Latin Edebiyatı

Latin Edebiyatının Tarihi Gelişimi ve Oluşumu

Yunan kültür ve edebiyatı etkisiyle gelişmiştir. M.Ö 2. Yüzyıldan sonra, Büyük İskender’in ölümü ve Roma’nın kurulmasıyla başlar. Yaklaşık 500 yıl sürer.

Roma merkezli kurulan imparatorluk ve bu devletin kendine has terkipleri yanında kuvvetli Yunan kültürü etkisi ile şekillenen, Rönesans ve Reform hareketlerine giden yolda Avrupa Kültürünü derinden etkileyerek 18. yüzyıla kadar söz konusu coğrafyada önemli  bir medeniyetin ve kültür dilinin oluşmasını sağlayan dönemdir. Bu dönem edebiyatında şiir türüne verilen   önemin yanında tefekkür hayatını şekillendiren önemli felsefi düşünceler ön plana çıkmıştır.Kökleri MÖ 3. yüzyıla dayanan Roma devleti, Güney İtalya’da oluşmaya başlayan bu devlet yapısı çerçevesinde, söz konusu dönemde güçlü etkileri görülen Yunan kültüründen önemli ölçüde etkilenmiştir. İlk başlarda kendine özgü birkaç verimi bulunan Latin kültüründe, Yunan edebiyatı ile olan etkileşim başlayıp güçlendikçe asıl nitelikli ve tarih sahnesine iz düşüren eserler verilmeye başlanmıştır.Birçok dünya edebiyatında karakteristik özellik olarak görüldüğü üzere, Latin edebiyatının ilk örnekleri de, dua ve cenaze konulu şiirlerdir. Bu döneme kahramanlık teması ile yazılan şiirleri de eklemek mümkündür.
Kronolojik sistemde geriye gittiğimizde özdeyişleri, özlü sözleri ve söylevleri ile karsımıza çıkan ilk şahsiyet Caecus’tur. Latin edebiyatının ilk etkileşimleri; Akdeniz havzasında birkaç değişik merkez çerçevesinde yüzyıllar boyunca şekillenen Helen kültürünün ortaya koyduğu destansı nitelikte şiirler ve tiyatro oyunları ile meydana gelmiştir. Söz konusu etkileşimde ve verilen ilk eserlerde, manzum yapının ağırlıkta olduğunu söylememiz gerekir. Ancak, bu etkileşim Yunan edebî ürünlerinin taklit edilmesi değil bilakis, Roma coğrafyası ve terkibî kültür hayatına adapte edilmiş özgün eserler verilmesi yönünde seyretmiştir. Latin edebiyatı içerisinde, etkilenilen kültürlerden farklı olarak değişik edebî türler de ortaya çıkmıştır. Söz konusu özgün türlerden biri, modern edebiyata kadar gelişerek gelen ve rağbet gören hicivdir. Bu alanda Ennius ve Lucilius’un verimleri önemlidir. Naevius, Pacuvius ve Andronicus gibi yazarlar tiyatro türünde önemli eserler vermişlerdir. Virgillius ise epik şiir, lirik şiir ve pastoral şiir türünde yazdığı şiirlerle adından söz ettirmiştir. 2. yüzyıldan itibaren hitabet ve tarih alanında verilen eserler rağbet görmeye başlamıştır.
Felsefe ve hitabet alanında adının anılması gereken bir diğer önemli şahsiyet Cicero’dur. Biyografi türünde Cornelius Nepos, satirik şiir ve didaktik şiir türünde Horatius, felsefede ise Seneca önemli eserler vermiştir. Latin edebiyatı içerisinde önemli bir tür olan retoriğin rağbet görmeye başlaması ise 1. yüzyıla tekabül eder. 2. yüzyıla denk gelen yıllardan sonra Latin yazın hayatında ilmî konularda yazılar artarken ; Hristiyanlığın etkisi ve geçmiş dönem sanatkârlarının taklit edilmeye başlanması ile beraber kendini taklit ile gelen verimsiz bir dönem başlamıştır.

Latin Edebiyatının Özellikleri

Belirli bir döneme damgasını vuran bu edebiyatı Roma devletinin bölünmesi ve yıkılması takip etmiş, Latince, Avrupa coğrafyasında bazı sanatkârlar tarafından edebî eserlerde, daha çok da ilim ve teknik alanlarında ortak ilim dili hüviyetinde, yaklaşık 18. yüzyıla kadar kullanılmaya devam edilmiştir.Latin edebiyatının bir süre verimsiz ve sessiz bir dönem geçirmesi, Rönesans ile son bulmuş, bu dönemde İlahî Komedinin yazarı Dante, lirizmin kuvvetle hissedildiği şiirleriyle Petrarca, destan türünde Tasso ve hikâyede Boccaccio eserler vermişlerdir. Dünya edebiyatındaki ilk öykü (hikaye) yazarıdır.
Büyük İskender’in ölümünden sonra, eski Yunan edebiyatı, bir kültür merkezi olan İskenderiye’de yeni bir döneme girmiş; Milattan önce ikinci yüzyıldan sonra da yerini Latin edebiyatına bırakmıştır. Latin edebiyatının yetiştirdiği en ünlü sanatçılar şunlardır:

Latin Edebiyatı Sanatçıları:

Plautus ( M.Ö 251-184 ), komedileriyle tanınır. Konularını Yunan şairlerinden almıştır. Önemli yapıtları ; Çömlek, İkizler, Urgan, Buğday, Kurdu ve Palavracı Askeri’dir.
Çiçero ( M.Ö.100-55 ) söylevleriyle tanınır. Latin edebiyatının en ünlü söylevcisidir. Cumhuriyetçidir. Önemli yapıtları; Söylevler, Cum­huriyet ve Dostluk’tur.
Lucretius ( M.Ö 100-55 ), Didaktik şiirleriyle ta­nınır. Önemli yapıtı, Doğanın Yapısıdır.
Horatius ( M.Ö. 65-8 ), lirik, didaktik şiirleri ve yergileriyle tanınır. Önemli yapıtları; Od’lar. Epod’lar, Yergiler ve Mektuplar’dır.
Ouidius ( M.Ö. 43-M.S.18 ), lirik ve mitolojik şi­irleriyle tanınır. Önemli yapıtları; Aşklar, Değişme­ler, Tristia’dır.
Titus Livius ( M.Ö 59 – M.S.19 ), tarih ve tiyatro yazarıdır. Önemli yapıtları ; Aşklar, Değişmeler, Tristia’dır,
Seneca ( M.Ö.4 – M.S.65 ), felsefecidir. Neron’a danışmanlık yapmıştır. önemli yapıtları; Diyologlar, Ahlaki Mektuplar, Medeia, Agomennon, Oidipus”tur.
Tacitus ( M.S. 55-120 ), tarihçidir. Önemli ya­pıtları; Historiae, Germenia, Agricola’nın Hayatı’dır.

One Comment

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir