Özne Yüklem Uyuşmazlığı

Özne Yüklem Uyumsuzluğu Nedir

İnsanların düşündüklerini doğru ifade edebilmesi için özne ve yüklemini birbirine yapı ve anlam bakımından uyumlu olması gerekir. Düşündüğümüzü ifade ederken bu uyuma dikkat etmezsek özne yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan anlatım bozukluğu meydana gelir. Bu özne yüklem uyuşmazlığı şu şekillerde olabilir: kişi uyumsuzluğu, tekillik – çoğulluk uyumsuzluğu ve  olumlu-olumsuzluk uyumsuzluğu.

Tekillik – Çoğulluk Uyumsuzluğu

Bir cümlede özne durumundaki kavram ya da nesnenin tekillik ve çoğulluk bakımından yüklem ile uyum içerisinde olmamasıdır. Bu durumla ilgili kurallar şunlardır:
* Özne çoğul insansa yüklem tekil de çoğul da olabilir.
Yolcular yarım saatte uçaktan tahliye edildi / edildiler.
Yazarlar bir milletin kılavuzudur / kılavuzudurlar.
Köylüler bu duruma karşı çıktı / çıktılar.
* Özne tekil insansa yüklem tekildir:
Babam olanları anlayışla karşıladı.
Misafirimiz iki saat erken yola çıktı.
Müdür bey saat sekizde okula geldi.

* Eylem, organ, zaman, topluluk, bitki ile hayvan adları, soyut kavramlar ve cansız varlıklar çoğul özne olursa yüklem tekil olur. Kısacası, insan dışı varlıklar çoğul özne olunca yüklem tekil olur.

> Koşuşmalar bir türlü bitmiyorlardı.
“Koşuşmalar” çoğul eylem adı olduğu için yüklem “bitmiyorlardı” değil “bitmiyordu” olmalıdır.

> Köpekler durmadan havlıyorlardı.
“Köpekler” çoğul hayvan adı olduğu için yüklem “havlıyorlardı” değil “havlıyordu” olmalıdır.

> Son günlerde kulaklarım iyi işitmiyorlar.
“Kulaklarım” çoğul organ adı olduğu için yüklem “işitmiyorlar” değil “işitmiyor” olmalıdır.
> Kartallar, daima yüksekten uçarlar.
“Kartallar” çoğul hayvan adı olduğu için yüklem “uçarlar” değil “uçar” olmalıdır.
> Düşünceler, topla tüfekle engellenemezler.
“Düşünceler” çoğul soyut ad olduğu için yüklem “engellemezler” değil “engellenemez” olmalıdır.
> Çiçekler, bu yıl erkenden açtılar.
“Çiçekler” çoğul bitki adı olduğu için yüklem “açtılar” değil “açtı” olmalıdır.
> Dakikalar, su gibi geçiyorlardı.
“Dakikalar” çoğul zaman adı olduğu için yüklem “geçiyorlardı” değil “geçiyordu” olmalıdır.
> Ahmet’in, Mehmet’in sevgilisi var. Benim kollarım neden bomboş kaldılar.
“Kollarım” çoğul organ adı olduğu için yüklem “kaldılar” değil “kaldı” olmalıdır.

* Topluluk adlarının özne olduğu durumlarda yüklem tekil olur.

> Köy halkı, olayı anlamak için meydanda toplandılar.
“Köy halkı” topluluk adı olduğu için yüklem “toplandılar” değil “toplandı” olmalıdır.

* Belgisiz zamirler özne olursa yüklem tekil olur.

> O kurumda herkes, saygılı, hoşgörülü ve başarılı olmayı öğrenmişlerdi.
“Herkes” sözcüğü belgisiz zamir olduğu için yüklem “öğrenmişlerdi” değil “öğrenmişti” olmalıdır.
> Hepsi, az önce buradan ayrıldılar.
“Hepsi” belgisiz zamir olduğu için yüklem “ayrıldılar” değil “ayrıldı” olmalıdır.

Öznenin içinde sayı sıfatı varsa yüklem tekil olarak kullanılmalıdır.

> Üç kişi kapının önünde bekliyorlardı.
Özne olarak kullanılan “üç kişi” sözünün içinde sayı sıfatı olduğu için yüklem “bekliyorlardı” değil “bekliyordu” olmalıdır.

Kişileştirmenin olduğu cümlelerde özne çoğul olduğunda yüklem tekil olarak da çoğul olarak da kullanılabilir.

> Çiçekler, sevinçle açtılar. / Çiçekler, sevinçle açtı.
Bu cümlelerde kişileştirme olduğu için her iki kullanım da doğrudur.

İnsanı karşılayan kavramlar çoğul özne olursa yüklem tekil de çoğul da olur.
> Çocuklar top oynadılar. / Çocuklar top oynadı.
Bu cümlelerde insanı karşılayan sözcükler çoğul özne olduğu için her iki kullanım da doğrudur.

1. Köpekler, dışarıda durmadan havlıyorlardı.
2. Benim kollarım neden bomboş kaldılar.
3. Herkes, birbirine saygılı ve hoşgörülü davranırdı.
4. Hepsi, istifasını verip işten beraber ayrıldılar.
5. Ben ve Ali bu akşam memlekete gideceğim.
6. Kitabı, ona sen ve Nurdan götüreceksiniz.
7. Yıldızlar, âdeta bir bir bize göz kırparlar.
8. Papatyalar, bize mutlu bir şekilde gülümsüyordu.
9. Bu fikirler, artık bana da zarar veriyorlar.
10. Ben senin, sen de benim ne istediğimi biliyorsun.
11. Duygularım, bu savaştan da galip çıktı.
12. Öğrencilerin çoğu, öğretmenlerine saygı duyarlar.
13. Böyle filmler, beni çocukluğuma götürürler.
14. Hepimiz, bu şehirden ilk kez ayrılıyorduk.
15. Ancak sen ve arkadaşın bu işin üstesinden gelebilir.
16. 0 mahur beste çalar, Müjgan’la ben ağlaşırdım.

Kişi Uyuşmazlığı

Cümlenin ögelerinden özneyi oluşturan şahıslarla yüklemin bildirdiği şahıs arasında bir uyum olmalıdır. Kişi uyumsuzluğunu belirlemenin en pratik yolu şudur: herhangi bir cümlede “ben” var ise yüklemi I. tekil ya da çoğul olur.

Örnek: Ben, sen ve Ali çarşıya gidelim. (Yüklem I. çoğul biz oldu.)

Cümlede “ben” zamiri değil de “sen” var ise yüklem II. tekil ya da çoğul olur.

Örnek: Sen ile Can neden tartıştınız? (Yüklem II. çoğul siz oldu.)

Öznenin oluştuğu şahıslarla yüklemin çekimlenmesi gereken şahıslar aşağıda belirtilmiştir.

Özne Yüklem Uyuşmazlığı Kişi Uyumsuzluğu

Ben de sen de bu durumdan rahatsız oldu, (oldu değil, olduk)
Eşim ve ben birkaç yıl önce bir köy evi satın aldı, (aldı değil, aldık)
Ne ben ne de babam onu aradı, (aradı değil aradık)
Biz ve yazarlar telif ücretleri konusunda anlaşamadı, (anlaşamadı değil, anlaşamadık)
Sen de biz de bu konuda aynı görüşte, (görüşte değil, görüşteyiz)
Durakta biz ve yaşlı adam kalmıştı, (kalmıştı değil, kalmıştık)
Sen ve Ayşe bu kitabı okuyacak, (okuyacak değil, okuyacaksınız.)
Gerek siz gerekse onlar bizim için önemlidir, (önemlidir değil, önemlisiniz.)
Artık ne sen ne de kardeşin buraya gelebilecek, (gelebilecek değil, gelebileceksiniz)
Ahmet ile arkadaşı kursa gitti. / (gitti değil, gittiler)
Onlar da Fatma da çok başarılı. / (başarılı değil, başarılılar)

c. Olumluluk – Olumsuzluk Yönünden Uyuşmazlık

Öznesi her, herkes, hepsi gibi olumlu anlamlar içeren sözcüklerden oluşan cümlelerde yüklem olumlu; hiç, kimse, hiç
kimse, hiçbiri gibi olumsuzluk anlamı içeren sözcüklerden oluşan cümlelerde yüklem olumsuz olur. Genellikle sıralı ve
bağlı cümlelerde görülür:

Herkes b ir köşeye çekilmiş; biraz yardım edeyim demiyordu.
(İkinci cümleye kimse öznesi getirilmeli.)
Hiçbiri bu durumu düzeltmek için harekete geçmiyordu fakat içten içe bir rahatsızlık duyuyordu. (İkinci cümleye hepsi öznesi getirilmeli.)

Özne Yüklem Uyuşmazlığı ile İlgili ÖSYM’nin Sorduğu Sorular

1. Bu tür duygular, gözlerimi yaşartırlar. (1983 – ÖSS)
2. O yıllarda ben otuz, o ise otuz beş yaşlarındaydı. (1992 – ÖSS)
3. Seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters düştü sanırım. (1992 – ÖYS)
4. Son durağa geldiğimizde, otobüste bir ben bir de o yaşlı adam kalmıştı. (1993 -ÖSS)
5. İş konusunda ben onu, o da beni etkilemek istemez. (1993 – ÖSS)
6. Yeryüzünde bir sen bir de ben varım. (1995 – ÖSS)
7. Çocuk felcinden korunmak amacıyla altı milyonun üzerinde çocuk aşılandılar. (1997 – ÖSS)
8. O akşam ben kendi odama, Fatma da kendi odasına çekilmişti. (1998 – ÖSS)
9. O kurumda eğitim görmüş herkes, saygılı, hoşgörülü ve esnek olmak gibi çok önemli erdemler kazanmışlardır. (2000 – ÖSS)
10. Böylece herkes kolaylıkla ev alabilecekler. (2006 – JOK. Uzm. J.)
11. Olayı duyunca aile soluğu burada almışlar. (2007 – JOK. Uzm. J.)
12. O toplantıda ilk şiiri ya ben ya da o okuyacaktı. (2011 – TODAİE)

Özne Yüklem Uyuşmazlığı ile ilgili örnek test soruları

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) İlk altı baskısı tek cilt olarak yayımlanan Türkçe Sözlük, ilk defa yedinci baskıyla iki cilt olarak çıkarılmıştır.
B) İnsanlar gibi hayvanlar da her gün trafik kazaları sebebiyle yaralanıyor, sakatlanıyor hatta hayatlarını kaybediyorlar.
C) Her istek karşısında insan kendine “ Bu istek elde edilirse ne olur, edilmezse ne olur?” sorusunu sormalıdır.
D) Araştırmalara göre ülkemizde her 100 aileden 98’inin oturma odasında bir televizyon vardır.
E) İnsanlar, genellikle toplum olarak olumsuz duyguyu hemen fark eder ve derhâl dile getirir.

Yanıt: B

Öznesi insan dışı olan fiil cümlelerinde yüklemler tekil olarak çekimlenir. Bu kurala uyulmadığında özne-yüklem
uyumsuzluğundan kaynaklanan anlatım bozukluğu oluşur.
Aşağıdakilerden hangisinde özne-yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan anlatım bozukluğu yapılmıştır?
A) Renkler, insanlara yepyeni dünyaların kapılarını açar.
B) Dünya üzerinde var olan bütün çiçekler gerçek doğayı anlatır bize.
C) İsim soylu sözcükler, hiçbir zaman fiil çekim eki alamazlar.
D) Sınıftaki arkadaşlarım dün seni sordular.
E) Bugünlere gelmemi onlara borçluyum.

Yanıt: C

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir