bir dizi teklif ihtiva eder. Özellikle “veri”lerin fazla olduğu durumlarda verilerin birbiri ile ilgilerinin incelendiği araştırmalar, istatistik metodun tekniklerini kullanmayı gerektirmektedir. İstatistik, matematik bilimi ile […]...

Şiir Dili, İmge ve Çağrışım

Şiir Dili Nedir? Şiirde günlük hayattakinden farklı bir dil vardır. Şair, dış dünyadan aldığı malzemeyi, ona duygu ve düşüncelerini de katarak mecaz, teşbih, istiare, kinaye, tezat vb. yollarla olduğundan çok daha farklı aktarır. Şiir dili denen bu yeni dil, büyük oranda imge, çağrışım ve söz sanatlarına dayanılarak kurulur. İmge Nedir İmge, sözcüklerle oluşturulmuş bir resimdir. […]...

Edebiyat ve Felsefe İlişkisi Hakkında Bilgi

EDEBİYAT FELSEFE İLİŞKİSİ Edebiyatın birçok alanla ilişkisi olmakla birlikte, en etkin ve iç içe geçmiş ilişkisi de felsefe iledir. Felsefe ve edebiyat ilişkisi iki açıdan değerlendirilebilir. Birincisi, felsefeden edebiyata doğru olan etki, diğeri de edebiyat eserlerinin felsefeye olan etkisidir. Kimi felsefecilerin edebiyat eserlerinden etkilendikleri bilinmektedir. Bununla birlikte, felsefe edebiyat arasındaki en temel ilişki sistemi, edebiyat […]...

İzlenimci Eleştiri Kuramı

İzlenimci Eleştiri Kuramı Nedir Hakkında Kısaca Özet Bilgi Eseri, sanat eserine muhatap olan insanın içinde bulunduğu şartlara göre algılayabildiğim, bu şartın anlık izlenimlere dayalı olduğunu savunan görüştür. En önemli temsilcisi Anatol France’tır. Bir edebî eser ancak okuyucunun izlenimi noktasında değerlendirilir. Eser ne anlatırsa anlatsın okuyucuda kalanlar, kendi intibaları olacaktır. Bu anlayışa göre, sanat eserinin estetik […]...

Serbest Müstezat

XIX. yüzyıl sonlarında özellikle Servet-i Fünun şairlerinin geliştirdikleri bir nazım biçimlerinden biridir. Müstezatın daha özgürce kullanılmış biçimidir. Kafiye örgüsünün düzenlenişi de kurala değil, şairin isteğine bağlıdır. Aruz ölçüsünün klasik kalıplarının bozulmasıyla oluşmuş nazım şekillerinden biridir. Serbest müstezatta nazım nesre yaklaştırılmıştır. Fransız edebiyatı şairlerinin özgür biçimde yazdıkları şiirlerden etkilenen Servetifünun şairleri, serbest müstezatı oluşturmuşlardır. Serbest müstezat, […]...

Terza Rima

İtalyan edebiyatına özgü bir nazım şeklidir. Üçer mısralık bentler ve sonda yer alan tek dizeden oluşur. Bent sayısı sınırsızdır. Kafiye örgüsü, “aba, bcb, cdc, d” biçimindedir. Buna “örüşük uyak” da denir. Terzarima, sone kadar yaygın değildir. Üçer dizelik bentlerle kurulur. Edebiyatımızda bu biçimi ilk kez Servet-i Fünun edebiyatı döne­minde Tevfik Fikret denemişse de, terza rima […]...