Türk Edebiyatında Kafiye ve Redif Tartışmaları

Kafiye ve Redif  Hakkındaki Tartışmalar Kafiye, mısraların genellikle sonunda bulunan ses benzerliğidir; bu benzerlik, çoğu zaman ses tekrarı olarak karşımıza çıkar. Klasik Türk Edebiyatı’nda kafiyenin, çok önemli bir bilgi alanı olduğu, ilmü’l- kavâfî, ilm-i kafiye, ulûm-ı kafiye gibi İsimlerle anılan disipline temel konu teşkil ettiği göz ardı edilmemelidir. Buna göre, kafiye, revi adı verilen bir temel harfin […]...

Rönesans Döneminde Tiyatro

Rönesans Tiyatrosu Orta Çağ’da tiyatro gösterileri yasaklandığı için tiyatro ile ilgili düşünce de gelişmez. Rönesansla birlikte her türlü sanat olayı gibi tiyatroya dair düşünceler de tartışılır. Rönesans Döneminde Tiyatronun Özellikleri Tiyatro okunmak için değil, oynanmak içindir. Tiyatro gösterilerinin yasaklandığı Orta Çağ’da tiyatro metinleri, yalnızca şiir şeklinde okuma parçaları olarak değerlendirilir. Trissino, Poetika (1529) adlı eserinde […]...

Edebi Topluluklar

Belli dönemlerde, aynı edebi anlayışa ve hayat görüşüne sahip edebiyatçıların belli bir alanda bir araya gelerek birbirinin edebi görüşlerini destekler nitelikte eserler vermesine edebi topluluk adı verilir. Edebiyatımızda özellikle Yeni Türk Edebiyatının başlamasıyla ilk olarak Tanzimat Edebiyatı Sanatçıları çeşitli gazeteler etrafında toplanarak çeşitli türlerde eserler vermişlerdir. Bu yazımızda ise bu edebi topluluklarda yer alan sanatçıları […]...

Ses Değişimleri

a)Yer Değiştirme (Göçüşme/Metatez) Konuşma dilinde söyleyiş zorluklarını gidermek maksadıyla kelime içindeki ünsüzlerin yer değiştirmesidir. Bu durum yazıya yansıtılmamalıdır. Örnekler: avrat > arvat ekşi > eşki kirpik > kiprik köprü > körpü lanet > nalet memleket > melmeket toprak >toprak b) Aykırılaşma (Benzeşmezlik) Bir kelimede yan yana bulunan aynı cins iki sesten birinin farklılaşması durumuna “aykırılaşma” […]...

Varsağı

Aşık edebiyatı nazım şekillerinden biridir. Kafiye düzeni koşma gibidir. Dörtlük sayısı üç, dört, beş, kimi zaman da daha fazla olabilir. Genellikle hecenin 8’li kalıbı ile söylenmesi yönüyle semaiye benzer. Bu iki nazım şekli arasındaki tek fark ezgilerindedir. Varsağılarda yiğitçe bir söyleyiş göze çarpar. Mehmet Fuat Köprülü bu konuda “varsağıların biraz kaba, erkekçe bir eda ile […]...

Semai

“Semai” kelimesi “bir kurala bağlı kalmadan işitilerek öğrenilen” anlamına gelir. Aşık edebiyatında koşmadan sonra en çok ilgi gören nazım şeklidir. Özel ezgileri olan semailer, hece ya da aruz ölçüsüyle söylenir. Âşıklar daha çok, hece ölçüsüyle söyledikleri semailerde başarılı olmuştur. Hece ölçüsüyle söylenen semailer, koşma tipinde olup sadece hece sayısı bakımından bu nazım şeklinden ayrılır. Sekizli […]...

Nefes

Allah aşkını dile getiren şiirlere genel olarak ilahi adı verilirdi. İlahilerin Bektaşi-Alevi tarikatiarındaki karşılığı ise “nefes” olarak adlandırılır. Dinî-tasavvufı halk şiiri olan nefesler, genellikle vahdetivücut anlayışını, Alevi-Bektaşi tarikatının ilkelerini ve Hz. Muhammed (S.A.V.) ve Hz. Ali’ye (R.A.) övgü konularını işler. Hece ölçüsüyle yazılan nefeslerin az da olsa aruzla yazılmış örnekleri de mevcuttur. Nazım birimi dörtlüktür. […]...

Şathiye

“Şathiye” kelimesi, “sözde ölçülü davranmamak, dikkatsiz davranmak” gibi anlamlara gelir. Tasavvuf kavramı olarak “dıştan bakıldığında dinî kurallara aykırı gibi gözüken ancak tasavvufi anlamda bir hakikati ifade eden sözler” anlamına gelir. Şathiyenin tasavvuf edebiyatında önemli bir yer tutmaya başlaması ise “vahdet-i vücut” anlayışının yaygınlık kazanmasıyla birlikte olmuştur. Tekke edebiyatında şathiye, “ciddi bir düşünceyi, duyguyu iğneleyici ve […]...

İlahi

“İlahi” kelimesi “Allah’a özgü, Allah’a ait” anlamına gelir. Bundan dolayı ilahilerde Allah sevgisi ve dinî temalar işlenir. İlahiler bu yönüyle divan şiirindeki “tevhit” ve “münacat”lara benzer. Daha çok, dinî törenlerde ve dergâhlarda ağır bir makamla söylenir. İlahiler, tarikatlara göre farklı isimler alır. Bu tür, Mevlevilerde “ayin”, Bektaşîlerde “nefes”, Gülşenilerde “tapuğ” ve “Halvetlerde “cumhur” adıyla anılır. […]...

Türkü

Ezgiyle söylenen anonim halk edebiyatı nazım şeklidir. Âşık şiirleri gibi, düzenleyicisi bilinen türküler varsa da çoğu zaman halkın sözlü geleneğinden doğup gelişir. Anadolu’da bu nazım şeklinin “yır” adıyla da anıldığı görülmektedir. Türkülerin büyük bölümü “aşk, hasret, ölüm, gurbet, üzüntü” üstüne söylenmiştir. Türkülerin başlıca temaları arasında “muradına erememiş sevgililerin acıları, ölen sevgiliye, eşe dosta yakılan ağıtlar, kocası gurbete […]...

Uygurca

Uygurca (Uygur Türkçesi) Hakkında Kısaca Özet Bilgi     Uygurca genel olarak Köktürkçe’nin devamı olarak görülmekle birlikte aşağıda belirtileceği gibi bazı noktalarda Köktürkçe‘den ayrılır.    11. yüzyıla kadar devam etmiştir. Eski Uygurca, Göktürkçeden sonra Uygur Devleti tarafından resmî devlet dili olmuştur. Türkler, özellikle ticari hayatın da etkisiyle eski bir İrani kavim olan Soğdlularla etkileşim içinde […]...

Asonans

Ünlü ve Ünsüz Harflerle Sağlanan Ahenk Aliterasyon ve Asonans Mısra içinde ve komşu mısralar arasında bir ahenkle tekrarlanan ünlüler asonans, ünsüzler aliterasyon oluşturur. Asonans ve aliterasyonun iç kafiye, yarım kafiye, ünlü- ünsüz kafiyesi, seci, cinas gibi farklı terimlerle de ifade edilmesi yanlıştır. Asonans ve aliterasyonun harf sayısında da ölçüt adına bir müşkil (problem) vardır. Acaba […]...

Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi)

Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi) Kelime ek aldığında veya başka bir kelimeyle birleştiğinde birbirine benzeyen hecelerden birinin söylenmeme durumuna hece düşmesi denir. Örnekler: cuma ertesi > cumartesi kahve altı > kahvaltı pek iyi > peki sütlü aş > sütlaç Kelimede yer alan ünlünün söylenmemesi şeklinde meydana gelen ses olayıdır. Örnekler: alın-ı > alnı burun-um > burnum […]...

Ünsüz Türemesi (İkizleşme)

Ünsüz Türemesi Nedir? Kelimenin aslında bulunmayan bir ünsüzün, sözcüğün herhangi bir yerinde türemesiyle meydana gelen ses olaylarından biridir, bu ses olayı bazı kaynaklarda ikizleşme olarak da geçmektedir. Ünsüz türemesi üç şekilde görülür: (a) Kelime Başında Ünsüz Türemesi Sesli harfle başlayan kimi kelimelerin başında meydana gelen ses değişmesidir. Örnekler. ıldız > yıldız ur- > vur- oyuk […]...

Hayvan Mezarlığı Özeti Stephen KİNG

Hayvan Mezarlığı Konusu Kitabının Özeti Louis karısı ve iki çocuğu ile Chicago’dan Ludlow’da ormanın hemen yanında bulunan bir eve taşındı. Eve yerleştiler ve daha sonra yan komşuları ile tanıştılar. Komşuları çok yaşlı bir çiftti. Jud ve Norma Crandall. Kısa süre sonra Jud ile Louis ahbab oldular. Her akşam birlikte bira içip Ludlow hakkında konuşuyorlardı. Louis […]...

Ünsüz Benzeşmesi (Ünsüz Sertleşmesi)

Ünsüz Benzeşmesi (Ünsüz Sertleşmesi) Bu kurala göre sedalı (yumuşak) ünsüzler, sedalı ünsüzlerle; sedasız (sert) ünsüzlerde sedasız ünsüzlerle yan yana gelmektedir. Sert bir ünsüzle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten kelimelerden sonra “c, d, g” yumuşak ünsüzleriyle başlayan bir ek getirilirse bu sesler sertleşerek “ç, t, k”ye dönüşür. Sert Ünsüz Benzeşmesine Örnekler: balık-çı […]...

Büyük ve Küçük Ünlü Uyumu

1. Büyük Ünlü Uyumu ( Kalınlık İncelik Uyumu)        Bu uyuma göre Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın ünlülerden (a, ı, o, u) biri varsa daha sonraki heceler de kalın; ince bir ünlü varsa (e, i, ö, ü) daha sonraki heceler de ince ünlü olmak zorundadır. Örnekler: bilezik, çocuk, durak, kırlangıç, serçe, gelincik, […]...

Ağıtlar ve Tarihi Olaylar

Ölenin arkasından söylenen ve onun ölümden duyulan acıyı, üzüntüyü anlatan şiirlere ağıt denir.. Bu şiirde, ölen kişinin hayatta iken yaptığı iyilikleri, kahramanlıkları dile getirilir. Sel, deprem, yangın gibi doğal afetlerle ilgili ağıtların da söylendiği olur. İslamiyet’ten önce, Şamanizm inancının da etkisiyle Türklerin yaşamında cenaze merasimleri önemli bir yer tutar, ölü için düzenlenen “yuğ” adı verilen […]...

Hacivat ve Karagöz

Hacivat ve Karagöz Oyunu Tarihi ve Ortaya Çıkışı Hikayesi Hakkında Bilgi Seyirlik halk oyunlarındandır. Bir gölge oyunu olan türün başlıca kahramanı olan Karagöz cahil halk tipini; Hacivat ise aydın ya da yarı aydın tipi temsil eder. Deriden kesilen ve “tasvir” denen birtakım bi­çimlerin, arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perdeye yansıtılması temeline dayanır. Bu oyununun kökeni ve Karagöz ile […]...

Ek Kök ve Gövde Kavramları

Biçim (Şekil) Bilgisi İle İlgili Temel Kavramlar         Biçim bilgisi kelimelerin oluşumundaki çeşitli değişiklikleri inceler. Bir kelimenin biçim özelliklerini bilmek için kök, gövde ve ek terimlerini bilmemiz gerekir. 1. Sözcük Kökü      Kelimenin anlamlı en küçük birimidir. Bir kelime daha küçük anlamlı bir birime ayrılamıyorsa o kelime kök durumundadır. Dilimizde kökler […]...