Servet-i Fünun Dönemi Türk Edebiyatında Roman

Servetifünun Dönemi Türk Edebiyatında Roman

Servetifünun Dönemi, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda gerçekleşen bir edebi dönemin adıdır. Bu dönemin edebi eserleri arasında romanlar da geniş bir yer tutmaktadır. Bu yazımızda, Servetifünun Dönemi romanı hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

Servetifünun Dönemi Romanı Nedir?

Servetifünun Dönemi Romanı, Servetifünun Edebiyatı’nın bir alt dalıdır. Bu dönemdeki romanlar, Türk edebiyatında ilk kez gerçekçilik akımının etkisi altında yazılmıştır. Bu akımın edebi eserleri arasında romanlar, öyküler, şiirler ve tiyatro oyunları yer alır.

Servetifünun Döneminde öykü ve romanda teknik anlamda önemli gelişmeler göze çarpar. Kısa öykü, Servetifünun döneminde Türk edebiyatında görülmeye başlanmıştır. Yine bu dönemde Hikaye ve romanların sanatsal değerleri artış göstermiştir. Özellikle romanlar yapı ve teknik olarak son derece olgunluk göstermiştir.

Servet-i Fünun Romanı

Servet-i Fünun romancıları, daha çok Namık Kemal’in etkisinde kalarak romantizmin özelliklerine uygun olarak roman ve hikâye yazdılar; bu dönemde, bilhassa Sergüzeşt gibi realizme giriş yapan örneklerden hareketle, realist akım etkili olmuşsa da, tam olarak romantizmden bir vazgeçme davranışı görülmez.

Servet-i Fünun romancıları, devrin özelliklerine uygun olarak ve işlemeye çalıştıkları realist çizgiye paralel bir şekilde, tasviri genellikle dış çevre için, tahlili de şahısların iç dünyalarını anlatmak için kullanırlar.

Hikâyenin hazırlayıcı unsurları ve fiktif yapının geliştirici unsurları (olarak kabul edi­len bakış açısı, anlatım şekli, vaka takdimi (figürler, zaman, mekân, kavramlar, tezler vb.) bakımından Servet-i Fünun edebiyatı romanı ve hikayesi, Tanzimat edebiyatı romanı örneklerden çok ileridedir. Bu dönemin Tanzimat ile birleştikleri noktalardan biri, vakaların genellikle İstanbul’da geçmesidir.

Romanda batılı örneklerinin seviyesine ulaşan Servet-i Fünun romancıları, müzik, re­sim gibi sanat dalları ile edebiyatı birlikte yorumlamayı başarmışlardır. Bunun sebebini, Servet-i Fünuncuların daha iyi bir eğitim görmelerinde ve genç yaşta yabancı dil öğren­melerinde aramak lazımdır.

Servet-i Fünun Dönemi Roman Yazarları

Servet-i Fünun Dönemi, Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde yazılan romanlar, Türk edebiyatında bir dönüm noktası oluşturmuş ve Türk romanının gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın, Servet-i Fünun Dönemi’nin en önemli yazarları arasında yer almaktadır.

Halit Ziya Uşaklıgil: Servet-i Fünun dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Halit Ziya Uşaklıgil, pek çok başarılı roman ve hikayenin yazarıdır. Uşaklıgil, romanlarındaki kişilerin iç dünyalarını anlatma konusunda oldukça başarılıdır. Bu sayede psikolojik tahlillerin Türk romanında önemli bir yer kazanmasını sağlamıştır.

Uşaklıgil’in en ünlü romanı “Mai ve Siyah” Servet-i Fünun dönemi edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Roman, İstanbul’da yaşayan bir genç olan Ahmet Cemil’in hayatını anlatır. Ahmet Cemil, kendine bir yer bulmakta zorlanan, edebiyat ve sanatın dünyasına meraklı bir gençtir. Roman, Ahmet Cemil’in İstanbul sosyetesi içindeki yerini, aşk hayatını ve toplumsal statüsüne uyum sağlamaya çalışmasını konu alır. Aynı zamanda, Ahmet Cemil’in iç dünyasını da derinlemesine inceler.

Uşaklıgil’in bir diğer önemli romanı “Aşk-ı Memnu” da Servet-i Fünun dönemi edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Roman, aşkın engellerle dolu dünyasını anlatır. Konusu ve üslubuyla dönemin diğer romanlarından ayrılan eser, Türk romanının klasikleşmiş eserleri arasında yer almaktadır.

Mehmet Rauf: Servet-i Fünun dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Mehmet Rauf, pek çok başarılı roman ve hikayenin yazarıdır. Rauf, eserlerinde genellikle İstanbul sosyetesinin hayatını konu alır ve kişilerin iç dünyalarını derinlemesine işler.

Mehmet Rauf’un Eylül adlı romanı, Türk edebiyatında ilk psikolojik roman olarak kabul edilir. Rauf’un en ünlü romanı “Eylül” İstanbul’da yaşayan iki ailenin hayatını anlatır. Süreyya Bey ile mutlu bir evlilikleri olan Suat Hanım, arkadaşı Necip Bey ile gizli bir ilişki yaşaması sebebiyle zorlu bir durumda kalmıştır. Bu durum, dönemine göre oldukça derin ve detaylı bir psikolojik bakış açısıyla ele alınmıştır.

Hüseyin Cahit Yalçın: Diğer Servet-i Fünun yazarları gibi, Batı edebiyatından etkilenerek yazılarını kaleme almıştır. Ancak kendine özgü bir üslup ve tarzı vardır. Romanlarında, toplumun alt tabakalarındaki insanların hayatlarını anlatır. Bunun yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşanan siyasi ve toplumsal olaylara da değinir.

Servetifünun Dönemi romanlarında işlenen konular nelerdir

Sosyal yaşam: Romanlar genellikle İstanbul’daki o dönemin sosyete tabakasında geçer ve toplumsal hayatın çeşitli yönleri betimlenir.

Psikolojik durumlar: İnsanların ruhsal halleri detaylı bir şekilde ele alınır ve ruh analizi yapılır.

Gerçek hayattan esinlenen olaylar: Gerçek hayatta yaşanmış olaylara sıkça yer verilir.

Aşk ve ilişkiler: Düş kırıklığı, acı üzüntü ve karşılıksız aşklar, öykü ve romanda ele alınan temalardan bazılarıdır.

Batılılaşma çabaları: Romanda sıklıkla Batılılaşma konusu işlenir ve edebiyatçıların Batılı ülkelerdeki örnekleri takip etme çabaları betimlenir.

İç çatışmalar: Karakterlerin içinde bulunduğu çatışmalar, özellikle psikolojik açıdan ele alınır.

Toplumsal meseleler: Dönemin toplumsal sorunlarına yer verilir ancak bu konu diğer konular kadar sık işlenmez.

Dinî konular: Romanlarda zaman zaman dinî konular da ele alınır.

Hayatın anlamı: Bazı romanlarda hayatın anlamı ve insanın varoluşu gibi konular ele alınır.

Servetifünun Döneminde Romanların Özellikleri Maddeler Halinde

  • Romanların örgüsü, konuların işlenmesi ve karşılıklı konuşmalar başarılı bir şekilde ele alınmıştır.
  • Yazarlar kendi şahsiyetlerini gizleyerek yazmışlardır.
  • Servetifünun dönemi Türk edebiyatında psikolojik anlamda romanın örneği olarak görülmektedir.
  • İnsanların ruhsal halleri detaylı bir şekilde anlatılarak ruh analizi yapılmıştır.
  • Toplumsal yaşam çok detaylı bir şekilde betimlenmiştir.
  • Gerçekten yaşanmış olaylara sıkça yer verilmiştir.
  • Günlük yaşamda görülen ve yaşanması muhtemel olan insanlar ve olaylar ele alınmıştır.
  • Tip oluşturma, betimleme ve portrelerde başarı elde edilmiştir.
  • Romanlarda romantizmin etkisi fazlasıyla hissedilmiştir.
  • Realizme geçişle birlikte gözlem yaparak roman yazma ön plana çıkmıştır.
  • Roman, insanların sosyal hayatını ele almıştır.
  • İstanbul’daki sosyete tabakasından konular seçilmiştir.
  • Ele alınan temalar arasında düş kırıklığı, acı, üzüntü ve karşılıksız aşklar yer almaktadır.
  • Avrupa’ya ayak uydurma çabaları da romanda sıkça işlenmiştir.
  • Yazarlar, edebiyatçıların yol gösterici olduğuna inanarak Batılılaşma döneminde kendilerinin uygun gördükleri örnekleri romanda işlemişlerdir.
  • Romanda toplumsal davalara çok fazla yer verilmemiştir.
  • Sanatlı ve aşırı süslü anlatım arzusu öne çıkmaktadır.
  • Estetik olması amacıyla Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalar sıkça kullanılmıştır.
  • Türkçenin yeni bir söyleyiş ve üslup arayışı zaman zaman anlaşılmaz bir hale gelmesine neden olmuştur.
  • Fransızca tesiriyle Türkçenin söz dizimi genişlik kazanmıştır.
  • Cümlelerin içerisinde ögeler yer değiştirerek farklı bir üslup katılırken zaman zaman cümleler yarıda bırakılmış ve eksiltili cümleler kullanılmıştır.
  • Servetifünun Dönemi’nin en önemli roman yazarları Mehmet Rauf, Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Cahit Yalçın, Safvet Nezihi, Ahmed Hikmet Müftüoğlu ve Ali İhsan Tokgöz’dür.

Servetifünun Dönemi Romanının Etkileri Nelerdir?

  1. Gerçekçilik akımının etkisi altında yazmış olan Servetifünun yazarları, Türk edebiyatında gerçekçilik akımının yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur.
  2. Romanlar, Osmanlı toplumunun farklı kesimlerini ele alarak, toplumsal sorunları eleştiren bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, romanlar toplumsal farkındalık yaratmıştır.
  3. Dilin doğru kullanımına büyük önem veren Servet-i Fünun sanatçıları, Türk edebiyatının dil ve anlatım konusunda ilerlemesine katkıda bulunmuştur.
  4. Romanlar, Osmanlı toplumunun değişen yapısını ele aldığı için, Türk edebiyatında bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
  5. Servet-i Fünun Dönemi Romanı, Türk edebiyatında yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilir. Romanlar, Türk edebiyatının modernleşmesine ve gelişmesine katkıda bulunmuştur.

 

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir