Hüseyin Rahmi Gürpınar Kimdir Biyografisi Hayatı Kişiliği Hakkında Kısaca Bilgi Roman, öykü ve oyun yazarıdır. Servetifünun Dönemi’nde yaşayan sanatçı, Ahmet Mithat Efendi'nin halk için roman yazma geleneğini devam ettirmiştir. Türk edebiyatında sokağı edebiyata taşıyan yazar olarak da bilinir. Döneminin İstanbul’un her kesiminden, sınıfından insana yer verdi: Külhanbeyler, züppeler, hanımefendiler, mahalle kadınları, paşalar, memurlar... Eserlerindeki kişilerin ortak yönü gülünç olmalarıdır. Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmek için yalın bir dil kullandı. Natüralizm akımının başarılı bir temsilcisidir, Emile Zola’dan etkilenmiştir. Romanlarında sık sık olayla ......
Cenap Şahabettin Hayatı Biyografisi Edebi Kişiliği ve Eserleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi (1870-1934): Bugün Makedonya sınırları içinde yer alan Manastır’da doğdu. Gülhane Askeri Rüştiyesinden sonra Tıbbiye İdadisinde okudu. Askeri Tıbbiyeden doktor yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Yüksek ihtisas yapması için devlet tarafından Paris’e gönderildi. Burada cilt hastalıkları alanında dört yıl ihtisas yaptı. Yurdun çeşitli bölgelerinde hekim ve sıhhiye müfettişi olarak görev yaptı. Altı yabancı dil bilen Cenap Şahabettin, Darülfünunda Fransızca ve edebiyat dersleri okuttu. Dönemin gazete ve dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı. Cenap ......
(1823-1891) Milliyetçilik ve Türkçülük akımının en önemli temsilcisidir. Ahmed Vefik Paşa, Moliere’den yaptığı çeviri ve adaptasyonlarla tanınmıştır. Bursa valisiyken tiyatro binası yaptırarak tiyatro türünün gelişimini sağlamıştır. Klasisizmden etkilenmiştir. Milli temele dayalı tarih anlayışını benimsemiş, bu tarihin Osmanlı tarihinden ayrı olması gerektiğini, Türk tarihinin Osmanlı ile başlamadığını “Fezleke-i Tarih-i Osmani” adlı eserinde de dile getirmiştir. Tanzimat dönemi yazarlarındandır. Mühendİs-hâne-i Berrî (Kara Mühendishânesi)'nin ilk bölümünde öğrenci iken babasının Paris'e tâyin edilmesi üzerine öğrenimine Saint-Louis Lisesi'nde devam etti. İstanbul'a döndüğü zaman Tercüme Odast'nda memur oldu ......
BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI * “Toplum için sanat” görüşü benimsenmiştir. * Gazeteciliğin ve tiyatronun ön planda olduğu bir edebiyattır. Amaç, halkı eğitmek ve bilinçlendirmektir. * Sanatçılar, hem edebiyat hem de siyasetle ilgilenmişlerdir. * Eserlerde sade ve anlaşılır bir dil kullanmak istense de bunda pek başarılı olunamamıştır. * Süslü, sanatlı anlatım yerine düşüncenin özünü veren anlatım oluşturulmuştur. * Roman, öykü, makale, fıkra, eleştiri, tiyatro, gazete gibi türler bu dönemde edebiyatımıza dahil olmuştur. * Edebiyatta hak, adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramlar ilk kez yer almıştır. * Olayların akışı kesilip gereksiz ......
Edebiyat-ı Cedide'nin (Servet-i Fünun Edebiyatı) Oluşumu 1896’ya gelindiğinde I. ve II. Tanzimat sanatçılarından bir kısmı ölmüş, bir kısmı da baskılardan dolayı kabuğuna çekilmiştir. Bu sebeplerden ötürü bir edebiyat boşluğu doğmuştur. Recaizade Mahmut Ekrem, edebiyat dünyasındaki bu boşluğu doldurmak için genç yazarları Ahmet İhsan Tokgöz’ün satın aldığı Servetifünun dergisi etrafında toplayarak yeni bir edebiyat topluluğu oluşturmuştur. Batılı görüşü savunan gençlerin oluşturduğu bu topluluğa Edebiyatıcedide (Yeni Edebiyat) adı verilmiştir. Bu dönem, genel anlamda eski ile yeni çatışmasının ürünüdür. Tanzimat Dönemi’nin divan edebiyatını savunan ......
* Tanzimat’ın ortaya çıkışı II. Mahmut’tan sonra henüz on sekiz yaşında tahta çıkan Abdülmecit’le başlar. * Abdülmecit, Mısır sorununu gidermek Sultan Abdülmecit Han için Osmanlı İmparatorluğu’na yeni bir düzen sağlamak amacıyla Londra ve Paris büyükelçilikleri yapan çağın politikasıyla yakından alakalı Mustafa Reşit Paşa’yı sadrazamlığa getirir. * Tanzimat, Osmanlı tarihinde İmparatorluğun batmasına kadar süren başlı başına bir dönem oluşturan devrimci bir niteliğe verilen addır. * Osmanlı İmparatorluğu XVIII. yüzyıldan itibaren çözülme ve çökmeye başlamıştır. * Bu kötü gidişi durdurmak için XIX. yüzyılda Mustafa Reşit Paşa, ......
Tanzimat Edebiyatı'nın İkinci Dönemine Genel Bir Bakış Bu dönemde I. Meşrutiyet Meclisi’nin 1877’de Osmanlı-Rus Savaşı gerekçe gösterilerek kapatılmasıyla başlayan baskıcı yönetimi vardır. Bu durum sanat ve edebiyatı da etkilemiştir. Bu dönem sanatçıları, devrin siyasi baskıları yüzünden topluma yönelik sanat yapamamışlar, bireysel konuları işlemişlerdir. “Sanat, sanat içindir.” anlayışı benimsenmiştir. Dilde sadeleşme çalışmaları terk edilmiş, eski dile dönülmüştür. Eserlerde kullanılan dil ağırlaşmıştır. Gazetecilik eski önemini kaybetmiştir. Siyasal ve toplumsal olaylar yerine, günlük olaylardan bahsedilmiştir. Bu dönemin şiiri, Servetifünun şiirine örnek olmuş ve zemin ......
(17597-1810) Dîvan ve mesnevi şâiri. 18. yüzyıl divan şairlerinden biridir. Enderun mektebinde yetiştiği için bu lakabı alan sanatçı, Osmanlı Dönemi’nde toplatılan ilk kitap olan Zenanname (Kadınlar kitabı) adlı eseri yazmıştır. Tüm düşüncelerini açıkça dile getirmekten çekinmemiş, kadınlardan zevk almadığını sürekli tekrarlayarak tüm eserlerinde bu konuyu ele almıştır. Akkâ civarında Safd'da doğdu. Asıl adı Hüseyin'dir. Babası Ali Tâhir'in öldürülmesi üzerine İstanbul'a getirilmiş, Enderun'a alınmış, orada eğitilip öğretilmiştir (1775-1784). Bir aşk macerası sebebiyle Enderun'dan uzaklaştırılınca uzun yıllar (10-12 sene) sefil bir hayat yaşamıştır. Halep ......
Nabi kimdir hayatı eserleri şiirleri kişiliği hakkında bilgi Dîvan ve mesnevi şairlerindendir. Urfa'da doğdu. Asıl adı Yûsuf. Memleketinde medrese öğrenimi gördü. 1666 yılında İstanbul'a gelip Musahip Mustafa Pasa'nın dîvan kâtipliğini yaptı. Bir ara hac görevini yerine getirmek için Hicaz'a gitti ve döndü (1678). Mustafa Paşa 1685 yılında ölünce Nâbî Haleb'e gidip yerleşti, evlendi. Baltacı Mehmed Pasa'nın daveti üzerine 1710'da tekrar İstanbul'a geldi. Darphane emîri ve başmukabeleci oldu. İstanbul'da öldü. Karacaahmet Mezarlığı'nda Miskinler Tekkesi yakınına gömüldü. Divan edebiyatında ekol sahibi olan nâdir şairlerdendir. ......
Alevi-Bektaşi şiir geleneğinin en ünlü şairi olan sanatçının asıl adı Haydar’dır. Kanuni zamanında Doğu Anadolu’da patlak veren bir isyana katılmış, yaşadığı olayları şiirlerine aktarmış, İran şahının propagandasını yaptığı için de Hızır Paşa tarafından Sivas’ta idam edilmiştir. Nefesleri önemlidir. Din dışı konularda söylediği şiirlerinde toplumsal sorunlara değinmiştir. Şâir. Hayatı hakkında fazla bilgi yok. Sivas'ın Banaz köyünde doğdu. Asıl adı Haydar. Kanunî Sultan Süleyman ile İran Şahı I. Tâhmasb zamanında yaşadı. İran şahının tahriki ile Osmanlı Devleti aleyhine olan isyana katıldığı ve Iran ......
Sergüzeşt Romanın Özeti Kısaca Dilber Kafkasya’dan alınıp getirilmiş ve İstanbul’da esir olarak satılmış dokuz yaşında bir kızdır. Eski Harput Mal Müdürlüğü’nden azledilmiş Mustafa Efendi adında birine kırk liraya satılır. Taş yürekli bir kadın olan evin hanımı ile Arap cariye Terafet, kızı çok hırpalarlar ve kıza gücünün üstünde iş yaptırırlar. Dilber bir gün bu evdeki hayata dayanamayıp kaçarsa da yine eski sahiplerine teslim edilir. Mustafa Efendi, Erzurum vilayetine bağlı bir ilçe kaymakamlığına atanır. Borçlarını ödemek için Dilber’i bir esirciye satar. Esirci Dilber’i kendi ......
Kaygusuz Abdal Kimdir Hayatı Eserleri Kişiliği Şiirleri (1341?- ) Zamanının bütün ilimlerini öğrenen Kaygusuz Abdal, genç yaşında Elmalı’daki Abdal Musa’ya bağlanarak Kaygusuz adını almış ve uzun süre Abdal Musa’nın hizmetinde bulunmuştur. 1397-98 yıllarında Mısır’a giderek orada bir tekke kurmuş, Mısır’da tarikatını yerleştirdikten sonra hacca gitmiş; Hicaz, Suriye ve Irak’ı dolaşarak Anadolu’ya dönmüştür. Güney ve Batı Anadolu’da bir süre dolaşmıştır. 1424-1430 tarihleri arasında Rumeli’ye geçmiş; Edirne, Yanbolu, Filibe ve Manastır’da bulunmuştur. Bundan sonra tekrar Anadolu’ya (belki de Mısır’a) dönen Kaygusuz, tahminen 1444 ......
Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmeyen Karacaoğlan’ın Toroslarda yaşayan Türkmenler arasında yetişmiş olduğu düşünülmektedir. Âşık edebiyatının en güzel lirik şiirlerini söyleyen sanatçı, din ve tekke şiirinden, doğa konularını üstün bir başarıyla, yalın bir dille işlemiştir. Şiirlerinden Anadolu’nun birçok yerini gezdiği anlaşılan Karacaoğlan’ın Mısır, Trablus, Rumeli gibi yerlerde bulunduğu uzun yıllar gurbette yaşadığı biliniyor. Aşık edebiyatının duygu yönü en güçlü şairdir. Koşma, semai nazım şekilleriyle tanınmış, güzelleme nazım türünün en güzel örneklerini vermiştir. Şiirlerinde aşk, tabiat, ayrılık, gurbet gibi konuları ......
Uzun yıllar kadılık görevinde bulunan ve asıl adı Ahmed olan sanatçı, 1381 yılında Sivas’ta tahta çıkmış ve on sekiz yıl Sivas sultanlığı yapmıştır. Komşularıyla mücadele etmiş, sonunda Sivas surları önünde başı kestirilerek öldürülmüştür. Aşk, yiğitlik, tasavvuf edebiyatı temalarını kendine özgü bir üslupla ele alan sanatçının şiirlerindeki yiğitçe tavır onu diğer şairlerden ayırır. Eserlerinde aruz ölçüsünün yanında hece ölçüsüne de yer vermiştir. Gazellerinde mahlas kullanmayan sanatçı cinas ve tevriye sanatına sıkça başvurmuştur. Türkçeyi aruza uygulayan ilk sanatçılardan biri olarak kabul edilen ......
Asıl adı Veli olan şair, Toroslarda yaşayan Türkmenlerin Avşar boyundandır. Şehir yaşamından uzak kaldığı için divan edebiyatından hiç etkilenmemiştir. Toroslarda yaşayan göçebe insanları zorla köylere yerleştirmeye çalışan Derviş Paşa komutasındaki Fırka-i İslahiye ordusuna karşı ayaklanmış, Türkmenleri mücadeleye çağıran şiirler yazmıştır. “Hakkımızda devlet vermiş fermanı Ferman padişahınsa dağlar bizimdir” dizeleri onun karakter yapısını ortaya serer. Türkmenler arasındaki çatışmalara katılmış, bu olayları yiğitçe bir edayla koçaklamalarına yansıtmıştır. Koşma, semai, varsağı, destan türünde şiirler söyleyen Dadaloğlu’nun en başarılı olduğu tür, türküleridir. Karacaoğlan ve Köroğlu'nu ......
Dîvan şâiri. Hasankale'de doğdu. Asıl adı Ömer. Memleketinde Medrese öğrenimi gördükten sonra I. Ahmed zamanında istanbul'a geldi. Sultan IV. Murad tarafından korundu. Bâzı memurluklarda bulundu, vergi kâtipliği yaptı. Sultan IV. Murad'a bir daha hiciv yazmayacağına dâir söz vermiş, sözünde durmayarak Bayram Paşa'yı hicvetmiş ve bu yüzden boğdurularak Sarayburnu'ndan denize attırılmıştır. Divan şiirinin en büyük övgü ve yergi şairidir. Özellikle kaside türünde başarılı olan sanatçının mesnevisi yoktur. Sevgisinde de nefretinde de aşırıya kaçan Nef’i ölçüsüz bir şairdir. Dili ağır ve söz sanatları ......
15. yüzyıl edebiyatçısıdır. Asıl adı İsa olan sanatçı aşıkane, sade ve samimi gazelleri ve II. Beyazıd’ın şehzadeleri olan Abdullah ve Mahmud için yazdığı mersiyeleriyle tanınmıştır. Atasözleri, deyimler ve halk tabirlerine olan düşkünlüğü; onları şiirlerde kullanmada gösterdiği başarı Necati'nin edebi kişiliğinin en önemli yönlerinden biridir. Lirik bir anlayışla şiir yazan sanatçı, daha çok Türkçe yazmış, çağdaşlarına göre sade bir dil kullanmıştır. Süssüz, yalın, doğal diliyle divan şiirine bir yerlilik, ulusallık getiren Necati divan edebiyatında mahallileşme akımını başlatanların başında gelir. Türkçe Divan’ı ......
Aşık Paşa kimdir hayatı eserleri şiirleri kişiliği Mutasavvıf bir şairdir. Yapıtlarında sade bir dil kullanmış ve Türkçenin Anadolu’da bir edebiyat dili olarak yerleşmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. Asıl adı Ali olan sanatçının mahlası Âşık’tır. Türkiye Türkçesini ilk kullanan tasavvuf şairlerinden biridir. Halka tasavvufu öğretmek amacıyla hem aruz hem heceyle şiirler yazan sanatçı, özellikle didaktik tarzda eserler ortaya koymuştur. Aşık Paşanın Eserleri Garipnâme: Anadolu Türklerine tasavvufu öğretmek amacıyla yazılan bu eser, 12000 beyitten oluşan, mantık ve düşünceye dayanan sanatsal yönü zayıf öğretici bir mesnevidir. Fakrnâme: 161 ......
iranlı şair (Tus 934 ? - ay.y. 1-020). Asıl adı Ebul Kasım Firdevsi'dir. Büyük eserinin yarattığı yankı ve ilgiyle; yaşamı, ailesi, serüvenleri konusunda sayısız söylentinin doğmuş olması, kişiliği çevresinde karışık bir örgü oluşturur. Şiirlerinden çıkan bilgilerse, Samanoğullarından Nuh bin Mansur ile Gazne Hükümdarı Mahmut'un çağdaşı olduğu, saraylarında ilgi bulduğu, çocukluğundaki yoksunlukları, eserinin gereğince değerlendirilip karşılanmamasından ötürü, yaşlılığında da çektiğidir. Yusuf ü Züleyha mesnevisini Büveyhoğullarından Bahaüddevle'nin sarayında yazıp (996) Bağdat'ta ismail El Muvaffak'a sunduğu, 999'da Isfahan sarayında kaldığı da yazılı birer ......
15. yüzyıl divan sanatçısı olan Ahmet Paşa, Fatih Sultan Mehmet Han’ın sohbet arkadaşı, hocası ve veziridir. Döneminin “sultan-ı şuara-yı Rûm”u olarak adlandırılan Ahmet Paşa, gazel, kaside ve murabbalarıyla tanınmıştır. Divan edebiyatının en büyük nazire şairi olan Ahmet Paşa, şiirleriyle divan şiirinin gelişmesine zemin hazırlamış; yazdığı şiirlerinin etkisi Tanzimat edebiyatına kadar sürmüştür. Yaptığı bir hata sonucu Fatih tarafından idama mahkum edimiş, yazdığı Kerem redifli kasidesiyle idamdan kurtulmuştur. Yazdığı tek eser Türkçe Divan’dır. (?-1497) Şâir. Sultan II. Murad devri kazaskerlerinden Veliyüddin Efendi'nin oğludur. Bursa'da ......