Antik Yunan Uygarlığı (Medeniyeti)

Antik Yunan Medeniyetinin Doğuşu

Antik Yunan, MÖ 756 ile MÖ 146 tarihleri arasında, günümüz Yunanistan’ının sınırları içinde ve Anadolu’da bulunan Küçük Asya’daki toplumların kurduğu devlet ve uygarlıkların egemenlik sürdüğü bir coğrafyayı ifade eder. Demokrasinin temellerinin atıldığı Antik Yunan Uygarlığı‘nda, Balkanlar’a göç eden Yunan kabileleri tarafından kurulan Yunan şehir devletleri, önemli bir role sahiptir. Bu şehir devletleri arasında, büyük filozofların yetiştiği Atina, Sparta, Tebai ve Nakşa gibi merkezler bulunmaktadır.

Eshilos, Aristofanes, Euripides, Sofokles, Aristo, Eflatun, Sokrates, Herodot ve Ksenofon gibi önemli düşünürler, bu zengin kültürel ortamda yetişmişlerdir. Bu büyük şehirler, sadece birbirleriyle değil, aynı zamanda o dönemin en önemli güçlerinden biri olan Pers İmparatorluğu ile de üstünlük mücadeleleri yaşamışlardır. Atina, Sparta ve diğerleri, hem kendi aralarındaki rekabet hem de yine ilk çağ uygarlıklarından olan Persler ile olan çekişmelerle tarihteki yerlerini almışlardır.

Antik Yunanistan’ın zengin kültürel mirası, felsefi düşünce, tiyatro sanatı, tarih yazımı ve demokratik kurumların gelişimi açısından büyük öneme sahiptir. Bu dönem, sadece coğrafi bir bölgeyi ifade etmekle kalmayıp aynı zamanda insanlık tarihindeki önemli bir dönemeçtir.

Ege Göçleri veya Deniz Kavimleri Göçleri neticesinde günümüz Yunan havzasına göç eden Dorlar tarafından kurulmuştur. “Polis” adı verilen şehir devletleri şeklinde teşkilatlanan Dorların en önemli şehir devletlerini Atina, Sparta, Korint ve Larissa oluşturmuştur. Bu şehir devletlerinin bağımsız hareket etmeleri ve ticaret anlamında aralarında yaşanan rekabet Dor medeniyetinde siyasi birliğin oluşmasını engellemiştir.

Eski Yunan Uygarlığında Hukuk

Erken dönemlerde her polis bir kral tarafından idare edilirken süreç içinde güçlenen asiller krallıklara son vererek “Aristokrasi” adı verilen yönetimi hâkim kılmışlardır. Bu asillerin her türlü hakkı kendilerine tanıması kısa süre içinde orta sınıf ve köylüler arasında rahatsızlığa neden olmuş ticaretle zenginleşen orta sınıf, köylülerle birleşerek asillere karşı ayaklanmış ve yönetimi ele geçirmişlerdir. Bu gelişme sonrası Sparta polisinde “Yaşlılar Meclisi” iş başına gelirken; Atina polisinde “Arhonlar Dönemi” adı verilen dönem başlarken toplam 9 arhon iş başına gelmiştir. Bu Arhanlardan üç tanesi ise toplumda süre gelen sınıfsal çatışmaları ortadan kaldırmak adına kendi isimleriyle anılan kanunlar yapmışlardır.

Drakon Kanunları

İlk kanun yapıcı Arhon olan Drakon, hazırlatmış olduğu kanunlarında soyluları ayrıcalıklı tutarken, alt sınıfı yine ağır cezalara mahkûm etmiştir. Bu nedenle Drakon Kanunları sınıf çatışmalarını durdurma noktasında bir anlam ifade etmemiştir.

Solon Kanunları

İkinci kanun koyucu Arhon Solon, hazırlatmış olduğu kanunlarıyla toprağa bağlı köleliği kaldırmış, köylülerin borçlarını ise affetmiştir. Kanunlarında doğuştan gelen soyluluğu kaldıran Solon, “Dörtyüzler Meclisi” ve “Halk Meclisi” olmak üzere iki meclis yapısı da oluşturmuştur. ™

Kleistenes Kanunları

Son kanun koyucu Arhon Kleistenes, hazırlatmış olduğu kanunlarıyla hem doğuştan gelen hem de sonradan kazanılan soyluluğu kaldırmış, sınıf çatışmalarına son vermeye çalışmıştır. “Beşyüzler Meclisi” adı verilen meclisi açarak halkın yönetime katılımını artırmıştır. Bu nedenle demokrasiye en yakın kanunlar olarak Kleistenes Kanunları kabul edilmektedir. Antik Yunan’da birtakım demokratik gelişmeler görülse de asiller her zaman ayrıcalıklı olmuştur. Bu nedenle sınıflar arası mücadele hiçbir zaman bitmemiştir.

Antik Yunanda Siyasi Gelişmeler

Perslerin Lidya ve İyonları hâkimiyetleri altına alması sonucu İyon şehir devletlerinin başlattığı ve “İyon Ayaklanması” olarak adlandırılan mücadele de İyonlara yardım eden Dorlar, Perslerin İyonlar karşısındaki başarısı sonucu bu kez doğrudan kendileri Pers akınlarına maruz kalmışlardır. Yunan- Pers Savaşları olarak adlandırılan bu savaşları; Yunan zaferi ile sonuçlanan Maraton Savaşı (MÖ. 492) Pers zaferi ile sonuçlanan Artemision ve Thermopylai Savaşları (MÖ. 480) Yunan zaferi ile sonuçlanan Salamis Deniz Savaşı (MÖ. 480)  Yunan zaferi ile sonuçlanan Plataia ve Mykale Savaşları (MÖ. 479) oluşturmaktadır.

Yapılan savaşlarda Persler karşısında üstünlük elde eden Dorlar yine de Persleri bölgeden tamamen söküp atamamışlardır. M. Ö. 477’de Perslere karşı Atina polisi önderliğinde “Delos Birliği” adı verilen bir askeri ve politik birlik oluşturulmuş ve onlarca şehir devleti bu birlik içinde yer almıştır. Yaklaşık 30 yıl bu şekilde Perslere karşı mücadele eden Delos Birliği önce Trakya’da ardından da Anadolu’daki Pers garnizonlarını dağıtarak önemli zaferler kazanmıştır. En sonunda Atina polisi önderliğindeki Delos Birliği ile Persler arasında “Kallias Barışı” imzalanmış ve Yunan-Pers savaşları böylece sona ermiştir.

Atina polisinin oluşan Delos Birliği’ne ait donanmayı kendi ticari amaçları için kullanmaya başlaması Atina’dan daha az güce sahip olan kent devletleri için bir baskı haline gelmiş ve bu durum çeşitli huzursuzluklara ve giderek çatışmalara yol açmıştır. Bu durum karşısında Atina’nın diğer şehir devletlerine karşı baskısını artırması M. Ö. 431 ile M. Ö. 404 yılları arasında 27 yıl devam eden “Peleponnes Savaşları’na” neden olmuştur.

Ana hattıyla Atina polisi ile Sparta polisi arasında yaşanan bu mücadeleler Atina’nın yenilgisiyle sonuçlanmış ve Delos Birliği dağılmıştır. Öte yandan Dor medeniyetinde yeni etkin güç Sparta polisi olmuştur. Sparta’lıların baskıcı politikaya bürünmesiyle daha önce gelişen Atina demokrasisi sekteye uğramış ve Sparta’da devam eden oligarşik yönetim Atina’ya da taşınmıştır. Atina, Sparta yanlısı aristokratik ve “otuz tiranlar” olarak adlandırılan despot bir yönetimin eline geçmiştir. Ancak bir müddet sonra Atina demokrasisi yeniden canlanmıştır.

Antik Yunan Uygarlığında Ekonomi ve Ticaret

Bir deniz medeniyeti olan Dorlar deniz ticaretiyle ilgilenirken Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında “koloniler” kurarak kolonicilik faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Bu durum Yunan kültürünün geniş sahalara yayılmasına imkân sağlamıştır. Tarıma elverişli bölgelerde zeytincilik yapılırken balıkçılık ve hayvancılıkla da uğraşmışlardır.

Antik Yunanda Din

Çok tanrılı inancın görüldüğü Dor Medeniyetinde tanrılar ölümsüz insanlar olarak kabul edilmiştir. En önemli tanrıları arasında Zeus, Apollo, Artemis, Hera, Afrodit vb. yer almıştır. Dor Medeniyetinde tanrıların “Olympos” Dağı’nın zirvesinde yaşadığına inanılmıştır. Tanrıların gazabına uğramamak adına Olimpos Dağı eteklerinde müzik, eğlence, şiir ve spor dallarında türlü oyunlar düzenleyen Dorlar bu anlamda “olimpiyatları” meydana getirmişlerdir.

İyonların katkısıyla Fenike alfabesiyle tanışan Dorlar bu alfabeyi kullanmakla birlikte Roma medeniyetine aktarmış ve Latin alfabesinin oluşmasını sağlamıştır. Merkezi bir yönetimin olmamasına bağlı olarak bilimsel faaliyetlerin yoğun yaşandığı medeniyette “Sokrates, Platon ve Aristotales” gibi felsefeciler yetişmiştir.

Mimari ve Sanat

Mimari alanda büyük ilerlemenin yaşandığı Yunanlarda tapınak mimarisinin yanı sıra kent meclisi binaları olan “bouleuterionlar”, gençlerin eğitildiği spor etkinliklerinde bulunduğu ve içinde hamam, giyinme odaları ve dersliklerin bulunduğu yapılar olan “gymnasiumlar” konser alanları olan “odeonlar” ve atletizm oyunlarının düzenlendiği “stadiumlar” başta olmak üzere birçok yapı inşa edilmiştir. Öte yandan başlangıçta toplantı yeri iken sonraları dini, siyasi ve ticari merkez olarak kullanılan ve “agora” adı verilen meydanlar yapılmıştır. Heykelcilik alanında da eşsiz eserlerin verildiği Yunan medeniyetinde gelişme gösteren bir diğer sanat tiyatro olmuştur.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir