Yalnızız Özeti Peyami SAFA

YALNIZIZ ROMANININ ANA FİKRİ

Kitabın ana fikri, ne kadar kalabalıklar içinde olsak da, anlaşılmamanın verdiği bir yalnızlık.

YALNIZIZ ROMANININ ÖZETİ

İçimizde birincilerimiz ve ikincilerimiz vardır.Ana karakter Samim; duyguları, davranışların alt metinlerini çok iyi analiz eden, son derece kültürlü bir kişidir. Ablası Mefharet, kardeşi Besim, Mefharetin genç kızı Selmin ve oğlu Aydınla büyük bir köşkte yaşamaktadırlar. Aileden çok iyi bir gelir kalmıştır ve Samim haricinde kimse çalışmaz. Besim neşeli, vurdumduymaz ve sefahati seven biridir abisinin aksine. Mefharet, genç yaşta dul kalmıştır, trajediyi sever her daim çatışmalara açıktır. Kızı Selmin’le özellikle çatışmakta ve ona söz geçirmeye çalışmaktadır. Selmin, Ferit adında bir gençle nişanlıdır, sevgi ve nefret arasında bocalamaktadır. Ancak annesinin Ferhat’i tasdik etmemesi onu daha bir Ferhata yaklaştırır, inat etmektedir. Durmadan ennesi ve Ferit ile çatışır, kendini ispat etmek, hayatının iplerini elinde tutmak, kararlarını kendi vermek istemektedir. Bundan dolayı annesi ve nişanlısıyla daha çok çatışma ve mücadele içine girer. En iyi anlaştığı kişi dayısı Samimdir. Samim’in Selmin için yorumu bilhassa etkileyicidir, sen aşk mücadelesi değil, mücadele aşkı içindesin. Samim’in muazzam tespitleri vardır; bilhassa yalan konusunda çok hassastır ve minik bir nüansta dahi yalanı anlar ve bu onu çok yaralar- tabii tüm tespitler ve olaylar burada anlatılmayacak kadar yoğundur) Kitap Selmin ve Samim üzerinden ilerliyor görünürken, ortasında bir Meral karakteri çıkar ve esas konu da onun üzerinden gelişir, Bu beklenmedik bir sürprizdir. Samim ile Meralin arasında büyük bir aşk vardır. Meral Ferhat’ın kardeşidir ve Selmin’le aynı okulda okumuştur. Annesinin yıllar evvel Samim ile bir ilişkisi olmuştur. Annesi ile babası boşanmış, babası ve ağabeyi ile yaşamaktadır. Samim birincilerimiz ve ikincilerimiz olarak ayırdığı iç dünyamızı daha çok Meral üzerinden anlatır. Samim’e göre birincilerimiz, dünya, maddiyat, hazlar peşinde koşan ilkel yanımızdır. İkincilerimiz ise, manevi dünyamız ve bir nevi nefs terbiyecimizdir. İkincilerimiz çoğunlukla yenilir; boş, manasız bir hayat arzusuna yenilmekte, bu yüzden bu nefs mücadelesi için çabalamak gerekmektedir. Samim aynı zamanda sıkı bir yazardır da. SİMERENYA adı verdiği bir dünya düşlemektedir. Simerenya’da yalan yoktur, insanlar bir nevi melek gibi şeffaftırlar. Çıkar çatışmaları bulunmaz, eğitim, yeteneğe göre ve uygulamalıdır. Liyakat esastır. Bu ütopik dünya onun sığındığı bir limandır aynı zamanda.
Meral, okuldan atılan ve yaşlı bir adamın metresi olup Paris’e yerleşen arkadaşı Feriha’ya çok özenmektedir.Onun için Paris medeniyet, eğlence ve özgürlükler şehridir.Samim için bu istek Meral’in birincisidir. Sonu da uçurumdur.Ona daima maneviyat, nefsi çılgınlıkları törpüleme ve mana yüklü bir hayat konusunda nasihatler vermektedir.Meral sıklıkla arada kalır ve en kolayını ister.Feriha gibi Parise gitmek..Feriha ona bu konuda bir kapı açar ve ona da yaşlı ve zengin bir adamın metresliğini vaad eder. Nihyetinde tüm hazırlıklarını yapıp kaçacakken , abisine yakalanır ve Ferhad onu odasına kilitler.Ruhen arada kalmış, boğulmuş, amaçsız, hedefsiz Meral, intahar etmeye karar verir. ”Kendi kendime olan nefretimin oluşturduğu dünyada “yalnızım” yazarak bir not bırakır. Son bir sigara içmek için gazı bitmiş çakmağına gaz doldurmaya çalışır; titreyen ellerinde gaz parmaklarına ve eteğine dökülür.Çakmak ısındığı için bir anda elinden atmaya çalışır, ancak eli ve eteği tutuşmuştur. Hızlıca alevler yayılır ve kapıyı açamayan Meral yanarak ölür..Aynı gece haberi alan anne Necile de kalp kriz geçirerek ölür. Yardımcısı Renginazın saçları bir anda bembeyaz olur ve bu duyarlı ve biraz da aklen zayıf kadın çıldırır..
KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER :
Çatışmalarını çözemeyen yirmi üç yaşındaki aslında saf ve iyi niyetli Meral, roman tarihindeki en tarihindeki en talihsiz kadınlardan biridir aslında…
(Samimiin Meral ile yaşadığı ‘yeşil’ile ilgili müthiş bir çözümlemesi vardır ki; bu omanı henüz okumayanlar için bilhassa tavsiye ettiğim bölümdür)

 Yazar, açık ve sade bir dil kullanmış oldukça anlaşılır bir ifade kullanmıştır. Her gencin okumasını tavsiye ederim.

KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ :
Peyami SAFA: İstanbul’da 1899 yılında doğdu. Servet-i Fünün şairlerinden İsmail Safa’nın oğludur, iki yaşında iken ,Sivas’ta sürgünde bulunan babasını kaybetti (1901).Dokuz yaşında iken sağ elinin ekleminde kemik hastalığının başlaması,13 yaşında iken de hayatını kazanmak zorunda kalması yüzünden düzenli okul ögrenimi göremedi, kendi kendini yetiştirdi.Birinci Dünya Savaşı yıllarında ögretmenlik yaptı. 15 Haziran 1961’de İstanbul’ da öldü.

Öykü:

Gençliğimiz (1922), Siyah Beyaz Hikâyeler (1923), İstanbul Hikâyeleri (1923), Aşk Oyunları (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Ateşböcekleri (1925).

Roman:

Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Sözde Kızlar (1925), Canan (1925), Şimşek (1928), 9. Hariciye Koğuşu (1931), Atilla (1931), Fatih – Harbiye (1931), Bir Tereddüt Romanı (1933), Matmazel Noraliya’nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1947).

Oyun:

Gün Doğuyor (1937).

Diğer Roman Özetleri

 

Kitap Özetleri

 

5 Comments

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir