Osmanlıda Yenileşme Dönemi

Kuruluşundan XVI. yüzyılın sonlarına kadar sürekli gelişme ve ilerleme içinde olan Osmanlı toplumu, bu yüzyılın sonlarından itibaren eski gücünü yitirmeye başladı ve ilerleme hızı da yavaşladı.
Bu yavaşlama;
* Kapitülasyonlarla gayrimüslim Osmanlı halkının bir nevi himayesine halka kazandırdıklarını iddia eden yabancı devletlerin etkisiyle çeşitli mezheplere mensup Hristiyan halkın hükümet tarafından idaresinde bazı sorunların ortaya çıkması. Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra Osmanlı yöneticilerinde bozulmaların
başlaması
* Macaristan’ın fethinden sonra İmparatorluğun doğal sınırlarına ulaşması ve daha fazla ilerleyeceği alanların bulunmaması
* OsmanlInın Avrupa’da gelişen savaş teknolojilerine ayak uyduramaması ve düzenli Avrupa orduları karşısında direnememesi
* XVII. yüzyılın ortalarından sonra savaşların gelir getirmekten ziyade büyük giderlere yol açması
* Büyük ulusların (çok uluslu devlet) tamamı gibi çeşitli dinlere, mezheplere inanan farklı dillerle konuşan birçok kavme hakim Osmanlı
İmparatorluğu’nun halkını maddi, manevi etkilerden uzlaştırarak birleştirmede etkili olamamasından kaynaklanmaktadır. Avrupa’da Sanayi Devrimi ile beraber silah sanayisinde de teknolojik gelişmeler hızlandı. Bu durum Osmanlı ordusunun savaşlarda yenilmesine sebep oldu. Bu nedenle Avrupa’daki askeri gelişmelerden yararlanma yoluna gidildi. Osmanlı Devleti, Fransız İhtilali’ni Fransa’nın iç sorunu olarak değerlendirip tarafsızlığını ilan etmişti. Hatta bu rejimi tanıyarak Fransa ile olan iyi ilişkilerini de sürdürmüştü. Fakat 1798’de Napolyon’un Mısır’ı işgal etmesi üzerine iki ülke arasındaki ilişkiler bozuldu. Sömürgelerini İngiltere’ye kaptıran Fransa, I. Dünya Savaşı’ndan sonra OsmanlI topraklarından ayrılan Suriye ve Lübnan’ı himayesi altına aldı. Bütün bunlardan sonra Osmanlı yenilik arayışlarına girdi. XVII. yüzyılda Lale Devrinde bazı yenilik girişimlerinde bulunuldu. Ancak bu girişimler köklü değişimden çok uzaktı.

Askeri Alanda ve Yönetim Alanında Yapılan Yenilikler:

* Osmanlı Devleti’nde yenilikler önce askeri alanda görülür. İlk yenilik I. Mahmut Döneminde (1731) Hendesehanenin açılmasıdır.
* Bu kurumda orduya fen öğretimi yapacak elemanlar yetiştirmek amaçlanır.
* Daha sonra Padişah III. Mustafa, Osmanlı donanmasının Ruslarca yakılması üzerine denizcilikte yenilik yapmayı düşünerek 1773’te Fransızların da yardımıyla Mühendishane-i Bahr-i Hümayun’u kurar.
* III. Selim, kalıcı yeniliklerin yapılmasını kararlaştırdı. Yeniçeri Ocağı’nın yanında Nizam-ı Cedit adıyla yeni bir askeri güç oluşturdu.
* Sonra bu orduya hizmet verecek elemanları yetiştirmek için hem donanma hem tüm ülke için hekim yetiştirecek Tıphane kuruldu (1806).
* II. Mahmut, yeniçerilerin ayaklanması bahanesiyle, eskiden beri yapılacak yeniliklere ayakbağı olan Yeniçeri Ocağı’nı 1826’da kaldırdı.

Toplumsal Alanda Yapılan Yenilikler:

* Toplumsal alandaki yeniliklerden biri 1831 ’de Türkiye’de ilk kez nüfus sayımının yapılmasıdır.
* Posta teşkilatı kurulmuştur (1834).
* Toplumsal alandaki yenilikler yaşam tarzında ve kıyafette de kendini gösterdi. Yeni ordunun ceket ve pantolonlardan oluşan bir üniforma giymesi bu dönemde kararlaştırıldı. Sonra buna fes eklendi.
* Avrupai tarzda masalar, sandalyeler ve koltuklar kullanıldı.
* Sarayda yabancı diplomatlar, Avrupa protokolüne göre kabul edildi. Padişah, yeniliklere öncülük etti. Opera ve balelere gitti, yabancı elçiliklerde verilen resepsiyonlara katıldı, sakalını keserek yurt gezilerine çıktı.

Kültür ve Eğitim Alanında Yapılan Yenilikler

* Bu dönemde yapılan yeniliklerin başında matbaanın kurulması gelir. Çünkü yazılı metinlerin paylaşılması ve üretilmesi buna bağlıdır.
* XIX. yüzyıldaki önemli gelişmelerden biri pozitivizmdir. Dönemin aydınlarının etkilendiği pozitivizm, “gerçeğin sadece deney ve gözlemlerle tam olarak bilinebileceğini savunan felsefe”dir. Bu felsefeyi August Comte sistemleştirmiştir. Bu düşünceyi Türk kamuoyuna ilk tanıtan ise Beşir Fuat’tır.
* Jön Türk hareketinin öncülerinden olan Ahmet Rıza Bey de bu felsefenin hayranlarındandır.
* Sonuçta OsmanlIdaki yenilik hareketleri iki döneme ayrılır. Birinci dönemdeki yenilik hareketleri OsmanlInın kendi tarihi ve kültürünü kaynak olarak alırken ikinci dönem yenilik hareketleri ise gücünü Avrupa’dan alır. Tanzimat, ikinci dönemde yer alan yenilik hareketlerindendir.

Tags:

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir