Gereksiz Sözcük Kullanımı ile İlgili Anlatım Bozukluğu

Gereksiz Sözcük Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları

Gereksiz Sözcük Kullanımı Nedir

Bir sözcüğün cümlede herhangi bir işlevinin olmaması demektir. Gereksiz sözcük kullanımına neden olan sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında herhangi bir bozulma veya daralma meydana gelmez, bu durumda gereksiz sözcük kullanılmış demektir yani anlatım bozukluğu oluşur. Gereksiz sözcük kullanımına ne denir: “duruluk ilkesine aykırılık” adı verilmektedir.
Duruluk, bir cümlede gereksiz sözcük, söz öbeği ve ek bulunmamasıdır.

Gereksiz Sözcük Kullanımı

Gereksiz sözcük kullanımı ile ilgili püf noktaları: Aşağıdaki ifadeler bir arada olursa gereksiz sözcükten kaynaklanan anlatım bozukluğu olur.

1 sebebi … -den kaynaklanıyor, sebebi … -den dolayıdır, nedeni… i -dığı içindir, nedeni… -dendir
2 amacı . .. -mek içindir
3 koşulu . .. -e bağlıdır
4 anlamı .. demektir
5 GAP projesi, ÖSS sınavı, ÖSYM merkezi
6 kökeni .. dayanır, kökeni… gelir
7 sanki.. gibi, adeta … gibi, sanki… -mişçesine
8 -ebilme ihtimali, -ebilme becerisi, -ebilme yeteneği

Gereksiz Sözcük Kullanımı Örnek Cümleleri

Kitaplardaki çıkan makalelerini bir kitapta toplamış. “çıkan” sözcüğüne gerek yoktur. “-daki” eki zaten “çıkan” sözcüğünü karşılıyor.

Birçok sayıda kişi virüs yüzünden yaşamını yitiriyor. “ birçok” sözcüğü sayı anlamı veriyor, bu yüzden “sayıda” sözcüğüne gerek yoktur.

Bu iş yerinde natürel birçok bitki bulunmaktadır. “bitki” sözcüğü “natürel” anlamı veriyor, bu yüzden “ natürel” sözcüğüne gerek yoktur.

Ben gidersem sazım sen / kal dünyada Gizli sırlarımı aşikâr etme. “sır” sözcüğü “gizli” anlamı veriyor, bu yüzden “gizli” sözcüğü gereksizdir.

Yaşanmış deneyimlerini bize uzun uzun anlattı. “deneyim” sözcüğü “yaşanmış” anlamı veriyor, bu yüzden “yaşanmış” sözcüğüne gerek yoktur.

Olası bir kavga ihtimaline karşı dikkatli olalım. “ ihtimal” sözcüğü “ olası” anlamı veriyor, bu yüzden “olası” sözcüğüne gerek yoktur.

Toplantı yaklaştıkça katılımcıların heyecanı gittikçe artıyordu. “gittikçe” sözcüğüne gerek yoktur.

Yaşlı kadın yanımızdan mutlu olarak ayrıldı. “olarak” sözcüğüne gerek yoktur.

Yaklaşık olarak altı ay devam edecek bir çalışmamız var. “olarak” sözcüğüne gerek yoktur.

Sen de onlardan birisisin. “birisisin” sözcüğündeki iyelik eki gereksizdir. Sözcük “birisin’ biçiminde düzeltilmelidir.

Kimisi sabah uyanamayıp derse girememişti. ‘kimisi’ sözcüğündeki iyelik eki gereksizdir. Sözcük “kimi” biçiminde düzeltilmelidir.

Caddede babasıyla karşılaştığında babasını görmemezlikten geldi. “görmemezlikten’ sözcüğündeki ‘-me’ olumsuzluk eki gereksizdir, çünkü Türkçede iki olumsuzluk eki üst üste gelmez. Ayrıca “-lık” ekine gerek yoktur. Sözcük “görmezden” biçiminde düzeltilmelidir.

Köylü yumurtası alabilmek için bakkal bakkal gezmiştik. “köylü’ sözcüğündeki “-Iü eki gereksizdir. Yumurta köylüye değil, köye özgüdür.

Denizaltındaki mürettebatlar uzun zaman güneşi görememişti. “mürettebatlar” sözcüğündeki çoğul eki gereksizdir. Sözcük zaten çokluk anlamı taşıyor.

Annesini çok özledi: onu karşılamak için otogara gitti. “onu” sözcüğüne gerek yoktur.

İzmir’i çok seviyordu, orayı çok özlemişti. “orayı” sözcüğüne gerek yoktur.

Tüm çocukların şartları ve koşulları eşit olmalı. “şart” ve “koşul” sözcükleri eş anlamlı olduğu için ikisinden biri cümleden atılmalıdır.

Spor, faydalı ve yararlı bir araçtır. “faydalı” ve “yararlı” sözcükleri eş anlamlı olduğu için ikisinden biri cümleden atılmalıdır.

Yardımcı Eylemin Gereksiz Kullanımı: “etmek” ve “olmak” yardımcı eylemleriyle oluşturulan birleşik fiiller tek sözcüğe indirgenebiliyorsa yardımcı eylem gereksizdir.

Daha önce de ondan kuşku ettim. “kuşku ettim’ yerine “kuşkulandım” geldiği için “etmek” yardımcı eylemi gereksizdir.

Kızı geçen gün hasta oldu. “hasta oldu” yerine “hastalandı” geldiği için “olmak” yardımcı eylemi gereksizdir.

Bunları mutlaka müdürün imza etmesi gerekirdi. “imza etmesi” yerine “imzalaması” geldiği için “etmek” yardımcı eylemi gereksizdir.

Konuyu uzun uzun karşılıklı tartıştılar. “tartışmak” sözcüğü “karşılıklı” sözcüğünün anlamını taşıdığı için “karşılıklı” sözcüğüne gerek yoktur.

Ağaçtan aşağı inen çocuk ağlamaya başladı. “inen” sözcüğü “aşağı” sözcüğünün anlamını taşıdığı için “aşağı” sözcüğüne gerek yoktur.

Adam alçak sesle çocuğa bir şeyler fısıldıyordu. “fısıldıyordu” sözcüğü “alçak sesle” sözünün anlamını taşıdığı için “alçak sesle” sözüne gerek yoktur.

Bütün zorluklara karşı göğüs geren anneme çok şey borçluyum. “karşı” edatı gereksiz olarak kullanılmıştır.

Sanki günahsızmış gibi gözlerime bakıyor. “sanki” ve “gibi” sözcüğü aynı anlamı taşımaktadır, bu nedenle bunlardan biri kullanılmamalıdır.

Elektrikler kesildiğinden dolayı asansör çalışmıyor. “-den” eki “dolayı” sözcüğünün anlamını taşıdığı için “dolayı” sözcüğüne gerek yoktur.

Gereksiz Sözcük Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları çoğunlukla üç şekilde karşımıza çıkar:

1. Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğu
Orman yangınlarına karşı birçok önlem ve tedbir aldık.
Tüm annelerde merhamet ve acıma duygusu olmalıdır.
Sağlıklı bir yaşam sürmenin en önemli, temel şartlarından biri de spor yapmaktır.
O; deneyim ve tecrübe sahibi, önemli bir insandı.
Televizyon haberlerinde her gün birçok asılsız, uydurma haber yapılmaktadır.
Bundan sonra en lüks lokantalara gideceğiz artık.
Yalıyı satıp parasını derhâl ve hemen bölüşmek istiyordu.
Henüz daha otuzlarında genç bir adammış gibi çalışıyordu.
Kayınpederi oldukça zengin ve varlıklı biriydi.

2. Sözcüğün anlam kapsamına giren başka sözcüklerin kullanılması:
Tahtaya yuvarlak bir çember çizerek konuyu anlattı.
Çimlere ayak basmayınız.
Durak yerlerine yeni reklam panolan konulmuş.
Bir an olsun bile çocuklarından ayrı düşmek istemiyordu.
Seninle ilk tanıştığım günü unutamıyorum.
Otuz beş kiloluk ağırlıktaki bir çuvalı sırtlayıp götürdü.
Bu iki dağın en büyük olanında yaz kış kar eksik olmaz.
Güneş doğar doğmaz hemen yola çıkmalıyız.
Çocuk annesinin kulağına alçak sesle bir şeyler fısıldadı.
Genç kız kendini intihar etti.
Mağazanın önünde birlikte bekleşen müşteriler mağazanın açılmasıyla içeriye akın etti.
Gecenin bir yarısı komşuların kapısını çalıp aklımı güveler yedi, diye yüksek sesle bağırıyormuş.
Arkadaşımla uzun süre karşılıklı tartıştık.
öğrencilerin koridorlarda karşılıklı itişmeleri gitgide sorun olmaya başlıyordu.

3. Aynı anlamı karşılayan bir ekle bir sözcüğün bir arada kullanılması:
Divan şiirinde Farsça ve Arapça dillerinin etkisi belirgindir.
Depodaki mevcut malların önemli bir kısmı bozulmuş.
Bu yazanınızın başarısının en önemli nedeni dil ve anlatımına gösterdiği özendendir.
Yazarımızın söyleyiş tarzı hiç kim seninkine benzemiyor.
Yazarlık mesleğinin zor yanlarından biri de özgür kalabilmeyi sürdürmektir.
İnsanca bir şekilde yaşamak herkesin hakkıdır, diye düşünüyorum.

Gereksiz Sözcük Kullanımı Soru Çözümleri Videosu

 

Gereksiz Sözcük Kullanımından Kaynaklanan Anlatım Bozukluğu Online Testleri Çöz

1. Sonu ç, k, t, p ile biten kelimeden sonra ün­lü ile başlayan bir ek getirildiğinde bu kelimeler, ünsüz değişimine uğrar.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Belirtme durum ekinin yanlış kullanımı
B) Gereksiz sözcük kullanılması
C) İsim Tamlaması yanlışlığı
D) Yanlış anlamda sözcük kullanılması
E) Özneyüklem uyumsuzluğu

2. Öğretmenimiz sınıfta önemli bir konuyu anlatırken okulumuzun hizmetlisi sınıfa birden giriverdi.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yanlış anlamda sözcük kullanılması
B) Söz dizimi yanlışlığı
C) Fiil çatısı uyuşmazlığı
D) İyelik ekinin yanlış kullanımı
E) Gereksiz sözcük kullanılması

3. Aşağıdakilerin hangisinde kalın yazılan kelime, cümleden atılırsa cümlenin anlamında daralma veya bozulma ol­maz?
A) Kışladaki askerler yarın çam ağacı fidanı dikecek.
B) Depremin elli milyarlık hasara neden olduğu be­lirlendi.
C) Can’ı ilk gördüğümde gözleri pırıl pırıl parlayan bir çocuktu.
D) Millet olma bilincine ulaşmış halk, kendi dilini ye­ni yeni keşfediyor.
E) Çağdaş birey, her gün kitap okuyan kişidir.

4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlatım bozukluğu vardır?
A) Bu konuda size yardımcı olmayı isterdim.
B) Baharın güzelliklerini görem iyorsan bu dünyada yaşamıyorsun bence.
C) İnsan bazen en yakınındakini görem eyecek kadar kör olur.
D) Toplantıda söylediklerim sanıyorum Tarakçı’nın gözünden kaçmış olsa gerek.
E) Bazen rastlantılar insanın hayatında kötü olayla­ra yol açar.

5. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde aynı anlama gelen sözcüklerin kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Düzenli yapılan sporun, insan sağlığı için önemli olduğunu düşünüyorum.
B) Onun ikide bir, yerli yersiz konuşması canımı sı­kıyor.
C) Doktor, ona iki günde bir günaşırı bu şurubu içmesini söyledi.
D) Oraya yaz kış, her sabah üşenmeden uğradım.
E) İş konusunda ben onu, o da beni etkilemek iste­mez.

6. Beşiktaş, Galatasaray’ın bitmek bilmeyen karşı­lıklı ataklarına daha fazla dayanamadı.
Bu cümleden aşağıdaki sözcüklerden hangisinin çıkarılması anlam daralmasına neden olmaz?

A) ataklarına
B) bilmeyen
C) daha
D) fazla
E) karşılıklı

7. Aşağıdakilerden hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozuklu­ğu vardır?
A) Anlattıklarının saçma olduğunu söylediğimizde çok bozuldu.
B) Yaşadığı dayanılmaz acılara rağmen kimseye bir şey belli etmiyor.
C) Her fırsatta üniversite bitirdiğini söyleyip beni si­nirlendiriyor.
D) Seni soran adamın yaşı aşağı yukarı yirmi beş ya var ya yoktu.
E) Oraya gittiğimde en yakın arkadaşımın bana so­ğuk davrandığını hissettim.

8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Günler, aylar, yıllar nasıl geçti bilmiyorum.
B) Toplantıda, konuyla ilgili hiçbir fikrim yok deyip köşeme çekildim .
C) Yazarın, yaşadığı yeri anlatması çok doğaldır.
D) Anlatılan olaya gülündüğü gibi olayı anlatana da gülündüğü olur.
E) Nihayet kazasız belasız bu olayı da çözdük sonunda.

9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Geç­mişteki anılarını anlatırken yüzü birdenbire renklenip canlandı.
B) Güneşli bir güz sabahı, yaprakların sarardığını fark ettim.
C) Evi ile iş yeri arasında yarım saatlik bir mesafe vardı.
D) Senin arkadaşının sözleri kendine gelebilmen için gerekliydi.
E) Sigara içen insanların akciğer kanserine yaka­lanma ihtimali sigara içmeyenlere göre daha yüksektir.

10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Eleştirmen: “Eleştirilerimi nesnellik ilkesi doğrul­ tusunda oluşturmaktayım .” dedi.
B) Bu dönemin sanatçıları, eserlerini halkın anlaya­ bileceği bir dille yazmışlardır.
C) Dün akşam icraatlarını açıklayan Başbakan, dı­şarıya ihraç ettiğim iz ürünleri de sıraladı.
D) Gençlerimizin okumasını istediğim iz kitapları özenle seçmeliyiz.
E) Acıdığınız bu insanlar aslında geçim sıkıntısın­ dan uzak insanlar.

CEVAP ANAHTARI:

1-B 2-E 3-A 4-D 5-C 6-E 7-D 8-E 9-A 10-C

Gereksiz Sözcük ile ilgili ÖSYM’nin sorduğu sorular:

  1. Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı.
  2. Yazar, bu özü birtakım ilkelerden, hazır formüllerden yola çıkarak değil, somut gerçeklerden, yaşanmış deneyimlerden yola çıkarak yeniden buluyor.
  3. Bundan böyle, daha fazla erken kalkmalısın.
  4. Bu ilaç, mide yanmasına sebep olmadığı gibi ne de asit-baz dengesi üzerinde herhangi bir olumsuz etkiye de yol açmaz.
  5. Doktoruna göre babamın, bir ay dinlenip istirahat etmesi gerekiyormuş.
  6. Hemen getireceğini söyleyerek aldığı makası hâlâ geri iade etmemiş.
  7. Bunun üzerine üyeler, bir an sessizlik içinde kaktılar ve herkes ellerini kaldırarak söz istediler.
  8. Shakespeare‘in tiyatroları arasında en sık sahnelenen ve Türk seyircisi tarafından en çok benimsenenler arasında Hamlet ve Othello’dur
  9. Bu sonuca ulaşılacağını belki de biliyor olmalılar.
  10. Ölçümlere ne zamandan beri başladınız?
  11. Otobüste önümde oturan çocuk eğilmiş, an­nesinin kulağına durmadan alçak sesle bir şey­ler fısıldıyordu.
  12. Her belirti hastalık demek anlamına gelmez.
  13. İçtenlikle söylüyorum eğer vapur biletini alma­mış olsaydım, bu geziden vazgeçerdim.
  14. Arkadaşım gördüklerini, duyduklarını gizli bir sırmış gibi yavaşça kulağıma fısıldadı.
  15. Osmanlı süsleme sanatları alanında temel eser olarak sayılan kitap bir milyon liraya satıldı.
  16. Batı ve güney bölgeleri yağmurlu geçerken, öte yandan doğu ve kuzey bölgeleri soğuk ola­cak.
  17. Onunla ilk kez bir arkadaş toplantısında tanış­ tık.
  18. Her şey sanki aynı anda olup bitiyor gibidir.
  19. Doktor ona, iki günde bir günaşırı, bir aspirin almasını söylemiş.
  20. Sigara içmenin sağlığımıza ve sıhhatimize za­rar verdiği kesin olarak biliniyor.
  21. Bence bu konuda onun haklı olduğunu sanmı­yorum.
  22. Hititlerin tabletlerinde orman kelimesinin adı sık sık geçmektedir.
  23. Türkçede, Arapça ve Farsça dillerinden gelmiş sözcükler vardır.
  24. Bu kuruluş, yetişkinlerden çok, gençlere daha fazla hizmet vermektedir.
  25. Kendisine söylenen bu sözü duyar duymaz oturduğu yerden ayağa kalktı, kürsüye yönel­di.
  26. Ortaklar arasındaki mevcut ikiliği giderdik.
  27. Buralara ayda yılda bir, seyrek olarak gelirdi.
  28. Ürünlerimiz ilk defa olarak o yıl dünya pazar­larına çıktı.
  29. Hiç olmazsa bari yağmurun dinmesini bekle­yin.
  30. İşte bu yüzden dolayı sizleri buraya toplamış bulunuyoruz.
  31. Bu gençler, ölmek üzere olan, can çekişen bir sanat dalını canlandırmak için yetiştiriliyorlar.
  32. Arkadaşlar tatilde trenle Ankara’ya, oradan otobüsle Samsun’a gidecekler, sonra deniz yoluyla İstanbul’a geri dönecekler.
  33. Bu iş yerinde aşağı yukarı üç dört yıldan beri çalışıyorum.
  34. Festival süresince her gün düzenli olarak çı­kacak olan “İlk Çekim” adlı siyah-beyaz dergi sinemaseverlere ücretsiz dağıtılacak.
  35. Bugün işyerinde tebrik ve kutlama ziyaretle­rinde bulunduk.
  36. Söz konusu yazarla benim düşüncelerimiz hat­ta duygularımız birbirine benziyor.
  37. Gürültüden uzak, doğal güzelliklerle dolu par­kın bir köşesinde, yaşlı bir hanım masanın üs­tüne koyduğu romanını bir karış uzaktan oku­maya çalışıyor; bir şişman, spor giyimli bir adam da dalgın dalgın uzaklara bakıyordu.
  38. Takımlardan biri, ötekinin bitmek bilmeyen kar­şılıklı saldınlarına daha fazla dayanamadı.
  39. Bu, kendi resimleri için açtığı ilk kişisel sergisi olacağı için çok heyecanlıydı.
  40. İçinde oturulamayacak derecedeki binaların yıktırılması gerekiyor.
  41. Ekonomileri daha çok, yetiştirdikleri hayvancı­lığa dayalı.
  42. Yetersiz kalan ilgi yoksunluğundan bu sanat unutulmuş.
  43. Çok çalıştığımız için başan grafiğimiz ister is­temez yükseliyor.
  44. Ondan böyle bir yalanlama olayı beklemiyor­dum.
  45. Hiçbir şiire başlarken, bunu umuda, umut­suzluğa, sevince ya da acıya yönlendireyim, diye başlamıyorum.
  46. Bu davranış insandan insana göre değişir.
  47. İşe geç geleceğini hiç olmazsa bana haber verseydin bari.
  48. Onlar zırh giyen, savaşçı bir insanlardı.
  49. Bu arkadaşımız hem çok güzel piyano çalar hem de aynı zamanda küçüklüğünden beri resim yapar.
  50. Annem bugün belki sana uğrayabilir.
  51. Çocuk elindeki oyuncağı üçüncü kattan aşa­ğıya attı.
  52. Gelecek hafta kardeşimle beraber tatile gi­deceğiz.
  53. Evden dışarı çıktı, parka doğru yürüdü.
  54. Bu semt, bölgeye özgü yetişen Osmanlı çi­leğiyle tanınır.
  55. Seninle her şeyi ortak paylaşmadık mı?
  56. Demokrasi, bir katılım, özgürlüğe, insan hak­larına dayalı bir yönetim biçimi olup aynı za­manda bir kültür, kişilik ve anlayış biçimi ola­rak da tanımlanabilir.
  57. Bu tesisler, gençlerin hem spor yapmasına hem aynı zamanda sosyalleşmesine olanak sağlıyor.
  58. Bin yüz tonluk ağırlıktaki gemi Kilyos sahilin­de karaya oturdu.
  59. Eğer bir çocuk sürekli eleştirilirse kınama ve ayıplanmayı öğrenir.
  60. Annesinin, babasının ona verdiği biçim, onun ileride nasıl bir insan olacağının göstergesi­dir.
  61. Böyle bir gereksinmeye ihtiyacımız olduğu­nu düşünmüyoruz.
  62. Kendinden öncekilere göre farklı niteliklere sahip olan bu kuşak, kendine özgü karakte­ristik özellikleriyle başanlı yöneticiler yetişti­ recek gibi görünüyor.
  63. Böyle bir gereksinmeye ihtiyacımız olduğu­nu düşünmüyoruz.
  64. “Okulu bitirince iki bin kişi nüfuslu köyüme hizmet edeceğim.” diyor.
  65. Annesinin, babasının ona verdiği biçim, onun ileride nasıl bir insan olacağının göstergesi­dir.
  66. Yaptıkları iş nedeniyle özel ayncalıklar tanın­masını istiyorlar.
  67. Bu konuda onun söyledikleri yerden göğe kadar haklıdır.
  68. Yeterince problem yarattığınız yetmedi mi?
  69. Bugünkü oturumda sosyal içerikli toplumsal konular üzerinde duruldu.
  70. Bütün bunların hepsi, onu düşünceleriyle ta­nımamızı sağlayan ürünlerdir.
  71. Her hafta olduğu gibi yine bu hafta da sizlerle birlikte olacağız.
  72. Sergide, Anadolu’da yetişip kendini dünya­ ya ispat etmiş, tanınmış sanatçıların çalışma­ları da tanıtılıyor.
  73. Onunla ilk kez bir toplantıda tanıştım.
  74. Uzun yıllardır Ankara’ya gelmediğini, bu sü­re içinde Ankara’da çok büyük gelişme oldu­ğunu söyledi.
  75. Yayınevimiz her gün akşam 21.30’a kadar açıktır.
  76. Güzel konuşma, bir kabiliyet ve yetenek işi­ dir.
  77. Bu projeyi kabul etmesinde kişisel öz güve­ni rol oynamıştı.
  78. Bence erozyon sorununa karşı yeterli önlem alınmadığını düşünüyorum.
  79. Her geçen gün, bu kıyı köyünde yaşayanla­rın sayısı giderek artıyor.
  80. Koskocaman dünya, sanki sihirli dokunuşla küçültülmüş gibi serilir gözler önüne.
  81. Tatil yeri konusundaki isteklerinin farklı olma­sı tartışma nedenine yol açmış.
  82. Burada İngilizce dili kursları verilir.
  83. İki insan tipinin karşılaştırdığı bu öyküde, her iki birey kendi ağzından kendisini anlatıyor.
  84. Kanımca bu konunun artık ele alınma zama­nının geldiğini sanıyorum.
  85. Üç saat süre boyunca ders çalışmış, artık çok yorulmuştu.
  86. Karadeniz Bölgesi’ndeki bu kent, sanki geçmiş yıllardan birçok anıyı özenle saklamış gibi.
  87. Filmin bitişi, başrol oyuncusunun, aradığı ki­şiyi bulmasıyla noktalandı.
  88. Kardeşim, doğum günümde gelen bütün he­ diyelerin hepsini alıp odasında oynamaya başladı.
  89. Büyümelerini izlemek için çocukların kiloları tartılmaktadır.
  90. Güzel yazılmış bir yazıyı okumak, sanki çok karanlık bir gecede gökyüzündeki tek yıldızı seyretmek gibidir.
  91. Çalışmalarımda onun düşüncelerinden, fikir­ lerinden her zaman yararlanıyorum.
  92. Yazar, mahallî olmakla yerelliği birbirine ka­rıştırarak öykü kahramanlarını Rumeli ağzıy­la konuşturuyor.
  93. Sulamayı unuttuğumdan dolayı çiçekler ku­rumuş.
  94. Teknolojideki hızlı gelişmeler herkesi şaşkın bırakıyor.
  95. Bu projenin gerçekleşmesinde kendimin de katkıda bulunduğunu söylemeliyim.
  96. Kardeşine niçin odayı toplamadığı için çıkışmış.
  97. Bence bu konunun üzerinde daha fazla dur­maya gerek yok diye düşünüyorum.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir