Harezm Türkçesi Hakkında Kısaca Özet Bilgi 11. ve 13. yüzyıllarda nüfus yapısı ve siyasi bakımdan Türkleşen Harezm bölgesinde Karahanlı Türkçesi temelinde Oğuz, Kıpçak ve Kanglı Türkçelerinin kaynaşmasından oluşan dile Harezm Türkçesi adı verilir. Harezm Türkçesi Dil Özellikleri • Kelime başında b, içinde nazal n olan seslerde m sesine dönüşür, diğerlerinde korunur: ben […]...
Roma Döneminde Tiyatro ve Tiyatro Eserleri, Sanatçıları Roma’da sanatın, kuramsal sorunlarından ziyade teknikleri, eğitim ve öğretimi üzerinde durulur. Bu dönemde daha çok sanatın topluma karşı görevi önemlidir. Roma döneminde tiyatro sanatı ile ilgili en önemli eser, Horatius’un Ars Poetika’sidir. Bu eserde de tiyatronun eğitici işlevi üzerinde durulur. Romalı tiyatro eleştirmenleri ve kuramcıları, Yunan kuramcılarının görüşlerine […]...
Absürt Tiyatro Nedir Absürt tiyatro düşüncesi, ikinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ve savaş sonrası, insanlığın içine düştüğü “saçmalık”ların, boşuna çabaların, boşuna bekleyişlerin acısından kaynaklanan bir umutsuzluk havası içinde oluşur. İkinci Dünya Savaşı’nı yaşayan ve kapitalizmin vahşet saçan ellerinde çırpınan insanoğlunun ruhsal durumu, korkuları, güvensizliği, endişeleri, edebiyata bakışları, bunalımı, boşunalıkları, amaçsızlığı, yalnızlığı absürt tiyatro aracılığıyla […]...
Dilim Toplumsal Yaşamımızdaki Yeri ve Önemi Dil, tek bir insan varlığının çokluğu kadar toplum yaşayışının da ayrılmaz bir parçasıdır, insanlar tek başlarına değil de toplum halinde yaşadıklarında uzun bir zaman içinde o toplumu oluşturan fertlerin ortaklaşa katkıları ile biçimlenir. Bu niteliği ile de sosyal bir varlık durumundadır. Her toplumun kendi özünden gelen bir […]...
Dil ve Kültür İlişkisi Milletleri kitle ve yığın olmaktan kurtararak onlara millilik özelliği veren, şekil yön ve şahsiyet kazandıran dil, kültürün unsurlarından biri olmakla beraber onun taşıyıcısı, nakledicisi ve yayıcısıdır. Kültür içerisinde oluşan bütün değerler dilde varlık bulur, dilde anlam kazanır ve dil vasıtasıyla gelecek dönemlere taşınır. […]...
Dil ve Düşünce Arasındaki Münasebetler Dil düşüncenin evidir.Düşünme faaliyeti nesneler ve olgular arasında bağlantılar kurarak gerçekleşir. Dilde nesneler, fiiller ve olgular kelime olarak kodlanmıştır. İnsan bu kelimeler arasından seçmeler yapıp bağlantılar kurarak dil içinde düşünür. Dil içinde düşünmek, kelime hâzinesinin zenginliği ile doğrudan ilgilidir. Bir insanın kelime hâzinesi ne […]...
Dil Öğrenimi Nasıl Gerçekleştirilir ? Dil öğretiminde çocuğun dili, (dil kapasitesi) çıkış noktası olarak alın malıdır. Bu kapasite, çocuğun çevresi, ilgileri, ihtiyaçları ile sınırlıdır. Eğitim bu kapasiteyi geliştirir. Dil çalışmaları, konuşma, dinlemeyi, dinleme – anlamayı, anlama- öz ve yazıya dönüştürmeyi gerektirir. Dil dersinin bilgi dersi olmadığı, beceri ve alışkanlık […]...
Çağatay Türkçesi Hakkında Kısaca Özet Bilgi Çağatay terimi Cengiz Han’ın ikinci oğlu Çağatay’dan gelmektedir. Çağatayca, Timurlular (1405-1506) devrinde gelişen ve Karahanlı ile Harezm Türkçesinden sonra Orta Asya’da ortaya çıkan üçüncü yazı dilidir, Ali Şir Nevayi döneminde klasik bir edebi dil hâline gelmiştir. 15. yüzyıldan sonra 20. yüzyıla kadar Türk dünyasında esasen iki […]...
Kafiye ve Redif Hakkındaki Tartışmalar Kafiye, mısraların genellikle sonunda bulunan ses benzerliğidir; bu benzerlik, çoğu zaman ses tekrarı olarak karşımıza çıkar. Klasik Türk Edebiyatı’nda kafiyenin, çok önemli bir bilgi alanı olduğu, ilmü’l- kavâfî, ilm-i kafiye, ulûm-ı kafiye gibi İsimlerle anılan disipline temel konu teşkil ettiği göz ardı edilmemelidir. Buna göre, kafiye, revi adı verilen bir temel harfin […]...
Belli dönemlerde, aynı edebi anlayışa ve hayat görüşüne sahip edebiyatçıların belli bir alanda bir araya gelerek birbirinin edebi görüşlerini destekler nitelikte eserler vermesine edebi topluluk adı verilir. Edebiyatımızda özellikle Yeni Türk Edebiyatının başlamasıyla ilk olarak Tanzimat Edebiyatı Sanatçıları çeşitli gazeteler etrafında toplanarak çeşitli türlerde eserler vermişlerdir. Bu yazımızda ise bu edebi topluluklarda yer alan sanatçıları […]...
“Devir” konusunun işlendiği şiirler olup konularına göre bölümlere ayrılır. Bu şiir türünde “yaratılışın başlangıcı ve sonu” gibi konular işlenir. Bazıları yaratılışı anlatır ve bunlara “ferşiye” denir. Zuhûra gelmeden vücud-ı âlem Hak bana bu aşkı kıldı tecaliâ Merkez-i esmâda Hallâk-ı âlem Etdi vücûdumu masdar-ı eşya Nurî Şair bu devriyesinde yaratılışla ilgili düşüncelerini anlatmıştır. Devriyelerin bazıları son […]...
Allah aşkını dile getiren şiirlere genel olarak ilahi adı verilirdi. İlahilerin Bektaşi-Alevi tarikatiarındaki karşılığı ise “nefes” olarak adlandırılır. Dinî-tasavvufı halk şiiri olan nefesler, genellikle vahdetivücut anlayışını, Alevi-Bektaşi tarikatının ilkelerini ve Hz. Muhammed (S.A.V.) ve Hz. Ali’ye (R.A.) övgü konularını işler. Hece ölçüsüyle yazılan nefeslerin az da olsa aruzla yazılmış örnekleri de mevcuttur. Nazım birimi dörtlüktür. […]...
“Şathiye” kelimesi, “sözde ölçülü davranmamak, dikkatsiz davranmak” gibi anlamlara gelir. Tasavvuf kavramı olarak “dıştan bakıldığında dinî kurallara aykırı gibi gözüken ancak tasavvufi anlamda bir hakikati ifade eden sözler” anlamına gelir. Şathiyenin tasavvuf edebiyatında önemli bir yer tutmaya başlaması ise “vahdet-i vücut” anlayışının yaygınlık kazanmasıyla birlikte olmuştur. Tekke edebiyatında şathiye, “ciddi bir düşünceyi, duyguyu iğneleyici ve […]...
Uygurca (Uygur Türkçesi) Hakkında Kısaca Özet Bilgi Uygurca genel olarak Köktürkçe’nin devamı olarak görülmekle birlikte aşağıda belirtileceği gibi bazı noktalarda Köktürkçe‘den ayrılır. 11. yüzyıla kadar devam etmiştir. Eski Uygurca, Göktürkçeden sonra Uygur Devleti tarafından resmî devlet dili olmuştur. Türkler, özellikle ticari hayatın da etkisiyle eski bir İrani kavim olan Soğdlularla etkileşim içinde […]...
Hayvan Mezarlığı Konusu Kitabının Özeti Louis karısı ve iki çocuğu ile Chicago’dan Ludlow’da ormanın hemen yanında bulunan bir eve taşındı. Eve yerleştiler ve daha sonra yan komşuları ile tanıştılar. Komşuları çok yaşlı bir çiftti. Jud ve Norma Crandall. Kısa süre sonra Jud ile Louis ahbab oldular. Her akşam birlikte bira içip Ludlow hakkında konuşuyorlardı. Louis […]...
1. Büyük Ünlü Uyumu ( Kalınlık İncelik Uyumu) Bu uyuma göre Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın ünlülerden (a, ı, o, u) biri varsa daha sonraki heceler de kalın; ince bir ünlü varsa (e, i, ö, ü) daha sonraki heceler de ince ünlü olmak zorundadır. Örnekler: bilezik, çocuk, durak, kırlangıç, serçe, gelincik, […]...
Ölenin arkasından söylenen ve onun ölümden duyulan acıyı, üzüntüyü anlatan şiirlere ağıt denir.. Bu şiirde, ölen kişinin hayatta iken yaptığı iyilikleri, kahramanlıkları dile getirilir. Sel, deprem, yangın gibi doğal afetlerle ilgili ağıtların da söylendiği olur. İslamiyet’ten önce, Şamanizm inancının da etkisiyle Türklerin yaşamında cenaze merasimleri önemli bir yer tutar, ölü için düzenlenen “yuğ” adı verilen […]...
Münazara Nedir? Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak gruplar hâlinde yapılan tartışmaya münazara denir. Münazara genellikle okullarda edebiyat derslerinde uygulanan bir tartışma türüdür. Münazaralar; öğrencilerin konuşma becerilerinin gelişmesine, karşılaştırmalı düşünme alışkanlığı kazanmalarına, bazı konularda ders dışında araştırma yapmalarına yardımcı olur. Münazara Özellikler Nelerdir Savunulan düşünceyi kanıtlama ve tartışmadan galip çıkma amacı güdülür. Münazara, […]...
Küçük Ağa Romanının Kısaca Özeti I. Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu topraklan, yabancı güçlerce işgal edilmiştir. Osmanlı yönetimi, otoritesini ve gücünü kaybederek kontrolü elden kaçırmıştır. Böyle bir ortamda Türk halkı, dinini, yurdunu kurtarmak için Kuvay-ı Milliye hareketini başlatır. Mehmet Reşit Efendi, 1918’de istanbul’da Fatih medresesinde öğrenciyken coşkulu vaazlarıyla tanınır ve 1919’da Akşehir’e gönderilir. Halk arasında “İstanbullu […]...
Türk Edebiyatı Tarihi ve Oluşumu Milletlerin tarih, kültür, sanat ve edebiyatlarını incelemek üzere asırlara göre yapılmış sınıflandırmalar kullanılır. Bu sınıflandırmalarda takip edilen sıraya takvim sırası, kronolojik sıra veya kısaca kronoloji denir. Kronoloji ile bir milletin edebiyatını; metin, tür, şekil, yazar, muhit, nesil, sosyal hayat, kültür değişikliği, siyasi gelişmeler gibi ölçütlere bakarak incelemek, onun hangi coğrafyada […]...