La Fontaine

La Fontaine Hayatı Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Fransız edebiyatında fabl türününen tanınmış sanatçısıdır. Konularının çoğunu, diğer klasik sanatçılar gibi eski Yunan ve Latin yazarlarından, özellikle de Aisopos’tan almıştır. Hikaye, roman ve oyunda yazmış olan La Fontaine’in en ünlü eseri Fabller’dir.  La Fontaine, kötüyü göstererek iyinin ne olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Ancak şiirlerini okuyan çocuklarda herhangi bir açıklama yapılmazsa tam ters etkinin hasıl olduğu da bir gerçektir.

Masalları toplam olarak 238 adet olup, 12 kitapta toplanmıştır. 1668’de basılan ilk altı kitabında 124 masal vardır ve bunlar birinci cildi meydana getirir. İkinci cilt 1678’de basılan beş kitaptır. En son 1694’de bastırdığı üçüncü cilt ise tek kitaptan ibarettir. Yazar, roman ve piyes de yazmıştır. Nakaratlı uzunca şiirleri ve şiirli mektupları vardır. Hadım, Gülünç Macera, Floransalı, Büyük Maşrapa, Köy Sevdaları komedi türündeki eserlerindendir. Contes (Kont) isminde şiirli hikayeler eserinden dolayı Fransız Akademisine kabul edildi. 1695’te Paris’te öldü.

La Fontaine Uzun ve Detaylı Biyografisi

Jean de La Fontaine, 8 Temmuz 1621’de Fransa’da Château-Thierry’de doğdu. Babası, zengin bir tüccardı ve aynı zamanda belediye başkanıydı. Ailesi, soylu bir aileden gelmiyordu ancak yine de üst sınıftaydılar. Çocukluğunda eğitimini evde aldı ve Latince öğrenerek klasik edebiyata ilgi duydu. Ancak babası onun hukuk eğitimi almasını istedi ve 19 yaşında Paris’teki hukuk fakültesine girdi. Ancak hukuk eğitimi onun ilgisini çekmedi ve daha çok edebiyata ilgi duymaya başladı.

Paris’te yaşadığı dönemde edebiyat çevreleriyle tanıştı ve birçok ünlü yazarla arkadaş oldu. Edebiyat çalışmalarına devam ederken, ailesinin mal varlığı da azaldı ve onun maddi desteğine ihtiyaçları oldu. Bu nedenle, bir süre babasının tüccar işlerine yardım etmek zorunda kaldı. 17. yüzyılın ünlü fabl yazarları arasında yer alır. Fablları, hayvanların davranışlarını konu alır ve toplumsal eleştiriler içerir. Fablları, hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından sevilir ve okunur. La Fontaine, fabl yazarı olarak Fransız edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Gençlik yıllarında edebiyata olan ilgisi de artmaya başladı. Paris’te yaşayan yazar, edebiyat dünyasında tanınmış yazarlarla arkadaş oldu ve onların etkisi altında kaldı. Ayrıca, şiir ve edebiyat konusunda kendini geliştirmek için çaba harcadı ve birçok eser kaleme aldı. Gençliği boyunca yaşadığı diğer olaylar arasında, babasının iflas etmesi ve maddi zorluklar yaşaması da vardı. Bu nedenle, yazar, hayatının bir bölümünde maddi sıkıntılarla mücadele etmek zorunda kaldı ve bu durum onun eserlerine yansıdı.

Ailesi, Fransa’nın orta kesiminde, Champagne bölgesinde bir tüccar ailesiydi. Babası, İspanya’dan gelen bir tüccardı ve aynı zamanda Château-Thierry kentinin belediye başkanıydı. Annesi, bir diğer zengin tüccarın kızıydı. Ailesi, ona eğitimine önem verdi ve onu özel öğretmenlerle eğittiler. Ailesi, onun hukuk eğitimi almasını istedi ve 19 yaşında Paris’teki hukuk fakültesine girmesine yardımcı oldular. Ancak, yazarın hukuk eğitimi onun ilgisini çekmedi ve daha çok edebiyatla ilgilenmeye başladı.

Ailesi, La Fontaine’in hayatının ilerleyen dönemlerinde de önemli bir rol oynadı. Özellikle, babasının iflası nedeniyle aile maddi sıkıntılar yaşadığında, La Fontaine, ailesine maddi destek sağlamak için bir süre babasının tüccar işlerine yardım etmek zorunda kaldı. Ayrıca, La Fontaine’in büyük kardeşi de de ona maddi yardım sağlamış ve onun edebi kariyerini desteklemiştir.

Edebi Kişiliği

Jean de La Fontaine, Fransız edebiyatının önemli şairlerinden biridir ve özellikle fabl türüne yaptığı katkılarla tanınır. La Fontaine’in edebi kişiliği, yalın ve akıcı bir dille yazdığı, mizahi ve eleştirel öğeleri ustalıkla harmanladığı eserlerinden belirginleşir.

Yazar, hayvanlar üzerinden insan davranışlarını ve toplumsal konuları ele aldığı fabllarıyla ün kazanmıştır. Bu fabllarda, hayvanlar insanların özelliklerini taşır ve hayvanlar aracılığıyla toplumsal olaylar eleştirilir. La Fontaine, fabllarında sadece bir ahlaki mesaj vermekle kalmayıp, eleştirdiği toplumsal konuları mizahi bir dille işleyerek okuyucunun dikkatini çeker.

La Fontaine’in edebi kişiliğinin diğer önemli bir yönü de, şiirlerindeki doğal ve yalın dil kullanımıdır. Onun şiirleri, sıradan insanların anlayabileceği bir dille yazılmıştır ve bununla birlikte estetik bir güzelliğe sahiptir. Ayrıca, La Fontaine’in şiirleri, zamanının politik ve sosyal olaylarına da eleştirel bir bakış açısı getirir. Onun eserleri, hem edebiyat tarihinde hem de günümüzde hala okunmaktadır ve edebi mirasının önemli bir parçasını oluşturur.

Eserleri

Jean de La Fontaine, en bilinen eserleriyle Fransız edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir. En meşhur eserleri arasında fablları yer alır. İşte La Fontaine’in en ünlü eserlerinden bazıları:

“Le Corbeau et le Renard” (Karga ile Tilki): Belki de La Fontaine’in en bilinen eserlerinden biridir. Karga ve Tilki arasındaki bir diyalogla, insanların kibir ve saflığını eleştiren bir mesaj verilir.

“Le Lièvre et la Tortue” (Tavşan ve Kaplumbağa): Bu fabl, hızlı hareket eden Tavşan’ın yavaş ama istikrarlı hareket eden Kaplumbağa tarafından yenilmesiyle sonuçlanır ve okuyucuya sabır ve azmin önemini anlatır.

“La Cigale et la Fourmi” (Karınca ile Çekirge): Bu fablda, bir çekirge kışa hazırlanmayan bir karıncaya karşı gelir ve sonunda kendisini aç ve açıkta bırakır. Bu fabl, çalışkanlığın ve hazırlıklı olmanın önemini anlatır.

“Les Deux Pigeons” (İki Güvercin): Bu fablda, ayrı düşen bir çift güvercinin hikayesi anlatılır ve sevgi, sadakat ve özlem gibi temalar işlenir.

“Le Loup et l’Agneau” (Kurt ile Kuzu): Bu fablda, güçlü olanın zayıf olanı ezdiği bir dünyada, bir kurdun bir kuzuya karşı işlediği haksızlıklar eleştirilir.

Yazarın fabllarında, insan doğasının yanı sıra toplumsal konular da ele alınır ve bu yönüyle eserleri günümüzde hala geçerliliğini korur. Ayrıca, şiirleri ve diğer eserleri de edebi mirasının önemli bir parçasını oluşturur.

Dil ve Üslubu

Jean de La Fontaine’in dil ve üslubu, Fransız edebiyatının en zarif ve etkileyici örneklerinden biri olarak kabul edilir. La Fontaine, eserlerinde sadeliği ve açık anlatımı tercih ederken aynı zamanda şiirsel bir dil kullanır. Bu nedenle, fablları hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından keyifle okunabilir.

La Fontaine’in dil ve üslubu, doğaçlama konuşma tarzıyla özellikle dikkat çeker. Bu, okuyucuların kendilerini hikayenin içinde hissetmelerine ve karakterlerle empati kurmalarına yardımcı olur. Ayrıca, dilinde sıkça kullandığı kelime oyunları, tekerlemeler ve uyaklar gibi edebi teknikler, okuyucuların eserlerine bağlanmasını kolaylaştırır. Sonuç olarak, yazarın dil ve üslubu, zarif, anlaşılır ve şiirsel olması nedeniyle, Fransız edebiyatının en sevilen yazarlarından biri haline gelmiştir.

İşlediği Temalar

Jean de La Fontaine, eserlerinde genellikle ahlaki ve toplumsal temaları işler. Fablları aracılığıyla insan doğasının iyi ve kötü yönlerini, zayıflıkları ve erdemleri, adalet, sadakat, dürüstlük, cimrilik, kibir, açgözlülük, şiddet, haksızlık, bağlılık gibi konuları ele alır. Ayrıca, La Fontaine’in eserleri, zamanın politik ve sosyal koşullarına da eleştirel bir gözle bakar.

La Fontaine, eserlerinde sıklıkla hayvanları kullanarak insanların davranışlarını ve tutumlarını eleştirir. Bu, okuyuculara hayvanlar aracılığıyla öğütler ve mesajlar vererek, insanlar arasındaki ilişkiler ve toplumsal yapıdaki sorunları eleştirel bir perspektiften yansıtır. Bununla birlikte, La Fontaine’in eserleri sadece ahlaki ve toplumsal konulara odaklanmaz. Ayrıca, doğa, aşk, hayal gücü, macera gibi temaları da işler. Bu çeşitlilik, La Fontaine’in eserlerinin her yaştan okuyucu tarafından keyifle okunmasını sağlar.

 

No Comments

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir