Nasrettin Hoca

Nükteci. Belgelerin yetersizliği, hakkındaki rivayetlerin de çelişkili olması sebebiyle yaşadığı devir ile tarihi şahsi­yetini tesbit etmek mümkün olamamıştır. Lâmii-zâde Ab­dullah Çelebi’nin Letâif’inde Nasreddin Hoca ile Şeyyad Hamza çağdaş olarak gösterilir. Bu ve benzeri bilgilere göre Nasrettin Hoca‘nın XIV’üncü asırda yaşamış olduğu tahmin edilmek­tedir. Türbesindekİ XVIII veya XiX’uncu asırda konduğu tah­min olunan kitabedeki hicrî 368 tarihinin tersinden okun­ması ile onun 1284’te öldüğünü ileri sürenler vardır. İ.H. Dânişmend, Hoca’yı Çobanoğulları’ndan Nasreddin Mahmud olduğunu savunur. Rivayetlere göre “Hoca, Sivrihisar’ın Hortu köyünde doğmuştur. Babası aynı köyün imamı Ab­dullah’tır. Sivrihisar’da okumuş, babasının ölümünden sonra Akşehir’e giderek Seyit Mahmud Hayrânî’nin (öl. 1268) dervişi olmuş, 1284’te bu şehirde ölmüştür.”

XVI’ncı asırda Ebülhayr Rûmî’nin Şehzade Cem adına yazdığı Saltuk-nâme’de, “Sarı Saltuk İle Nasreddln Hoca’nın Mahmud Hayrânî’nin dervişleri olduğu, Sarı Saltuk’un pirini ziyaret etmek için Akşehir’e geldiği vakit Hoca’nın evini de ziyaret ettiği” anlatılmaktadır. Elimizde bulunan en eski N. Hoca fıkrası da Saltuk-nâme’de bulunmaktadır. Nasrettin Hoca fıkraları zamanla çoğalmış ve bunlar biraraya getirile­rek XVI’ıncı asırdan itibaren N. Hoca lâtife mecmuaları dü­zenlenmiştir.

N. Hoca, fıkralarda bazan kadı, bazan hoca, bazan müderris olarak karşımıza çıkar. Yokluk ve geçim sı­kıntısı içindedir. Eşeği ile karısı halk, mollalar bu fıkraların şahıs kadrosunu teşkil eder. Hoca bâzan saf, bâzan çok uyanık, ama dâima hazır cevaptır. Türk zekâsının, hazır ce­vaplığının, mizah gücünün efsaneleşmiş bir kahramanıdır. Türk milletinin günlük hayâtı onun fıkraları ile neşelenmiş ve renklenmiştir. N. Hoca fıkraları başta Osmanlı toprakları olmak üzere Türkçe’nin konuşulduğu her alana yayılmış, tercümeler yoluyla da 1857’den sonra dünyâya yayılmıştır.

[Abdülbaki Gölpınarlı, Nasreddin Hoca, İst 1961; Erdo­ğan Tokmakçıoğlu, Bütün Yönleriyle Nasreddin Hoca, ist. 1971; Orhan Veli Kanık, Nasreddin Hoca Hikayeleri, man­zum, 1949, 1950; Mehmet Fuat Köprülü, Nasreddin Hoca hayatı, manzum hikayeler, 1918 ve Perihan Arbak, Nasreddin Hoca Bibliyografyası, Türk Kültürü Araştırmaları dergisi, I, sayı 2, Ankara 1967.1

No Comments

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir