Göktürkçe

Köktürkçe (Göktürkçe) Ortaya Çıkışı Tarihi

Göktürkçe, Türk dillerinin en eski yazılı örneği olarak bilinir ve 8. yüzyılda Orta Asya’da Göktürk Kağanlığı döneminde kullanılmıştır. Göktürkçe, Türk tarihindeki önemi ve etkisi nedeniyle Türk dili ve kültürü için önemli bir kaynaktır. İşte Göktürkçe’nin ortaya çıkışı hakkında detaylı bilgi:

Göktürkler ve Kağanlık Dönemi

Göktürkler, Türk boylarından biridir ve Orta Asya’da 6. yüzyılda kurulan bir devlet olan Göktürk Kağanlığı’nı yönettiler. Göktürkler, 552 yılında kurulan bu devletle birlikte birçok Türk boyunu da bir araya getirdi ve böylece Türk tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Türk Kağanlığı dönemi başladı.

Göktürkler, dönemlerindeki en büyük Türk devleti olarak bilinirler ve Çin Tang Hanedanlığı ile birçok savaş yaşamışlardır. Bu savaşlar sonucunda Göktürkler, Çin’den toprak kazandılar ve Çinlilerin etkisini Orta Asya’da azalttılar. Göktürkler, dönemlerinde Orta Asya’nın kültür, sanat ve ticaret merkezi haline geldi.

Göktürkçe ve Orhun Abideleri

Göktürkler, dönemlerinde Göktürkçe adı verilen bir yazı dilini kullandılar. Göktürkçe, Türk dillerinin en eski yazılı örneklerinden biridir ve 8. yüzyılda Orta Asya’da kullanılmıştır. Göktürklerin yazılı kaynakları arasında Orhun Abideleri adı verilen anıtlar önemli bir yer tutar.

Orhun Abideleri, Göktürk Kağanlığı döneminde yazılmış bir dizi kitap ve anıttır. Bu anıtlar, 8. yüzyılda Orta Asya’da bulunmuştur ve Türk tarihindeki en önemli belgelerden biridir. Göktürk Yazıtları, Göktürk Kağanı Bilge Kağan ve oğlu Kül Tigin’in anıtlarıdır.

Orhun Kitabeleri, Göktürk dönemi hakkında bilgi veren, Türk kültürü, tarihi ve dilinin gelişimi hakkında önemli bilgiler içeren bir kaynak olarak kabul edilir. Göktürkçe yazıtlar, Orta Asya’nın Türk tarihi, kültürü ve dilinin kökenlerine dair birçok bilgi içerir.

Göktürkçe’nin Söz Varlığı 

Göktürkçe, Türk dillerinin en eski yazılı örneklerinden biridir ve Orta Asya’da 8. yüzyılda kullanılmıştır. Göktürkçe’nin söz varlığı, Türk dilleri arasında en zengin ve en çeşitli olanlarından biridir. Göktürkçe’deki sözcükler, Türk dili tarihine ışık tutan, dilin gelişimi ve kökenleri hakkında önemli bilgiler sağlayan kaynaklardır. İşte Göktürkçe’nin söz varlığı hakkında detaylı bilgi:

Göktürkçe, 38 harflik bir alfabeyle yazılmıştır. Göktürkçe’de, Türk dillerinin kökeni olan Altay dil ailesine özgü birçok kelime bulunur. Ayrıca, o dönemlerde Göktürklerin etkileşim halinde olduğu diller olan Çince, Moğolca, Mançuca, Sanskritçe ve Farsça gibi dillerden de etkilenmiştir.

Göktürkçe’deki kelime dağarcığı, Güney Türkçesi’ne (Oğuzca, Kıpçakça, vb.) ve Kuzey Türkçesi’ne (Sibirya Türkçesi, Yakutça, vb.) da etki etmiştir. Göktürkçe’nin sözcükleri, genellikle kelime kökleri ve eklerden oluşur. Bu kelimeler, çoğunlukla çift anlamlıdır ve farklı durumlara uygun olarak kullanılabilir.

Göktürkçe Sözcüklerin Özellikleri Göktürkçe’deki sözcükler, Türk dilinin özelliklerini yansıtır. Göktürkçe’de kelime sayısı, diğer Türk dillerine göre oldukça fazladır ve bu kelime dağarcığı, Orta Asya Türk kültürünün zenginliği ve çeşitliliğinin bir yansımasıdır.

Göktürkçe sözcükler, Türk dilinin diğer özelliklerini de yansıtır. Bu özellikler arasında eklemeli bir yapı, çekim ekleri, düzenli bir yapı ve kelime köklerinin birçok farklı anlamı ifade edebilmesi yer alır.

Göktürkçe’deki sözcüklerin çoğu, Orta Asya Türk kültürüyle yakından ilişkilidir. Bu nedenle, Göktürkçe’deki kelimeler, Türk dilinin tarihine ve kültürüne dair birçok bilgi sağlar. Ayrıca, Göktürkçe kelimeleri, Türk dillerinin kökeni ve gelişimi hakkında da önemli ipuçları sunar.

Göktürkçe Yazılmış Eserler

(a) Çoyr Kitabesi

Türk dilinin en eski yazılı örneklerinden biridir. Bu yazıt, Göktürk İmparatorluğu döneminde Orta Asya’da inşa edilen Çoyr tapınağında bulunmuştur. Göktürk İmparatorluğu döneminde yazılan bu kitabe, dönemin Türk kültürü ve dili hakkında önemli bilgiler vermektedir.

Yazıt, iki bloktan oluşur ve her biri iki sütuna ayrılmıştır. Blokların arasında bir boşluk vardır. İki blok arasındaki boşluk, kitabenin iki farklı dönemde yazıldığını göstermektedir. İlk blok, 8. yüzyılın başında yazılmıştır ve “İlteriş Kağan” adına yazılmıştır. İkinci blok ise 734 yılında yazılmıştır ve “Kutlug İlteriş Kağan” adına yazılmıştır.

Yazıtta kullanılan alfabe, Göktürk alfabesi olarak bilinir. Çoyr Kitabesi’nde kullanılan dil, eski Türkçe olarak adlandırılan döneme aittir. Kitabenin içeriği, İlteriş Kağan’ın hayatı ve liderliği hakkında bilgi vermektedir. İlteriş Kağan, Göktürk İmparatorluğu’nun ilk imparatorlarından biridir ve imparatorluğun genişlemesi ve güçlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Kitapta, İlteriş Kağan’ın askeri zaferleri, düşmanlarına karşı kazandığı zaferler ve halkının refahı için yaptığı çalışmalar anlatılmaktadır.

Kitabenin ikinci bloğu, İlteriş Kağan’ın oğlu Kutlug İlteriş Kağan’ın liderliği hakkındadır. Bu blokta, Kutlug İlteriş Kağan’ın İlteriş Kağan gibi büyük bir lider olduğu ve halkının mutluluğu için çalıştığı anlatılmaktadır.

(b) Hoytu-Tamir Kitabeleri

Bu yazıtlar, Göktürk İmparatorluğu döneminde Orta Asya’da inşa edilmiştir. Kitabeler, Hoytu ve Tamir nehirlerinin kavuştuğu bölgede bulunmaktadır.

Yazıtlar, iki ayrı bloktan oluşmaktadır ve her biri iki sütuna ayrılmıştır. Blokların arasında bir boşluk vardır. İki blok arasındaki boşluk, kitabelerin farklı dönemlerde yazıldığını göstermektedir. İlk blok, 720 yılında yazılmıştır ve “İnal Kağan” adına yazılmıştır. İkinci blok ise 732 yılında yazılmıştır ve “Kül Tigin Kağan” adına yazılmıştır.

Kitabede yer alan içerik, İnal Kağan ve Kül Tigin Kağan’ın hayatı ve liderliği hakkında bilgi vermektedir. İnal Kağan, Göktürk İmparatorluğu’nun dördüncü kağanıdır ve imparatorluğun genişlemesi ve güçlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Kitabın ilk bloğunda, İnal Kağan’ın askeri zaferleri, düşmanlarına karşı kazandığı zaferler ve halkının refahı için yaptığı çalışmalar anlatılmaktadır.

Kül Tigin Kağan ise İnal Kağan’ın oğludur ve Göktürk İmparatorluğu’nun beşinci kağanıdır. Kül Tigin Kağan, babasının ölümünden sonra tahta çıkmıştır. İkinci blokta, Kül Tigin Kağan’ın liderliği hakkında bilgi verilmektedir. Kitapta, Kül Tigin Kağan’ın askeri zaferleri, halkının mutluluğu için yaptığı çalışmalar ve hükümdarlık prensipleri anlatılmıştır.

(c) Küli Çor Kitabesi

Moğolistan’ın İhe-Hüşötü adlı bölgesinde bulunmuştur.

(ç) Ongin (Işbara Tarkan) Kitabesi

Moğolistan’ın Ongin Irmağı civarında bulunmuştur.

İhe-Aşete Kitabesi

Moğolistan’ın Koço Çaydam Gölü civarında bulunmuştur.

(e) Kül Tigin Yazıtı

(f) Bilge Kağan Yazıtı

(g) Tonyukuk Yazıtı

(ğ) Talas Kitabeleri

Talas Kitabeleri, Göktürk İmparatorluğu döneminde Orta Asya’da inşa edilmiş bir yazıttır. Talas, bugünkü Kazakistan’da bulunan bir bölgedir ve kitabeler, Talas Nehri’nin kıyısında bulunmaktadır. Kitabeler, Çin Tang Hanedanlığı ve Göktürk İmparatorluğu arasındaki savaşın ardından inşa edilmiştir.

Yazıt, üç sütuna ayrılmıştır ve toplam 200 satır içerir. Kitabede kullanılan alfabe, Göktürk alfabesidir. Kullanılan dil, eski Türkçe olarak adlandırılan döneme aittir.

Talas Kitabeleri, Göktürk İmparatorluğu’nun o dönemdeki siyasi durumu hakkında önemli bilgiler verir. Kitabede, Çin Tang Hanedanlığı ve Göktürk İmparatorluğu arasındaki savaşın sonucu, Göktürk İmparatorluğu’nun sınırları ve askeri organizasyonu hakkında bilgi verilir. Ayrıca kitabede, Göktürk liderleri tarafından kullanılan yönetim prensipleri ve Göktürklerin Orta Asya’daki diğer toplumlarla olan ilişkileri hakkında da bilgi verilir.

Talas Kitabeleri, Türk dili tarihindeki en önemli yazılı kaynaklardan biridir. Kitabenin önemi, Göktürk İmparatorluğu’nun tarihine dair sağladığı bilgilerin yanı sıra, Türk dilinin tarihsel gelişimine dair bilgiler içermesiyle de ilgilidir. Kitabe aynı zamanda, Orta Asya’daki Türk kültürünün gelişimine dair önemli bir kaynaktır ve Türk dünyasında büyük bir öneme sahiptir.

(h) Yenisey Kitabeleri

Yenisey Kitabeleri, Sibirya’da Yenisey Nehri havzasında keşfedilmiş olan Göktürk dönemine ait üç adet yazıttır. Bu yazıtlar, Orhun Yazıtları’ndan sonra en önemli Türkçe yazılı belgelerdir. Yenisey Kitabeleri’nin keşfi, Türk tarihi ve dilbiliminde büyük bir önem taşımaktadır.

Yazıtların keşfi, 19. yüzyılın sonlarına doğru Rusya’nın Sibirya bölgesinde gerçekleşti. İlk olarak, 1889 yılında, Rus kâşif V. V. Radlov, bugünkü Krasnoyarsk kentinin yakınlarında, Yenisey Nehri’nin sağ kıyısında, Kişi Nehri’nin ağzında, bir kayanın üzerindeki yazıtları keşfetti. Daha sonra, 1902 yılında, bölgede yaptığı keşiflerde, Türk dönemine ait iki yazıt daha keşfetti. Bu üç yazıtın tarihi, M.Ö. 8. yüzyıla kadar gitmektedir.

Yenisey Kitabeleri, Göktürk İmparatorluğu’nun o dönemdeki siyasi durumu hakkında önemli bilgiler verir. Kitabelerde, Göktürk liderlerinin hükümdarlık yılları, savaşları, zaferleri, yenilgileri, toprakları ve halkları hakkında bilgi verilir. Ayrıca kitabelerde, Orta Asya’nın Türk kültürü açısından önemi ve Türk toplumunun gelenekleri hakkında da bilgi verilir.

Yenisey Kitabeleri, Türk dili tarihi ve kültürü açısından büyük bir öneme sahiptir. Yazıtların keşfi, Türk dilbilimcileri ve tarihçileri tarafından uzun yıllar boyunca incelenmiştir. Yazıtların sağladığı bilgiler, Göktürk İmparatorluğu’nun tarihi hakkında önemli bir kaynak olarak kabul edilir. Ayrıca, yazıtlar Türk dilinin tarihsel gelişimine ve Orta Asya’daki Türk kültürünün gelişimine dair önemli bir kaynak oluşturur.

Göktürkçe (Kök Türkçe) Dil Özellikleri

Göktürkçe’nin Gramer Yapısı Göktürkçe’nin gramer yapısı, Türk dillerinin gramer yapısına benzemektedir. Göktürkçe’de kelime yapısı, genellikle kök + ek şeklindedir. Kelimeler, isim, fiil ve sıfat olarak sınıflandırılabilir. Göktürkçe’de, isimler cinsiyet, sayı ve durum açısından çekimlenir. Fiiller ise zaman, kişi ve çekim ekleriyle kullanılır.

Göktürkçe’nin Alfabe Yapısı Göktürkçe, Orhun Yazıtları’nda kullanılan 38 harflik bir alfabeye sahiptir. Bu alfabe, Türk dilinin yazı dili olarak kullanımının ilk örneklerinden biridir. Göktürkçe alfabesi, diğer Türk dilleri için temel oluşturan birkaç ortak harf içermektedir.

• Köktürkçe’de sekiz ünlü bulunmaktadır.
• Kalınlık-incelik uyumu sağlamdır ancak, düzlük-yuvarlaklık uyumu çok az örnekte görülmektedir.
• Bozkır hayatının da etkisiyle Köktürkçede basit ve yeknesak cümle yapısı vardır.
• Kelime içi ve sonundaki “d” sesi korunmuştur: Adak (ayak), tod- (doymak)
• Kelime içi ve kelime sonu “b” sesi korunmuştur.
• Bugün Anadolu ağızlarında karşımıza çıkan nazal n (fi) korunmuştur.
• -DA durum ekleri hem çıkma durum eki hem de bulunma durum eki görevindedir.
• Türkiye Türkçesinde “g-“ ile başlayan bütün kelimeler “k-“ iledir. Gök > kök, gün > kün gibi
Belirtme durum eki (Yükleme hali) Köktürkçede +ıg/ig biçimindedir.
• Yönelme hâli +ga/+ge biçimindedir.
• Türkiye Türkçesinde -an/-en sıfat fiil eki +gan/+gen biçimindedir.
• ile edatının yerinde +n vasıta hâli vardır.
• -acak/ecek gelecek zaman eki -daçı/-deçi şeklindedir.

Göktürkçenin Kullandığı Alfabe

Göktürk alfabesi, Orta Asya’da Göktürk Kağanlığı döneminde (8. yüzyıl) kullanılan bir alfabedir. Türk dili yazısında kullanılan ilk alfabedir ve Türk dilleri arasında ortak bir yazı sistemine yol açmıştır. Göktürk alfabesi, Orhun Yazıtları olarak bilinen Göktürk yazıtlarında kullanılmıştır ve Türk kültürü ve tarihi için önemli bir araçtır. İşte Göktürk alfabesi hakkında detaylı bilgi:

Göktürk Alfabesi Harfleri Göktürk alfabesi 38 harf içerir: 21 ünlü ve 17 ünsüz harf. Alfabede ünlüler sağa doğru yazılırken ünsüzler aşağıdan yukarıya doğru yazılır. Ünsüzler kendi aralarında “kalın” ve “ince” olarak ikiye ayrılır. Göktürk alfabesi aşağıdaki harfleri içerir:

Göktürk Alfabesinde Ünlüler: a, e, ı, i, o, ö, u, ü, y, ä, ë, ə, ɨ, ʉ, ɑ, ɛ, ɔ, ɡ, ɯ, ɾ, ʃ

Göktürk Alfabesinde Ünsüzler: b, c, ç, d, f, g, h, j, k, l, m, n, ñ, p, q, r, s, ş, t, v, y, z

Göktürk alfabesi, Türk dilleri arasında birkaç ortak harf içerir ve diğer Türk dilleri için temel oluşturan birkaç harf içerir. Örneğin, Tıva Türkçesi, Yakutça ve Başkurtça gibi bazı Türk dilleri, Göktürk alfabesi üzerinden kendi alfabelerini geliştirmişlerdir.

Göktürk Alfabesinin Özellikleri Nelerdir Maddeler Halinde

Göktürk alfabesi, Türk halklarının tarihî, kültürel ve dilî mirasının önemli bir parçasıdır. İşte Göktürk alfabesi hakkında daha detaylı bilgi:

  1. Tarihçesi: Göktürk alfabesi, Orta Asya’da Göktürk Kağanlığı döneminde kullanılmıştır. Bu dönemde Göktürk Kağanlığı’nın egemen olduğu bölgede çeşitli diller konuşulmaktaydı. Göktürk Kağanlığı, bu farklı diller arasında bir birliği sağlamak için bir yazı sistemi oluşturmayı kararlaştırmıştı. Bu amaçla Göktürk alfabesi geliştirilmiştir. Göktürk alfabesi, 6. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmıştır ve 8. yüzyıla kadar kullanılmıştır.
  2. Karakterleri: Göktürk alfabesi, tamamıyla harf sisteminden oluşan bir alfabedir. Alfabede toplam 38 karakter bulunmaktadır. Bu karakterler, özel bir sıraya göre düzenlenmiştir ve her bir karakter, belirli bir sesi temsil etmektedir. Göktürk alfabesi, sağdan sola doğru yazılan bir yazı sistemidir.
  3. Yapısı: Göktürk alfabesi, tamamıyla sesli harflerden oluşmamaktadır. Ayrıca ünsüz harfleri de içermektedir. Göktürk alfabesi, Türk dilindeki tüm sesleri temsil edecek şekilde tasarlanmıştır. Alfabenin karakterleri, sağa doğru uzayan, dalgalı çizgilerden oluşmaktadır.
  4. Kullanımı: Göktürk alfabesi, Göktürk Kağanlığı’nın yönetim dili olarak kullanılmıştır. Alfabede yazılan metinler, Göktürk Kağanlığı’nın tarihî, siyasi ve kültürel yapısı hakkında önemli bilgiler içermektedir. Göktürk alfabesi, sonraki dönemlerde de kullanılmıştır ve günümüzde de bazı akademik çalışmalarda kullanılmaktadır.
  5. Çözülmüş Örnekleri: Göktürk alfabesi ile yazılmış birçok metin günümüze kadar ulaşmıştır. Bunların arasında en önemlisi Orhun Abideleri’dir.

Göktürkçenin Diğer Türk dilleri ile karşılaştırılması

Diğer Türk dilleriyle karşılaştırıldığında, Göktürkçenin bazı benzersiz özellikleri vardır:

  1. Sesler: Göktürkçe, diğer Türk dilleriyle benzerlik gösteren birçok ses içermektedir. Ancak, bazı sesler diğer Türk dillerinde bulunmayan veya farklı bir şekilde yazılan harflerle ifade edilen seslerdir.
  2. Dilbilgisi: Göktürkçe, diğer Türk dilleriyle benzer bir dilbilgisine sahiptir. Ancak, bazı farklılıklar vardır. Örneğin, Göktürkçe’de “ki” ekleri, diğer Türk dillerinde bulunmayan bir özelliktir.
  3. Kelimeler: Göktürkçe, diğer Türk dilleriyle benzer kelimelere sahiptir. Ancak, bazı farklı kelimeler ve anlamlar vardır. Örneğin, Göktürkçe’de “küri” kelimesi, diğer Türk dillerinde bulunmayan bir kelime olarak kullanılır ve “yurt” anlamına gelir.
  4. Yazı sistemi: Göktürk alfabesi, diğer Türk dilleri tarafından kullanılan yazı sistemlerinden farklıdır. Örneğin, Osmanlı Türkçesi Arap alfabesi ile yazılırken, Güneybatı Türk lehçeleri Latin alfabesi ile yazılır.
  5. Etkiler: Göktürkçe, diğer Türk dilleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle, diğer Türk dillerindeki bazı kelimeler ve dilbilgisi yapıları, Göktürkçe’den etkilenmiştir.

Özetle, Göktürkçe, diğer Türk dilleriyle benzerlikler ve farklılıklar içeren bir dil olarak öne çıkmaktadır. Ancak, Türk dili tarihindeki yerinin ve Türk dillerinin gelişimindeki rolünün önemi nedeniyle, Göktürkçe, Türk dili araştırmaları açısından önemli bir konumdadır.

 

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir