Endülüs Emevi Devleti Dönemi

Endülüs Emevi Devleti Dönemi Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Endülüs Emevi Devleti, 756’da Abbasi devletinden kaçarak Emevi soyundan olan ve İspanya’ya gelen Abdurrahman bin Muaviye tarafından kurulmuştur. Avrupa’da kurulan İslam Devletlerinden ilkidir. Endülüs Emevi Devleti günümüzdeki bütün İspanya ve Portekiz topraklarına hâkim olmuştur. III. Abdurrahman Dönemi’nden itibaren Endülüs Emevî hükümdarları halife unvanını kullanmışlardır. Ayrıca Endülüs Emevileri’nin en parlak dönemi III. Abdurrahman  dönemi ve II. Hakem dönemlerinde yaşanmıştır. Bağdat’ta Abbasilerin, İspanya’da Endülüs ve Mısır’da Fatımi hükümdarlarının halife unvanlarını kullanmaları İslam tarihinde siyasi birlikteliğin sağlanamadığına kanıt olarak gösterilebilir.
Endülüs Emevi Devletinin Başkenti Kurtuba şehri idi. Endülüs Emevileri daha çok bilim ve kültür alanında gelişme göstermişlerdir. Ülke içerisinde çıkan iç karışıklıklar sonrasında küçük devletler halinde İspanya’daki varlıklarını bir müddet daha devam ettirmişlerdir.
Kurtuba Camisi, Endülüs Emevilerinden günümüze kalan önemli mimari eserlerdendir. XII. yüzyıldan itibaren bazı İspanyol ve Portekiz krallarının yaptırdıkları saraylar, Kurtuba’daki sarayların âdeta birer kopyasıdır. Kitabeleri bile Arapça yazılmış olan bu saraylara, Sevilla Alkazar’ı en güzel örnektir. Endülüs mimarisinin tesirleri, İspanya ile sınırlı kalmayıp Kuzey Afrika’ya, Doğu’ya ve hatta Amerika kıtasına ulaşmıştır.
II. Hakem’in ölümünden sonra başlayan karışıklıklardan sonra Endülüs Emevi Devleti 1031 yılında yıkılmıştır. Endülüs Emevilerinin yıkılışından sonra İspanya’da; Bağımsız Emirlikler Dönemi (1031-1091), Murâbıtlar Dönemi (1091 -11 47), Muvahhidler Dönemi (1147-1229) ve en sonunda Beni Ahmer Devleti Dönemi (1238-1492) yaşanmıştır.

Beni Ahmer Devleti

Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılmasından sonra. Gırnata merkez olmak üzere kurulmuştur. Elhamra Sarayı gibi büyük eserlerle mimaride ilerlemiştir.  Hamra Sarayı Muvahhidlerin, Hristiyan birleşik kuvvetlerine yenilerek (1235) İspanya’dan çekilmesinden sonra, beylikler arasındaki düşmanlığı körükleyen Hristiyanlar, Müslümanların felaketini hazırladılar. Böylece Müslüman beyliklerin toprağı teker teker Hristiyanların eline geçti.
Bu beyliklerden, coğrafi durumu korunmaya müsait olan Gırnata’yı, Vali Muhammet el Ahmer, felaketlerden koruyarak bağımsız devletini kurdu. Gırnata İslam Devleti de denilmektedir. İdareciler tarım, endüstri ve ilmin gelişmesine çalıştılar. Büyük sanat değeri olan eserler yaptırdılar (Elhamra Sarayı).
Beni Ahmer Devleti döneminde de İspanya’da Müslümanlar yüksek bir kültür, sanat ve bilim merkezi olmuştur. Fakat sonradan taht mücadeleleri başladı. Bu durumu çok iyi değerlendiren Kastilya Kralı X. Alfons, Beni Ahmer Devleti’nin bazı şehirlerini aldı. 1479′da Kastilya Kraliçesi İzabella ile Aragon Kralı Ferdinand evlenerek İspanya’nın en güçlü devletini meydana getirdiler. Gırnata’daki karışıklıklardan faydalanarak 80 000 kişilik bir ordu ile Gırnata önlerine geldiler. Zor durumda kalan Müslümanlar şehri bütün güçleri ile korudular.
Melik Abdullah Muhammed, Hristiyanlann verdikleri söze aldanarak şehri bazı şartlarla teslim etti. Hristiyanlar sözlerinde durmayarak şehri yakıp yıktılar. Müslümanları öldürdüler. Ancak ispanya’daki Müslümanların imdadına Akdeniz’de Haçlılarla (Hristiyan) mücadeleye girişen Oruç Reis, kardeşi Hızır Reis (Barbaros Hayrettin Paşa) gibi Türk kaptanlar, kurtarabildiklerini Afrika’nın kuzeyine götürdüler. İspanya’da XV. yüzyılda Hristiyan birliğinin kurulması ile Hristiyan saldırılan sonucunda yıkılmıştır. Böylece İspanya’da Müslüman etkinliği sona ermiştir.

Endülüs Emevi Devleti Dönemi
Endülüs Emevi Devleti Dönemi

Müslüman Devletlerin ve Endülüs Emevilerin Devletinin Avrupa’ya Etkileri Nelerdir

  • Avrupa toplumlarını İslam’la tanıştırmış ve bölgede İslamiyet’in yayılmasına katkı sağlamıştır.
  • Endülüs, Müslümanlar idaresinde yüksek ve parlak bir medeniyetin doğuşuna beşiklik etmiştir.
  • Sicilya ve İspanya: Arapça yazılmış bilimsel ve felsefi eserlerin Latinceye tercüme edildiği merkezler hâline gelmiştir. Tercümeler sayesinde AvrupalIlar eski Yunan felsefesini ve özellikle Aristo’yu tanıma imkânını bulmuştur.
  • İbn-i Rüşd: Aristo üzerine yazdığı eserleriyle Avrupa’da itibar edilen bir filozof hâline gelmiştir. Eserleri, Paris Üniversitesinde ve öteki akademik kurumlarda okutulan kitaplar arasına girmiştir. Yahudi ve Hristiyan ilahiyat çevrelerine etki eden Musa b. Meymun ve İbn-i Bacce; Albert Magnus, Spinoza ve hatta Immanual Kant gibi Avrupalı bilim insanlarını etkilemiştir.
  • Tıp alanında yapılan tercümeler sayesinde, XII. yüzyıla kadar Avrupa’da hâkim olan batıl anlayış, yerini modern anlamda tedavi usullerine bırakmıştır.
  • Pirinç, şeker kamışı, kâğıt üretimi, katran yapımı ve pamuğu Avrupa ülkelerine ilk tanıtanlar Endülüs Müslümanlarıdır.
  • uyun buharlaşarak azalmasını önlemek için yer altından kanallarla naklini İspanya’da ilk defa Müslümanlar uygulamıştır.
  • XV. yüzyılın sonlarında İspanya’da Hristiyan Kastilya ve Aragonya krallıkları birleşmiş, bölgedeki Müslüman Araplara ve Yahudilere yönelik katliamlar başlamıştır. Osmanlı sultanı II. Bayezid’in desteğiyle Müslüman Araplar Afrika’ya Yahudiler ise Osmanlı Devleti’nin önemli ticaret şehirlerine taşınmıştır.

Endülüs Emevi Devleti Dönemi Hakkında Kısaca Özet Bilgi PDF indir

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir