Eflatun Cem Güney

Eflatun Cem Güney Kimdir Hayatı Eserleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Malatya’nın Hekimhan ilçesinde dünyaya geldi. Henüz çok küçük bir çocukken, hem anne hem de babasını kaybetmesi nedeniyle 1903 yılında amcasının yanına Sivas’a taşındı. Eflatun Cem Güney, Sivas’a yerleştikten sonra öncelikle Sivas Fevziye İbtidaisi’ne kaydoldu, burada başarılı bir şekilde eğitim gördü ve mezun oldu. Ardından Sivas İdadisi ve Sivas Sultanisi’nde öğrenimine devam etti (Emiroğlu 2005).

1918 yılında, ilk atanma yeri olan Konya’ya gönderildi ve burada Türkçe öğretmenliği yapmaya başladı, özellikle Konya Öksüzler Yurdu’nda görev aldı. Bir sınavı başarıyla geçerek edebiyat öğretmeni unvanı elde etti (Mert 2009). Eflatun Cem Güney, Mustafa Kemal Atatürk‘ün başlattığı Milli Mücadele hareketinden etkilenmiş ve Kuva-yı Milliye marşını yazdığı bilinmektedir. Aynı zamanda, Kuva-yı Milliye’nin yayın organı olan Öğüt gazetesinde yazar olarak da görev yaptı. Bu dönemde, İrşat adında kendi ilk dergisini çıkartarak yazın kariyerini sürdürdü.

Daha sonra Ankara’ya gitme kararı alarak memurluk görevine başladı ve ardından Eskişehir’e edebiyat öğretmeni olarak atandı. Eskişehir’de 1921 yılında İstiklal dergisini yayınlamaya başladı. Ancak Eskişehir’in düşman işgaline uğraması üzerine Türkçe öğretmeni olarak Kayseri Lisesi’ne atandı. Bu dönemde, 1921-1923 yılları arasında Nafi Atuf Kansu ile birlikte Misak-ı Milli gazetesini çıkardı.

Milli mücadeleye destek verirken, kendi çalışmalarına da devam etti ve çeşitli dergilerde yazılar yayınladı. Bu çalışmaları dönemin devlet adamlarının dikkatini çekti ve Cumhuriyet’in ilanından sonra kurulan Mütehassıslar Komisyonu’na seçildi. Komisyonda, o dönemin önemli isimleriyle birlikte Türkçe ve edebiyat kitaplarının eğitim-öğretim yönünden incelenmesi çalışmalarına katıldı (Hınçer 1972).

Daha sonra Sivas’a dönerek “Duygu ve Düşünce” adlı bir dergi çıkardı. 1927 yılında Sivas İdadisi’nde edebiyat öğretmenliği yaparken, başarılı çalışmaları ve gösterdiği gayret nedeniyle Samsun Lisesi’nin açılması için yapılan hazırlıklara liderlik etmek üzere görevlendirildi (Emiroğlu 2005). 1923-1928 yılları arasında Sivas’ta bulunduğu süre boyunca, Muallimler Birliği ve Türk Ocağı gibi dernekler altında dernekçilik çalışmalarına katıldı ve yerel Kızılırmak gazetesine katkıda bulundu (Yıldız 2012).

1931 yılında Afyon Lisesi’nde müdür başyardımcısı olarak atandı. Afyon’da bulunduğu süre içinde 1932 yılında “Taşpınar” adlı bir Halkevi dergisi çıkardı. Ayrıca, çocuklar için önemli bir hizmet olan Gezici Köy Kitaplıkları’nı oluşturdu. 1933 yılında ise Kütahya Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı ve on bir yıl boyunca bu görevi sürdürdü. Ancak, 1944 yılında oğlu Çetin’in rahatsızlığı nedeniyle İstanbul’a tayin istedi. Ne yazık ki, 1944 yılının son aylarında oğlu vefat etti ve bu olay Eflatun Cem Güney’i derinden etkiledi. Bununla birlikte, Rezzan ve Özden adında iki kızı olduğu bilinmektedir (Kaplan 2012).

1950’li yıllarda, Eflatun Cem Güney Topkapı Sarayı Müzesi Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. Bu görevi sırasında, eski eserlerin yanı sıra saray arşivi ve saraydaki “Eski Maarif Nezareti” arşivini inceleme fırsatı buldu. 1956 yılında ise İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi.

“Masalcı Baba” unvanıyla tanınan Eflatun Cem Güney, geleneksel Türk halk hikayelerini ve masallarını derlemiş önemli bir araştırmacıdır. Açıl Sofram Açıl, Dede Korkut Masalları adlı eserleriyle Dünya Çocuk Edebiyatı Onur Belgesi kazanmıştır.

Eflatun Cem Güney

Duygu ve Düşünce, Duygu ve Dilek, Taşpınar gibi dergileri idare etti. Folklor araştırma çalışmaları yapıp halk hikayelerini, masalları ve efsaneleri derleyip onları edebî eser seviyesine çıkarmaya uğraştı. Masal çalışmaları ile milletlerarası üne kavuştu ve Danimarka’daki Hans Chrıstıan Andersen musveddeaen kontrol edilecek Kurumu Eflatun Cem Güney’e Açıl Şofrani-Açıl ve Dede Korkut Destanları ile iki defa “Ajıderseh Piyesi Şeref Diploması ve Dünya Çocuk Edebiyatı Sertifikası” verdi (1956, 1960).

Eflatun Cem Güney, ünü Türkiye sınırlarını aşan bir yazardır. Danimarka’daki Hans Christian Andersen Medal Kurumu, “Açıl Sofram Açıl” adlı kitabı sebebiyle ona “Andersen Payesi Onur Diploması” ve “Dünya Çocuk Yazını Sertifikası” (1956) vererek uluslararası alanda da tanınmasını sağlamıştır. Aynı ödülü, “Dede Korkut Masalları” adlı eseriyle ikinci kez kazanan ilk Türk yazardır (Gürtürk 1982: 383). Bu prestijli ödülle birlikte, Eflatun Cem Güney Türk halk masallarının dünyaya tanıtılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Türk halk bilimi alanında önemli çalışmalara imza atmış bir yazardır. Hayatı boyunca birçok başarılı işe imza atmıştır. Özellikle masallar konusunda derinlemesine araştırmalar yapması, ona “Masal Babası” unvanını kazandırmıştır. Ayrıca, Türkiye’nin radyo kanallarında uzun yıllar boyunca kendi yazdığı masalları okumuştur.

Türk Folklor Araştırmaları Dergisi’nde folklor ve edebiyat konularında çeşitli yazılar da yayınlamıştır. 1972 yılında, Devlet Kültür Armağanı’na layık görülmüştür. Son yıllarında, gözündeki bir rahatsızlık (katarakt) nedeniyle evine kapanarak geçirmiştir. Eflatun Cem Güney’in vefatından sonra, tüm kitapları ailesi tarafından Topkapı Sarayı’na bağışlanmıştır (Emiroğlu 2005).

Eflatun Cem Güney, masal denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir. Uzun yıllar boyunca titizlikle derlediği masalları yazıya döken Güney, bu şekilde bu değerli ürünlerin unutulmasını önlemiş ve gelecek kuşaklara büyük bir kültürel miras bırakmıştır. Özellikle masal derlemeleriyle yaptığı folklor araştırmalarıyla tanınan Güney, “Masal Babası” ve “Masalcı Baba” olarak anılmaktadır.

Okumaya, eğitime ve kültürel çalışmalara adayan Eflatun Cem Güney’in adı, sınırları aşarak yazdığı masalların farklı dillere çevrilmesiyle de yaygın hale gelmiştir. Bu özelliğiyle, yerelden evrensele ulaşmayı başaran nadir kişilerden biridir. Ayrıca, çocuk edebiyatının Nobel’i olarak kabul edilen Hans Christian Andersen ödülünü kazanması, Güney’in uluslararası alandaki ününü daha da artırmıştır.

Yazarın masallara olan ilgisi, oğlunun vefatının etkisiyle daha da güçlenmiştir. Elli yaşından sonra masallara yönelen Güney, özellikle oğlu Çetin’i kaybettikten sonra bu büyülü dünyaya sığınarak acısını hafifletmeye çalışmıştır (Mert 2009: 61). Eflatun Cem Güney, birçok masal derlemesi yapmış olup, derlediği ve yazdığı masalları daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla bir dönem radyo programı da yapmıştır.

Bir Varmış Bir Yokmuş” adıyla yayınlanan bu program, televizyon ve diğer kitle iletişim araçlarının henüz yaygın olmadığı dönemde büyük bir dinleyici kitlesine ulaşmış, masalları anlatarak dinleyicilere edebi bir zevk sunmuş ve Türkçenin dil zenginliklerini aktarmıştır.

Sadece masalları değil, halk kültüründe bulunan efsaneler, halk hikayeleri, fıkralar gibi birçok türü de derleyerek gelecek nesillere miras olarak bırakmıştır. Masal kitaplarının içinde yer alan metinlerin bir kısmının sözlü kültürden derlenen masallardan, bir kısmının ise çeşitli hikayelerden esinlenerek oluşturulduğu bilinmektedir.

Örneğin, “Zindandan Gelen Mektup” masalı Tahir ile Zühre hikayesinden, “Aliş’le Maviş” ve “Onlar Ermiş Muradına” masalları ise “Dertli Kaval” hikayesinden alınan metin parçalarının masal atmosferi içinde yeniden yazıldığı şeklinde bilinmektedir (Durbilmez 2015).

Halk kültürünün zenginliklerini keşfederek, bu değerli öyküleri derleyerek ve yeniden anlatarak, halkın bilgelik ve eğlence dolu dünyasını gelecek kuşaklara aktarmayı hedeflemiştir. Masallarının kaynakları çeşitlilik gösterse de, Güney özgün bir anlatım tarzıyla bu masalları yeniden şekillendirmiş ve onlara kendi imzasını atmıştır. Bu sayede, geleneksel hikaye anlatma geleneğini koruyarak, masalları çağdaş bir şekilde yeniden yorumlamış ve okuyucuların hayal dünyasında iz bırakmıştır.

Eflatun Cem Güney’in masallarındaki derinlik ve anlatım gücü, onun halk kültürüne olan derin sevgisini ve saygısını yansıtmaktadır. Sözlü kültürün izlerini taşıyan bu masallar, geçmişten günümüze aktarılan değerlerin önemini vurgulayarak, kültürel mirasımızın korunmasına katkıda bulunmuştur. Eflatun Cem Güney’in çalışmaları, Türk halkının zengin ve renkli dünyasının izlerini takip etmek isteyenlere büyük bir kaynak sunmaktadır.

Halk hikayelerini kaybolmaktan kurtarmak için önemli bir çaba sarf etmiştir. Bu amaçla, özellikle cönkler gibi eski eserleri ve nüshaları tarayarak halk edebiyatına yeni varyantlar kazandırmıştır. Bu çalışmalarıyla, sadece masallarının ötesinde “Hikâyeci-Âşık” kimliğiyle halkın anlatı geleneğine büyük bir katkı sağlamıştır (Emiroğlu 2005).

26 masal kitabında derlediği 70 masal, 1 efsane kitabında yer alan 8 efsane, 5 halk hikayesi, 1 mensur şiir kitabı, 252 derlenmiş fıkranın yer aldığı 1 fıkra kitabı, 4 monografik eser, 5 araştırma-inceleme eseri, 7 kılavuz eseri ve 3 Atatürk kitabı bulunmaktadır (Kaplan 2012: 13). Bazı eserlerinde ise oğlunun katkısı olduğu bilinmektedir.

Eserleri üzerine birçok akademik çalışma yapılmıştır. Aynı zamanda bir eğitimci olan Güney, folkloru milli kültürün kaynağı ve ana damarı olarak görmüş ve folklorun hem yaygın hem de örgün eğitim çalışmalarında kaynak olarak kullanılması gerektiğini vurgulamıştır. Eğitimde kullanılacak materyallerin seçiminde folklorun önemine dikkat çekmiştir (Çolak 2016).

Çalışmaları, Türk halkının derin köklere sahip olan anlatı geleneğini canlı tutmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla büyük bir öneme sahiptir. Derlediği masallar, halk hikayeleri, efsaneler ve fıkralar, Türk kültürünün zenginliklerini yansıtan bir aynadır. Güney, bu eserleriyle hem kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunmuş hem de insanları geleneksel hikayelerin büyülü dünyasına davet etmiştir.

Eflatun Cem Güney Halk Edebiyatı Çalışmaları

22. Dertli Kaval (1945)
23. Dede Korkut Masalları (1958)
24. Âşık Garip (1958)
25. Kerem İle Aslı (1959)
26. Tahir İle Zühre (1959)
27. Şah İsmail (1957)
28. Erzurumlu Emrah (1955)
29. Halk Şiiri Antolojisi (1947)
30. Âşık Ruhsati (1953)
31. Meslekî (1953)
32. Kâmilî (1958)
33. Halk Türküleri (2 cilt, 1953-1956)
34. Nasreddin Hoca Fıkraları (1956)
35. Folklor ve Eğitim (1966)
36. Folklor ve Halk Edebiyatı (1917)
37. Matem Sesleri (1920, şiirler)
38. Dumlupınar’a Doğru
39. Kara Yazı
40. Atatürk – Hayatı ve Eserleri (1963).

Eflatun Cem Güney Şiirleri ve Diğer Eserleri

Şiir: Matem Sesleri Masal Kitapları: Kara Yılan ve Kara Gülmez, Akıl Kutusu, Gökten Üç Elma Düştü, Kül Kedisi, Dede Korkut Hikayeleri, Nar Tanesi, Halk Edebiyatı Çalışmaları (folklor), Âşık Garip, Kerem ile Aslı, Halk Şiiri Antolojisi, Halk Türküleri, Atatürkün Hayatı ve Eserleri

Eflatun Cem Güney Masal Kitapları

1. Nar Tanesi (1945)
2. Akıl Kutusu (1947)
3. En Güzel Türk Masalları (1948)
4. Altın Heybe
5. Kül Kedisi
6. Felek Sillesi (1948)
7. Açıl Sofram Açıl ve Congoloz Baba (1949)
8. Kara Yılan ve Kara Gülmez (1949)
9. Bir Varmış Bir Yokmuş (1956)
10. Evvel Zaman İçinde (1957)
11. Gökten Üç Elma Düştü (1960)
12. Az Gittim Uz Gittim (1961)
13. Gülen Ayva Ağlayan Nar (1969)
14. Al Elma Yeşil Elma (1969)
15. Sabır Taşı (1969)
16. Hasırcı Baba- Keloğlan (1969)
17. Aygın Baygın Ses ve Nurtopu (1970)
18. Yedi Köyün Yüz Karası (1970)
19. Altın Gergef (1971)
20. Güldükçe Güller Açan Kız (1971)
21. Tellerinde Bülbüller Şakıyan Saz

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir