Hacivat ve Karagöz

Hacivat ve Karagöz Oyunu Tarihi ve Ortaya Çıkışı Hikayesi Hakkında Bilgi

Seyirlik halk oyunlarındandır. Bir gölge oyunu olan türün başlıca kahramanı olan Karagöz cahil halk tipini; Hacivat ise aydın ya da yarı aydın tipi temsil eder. Deriden kesilen ve “tasvir” denen birtakım bi­çimlerin, arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perdeye yansıtılması temeline dayanır. Bu oyununun kökeni ve Karagöz ile Hacivat’ın kim oldukları konusunda farklı görüşler vardır.

Rivayetlere göre Karagöz, Trakyalı bir demirci ustasıdır ve bir cami yapımında Bursa’da, caminin ustabaşısı Hacı İvaz (Hacivat) ile tanışır ve kısa bir süre sonra aralarında eğlenceli bir söyleşi başlar. Bu söyleyişiye öteki kişiler de katılır. Durumu öğrenen Orhan Gazi, Karagöz’ü idam ettirir; Hacivat ise hacca giderken eşkıyalar tarafından öldürülür. Bu olaydan sonra pişman olan Orhan Gazi, Şeyh Küşteri’ye Hacivat ile Karagöz arasındaki gülünç söyleşi ve olayları perdeye aktarmasını söyler. Karagöz oyunu 17. yüzyıldan Osmanlının son zamanlarına dek Türkiye’de çok yaygınlaşmıştır.

Hacivat ve Karagöz Oyunu Yapılışı

Deriden yapılmış kahramanların renkli figürlerinin, ardından aydınlatılmış bir perdeye yansıtılması esasına dayanan halk tiyatrosuna “gölge oyunu” adı verilir. Karagöz oyunu hayali, hayalbaz veya Karagözcü denilen bir kişi tarafından oynatılan bir gölge oyunudur. Karagözcü kuklaları hareket ettirirken aynı zamanda kahramanların konuşmalarını da seslendirir. Yanında şarkı söyleyen ve def çalan yardımcıları bulunur.

Karagöz’de sahne yerine ardından aydınlatılmış bir beyaz perde bulunur. Oyunun kahramanlarını deriden kesilmiş çeşitli insan, hayvan ve eşya figürleri oluşturur. Karagöz oyunu 191 Oyunda asıl kahramanlar Karagöz ve Hacivat’tır. Bunların dışında Osmanlı İmparatorluğu içinde yer alan her kesimden insan (Arnavut, Laz, Rum vb.) bulunur. Karagöz dışa dönük, içi dışı bir, olduğundan başka gözükmeyen, yoksul bir halk tipidir.

Halkın sağduyusunu ve törelerini yansıtır. Hacivat’ı dolandırmak gibi küçük kusurları hoş görülür çünkü o, ortağı tarafından daha büyük ölçüde dolandırıldığının farkındadır. Dürüst ve açık sözlüdür. Sürekli geçim derdinde olan Karagöz, ekmek parası için sevmediği ve beceremediği işleri yapmak zorunda kalır. Cesur ve gözü pektir. Dilencilik yapmaz, emeği karşılığı para kazanmak ister. Parası olduğunda gönlü yüce ve eli açıktır. Çabuk kanan çocuksu bir iyimserliği vardır. Hacivat gölge oyununda Karagöz tipinden sonra ikinci en önemli tiptir.

Hacivat yarı aydın, Osmanlıca konuşmaya özenen, saman altından su yürüten, kurnaz, çıkarını düşünen bir Osmanlı tipidir. Herkesin huyuna suyuna giderek işini yürüten, içten pazarlıklı, ölçülü, her kalıba girebilen, çıkarı için olan biteni görmezlikten gelebilen bir tiptir. Biraz “mürekkep yaladığı” için yarım yamalak da olsa biraz şundan biraz bundan haberi olan bir yarı aydın tipidir. Görgü kurallarına uyar ama samimi değildir.

Karagöz Oyunu Kaç Bölümden Oluşur

  1. Giriş (Mukaddime): Hacivat müzik eşliğinde bir semai okuyarak perdeye girer; “Of, hay Hak” diyerek perde gazelini söyler, dua ederek Karagöz’ü çağırır. Karagöz, Hacivat’ın çıkardığı gürültüye kızar, perdeye gelir, kavga ederler.
  2. Muhavere (Karşılıklı Konuşma): Asıl oyundan bağımsız bir bölümdür. Hacivat ile Karagöz arasında geçen bir konuşmadır. Hacivat’ın “Vay Karagöz’üm, benim iki gözüm merhaba.” sözü ile başlayıp parçanın sonuna kadar devam eden kısımdır.
  3. Fasıl (Oyun): Asıl oyunun yer aldığı bu bölümde konuya uygun olarak çeşitli tipler perdeye gelir. Bunlar kendi ağız özellikleriyle taklitler yaparak konuşur. Olaylar bir yerde düğümlenir kabadayı vb. bir tipin perdeye gelmesiyle düğüm çözülür.
  4. Bitiş: Karagöz ile Hacivat’ın aralarındaki konuşma kavga ile son bulur. Hacivat: “Yıktın perdeyi eyledin virân. Varayım sahibine haber vereyim hemân.” diyerek perdeyi terk eder. Karagöz de “Her ne kadar sürçülisan ettikse affola.” diyerek oyunu bitirir.

Karagöz Oyununun Özellikleri

* İslamiyeti kabul eden Osmanlı toplumunun dilini, inançlarını,  siyasal ve sosyal olaylara bakışını,  gelenek – görenek ve zanaatlarını, yansıtan zengin bir kaynaktır.

* Karagöz oyunundaki metinler halkın ortak malıdır. Olayları kimin düzenlediği belli değildir.

* Oyundaki konuların sözlerini, her oyuncu, oyun anında kendine göre ayarlar. Dolayısıyla oyunun önceden hazırlanmış bir metni yoktur, oyun doğaçlamaya dayalıdır.

* Karagöz oyunu; başlangıç (Hacivat’ın sahneye gelişi), muhavere (Karagöz’le Haciva-tın karşılıklı konuşması), fasıl (asıl konu) ve bitiş (perdeden çekilme) gibi dört bölümden oluşur.

* Oyunda Karagöz, cahil halk tipini, Hacivat ise aydın kişileri temsil eder.

* Oyunda her meslek, yöre ve sınıftan insan rol alır; herkes kendi şivesiyle konuşur. Bu kişilerden bazıları şunlardır: Çelebi (genç bir mirasyedi), Beberuhi (cüce ve aptal), Tuzsuz Deli Bekir (sarhoş), Efe (zorba), Zenne (kadın), Kayserili (pastırmacı), Arnavut (bahçıvan), Acem (zengin), Yahudi (bezirgan)., vb.

Kukla Oyunu Hakkında

Kukla hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven gibi bir kesit kullanılarak bir perdenin üzerinden oynatılan, bez, karton vb. hafif nesnelerden yapılmış insan ve hayvan figürlerine verilen addır. Anadolu’da yaşayan korçak, kudurcuk, kaburcuk, koğurcak gibi isimlerle yaşayan kukla seyirlik oyunların en eskilerindendir.

Konusunu günlük yaşamdan ve edebî hikayelerden alan kukla bir hareket ve hacim oyunudur. 14. yy’dan bu yana oynatıldığı bilinmektedir. Türk kuklasında kişilerin özellikleri, Karagöz ve orta oyunundaki gibi kesin çizgilerle belirtilmemiştir. Kuklada iki tane başkahraman bulunmaktadır. Bunlar İbiş ve İhtiyardır. İbiş kurnaz ve hazırcevaptır. Kaba bir dil kullanır. Biçimsiz bir şapkası vardır püskülü sağa sola sallanır.

İhtiyarın uşağıdır, efendisine bağlıdır. İhtiyar ise varlıklı bir kişidir. Kukla oyunları konularını Karagöz ve orta oyunu oyunlarından ya da halk hikâyeleri ve efsanelerden almaktadır. Ülkemizde ipli kukla, el kuklası, araba kuklası, iskemle kuklası gibi türlerle bilinen kukla sanatı 19. yy sonlarında önemini kaybetmeye başlamıştır. Cumhuriyet döneminde sınırlı sayıda sanatçı yaşatmaya çalışmıştır. Günümüzde çok sayıda kukla sanatçısı yeni oyunlarla daha çok çocuk tiyatrosu tarzında bu sanatı sürdürmeye çalışmaktadır.

Türk Tiyatrosu Sayfasına Dönmek için TIKLAYIN

Tiyatro Ana Sayfasına Dönmek İçin TIKLAYIN

No Comments

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir