İsrail ve İbrani Edebiyatı

İsrail Edebiyatının Dönemleri Nelerdir?

İsrail edebiyatının kökeni, kuruluşuna değil Avrupa ve Amerika kıtalarına yayılan ve İbrani edebiyatını sürdüren, kendilerinden önceki diasporanın oluşturduğu kültürel birikime dayanır. İsrail edebiyatında üç farklı edebi akımlar şunlardır:

1) Palmah Kuşağı Akımı

İsrail edebiyatının ilk devresini oluşturur. 1940’larda Hitler ve ardından İngilizlere karşı oluşturulan birlikleri ifade eden kuşağın edebiyatıdır. Orta doğuda bir devlet kurmak için Siyonist görüş çerçevesinde mücadele eden, bu yolda deneyim sahibi olan, aralarında S. Yizhar, A. Meged, N. Şaham gibi yazarların bulunduğu grup fikirlerini Yoldaşların Almanağı (1946) adlı denemede açıklamışlardır. Söz konusu yazarlar Siyonist anlayış doğrultusunda militan kimlikli edebiyatı savunuyorlardı. Bu kuşağın en önemli eseri, bağımsızlık savaşındaki savaşçıların anlatıldığı S. Yizhar’in Yeme Tsiglag adlı romanıdır. Moşe Şamir Jusqu’a l’aube, A. Meged Esprit des Jours, Benjamln Tammuz Holot Hazahav şeklinde örneklerini arttırabileceğimiz bu dönemin eserlerinde muhteviyat aynıdır.

2) Devlet Kuşağı Akımı

Savaş sonrası toplumda yaşanan haksızlıklar ve sorunların anlatıldığı eserlerin verilmeye başlandığı döneme Devlet Kuşağı denmiştir. M. Şamir’in de içlerinde bulunduğu bir grubun 1958’de yayımladıkları Devlet Kuşağı almanağında, edebî görüşleri bu kuşağa göre belirlenmiş edebiyatçılar bir araya getirilmiştir. Söz konusu akım, daha sonraları yayımlanan iki dergi çevresinde fikirlerini pekiştirir ve geliştirir: Keşet, Ahşav. Bunun yanı sıra, gelenekten beslenen edebiyatçılar da eserlerini vermeye devam ederler.

3) Yeni Dalga Akımı

Bu akımı başlatan; Yehuda Amikai’nin Maintenant et Autrefois adlı şiiridir. Şiir dilini bir keşif ve yenilik alanı hâline getiren, duygusallığı şiirden çıkarıp insanın yalnızlığını ve gündelik hayatın durumlarını ele almayı önceleyen bu akımın mensupları olarak David Avidan, N. Zah, T. Karmi gibi şairleri sayabiliriz. Bu kuşak, savaş ortamından uzaklaşıp huzurlu bir hayatı özleyen insanların sesi olur âdeta. Akıma gönül veren sanatkârlar bu psikolojidedirler. Bundan dolayı genelde içe kapalı sanatkâr karakterleri görülmüştür. 60’lı ve 70’li yıllarda İsrail edebiyatı, batı kültüründeki edebî gelişmeleri takip eder. İngiliz ve Amerikan kültürlerinin tesirinde gelişen bu dönemde, Kafka ve Camus gibi edebiyatçıların tesirinde kalan eserler verilir.

İbrani (İsrail) Edebiyatının Genel Özellikleri

İbrani kültürünün en eski edebî metni olarak kabul edilebilecek verimi Kutsal Kitap’tır (Eski Ahit). Kutsal Kitap Musevi inancına temel teşkil etmektedir. Bu inanışın kitabına konu olan kısımları, Kutsal Kitap’tan derlenerek meydana getirilmiştir. Bu eski döneme ait kitap, Helenistik Dönem’de İbrani dilinin verimliliğini göstermesi bakımından önemlidir. Kutsal Kitap’ın yazıldığı ve İbrani edebiyatına dair ilk izlenimleri edinmemizi sağlayan dönem, MÖ 1300’den başlayıp MS 200-300 yıllarına kadar devam etmektedir.

Kutsal Kitap’ın kaynak alınması ile yazılan Talmud, Yahudi inancındaki tören kuralları, medeni kanun ve efsaneleri ihtiva eden dinî inanış temelinde yazılmış metinlerden meydana gelmiştir. Talmud Mişna ve Gemara adlı iki bölümden oluşmaktadır. Yazıldığı dönem ise 2-6. yüzyıllar arasındadır. Söz konusu metinlerin yazılmasının ardından bunların yorumlanması ile ilgili de çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaları yapan ve aynı zamanda Kutsal Kitap’ı da Arapçaya tercüme eden Saadya el-Fayyunl’yi zikretmek gerekir.

Altın dönem olarak nitelendirilebilecek Orta Çağ’da, İbrani edebiyatına ait verim¬lerde çeşitlenme ve artış görülür. Arap kültürünün İspanya kıyılarına kadar ulaştığı dönemde, bu coğrafyalara da etkisi ulaşan İbrani kültüründe pek çok ilim adamı ve şair yetişmiştir. Şair Şemuel Anagid, filozof Şelomo ibn Gabirol, gramerci Musa ibn-i Gıgatılla bunlardan bazılarıdır. İbrani dili üzerine çalışmalar yapan Yuda ben David Hayyuc Kitap el-Nugat isimli eserini yine bu dönemde kaleme almıştır. Astronomi, tıp, mantık, felsefe, tarih, hukuk, tercüme gibi alanlarda Avrupa’ya kadar ulaşan İbrani bilin ve sanatkârları birçok esere imza atmışlardır. Kökleri 2. yüzyıla kadar dayanan, Tanrı olgusu ile evren, yaratılış ve ölüm konularını açıklamaya çalışan Kabala öğretisi de 12. yüzyılda gelişmiştir.

18. yüzyıla gelindiğinde doğa bilimleri ve toplum araştırmalarına dan eserler yazılmaya başlanmıştır. Altın Çağ olarak nitelenen dönemlerin ardından geçen süre zarfında kültür hayatı dinin etkisinden daha çok arınmaya başlamıştır. İlmî çalışmalar, din öğretilerinden ayrılarak yayımlanmıştır. Bu dönemin simge ismi Moses Mendelssohn‘dur. Bu dönemde Alman ve Rus kültürü içerisinde de İbrani dili konusunda çalışma yapan ilim adamları yetişmiştir Dil konusundaki çalışmalar, edebî eserlerde de kullanılan ve köklü bir kültürü simgeleyen bu yapının, modem şartlara uygunluğunu sağlaması yönünde gelişmiştir. Yudah Leib Gordon ve Abraham Dov Lebensohn’u İbrani şiir kültürünün modernleşmesinin ilk simge isimleri olarak kabul etmek mümkündür. Bu dönemde edebî eserlerde tarihin parlak dönemlerine değinme rağbet gören bir konu hâline gelmiştir.

19- yüzyılda bilhassa İbrani basını oldukça ön plana çıkar. Rus kültürü ve Rus edebiyatı ile olan etkileşim artar ve realizm etkisindeki edebiyat anlayışı iltifat görmeye başlar. Doğu Avrupa’nın büyük şehirlerindeki azınlıkların hayatini ele alan eserler kapsamında Mendel Moşe Sefarim Abramoviç önemli bir isimdir. Yine bu dönemde ilmî çalışmalar son sürat yayımlanmaya  devam etmiştir.

Modem İbrani Edebiyatının Gelişimi

Milliyetçi görüşler üzerine kurulmuştur. Söz konusu görüş Sion Sevgisi olarak nitelenmiştir ve bu görüşün temellendirilmesinde Lilienblum’u zikretmek gerekir. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlan, modern edebiyat anlamında verimli bir dönemdir. I. Dünya Savaşîndan önce Amerika, Rusya, Polonya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde gelişimini sürdüren İbrani edebiyatı, bu savaşın ardından Filistin’i merkezi hâline getirir. Üniversiteler ve yayın dünyasının desteğiyle pek çok yazar bu ülkeye yerleşmiştir. Söz konusu süreç, 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasına kadar devam eder, İbranî dilinde edebî eserler verilir ve bu tarihten sonra da İsrail içerisinde İbranî kültürü gelişimini devam ettirir.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir