Divan-ı Lügatit-Türk

Divanı Lügatit Türk Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Kâşgarlı Mahmud, Türk yazı dillerinin özelliklerini göz önünde bulundurarak söz varlığını derleyerek Dîvânu Lugâti’t-Türk adlı eserini yazdı. Eserinde, Türk topluluklarının ağız özelliklerini ayrıntılı biçimde ele aldı ve eserine Türk Lehçeleri (veya Ağızları) Sözlüğü adını verdi. Bu eser, Türk soylu halkların dil özelliklerini ve o dönemin söz varlığını olabildiğince ayrıntılı biçimde ortaya koyan bir kitaptır.

Kâşgarlı Mahmud tarafından yazılan bu büyük eser Karahanlı yazı dilinden günümüze ulaşan ikinci eserdir. Türkçenin bilinen ilk sözlüğüdür. Kaşgarlı Mahmut Dîvân-u Lugâti’t-Türk’te 7.500’den fazla kelimeyi tanımlamış, bu kelimelerin nerelerde ve hangi anlamlarda kullanıldığını örnekleriyle göstermiştir. Yazar okuyucuyu Türklerin günlük yaşamı, tarihi, edebiyatı ve gelenek görenekleri hakkında bilgilendirmiş; eserini bir Türk dünyası haritasıyla zenginleştirmiştir.

Kâşgarlı Mahmut’un Dîvânu Lugâti’t-Türk’ü 1072 yılında yazmaya başlayıp iki yıl üzerinde çalıştıktan sonra 1074 yılında bitirdiği bilinmektedir. Farklı tarihlerin verildiği bölümlerde yazım yanlışı bulunmaktadır. Kâşgarlı Mahmud’un eserini 25 Ocak 1072 günü yazmaya başladığı, 10 Şubat 1074 tarihinde tamamladığı yaygın görüş olarak kabul edilir. Millet Kütüphanesindeki tek nüsha, Kâşgarlı’dan yaklaşık iki yüz yıl sonra 1 Ağustos 1266’da el yazısıyla yazılmıştır.

Eser 1077 yılında tamamlanarak Abbasi halifesine sunulmuştur. Eserden anlaşılacağı üzere Kâşgarlı, Arapçayı iyi bilmektedir. Eser sadece ansiklopedik bir sözlük değil aynı zamanda filoloji ve ağız araştırmaları ile halk edebiyatı ürünlerini içeren, Türk edebiyatının bir şaheseridir, Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılan ve Türk Lehçeleri Divanı anlamını taşıyan eser, Kâşgarlı Mahmud’un yaşadığı dönemdeki Türk boylarını, boyların konuştukları Türkçe hakkında ses bilgisi, biçim, anlam bilgisi ve söz varlığı ile sözlü kültür unsurları hakkında detaylı bilgi verir.

Kâşgarlı Mahmud, Dîvânu Lugâti’t-Türk adlı eserini yazma nedenini ve amacını açıklamaktadır. Eserin ilk sayfasında Tanrı ve Hz. Muhammed’e övgü bölümünü takiben, Türklerin doğruluğa yönelmesinin Tanrı tarafından belirlendiğini ve Tanrı’nın Türkleri ulusları yönetme dizginleri vererek bütün insanlığa egemen kıldığını belirtmektedir. Kâşgarlı Mahmud ayrıca, Hz. Muhammet‘in, “Türklerin dilini öğreniniz, çünkü onların egemenliği uzun sürecektir” şeklinde bir hadis söylediğini belirtmektedir.

Eseri, Türkçenin söz varlığı ve zenginliğinin gösterilmesi, Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunun ortaya konulması, Türklerin ve Türklüğün övülmesi ve Türk dillerinin sözlü edebiyat ürünlerinin ortaya konması amacıyla yazılmıştır. Kâşgarlı Mahmud, bütün Türk illerini dolaşarak Türk, Türkmen, Oğuz, Çiğil, Yağma ve Kırgızların dillerini öğrendiğini belirtmektedir.

Eserde 764 manzum parça, 289 tane atasözü bulunmaktadır. Manzum parçalarda nazım birimi beyit ve dörtlüktür. Eserde hem aruz ölçüsü hem de hece ölçüsü tercih edilmiştir. Bu beyit ve dörtlükler madde başı olarak alınan sözcüklere örnek olarak koyulmuştur. Tek bir nüshası bulunan eser, şu anda Fatih Millet Kütüphanesinde bulunmaktadır.

Divan-ı Lügati’t-Türk’ün Özellikleri Nelerdir? Maddeler Halinde

  • Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin Arapçayla boy ölçüşebilecek derecede olduğunu göstermek için yazılmıştır.
  • Kaşgarlı Mahmud’un zamanında konuşulan ve yazılan çeşitli Türk lehçelerindeki harf sırasıyla düzenlenmiş bir sözlüktür.
  • 7500 civarında Türkçe kelime Arapça olarak açıklanmıştır. Eserin aslı Arapçadır.
  • Eserde İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait koşuk, sagu, sav, destan gibi ürünlerden bazı derlemeler yapılmış olması esere bir antoloji niteliği kazandırmıştır.
  • Ansiklopedik bir yapıt olan bu eser, dönemine pek çok yönden (tarih, coğrafya, folklor…) ışık tutar.
  • Kitabın sonunda Türk illerini gösteren bir harita yer almaktadır. İlk dil bilgisi kitabıdır.
  • İlk dil bilgisi kitabıdır.

Divan-ı Lügati’t-Türk Hakkında Geniş Detaylı Bilgi

Türk dilinin toplu sözlüğü anlamına gelen bu ya­pıtı, 1072-1074 yılları arasında ( 11.yüzyıl j Kaşgarlı Mahmut yazmıştır. Yapıtın yazılış amacı Araplara Türkçeyi öğret­mek ve Türkçenin edebiyat dili olarak Arapçadan üstün bir dil olduğunu kanıtlamaktadır. Arapça olarak yazılmış, 7500 Türk­çe sözcüğün açıklaması yapılmıştır. Bir anlamda yapıt Türkçenin ilk dilbilgisi kitabı olma özelliği taşır. Yapıtın bizim için halkbilimsel (folklorik) değeri de önemlidir. İçinde nazım parçaları, düzyazı cüm­leleri ve atasözleri vardır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait bu örneklerin yanında bu örneklere ilişkin bilgiler de vardır.

Yapıtta değişik Türk boylarının yaşam biçimleri ve yaşadıkları coğrafyanın özelliklerine ilişkin bilgi­ler de vardır. Türkçe sözcüklerin anlamları verilmekle yetinilmeyip o sözcüklerin değişik Türk boylarındaki kullanımları, sözcük türleri ve sözcük yapısıyla ilgili bilgiler de veril­miştir.

Divanu Lügati’t-Türk’ün Önemi ve Bulunması

Diyarbakırlı Ali Emiri Efendi her hafta sahaflara uğramaktadır. Sahaf Burhan Bey’e bir kadın bir kitap getirir ve otuz liraya satmasını ister. Burhan Bey kitabın o kadar etmeyeceğini söyler ama dursun bakalım belki satılır, diye kabul eder.

Ali Emiri Efendi yeni gelen kitap olup olmadığını sorar. Burhan Efendi:
— Bir kitap var ama sahibi otuz lira istiyor, diyerek olanı biteni anlatır. Bu kitabın süresinin ertesi gün dolacağını, yaşlı kadının kitabı almaya geleceğini söyler.
Eline aldığı kitabın adını okuduğu anda Ali Emiri Efendi, bayılacak gibi olur… Dünyada eşi benzeri olmayan, Türk dilinin en değerli eseri Divanu Lügati’t-Türk’tür elindeki kitap… Otuz değil, otuz bin liraya bile değerdir bu kitab. Kendisini hemen toparlayan Ali Emiri Efendi, kesin alıcı görünmemek, kitapçıyı şımartmamak amacıyla:

— Dağınık bir eser… Acaba tamam mı değil mi? Yazarı da Kaşgarlı adlı bir adammış… Kimdir, necidir, belli değil… Sarı çizmeli Mehmet Ağa… Ama ne de olsa bir eserdir… Encümen on lira teklif etmiş, ben de on beş lira veririm, der.

Burhan Bey:
— Kitap benim olsaydı verirdim. Sahibi mutlaka otuz lira istiyor. Alacaksanız bir kadına iyilik etmiş olursunuz, almayacaksanız sahibine geri vereceğim, diye söyleyince Ali Emiri Efendi.
— İşte şimdi işin şekli değişti… Bir kadına yardımcı olmak gerekir. Kabul ettim, diyerek kitabı satın aldığını söyler ama yanında yalnızca on beş lira vardır. Hemen para bulmak üzere ayrılır ve otuz lirayı bulup gelir ve kitabı satın alır.

Dostlarına, arkadaşlarına kitabın değerini şöyle anlatır Ali Emiri Efendi:
“Bu kitap değil, Türkistan ülkesidir… Türkistan değil bütün cihandır. Türklük, Türk dili bu kitap sayesinde başka bir parlaklık kazanacak. Arap dilinde Seyyibuyihin kitabı ne ise bu da Türk dilinde onun kardeşidir. Türk dilinde şimdiye kadar bunun gibi bir kitap yazılmamıştır. Bu kitaba hakiki kıymet verilmek lazım gelse cihanın hazineleri kâfi gelmez… Bu kitapla Hz. Yusuf arasında bir benzerlik vardır. Yusuf’u arkadaşları birkaç akçeye sattılar. Fakat sonra Mısır’da ağırlığınca cevahire satıldı. Bu kitabı da Burhan bana otuz üç liraya sattı. Fakat ben bunu birkaç misli ağırlığında elmaslara, zümrütlere vermem.” der.

Önemi

Divan-ı Lügatit Türk, Türk dili ve kültürü hakkında ayrıntılı bir inceleme sunar. Eser, Türk topluluklarının tarihini, kültürünü, coğrafyasını ve sosyal yapısını yansıtır. Ayrıca, eserde Türk dili ile ilgili dilbilgisi kuralları, kelimelerin kökenleri, sözcüklerin anlamları ve kullanımları gibi konulara da yer verilir. Bu yönüyle Divan-ı Lügatit Türk, Türk dili ve kültürü hakkında kapsamlı bir ansiklopedi niteliği taşır.

Eser, Türk dili tarihinde büyük bir dönüm noktasıdır. Divan-ı Lügatit Türk, Türk dili ve kültürünün yazılı bir kaynağı olarak kabul edilir ve Türk dilinin gelişiminde önemli bir rol oynar. Eser, Türkçenin yazı diline dönüşmesinde ve standartlaşmasında da etkili olmuştur.

Divan-ı Lügatit Türk’ün önemi sadece Türk dili ve kültürüne yönelik değildir. Eser, Türk tarihindeki önemli olaylara da ışık tutar. Eserde yer alan bilgiler, Orta Asya’da yaşayan Türk topluluklarının hayatını, ticaretini, sosyal yapısını ve dini inançlarını anlamamıza yardımcı olur. Ayrıca, eser, Türk topluluklarının tarihindeki siyasi, sosyal ve kültürel gelişmeler hakkında da bilgi verir. Türk dili ve kültürü hakkında kapsamlı bir kaynak olmasının yanı sıra, dünya dilleri açısından da önemlidir. Eserde yer alan Türkçe kelimelerin birçoğu, dünya dillerinde de kullanılmaktadır. Ayrıca, Divan-ı Lügatit Türk, farklı diller arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hakkında da bilgi verir.

Sonuç olarak, Divan-ı Lügatit Türk, Türk dili ve kültürü hakkında önemli bir kaynaktır. Eser, Türk dilinin gelişiminde ve standartlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, eser, Orta Asya’da yaşayan Türk boyları arasında dil farklılıkları oluşmaya başladı. Bu farklılıklar zamanla daha da belirginleşti ve farklı Türk dilleri ortaya çıktı. Bu diller arasında bugün kullanılan Türkçe’nin atası olarak kabul edilen Orta Türkçe de bulunuyordu. Orta Asya’da bulunan Türk boyları zaman içerisinde göç ederek farklı coğrafyalara yayıldılar. Bu yayılma sürecinde Türk dilleri de farklı bölgelerde farklı şekillerde evrildi ve farklı lehçeler ortaya çıktı. Ancak Orta Türkçe, Türk dilleri arasında ortak bir dil olarak kullanılmaya devam etti.

Divanü Lügat-it Türk, bu ortak dilin bir anlamda standartlaştırılması ve yaygınlaştırılması için büyük bir rol oynadı. Yazıldığı dönemde Türkçe’nin diğer dillere kıyasla daha az kullanıldığı ve diğer dillerden daha az saygı gördüğü bir dönemdi. Divanü Lügat-it Türk, Türkçe’nin önemini vurgulayarak, Türkçe’nin diğer dillere göre bir dil olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Kitap, aynı zamanda Türk boyları arasında bir kültür ve birlik duygusu yaratmaya da yardımcı oldu. Türk boyları arasında aynı dili konuşan insanlar, birbirleriyle daha iyi anlaşabiliyor ve daha kolay iletişim kurabiliyorlardı. Bu da Türk boyları arasındaki dayanışma ve birlik duygusunu güçlendirdi.

Eserin bugünkü Türkçe üzerindeki etkisi de oldukça büyüktür. Kitapta yer alan kelimeler ve deyimler, günümüzde hala kullanılmaktadır ve Türk dilinin köklerini oluşturmaktadır. Ayrıca, kitap Türk dilinin gramer yapısını da şekillendirdi ve Türkçe’nin dilbilgisine önemli katkılar sağladı. Özetle, Divanü Lügat-it Türk, Türk kültürü ve dilinin gelişiminde büyük bir rol oynayan ve bugünkü Türkçe’nin oluşumunda önemli bir yere sahip olan bir eserdir. Kitap, Türk boyları arasında birlik ve dayanışma duygusu yaratırken, Türkçe’nin diğer dillere kıyasla eşit bir dil olduğunu da kanıtladı.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir